Aralarında Arda Turan, Emre Belözoğlu, Fernando Muslera ve Selçuk İnan gibi ünlü futbolcuların da bulunduğu 21 mağdurun dolandırıldığı iddiasıyla tutuklu yargılanan Denizbank eski Şube Müdürü Seçil Erzan'ın davasında yeni gelişmeler yaşandı. Erzan'ın kırık telefonundan çıkan yeni mesajlar, davanın seyrini değiştirebilir nitelikte. Galatasaray'ın eski tercümanı Mert Çetin ile yapılan yazışmalar, Erzan'ın Muslera, Podolski ve Bruma'yı yatırım fonuna dahil etmek için Çetin'den yardım istediğini gösteriyor. Çetin, Muslera'yı bu fona dahil etmeyi başarırken, Podolski ve Bruma'dan olumsuz yanıt alıyor. Mert Çetin'in "Tamam Seçom. İkisiyle de konuşacağım" yanıtı ve Erzan'ın "Yolunda mı her şey?" gibi soruları, bu dolandırıcılık şemasının derinliğini ortaya koyuyor. Çetin, Muslera'yı ikna ettiğini belirtirken, Erzan ise daha fazla para toplama peşinde olduğunu gösteriyor.MUSLERA 500 BİN DOLAR YATIRMAYI KABUL ETTİ Mert Çetin'in Muslera'nın 500 bin dolar yatırmayı kabul ettiğini, ancak kısa sürede bu kadar para çekmenin dikkat çekeceğinden çekindiğini söylemesi, bu dolandırıcılık planının detaylarını açığa çıkarıyor. Çetin, Muslera'nın ödemeleri ertelemek istediğini, Erzan'ın ise Podolski ve Bruma'yı ikna etme çabalarını sürdürdüğünü belirtiyor. Çetin, "Seçom, aceleye getirmedim. Nando sıkıştırmaya başladı" ifadeleriyle Muslera'nın ödeme beklediğini ve durumun ciddiyetini vurguluyor. Muslera'nın Seçil Erzan'a doğrudan mesaj atarak "İlk ödeme için eve bekliyorum" demesi, bu dolandırıcılık planının ne kadar ileri gittiğini gösteriyor. Mert Çetin'in "Seçil merhaba. Günaydın. Umarım deprem bölgesinde akrabaların veya arkadaşların yoktur" şeklindeki mesajı ise Erzan'ın durumunun ciddiyetini gözler önüne seriyor. 'DİKKAT ÇEKERİM, YAPAMAM' Mert Çetin: "Tamam Seçom. İkisiyle de konuşacağım." Seçil Erzan: "Yolunda mı her şey?" Mert Çetin: "Kardeşin çok çalışıyor Seço. Muslera ok." Seçil Erzan: "Süpersin. Sabah erkenden giriş yapmam gerekiyor. Diğerini de yapalım onda çok var." Mert Çetin: "500 dedi (Muslera) ama yarın akşam gel bana dedi. Ben sabah Podolski'nin işini halledip geleceğim yanına." Seçil Erzan: "Ne kadar girecek?" Mert Çetin: "500 dedi." Seçil Erzan: "Ben onu daha fazlaya ikna edeceğim." (24 Aralık 2022) Mert Çetin: "Hala inanamıyor çünkü 10 Ocak'ta 2'ye katlayacağına. Bir de "Bu kadar kısa zamanda bu kadar çektim, dikkat çekeceğim" diye çekiniyor." (1 Ocak) Seçil Erzan: "Poldi ile konuşalım, 5'ine kadar ikna edelim, ne dersin? Bruma nasıl? Onunla da konuşabiliriz." Mert Çetin: "Ona da alabiliriz Seçom. İkisine de yazdım, daha dönmediler." 'BİR DE HOCAYI PATLATTIK MI EFSANE' Seçil Erzan: "Ne oldu? Yazsana merak ettim." Mert Çetin: "Kafasında şöyle bir soru işareti olmuş. 'Bir anda bu meblağı hesabıma sokarsam sıkıntı olur mu?' diye sordu(Muslera). Yarın onu konuşacak seninle." Seçil Erzan: "Anlatırım, sorun olmaz hiçbir şekilde." Mert Çetin: "Yarın güzelce anlatırız. Bir de hocayı patlattık mı efsane." 'HOCAYI FALAN ARAR DİYE KORKUYORUM' 5 Ocak'ta Muslera'ya verilen vade doluyor. (12 Ocak, saat 10.15) Mert Çetin: "Seçom, aceleye getirmedim. Nando sıkıştırmaya başladı. Kendisine 5'inde bitiyor, 9-10'u gibi veririz diyorduk. Ben fazla fazla 15 dedim biliyorsun." (12 Ocak, saat 11:44) Mert Çetin: "Muslera haber bekliyor." (12 Ocak, saat 13.33) Mert Çetin: "Muslera'ya 'Benim çok acil işim çıktı, yoksa beni bankada bekliyordu. Akşam yanına gideceğim, sana haber vereceğim' dedim." 3 Şubat, Muslera hala parayı alamadı. Mert Çetin: "Seço, saat 4'te ilk buluştuğumuz yerdeyim." Seçil Erzan: "Semih geliyor yolda." Mert Çetin: "Seço 'Toplantım var' de gönder Semih'i gözünü seveyim. Bizim konu ondan daha önemli. Ne diyeceğiz? Adama bir şey diyemedim, 'Bir menajerle toplantıdayım haber vereceğim' dedim." Seçil Erzan: "En kötü şubeye gelirsin." Mert Çetin: "Şubede rahat konuşamıyoruz. Bizim seninle her şeyi net ve garanti bir şekilde konuşup ona da anlatmamız lazım. Panik yapıp hocayı falan arar diye çok korkuyorum." 'HALA DAHA FAZLASINI KOVALIYOR' Muslera'nın Seçil Erzan'a attığı mesaj: "Seçil merhaba. Günaydın. Umarım deprem bölgesinde akrabaların veya arkadaşların yoktur. Son maçta sakatlandım, yarın yurt dışına uçuyorum. İki hafta sonra döneceğim. O yüzden ilk ödeme için eve bekliyorum. İkinci ve üçüncü ödemeleri iki hafta sonra dönünce alırım. Araya iki hafta girdiği için belki daha fazla verirsin." Mert Çetin: "Hala daha fazlayı kovalıyor. Bir şükret be adamım." Seçil Erzan: "Ölcem. Hiç ya." Mert Çetin: "Bugün çok önemli. 2 hafta nefes alıyoruz. Bugün ödeme yapamazsak 2 hafta geçmez. İşte o zaman büyük panik yapıp hocayı falan arar diye çok korkarım ki biraz tanıyorsam kesin yapar. Bakma beni bu zamana kadar neredeyse her gün arıyordu. Hiç yansıtmadım sana." (20 Şubat) Mert Çetin: "Bugün verelim 850'sini ve rahatlayalım artık. Seço bak bu beni çok darlıyor. Aman diyeyim buna bugün gitmezsek çok büyük sıkıntımız olur. Meblağı soruyor, 850 mi diyeyim?" Seçil Erzan: "Çekemedim daha." (20 Şubat, saat 14.30) Mert Çetin: "Aman Seço. Ben bir daha parasız gitmem eve." (20 Şubat, saat 17.36) Seçil Erzan: "Hadi gel." (21 Şubat) Mert Çetin: "12 yıllık dostluğum bitiyordu. Çok teşekkür etti dün için. 'Seçil, Patricia'yı çok rahatlatmış' dedi. Bir de 'çarşamba, cuma diye bölmeyelim, cuma direkt 1.2 getirirsiniz' dedi." (24 Şubat) Mert Çetin: "Aman diyeyim Seço. Yaşayacağımız kaosu hayal bile edemezsin. Ben bile durduramam, faiz maiz hiç problem değil. Ne bozuluyorsa bozulsun. Bugün o ödeme yapılmalı. Benim artık sisteme hiç güvenim kalmadı ve acayip korkuyorum. Bu işe girerken böyle konuşmamıştık." 'MUSLERA KONUŞURSA HEPİMİZ BİTERİZ' Seçil Erzan: "Gel de bir çözüm bulalım." Mert Çetin: "Şimdi geliyorum. Bugün bu iş çözülmeli. Yoksa kimse kurtaramaz. Muslera herkesle konuşur, GS Başkanı dahil emin ol. Geçen sefer zor durdurduk. Sırf hocayı aramak da yetmez. Bugün en azından çarşamba günkü ödeme olan 500 bin dolar'ı kesin vermemiz lazım. Sonra hocayı arar, o hocayla konuşur. En azından 1 ödemeyi yaptık, diğer ödemenin günü kaydı diyebilelim ki onda da büyük problem çıkaracaktır eminim." Seçil Erzan: "Konuşacağız, çözmeye çalışıyorum." Mert Çetin: "Çöz Seçom çöz. Bunun bir konuşmaya başlaması başta sen olmak üzere hepimizi bitirir." 'FATİH TERİM'DEN KORKUYOR' Mert Çetin: "Nur abla telde 'Ben de korkuyorum' deyince mahvolduk dedim. Bir de dedin ya 'Size yapmak için Nando'yu erteledik' daha ne istiyorsa..." Seçil Erzan: "O da FT'den korkuyor anlayacak diye." Mert Çetin: "Seçom, bizimkine(Muslera) daha mesaj atmadan o bana atmış, 'Akşam bekliyorum sizi' diye. Ben de 'Seçil, 1.192'yi alacak sonra sana getireceğiz' dedim. Parasız gelmeyin diyor. 8'de sendeyiz dedim." Seçil Erzan: "Seni bekliyorum." Mert Çetin: "Bak Seçil, oraya gelip bugün de olmadı falan dersen bu işin altından kalkamayız biliyorsun değil mi?" 'YA SEN BİZDEN NE İSTEDİN?' (6 Mart) Mert Çetin: "Bizimki "Günaydın" bile demeden "Kaçta geliyorsun?" yazmış." Seçil Erzan: "Akşam gideceğiz." Mert Çetin: "Hani öğlendi, yine mi yalan? 'Seçil bana pazartesi kesin hallolacak dedi ben hocayı arayacağım, o kefil oldu bana Seçil için' dedi." (8 Mart) Mert Çetin: "Çok üzülerek söylüyorum ama benim de sisteme güvenim kalmadı. En azından elimde bir kağıt olsun, kağıt istiyorum. Bütün paramı verdim. Ok yaydan çıktı. Hocayı, Hakan Bey'i kimi bulursa arar artık. Ne olursun hayatım 650'yi yarın öde. 300-400'le de yetinmez artık ödemesi var, çok ertelendi biliyorsun." (10 Mart) Mert Çetin: "Sen direkt Fatih Hoca'yı ara, çünkü kaleci arayacak. Hiç olmazsa adam şok olmasın. Meblağı söylemezsen gelmeyeceğim. Yeter. Hep aynı şeyi yaşamaktan yıldım artık." (10 Mart Saat 18.34) Mert Çetin: "Ya Seçil, 'Bugün 650 gelmezse herkesi arayacağım. Ben artık o şekilde evine falan gitmem kalecinin. Sesli mesaj attı, 600 verse bile elimdeki kağıtlarla bankaya gideceğim, paramı isteyeceğim' diyor." (19.18.50 - Seçil Erzan'dan bir cevap yok) Mert Çetin: "Neyse belli ki 600 bile yok. Yine boşuna geliyorum. Artık hiçbir şey yapamam, evine bile gitmem." (19.09) Mert Çetin: "Hala havale diyorsun. Şaka gibisin. Cesaretine hayranım. Bu saatten sonra kimse toparlayamaz bu işi. 300-400 falan varsa beni de yorma. Sana karşı saygımı kaybetmek, kalbini kırmak istemiyorum." (19.24) Mert Çetin: "Ya sen bizden ne istedin? Bize bu stresi çektiriyorsun. Yazık günah değil mi? Canımdan bezdim, yalanlarından bezdim."