Hızlı bir şekilde bulaşmaya devam eden COVID-19 salgınında ikinci dalganın görüldüğü Avrupa ülkelerini saran mutasyon paniği Noel nedeniyle üçüncü dalga endişesini daha da körükledi. Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ateş Kara, İngiltere’de ortaya çıkan ve “SARS-CoV-2 VUI 202012/01” adı verilen yeni tip koronavirüs mutasyonun Türkiye’de tespit edilip edilmediğine ilişkin soruları yanıtladı. Prof. Dr. Kara, virüsün insan vücudundayken mutasyon geçirebileceğine işaret ederek, “Şimdiki veriler, mutasyonun eylül ayı gibi İngiltere’de bir kişide olmuş gibi görünüyor. Ondan sonra mutasyonun bu bölge içerisinde de yayıldığını görüyoruz. Bugün için İngiltere’de 60 farklı bölgeden, 60 farklı noktadan alınan örneklerde bu mutasyonun ön planda olduğu daha hakim olduğu görüldü” dedi. Mutasyonun olduğu bölgelerde vakaların arttığına işaret eden Kara, şunları dedi: "Bilimsel olarak değerlendirirken hep şöyle değerlendirmek lazım; Doğru, bu olasılık var. Ama aynı zamanda yeni yıl hazırlıklarının olması, Hıristiyan camiasında Noel’in bu dönem olması nedeniyle artışın nedeni bundan da olabilir. Dünyanın pek çok noktasına baktığımızda ABD’de de böyle artışlar oldu. O bakımdan bu artışın nedeni tek başına bu yeni virüsün daha bulaşıcı olması mı, yoksa insanların diğer türlü Noel hazılıklarının getirdiği bir şeyden mi kaynaklanıyor? Bunu değerlendirmek bugün için pek mümkün değil.""Ama olasılık olarak baktığımızda virüsün yaşadığı mutasyon bu artışa neden olabilecek bir bölgede. Daha kolay tutunmayı sağlayacak spike proteini dediğimiz, çıkıntı bölgesine olduğu için daha kolay tutunmayla ilişkilendirelecek bir bölgede. O zaman şöyle diyoruz hem bölgede artış var hem mutasyon bulaşmayı kolaylaştıracak bir bölgede. Bu ikisini bir araya getirdiğimiz zaman gerçekten bu mutasyon bulaşmanın kolaylaşmış olmasıyla ilişkili olabilir. Ama kesin bunu söylebilecek kadar elimizde veri yok. Bugün baktığımız zaman bu virüs şu anda 13 binden fazla mutasyonu olan bir virüs. İlk virüsten itibaren böyle mutasyonlar geçirdi. Ama bu zamana kadar geçirdiği mutasyonlar bulaşmayı etkileyebilecek bölgede değildi. Hep genelde, kenardan kıyıdan olan mutasyonlar şeklindeydi. Bu seferki spike proteininde olunca ki spike proteini bizim hücrelerimize tutunmayı sağlayan protein olunca bu değişiklik bağlanmayı kolaylaştırmış olabilir." Ateş Kara değerlendirmesinin devamında da şunları ifade etti: "Bulaşmanın kolaylaşması demek, hastalığın ağır geçirilmesi anlamına gelmez. Bu virüs daha kolay bulaşacak olabilir. Yaz aylarında şöyle bir değerlendirmemiz olmuştu: Yaz aylarında karşılıklı, maskesiz, açık havada, 1 metre mesafeden 10 dakikalık bir konuşma virüsün bulaşmasına neden oluyor. Kış aylarında bu 2-3 dakikaya düşüyor. Böyle bir mutasyon varsa bu süre 1-2 dakikaya düşer. Bunun anlamı, vaka sayısında bir miktar artış olması anlamına gelebilir ama hastalığı daha ağır geçirecekler anlamına gelmez. Ama vakaların sayısının artıyor olması indirekt olarak hastaneye yatacak kişi sayısında da artışa neden olabilir mi? Olabilir. Ama eğer biz normalde bugün aldığımız önlemleri, kısıtlamaları devam ettirirsek, bu ilave bir artışa neden olmayacaktır.""Kesin olarak bir şey söylemek doğru değil ama baktığımız zaman bizim aşıların hedef aldığı bölgenin dışında kalıyor. Bizim bu aşılarımızı etkileyecek bir mutasyon mu? Hayır, öyle görünmüyor. Ama bunu kesin söylemek, ‘Aşılar bundan etkilenmeyecek’ demek mümkün değil. Ama şu anki bilgiler bunun etkilenme olasılığının olmadığını gösteriyor." Prof. Dr. Ateş Kara, virüste görülen mutasyonun ciddi oranda bulaşının aralık başı gibi görülmüş olabileceğine dikkat çekerek, şunları dedi: "Bizim ülkemize geldiyse ve bu aralık ayının başı gibi teorik olarak olma ihtimali var. Ama şu ana kadar bizim ülkemizdeki izlemlerde bu virüs tespit edilmedi. Bizde, benim bildiğim kadarıyla tespit edilmedi. Dünyanın pek çok ülkesinde tıbbi alt yapıya sahip ülkelerde, takipler yapılıyor. Türkiye’de de böyle takipler yapılıyor. Düzenli aralıklarla farklı bölgelerden gelen virüslerin, hangi mutasyonlarnın olduğu izleniyor. Bu güne kadar öyle bir tespit olmadı. Ama bu Türkiye’de olmamıştır, yoktur anlamına gelir mi? Hayır. Yine de bizim önlem almamız lazım. Girerse, sayıların artışına neden olabilir. O nedenle Türkiye’nin ilk etapta aldığı önlemler makul, MANTIKLI.""Bu yeni virüsten dolayı farklı bir uygulamada bulunmamıza gerek yok. Sadece şu: Maske ve mesafeye yine aynı ciddiyeti göstermemiz gerekiyor. Kısıtlamalar evet, rakamların aşağıya inmesini sağladı. Bizim bu önlemlere devam etmemiz gerekiyor. Yalnız, mevsim itibariyle yaz aylarında sıcaklık varken, güneş ışığı varken bu virüs dış ortamda daha kısa canlı kalırken diyelim ki 1-2 dakika... Şimdi 3 ila 5 dakika canlı kalıyor. Anlamı şu: Dokunduğumuz bir yerde virüs olma olasılığı bir miktar daha yüksek. El yıkamaya bu dönemde biraz daha dikkat etmemiz lazım."