Bakan Nebati ekonomi modelini değerlendirdi
Habertürk yazarı Sevilay Yılman, ekonomide uygulanan yeni modele ilişkin, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati'nin "Hayır. Hayır. Asla! Bizim modelimiz Çin Modeli, Güney Kore modeli filan değil. Bu, Türkiye modeli" dediğini ifade etti.
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Türkiye'de uygulanan yeni ekonomik modele ilişkin, "Bizim modelimiz Çin Modeli, Güney Kore modeli filan değil. Bu, Türkiye modeli. Türkiye çok güçlü bir ülke. Konjonktürel yapısı, jeopolitik yapısı, iyi ilişkileri, geçmişte edindiği ilişkilerden gelen gücü. Medeniyeti. Şu anda kimse Türkiye’yi taşımıyor. Türkiye kendi kendini taşıyor. Böyle bir şey olabilir mi? Çin kendi modeliyle var olabilir ama bizim modelimiz farklı. Bize özgü bir model. Dün toplantıda bunları anlattım gelen işadamlarına. O yüzden de çok mutlu ayrıldılar. Altyapısını tamamlamış. Çok güçlü bir şekilde bu modeli hayata geçirmek üzere yola çıkıyor Türkiye" ifadelerini kullandı.
'Faiz artırmama konusunda kesin kararlıyız'
Habertürk'ten Sevilay Yılman'a konuşan Bakan Nebati, Merkez Bankası'nın faiz indirimi konusunda da "Onu bilmem ama artırmama konusunda kesin kararlıyız. Ve bu işi biz oturtacağız Allah'ın izniyle" dedi.
'Asgari ücret çok iyi olacak'
Bakan Nebati,
asgari ücret konusundaki beklentisini ise şöyle
açıkladı:
"İyi olacak. Çok iyi olacak. Olması gerektiğini söyledim. Bizde de
çalışan var. Biz daha üç ay önceden zam yapmaya başladık maaşlara.
Birçok firma fiilen de başladı zam yapmaya. Zam olacak tabii. 2800
TL ile bir adam geçinebilir mi? Öyle şey olur mu? Olmaz! Vereceğiz.
Asgari ücretin olabilecek en doğru rakamda olması konusunda en
büyük destekçilerden biriyim. Bırakın bakan olarak desteklemeyi.
Patron olarak destekliyorum."
'Türkiye ekonomisinin başına getirildim mi getirildim, o halde işime bakıyorum'
Bakan
Nebati'ye Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın MÜSİAD ile ilgili
değerlendirmeleri de soruldu. Nebati şunları ifade
etti:
"O ifadeler, yorumlar Sayın Cumhurbaşkanımızın kendisinindir. O
benim liderim. Genel Başkanım. Aynı zamanda Cumhurbaşkanım. Üç
açıdan bağlıyımdır kendisine. Kabinenin de bir üyesiyim. Ama benim
tarzımı, düşüncelerimi, tutumumu, olaylara karşı bakış açımı herkes
bilir. Vakti geldiğinde TÜSİAD’la da görüşeceğim elbette. Ben şu
anda Türkiye ekonomisinin başına getirildim mi? Getirildim! O halde
işime bakıyorum. İşimi çözeceğim. Ulusal çıkarlar neyi
gerektiriyorsa, sokaktaki vatandaşımın ihtiyacı ne ise ona ilişkin
olarak hareket etmek zorundayım. Patronun da patronluğunu
anlamalıyım. Gazetecinin de gazeteciliğini, çalışanın da
çalışanlığını anlayacak empatik davranışlarda bulunmalıyım. Çünkü
ancak o şekilde başarılı olabilirim."
'Bu model tutmazsa üzülürüm'
Yeni ekonomik modelin tutmaması halinde 'üzüleceğini' dile
getiren Nebati, "Bize güvendiğiniz anda. İnandığınız anda bu iş
çözülür. Sıkıntı yok. Türkiye'nin makro ekonomik göstergesinde
hiçbir şekilde hiçbir sorun yok. Güven tesis edelim. Sorunlar var
ama bunun üstesinden gelebilecek de çok güçlü bir altyapımız var.
Sadece ve sadece insanları inandırmamız, geri adım atıp
atmayacağımızı bilmeleri, kararlılığımızı anlamaları,
samimiyetimize inanmaları gerekiyor. Bu kadar" dedi.
Bakan Nebati yeni ekonomik modelin tutmaması halinde ise
üzüleceğini dile getirdi ve "Üzülürüm. Çünkü ya kahramanı olacağım
çocuklarımın. Ya da boynu bükük bir şekilde eve döneceğim ve
onların da boynunu bükmüş olacağım. Ben eve boynu bükük dönemem.
Çünkü eğer öyle dönersem bilirim ki sokaktaki vatandaş, Dicle’deki
çoban artık benden umudunu kesmiştir. Boynum bükülürse işçilerin
artık mutlu olmadığını, patronların benden nefret ettiğini,
siyasete ve Türkiye’ye zarar verdiğimi düşünür, üzülürüm. Bakın…
Türkiye’ye iyi bir şekilde bakan İslam Ümmeti var. Onlara ya da
Güney Amerika’dan gelen ve sizi merak ediyorum diyenlere; “Türkiye
diye bir yer varmış. Merak ediyoruz. Recep Tayyip Erdoğan diye bir
lider varmış. Görmeye geldik" diyenlere hayal kırıklığı yaratacak
bir duruma gelmek istemem ve bu yüzden de Allah’a sığınırım. Ona
göre de elimden gelen her türlü gayreti ortaya koyacağım. Bu işi
samimiyetle çözeceğiz Allah'ın izniyle Sevilay Hanım. Yeter ki siz
bize güvenin ve arkamızda durun. Düzelecek…" dedi.
'Bitersek hep beraber biteceğiz'
Bakan Nebati
ekonomiye ilişkin karamsar bir tablo çizenlere ilişkin de şunları
ifade etti:
"Bitersek hep beraber biteceğiz. Kazanırsak hep beraber. Karamsar
tablo çizenler var. Hiçbir şekilde bize inanmayanlar. Onlara
diyorum ki; “Sen maaş alıyorsun. En fazla neyini kaybedersin?
Enflasyonun altında ezilirsin. Ama ben bütün varlığımı kaybederim
bu iş düzelmezse eğer. 1000 çalışanımız var. 1000 kişiyle beraber
bütün varlığımı kaybederim. Ben babadan görme bir insanım. Babamın
bana bıraktıklarını kaybederim. Ben bunu göze alır mıyım Sevilay
Hanım? Bu işi ya düzelecek ya düzelecek! Yeter ki bize güvenilsin,
inanılsın."
'Ben elimi herkese uzatıyorum, sen kimsin diye
sormuyorum'
İş dünyası
temsilcileriyle olan buluşmasına dair de değerlendirmelerde bulunan
Bakan Nebati şunları dile getirdi:
"Önemli olan onlar açısından nasıl olduğu ama benim açımdan çok çok
iyiydi. Ama onlar da toplantıdan gözleri parlayarak ayrıldı. Herkes
vardı. Bankacılardan, iş dünyasındaki çok önemli isimlere kadar
herkes vardı. Çok güzel. Çok verimli geçti. Önemli olan iletişim
Sevilay Hanım… Bakın sizinle konuşabiliyoruz ya! Şöyle bir iletişim
her şeye bedeldir. İletişimi kurduktan sonra problem değil. Ama
tabii bunu bütüne yaymak lazım. Kavgadan, "sen, ben”
tartışmalarından rahatsız olan herkesin el atması gerekir. Benim
için ne fark eder? Ahmet kazanmış, Mehmet kazanmış. Katma değer
nerede kalıyor? Bu ülkede kalıyor. Bu ülkede kim yaşıyor?
Isparta'daki de yaşıyor, Şırnak'taki de, İstanbul'daki de… Ben ona
bakarım. Benim hiç kimseyle alıp veremediğim yok. Ben elimi herkese
uzatıyorum. Sen kimsin diye sormuyorum. Elini yumruk yapanın da
elini tutuyorum. Çok net olarak söylüyorum bunu."