SGK’nın yemek yardımı genelgesi yayımlandı: Marketlerde yemek kartı artık yasak mı?
SGK’nın yemek yardımı genelgesi uzun süredir bekleniyordu ve nihayet yayımlandı. Ancak yeni düzenleme, bazı teknik ifadelerin farklı yorumlanmasıyla işverenler arasında kafa karışıklığı yarattı. Cem Kılıç, bu genelgeye ilişkin dikkat çeken yorumlarda bulundu ve modern iş dünyasının gerçeklerine uygun çözümler sundu.
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), yemek yardımlarına ilişkin yeni
bir genelge yayımladı. Danıştay kararıyla uyumlu olan bu
genelge, işyerleri için uzun süredir beklenen önemli bir konuyu
karara bağladı. Ancak bazı teknik ifadelerin farklı şekillerde
yorumlanması, işverenler arasında gereksiz bir tedirginlik
yarattı.
Cem Kılıç’a göre, en çok tartışılan konu, yemek kartlarının
marketlerde kullanılabilirliği oldu. Bu durum, modern iş
dünyasının ihtiyaçlarına uygun olmayan bir tartışma olarak
nitelendirildi.
'Yemek kartlarının kullanımı açık ve net'
Cem Kılıç, genelgedeki ifadelerin aslında çok net olduğunu
belirtti:
"Yemek kartlarına yüklenen tutarlar, nakit ya da nakit yerine geçecek şekilde başka amaçlarla kullanılmazsa prime esas kazanca dahil edilmeyecek."
Bu ifadede geçen “başka amaçlarla kullanma” ifadesinin anlamı ise şunları içeriyor:
Kartlardaki bakiyelerin bankamatiklerden nakit olarak çekilmesi,
Elektronik eşya, akaryakıt veya telefon gibi ürünlerin satın
alınması.
Mevcut kullanım alanlarıyla yemek kartlarının, nakit yerine geçen
bir ödeme aracı olmadığı net bir şekilde anlaşılıyor.
Marketlerde kullanım yasak mı?
Cem Kılıç, yemek kartlarının marketlerde kullanılmasının ayni
yardım niteliğini değiştirmediğini vurguladı. Marketlerden yemek
temin etmek, çalışanların günlük yaşamına kolaylık sağlıyor.
Özellikle uzaktan çalışanlar veya yemek yardımını farklı ihtiyaçlar
için kullanmak isteyenler açısından bu kullanım şekli modern iş
dünyasının bir gerçeği olarak görülüyor.
İşverenler ve çalışanlar nasıl etkileniyor?
Kılıç’a göre, tartışmaların odak noktası yemek
yardımlarının tekel ürünleri, elektronik eşya ve akaryakıt
gibi ilgisiz alanlarda kullanılmasını sınırlamak olmalı.
Geçmişte bu tür yanlış kullanımlardan rahatsızlık duyan SGK, yeni
düzenlemeyle bu tür kullanımları engellemeyi hedefliyor. Ancak
çalışanların marketlerden yemek temin etmesi gibi doğal ve zararsız
uygulamaların yasaklanması mantıklı bir çözüm değil.
SGK’nın yaklaşımı modern mi?
Cem Kılıç, SGK’nın yasaklayıcı bir tutuma sahip olmadığını, aksine
mevzuatı güncel ihtiyaçlara uygun şekilde yorumladığını belirtti.
Ancak mevzuattaki bazı teknik ifadelerin geniş mi yoksa dar anlamda
mı yorumlanacağına dair tartışmalar, konuyu karmaşık hale
getiriyor.
"Yemek yardımı, çalışanların beslenme ihtiyaçlarının karşılanması için yapılan sosyal bir yardımdır. İşverenlerin bu yardımları artırmasını teşvik eden bir yaklaşım esas alınmalıdır."
Yemek kartlarının ayni yardım niteliği değişir
mi?
Cem Kılıç’ın yazısında vurguladığı gibi, yemek kartlarının
marketlerde kullanılabilirliği bu yardımın ayni yardım niteliğini
değiştirmiyor. Ancak çalışanların bu kartları farklı amaçlarla
kullanması durumunda sigorta primi istisnasından yararlanamayacağı
da açıkça belirtiliyor.
"Çalışanların yemek kartlarıyla marketlerden hazır yemek temin etmesi, uzaktan çalışma koşullarında evde yemek yapması veya bireysel çözümler üretmesi gayet doğaldır. Bu tür tartışmalar modern iş dünyasına uymuyor."
Cem Kılıç, yemek yardımı genelgesindeki teknik ifadelerin yanlış anlaşılmasının işveren ve çalışanları gereksiz yere tedirgin ettiğini belirtiyor. SGK’nın amacı, yemek yardımlarını yalnızca amacına uygun şekilde kullanılmasını sağlamak. Tartışmaların temel amacı da bu çerçevede ele alınmalı.