ABD heyeti Suriye'yi tartışmak için Ankara'ya geliyor!

ABD'nin Suriye'den çekilme sürecini koordine etmek için Türkiye ve ABD tarafından kurulan görev gücü, 28 Şubat'ta Ankara'da ikinci kez toplanacak

Ankara ve Washington arasında, ABD'nin Suriye'den çekilme sürecini koordine etmek amacıyla kurulan görev gücü, 28 Şubat'ta Ankara'da ikinci toplantısını yapacak.

Türk yetkililerden alınan bilgiye göre, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun ay başındaki ABD ziyareti sonrasında açıkladığı ve ilk toplantısını 6 Şubat'ta ABD'de yapan ortak görev gücü, 28 Şubat-1 Mart tarihlerinde Ankara'da toplanacak.

Görev gücü, Türkiye-ABD arasında şubat 2018'de kurulan Suriye çalışma grubunun alt birimi olarak faaliyet gösteriyor.

Ankara'daki toplantıda, ABD'nin Fırat'ın doğusundaki topraklarla batısındaki Münbiç ilçesinden askerlerini çekme planları değerlendirilecek.

ABD'nin halihazırda Suriye'de 2 binden fazla askeri bulunuyor.

Pentogon, geri çekilme sürecine dair önceki gün, uluslararası bir gücün parçası olarak Suriye'nin kuzeydoğusunda ve güneyinde birkaç yüz ABD askeri bırakılacağını duyurmuş, "güvenli bölge"ye Türk ve SDG unsurlarının girmeyeceğini öne sürmüştü.

Çekilme takvimi konusunda ise ABD Merkez Kuvvetler (CENTCOM) Komutanı Orgeneral Joseph Votel, 11 Şubat'taki açıklamasında, çekilmenin haftalar içinde başlayacağını söylemiş, en geç mart ayının ortasında sürecin ilk adımlarının atılacağının sinyalini vermişti.

Edinilen bilgiye göre, Amerikalı yetkililer Türk muhataplarına son görüşmelerde, çekilme işleminin yaz başına kadar tamamlanabileceğini ancak sahadaki şartlara göre takvimin değişebileceğini söyledi.

TÜRKİYE 'KOALİSYON' FORMÜLÜNE KARŞI

ABD Savunma Bakan Vekili Patrick Shanahan, 13 Şubat'taki açıklamasında, Suriye'nin kuzeyinde Koalisyon bünyesinde bir gözlem gücü oluşturulacağını söylemişti.

Söz konusu açıklamayı AA'ya değerlendiren bir Türk yetkili, Türkiye'nin halihazırda ABD öncülüğündeki DEAŞ'la mücadele Koalisyonun üyesi olduğunu anımsattı. Yetkili, ABD'nin Türkiye'ye bahse konu Koalisyon gözlem gücü içinde sembolik bir yer verip kuzeydoğu Suriye'ye güçlü bir askeri varlık sokmasını engelleme niyetinde olduğuna dikkati çekti.

Türkiye'nin kuzeydoğu Suriye'ye ilişkin planları ise YPG/PKK'nın sınırın en az 30-40 kilometre güneyine çekilmesi ve buraya geri dönemeyeceği şekilde askeri tedbirler alınmasını öngörüyor.

MÜNBİÇ İÇİN MÜŞTEREK TAHKİKAT SÜRÜYOR

Münbiç yol haritasında, ilçenin içindeki sivil ve askeri konseylerin yeniden yapılanması amacıyla müşterek tahkikat süreci işliyor. Türkiye, isimler üzerindeki bilgi ve görüş alışverişinin ivedilikle tamamlanmasını istiyor.

Türkiye, YPG/PKK mensupları ile bunların güdümündeki isimlerin ilçenin yönetim birimlerinde görev almasına karşı çıkıyor.

Türk yetkililer, nüfusunun yüzde 85-90'ı Arap olan Münbiç'teki yönetimin demografik yapıyla uyumlu olması gerektiğini vurguluyor. Planının hayata geçebilmesi için ABD'nin bin civarındaki silahlı YPG/PKK'lıyı ilçeden çıkartması da gerekiyor.

MEŞRU MÜDAFAA HAKKI VURGUSU

Ankara-Washington hattında yürütülen müzakerelerde, Türk heyeti, ABD'nin Türkiye'nin güvenlik hassasiyetleri çerçevesinde ortak bir anlayışa varmadan çekilmesi durumunda, meşru müdafaa hakkını saklı tuttuğunu ifade ediyor.

Bu durumda ABD, "anlaşmalı çıkmak" ile anlaşamadan çıkmak" arasında kar-zarar hesabı yapmak durumunda kalıyor.

TRUMP YÖNETİMİNİ BEKLEYEN 'TEHLİKE'

Türkiye, ABD çekilme kararı aldığından bu yana, bu sürecin sahada doğurabileceği güç boşluklarına dikkati çekiyor.

ABD'nin Türkiye ile anlaşmadan çekilmesi durumunda, çıktığı sahaya Beşşar Esed rejimi güçleri, İran ve hatta Rus askeri polisinin girme ihtimali de bulunuyor.

Böylesi bir durum, Trump yönetiminin iç ve dış kamuoyunda oldukça zor durumda bırakacak.

ABD'nin çekilme kararını açıklamasından günler sonra, terör örgütü YPG/PKK Münbiç'in batısına Esed rejimi güçlerini davet edip kontrolü devretmişti.

Türkiye'nin ABD'den çekilme sürecindeki başlıca taleplerinden biri de YPG/PKK'ya verdiği silah ve mühimmatı geri alması.

Washington yönetimi DEAŞ'la mücadalenin tamamlanmasının ardından YPG/PKK'dan silahları toplama sözü vermişti.

ABD'nin üslerden çıkması halinde bunların teröristlere geçmesini istemeyen Türkiye, üslerin ya imha edilmesini ya da Türk ordusuna devredilmesini talep ediyor.