Ak Partili Ataş: Eylemlerin Nedeni, Tayyip Erdoğan'ı Yıpratarak Hükümeti Düşürmek
AK Parti İstanbul Milletvekili ve Seçim Koordinasyon Merkezi Başkanı Mustafa Ataş, Gezi Parkı eylemlerin nedeninin Tayyip Erdoğan'ı yıpratmak, milletin nezdinde küçük düşürmek, dolayısıyla AK Parti'yi yıpratmak ve iktidardan indirmek olduğunu söyledi. Ataş, eylemcilerin dışarıdan yapılan planla Türkiye'de kaos ortamı meydana getirerek milletin iktidarını zayıflatmak istediğini öne sürdü.
AK Parti İstanbul Milletvekili ve Seçim Koordinasyon Merkezi
Başkanı Mustafa Ataş, Gezi Parkı eylemlerin nedeninin Tayyip
Erdoğan'ı yıpratmak, milletin nezdinde küçük düşürmek, dolayısıyla
AK Parti'yi yıpratmak ve iktidardan indirmek olduğunu söyledi.
Ataş, eylemcilerin dışarıdan yapılan planla Türkiye'de kaos ortamı
meydana getirerek milletin iktidarını zayıflatmak istediğini öne
sürdü.
Ak Parti Genel Merkez Seçim İşleri Başkanlığı 4'üncü Bölge
Toplantısı Nevşehir Kapadokya Kültür ve Sanat Merkezi'nde yapıldı.
Toplantıya AK Parti İstanbul Milletvekili ve Seçim Koordinasyon
Merkezi Başkanı Mustafa Ataş, AK Parti Nevşehir Milletvekilleri
Ahmet Erdal Feralan, Murat Göktürk ve Ebubekir Gizligider, Belediye
Başkanı Hasan Ünver, AK Parti İl Başkanı Kazım Sunar ile birlikte
Nevşehir, Kayseri, Aksaray ve Niğde illerindeki seçim işlerinden
sorumlu parti yöneticileri katıldı.
Toplantının açılışında konuşan AK Parti Nevşehir İl Başkanı Kazım
Sunar, 2002'de toprağa ekilen tohumun büyüyerek dev bir çınar
haline geldiğini belirterek, bazıları tarafından devrilmeye
çalışılan çınarın adının Recep Tayyip Erdoğan olduğunu söyledi.
Sunar, AK Parti'ye bu protestolarla zarar vermek isteyenlerin
amaçlarına ulaşamadıklarını kaydetti.
YEREL SEÇİMLER DÖNÜM NOKTASI
AK Parti İstanbul Milletvekili ve Seçim Koordinasyon Merkezi
Başkanı Mustafa Ataş ise, bölge toplantılarının 9 Mart 2013
tarihinde başladığını ve 7 Temmuz'da İstanbul'da düzenlenecek
toplantı ile son bulacağını söyledi.
AK Parti'nin seçimden seçime çalışma yapan bir parti olmadığını
kaydeden Ataş “ Bir seçim bitince sonraki seçimin plan, program ve
hesaplarını yapmak suretiyle her gün seçim olacakmış gibi bir
aksiyon ve heyecan içerisinde çalışır. 1,5 milyonu aşan teşkilat
çalışanı ve dünya lideri Recep Tayyip Erdoğan'la her seçim sonrası
tarih yazan bir siyasi partidir” dedi.
Türkiye'de her seçim öncesi seçimlerin önemli olduğuna dair
konuşmaların yapıldığını belirten Ataş, 2014 yılında
gerçekleştirilecek olan Mahalli İdareler Seçimi'nin gerçekten
Türkiye için bir dönüm noktası olduğunu söyledi. Ataş bunun
nedeninin ise sonrasında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi olduğunu
belirtti. Türkiye'de ilk defa cumhurun başkanını seçme hakkını
kullanacağını söyleyen Ataş, ardından 2015 yılında yine 2023
yolculuğumuzun önemli mihenk taşlarından birisi olacak genel
seçimlerin geleceğini hatırlattı.
KAOS, DIŞ VE İÇ MİHRAKLARIN ORTAK ÇALIŞMASI
Ataş, Türkiye'de Mayıs ayı içerisinde bütün dünyanın dikkatini
çeken bir takım yatırımlara imza atılması sonrasında bir takım dış
ve iç mihrakların ortaklaşa çalışması ile kaos oluşturulmaya
çalışıldığını ileri sürdü.
Yapılan yatırımların önemlilerini de sıralayan Ataş “Bunlardan
birisi dünyanın en büyük havalimanlarından birisi olacak İstanbul
Havalimanı'nın ihalesinin yapılmasıdır. 46 milyar doları bulan bir
yatırımdır. Yıllık 100 milyon yolcu kapasiteli ve dünyanın en
önemli destinasyonlarından birisi olacak havalimanı büyük önem arz
ediyor. Japonya ile birlikte 22 milyar dolarlık enerji ihalelerine
imza atıldı. İstanbul'a 3'üncü Boğaz köprüsünün 2,5 milyar dolarlık
ihalesi yapıldı. Kanal İstanbul çalışmaları hızlandı, IMF'ye
yıllardır süren borcu sıfırladık” dedi. Bu noktaya gelince tüm
dünyanın dikkatinin çekildiğini kaydeden Ataş “ 28 Mayıs'ta Gezi
Olayları diye tabir edilen olayla aslında aylar öncesinden
planlanıp Türkiye'nin başarılarını hazmedemeyen bir takım iç ve dış
güçlerin ortaklaşa girişimleri ile ülkede kaos ortamı meydana
getirilmeye çalışıldı. Sağduyulu vatandaşları da sokağa çekmek
suretiyle kendi ifadeleriyle Taksim'i Tahrir Meydanı yapma arzusu
içerisinde olanların planları tutmadı, inşallah tutmayacak. Buna
milletimiz fırsat vermeyecek. Çünkü Türkiye 10 yıl öncesi gibi bir
ülke değil. İnsanlar 10 yıl önceki gibi önünü göremeyen insanlar
değil” diye konuştu.
OLAYLARI PERDE ARKASI AYDINLANIYOR
Milletin oynanan oyunu gördüğünü belirten Ataş, “Şimdi eylemleri
yapanlara, sokaklarda bu ülkenin Başbakanına dünya tarihinde hiçbir
yerde görülmemiş hakaret ve küfürler eden art niyetli gruplara
söylüyorum. Bu millet oynanmak istenen oyunu gördü. Sosyal medyada
ilk günlerde yayınlanan mesajlara dikkatleri çekmek istiyorum. '24
saat direnilirse hükümet düşecek', '24 saat direnilirse AB iktidara
son verecek', '24 sat direnirsek Anayasa Mahkemesi hükümeti
indirecek' gibi söylemlerle bazı gençlerimizi kandırmaya
çalıştılar. Bu bu planlar tutmadı. Niye, Türkiye 10 yıl önceki
Türkiye değil. Hükümet, 10 yıl önceki hükümetler değil. Bu ülkenin
Başbakanı 10 yıl önceki Başbakan değil. Başbakan'a sokaklarda
korolar halinde küfredildi. Peki neydi istenen. Ben eylemleri
yapanlara şunu soruyorum. Önce şunu belirteyim. Demokratik hak
herkesin hakkıdır. Muhalefet etmek herkesin hakkıdır. Ama bunların
hepsi ahlaki kurallar içerisinde olmalı. Gösterini yasalar
içerisinde her yerde yaparsın. Ama milletin malını zarar vermek,
kamu mallarını yıkmak, yakmak, ülkeyi yöneten Başbakan'a küfretmek
suretiyle olmaz, bu millette buna müsaade etmez. Olayların perde
arkası şimdi daha çok netleşiyor. Bunların arkasında kimler vardı,
kimlerin planları vardı. Hangi dış güçlerin, hangi medya
organlarının planları vardı. Bunlar ortaya çıkıyor” dedi.
MUHALEFET VAGON GİBİ EYLEMCİLERİN ARKASINA TAKILDI
Ataş “Demokratik usullerle, hukuk çerçevesi içerisinde kim ne eylem
yapacaksa başımızın üstünde yeri var. Demokrasilerde güçlü
muhalefetlere ihtiyaç vardır. Bugünkü muhalefet partisi o muhalefet
etme görevini yapamadığı için sokaktaki eylemcilerin arkasına vagon
gibi takılmak suretiyle muhalefet yapmaya çalışıyor. O muhalefetin
milletvekilleri de ne yazık ki o eylemcilerin önünde oturmak
suretiyle adeta onlara yakma, yıkma noktasında, taşkınlık yapma
noktasında, yasalara uymayan bir eylem tarzı içerisinde destek
vermiştir ama bu millet bunları yutmadı ve yutmayacak” dedi.
EYLEMLERİN AMACI TAYYİP ERDOĞAN'I YIPRATMAK
Gezi Parkı eylemlerin bir tek nedeninin Tayyip Erdoğan'ı yıpratmak,
Tayyip Erdoğan'ı milletin nezdinde küçük düşürmek, dolayısıyla AK
Parti'yi yıpratmak ve iktidardan indirmek olduğunu belirten Ataş
şöyle konuştu:
"Şunu unutmayın; bu eylemlerin arkasında aynı zamanda
Cumhurbaşkanlığı seçimleri vardır. Halkın seçeceği bir
Cumhurbaşkanı sürecini hazmedemeyenler, sokaklardaki eylemleri ile
Türkiye'deki bu istikrarın sonunu getirmeye çalışıyor. O eylemleri
yapanlar otursunlar, bir düşünsünler; 2002 yılından neyi
yapıyordunuz da bugün yapamıyorsunuz, 2002 yılında hangi hayat
seviyeniz yüksekti de bu gün alt seviyelere geldi, demokratikleşme
noktasında 2002'den daha mı kötüyüz, ekonomik noktada daha mı
kötüyüz, bireysel hak ve özgürlüklerde 2002'den daha mı kötüyüz,
sağlıkta, ulaşımda, adalette daha mı kötü, nedir mesele? Bunu
herkesin düşünmesi gerek. 2002 yılındaki hayat standardı ile
bugünkü hayat standardı arasında bir eksiliş mi var veya AK Parti
iktidarını ve Erdoğan'ı indirdin aşağıya diyelim, peki alternatifi
ne? Sunacağın bir alternatif mi var? Meclisin aritmetik ortamında
bir iktidar alternatifi mi var? Türkiye'yi Tayyip Erdoğan'dan daha
iyi yönetecek bir lider mi var? Bütün bunları acaba o eylemci
arkadaşlar kendisine sordu mu? Sordukları zaman tüm bunların
karşısında hepsi bir hiçtir, bir yoktur. Demek ki bu ülkede o
eylemleri yapanlar, demokratik hak arayışını yasal çerçeve
içerisinde yapanları istisna tutarak söylüyorum; sokaklarda
yakarak, yıkarak, insanları korkutarak evlerine hapsederek,
sokaklarda adeta bir yağma yapmak suretiyle bu kamunun mallarını,
araçlarını yakmak suretiyle ne yapmak istediler acaba? Yapmak
istedikleri tek şey var; dışarıdan planlanan, içerideki piyonlarını
kullanmak suretiyle Türkiye'de kaos ortamı meydana getirmek ve
milletin iktidarını zayıflatmak. Bütün dertleri bu.”
AK(OE/AK) (FOTOĞRAFLI)