Akil İnsanlar Cumartesi Anneleriyle Biraraya Geldi
AKİL İnsanlar Heyeti üyeleri, Beyoğlu Galatasaray Meydanı'nda 421 haftadır devam eden Cumartesi anneleriyle bir araya geldi. Başkan vekili Mithat Sancar sekreter Levent Korkut ve üye Ali Bayramoğlu'nun yanı sıra eyleme CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu ile Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün de katıldı.AKİL İNSANLAR İLE CHP'Lİ VEKİLLER BİR ARADA
AKİL İnsanlar Heyeti üyeleri, Beyoğlu Galatasaray Meydanı'nda 421 haftadır devam eden Cumartesi anneleriyle bir araya geldi. Başkan vekili Mithat Sancar sekreter Levent Korkut ve üye Ali Bayramoğlu'nun yanı sıra eyleme CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu ile Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün de katıldı.
AKİL İNSANLAR İLE CHP'Lİ VEKİLLER BİR ARADA
Akil İnsanlar Heyeti Marmara Bölgesi Grubu Başkan Vekili Mithat
Sancar sekreter Levent Korkut ve üye Ali Bayramoğlu'ndan oluşan
heyet Beyoğlu Galatasaray Meydanı'nda Cumartesi annelerinin 421
haftadır sürdüğü eyleme katıldı. Eyleme, kayıp yakınları, akil
insanlar heyeti üyelerinin yanı sıra CHP Genel Başkan Yardımcısı
Sezgin Tanrıkulu ile Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün de
katılarak destek verdi. Eylem kayıp yakınlarının konuşmalarıyla
başladı.
CHP'Lİ VEKİLLERE TEPKİ
1995'den beri kayıp olan Seyhan Doğan'ın kardeşi Kadri Doğan, “O
zaman Dargeçit'in alay komutanı mı neyse biz küçüğüz bilmiyoruz
rütbelerini o insan şuanda görev başında, Sivas'ta belediye
başkanlığı yapıyor. Biz CHP'ye yıllardan beri söyledik, hepsi de
biliyorlar ama maalesef ne de bu barışa varlar ne bize bir zulmü
yapanlar hakkında bir şeyler söylüyorlar. Bari hiç olmazsa görevden
alsınlar öyle gelsinler aramıza” şeklinde konuşarak eyleme destek
için gelen CHP'li vekillere tepki gösterdi.
KEMİK PARÇALARI VERİLMEDİKÇE NE BARIŞA İNANIYORUZ NE DE
DOLAŞANLARA
15 Şubat 1995'den beri kayıp olan Rıdvan Karakoç'un ağabeyi Hasan
Karakoç ise “Bizimle biri helalleşmesi lazım, bizim acılarımızın
dindirilmesi lazım. Kayıp yakınlarının hepsi tarif edilemez
sınırsız bir acı çekiyorlar” dedi. 23 Şubat 1995'den kayıp olan
Murat Yıldız'ın annesi Hanife Yıldız, “Buradaki acı dinmediği
sürece, buradaki insanları kaybedenler adalet önüne çıkarılmadıkça,
bizim kaybedilen insanlarımızın kemik parçaları da olsa bize
verilmedikçe biz ne bu barışa inanıyoruz, ne bu barış için
dolaşanlara.” dedi.
KEMİKLERİMİZİ İSTİYORUZ, ONA RAZIYIZ
31 Kasım 1994'den beri kayıp olan Nihat Aydoğan'ın eşi Halime
Aydoğan, “Dargeçit'li korucu şarhoş Kemal geldi askerlerle bizim
evimize içeride benim eşimi dövdü şarhoş Kemal şimdi de hacca
gitmiş, hacca gitsin ne olur, gitmesen ne olur, benim bu dünyada ve
o dünyada elim yakandadır. Eğer benim kemiklerimi sen biliyorsan,
bana açıklamazsan iki elim yakanda olacak, eğer o kemikler nerdedir
bana söylersen Türkiye önünde ben sana hakkımı helal ediyorum.”
dedi. 8 Ekim 1980'de kaybolan Cemil Kırbayır'ın ağabeyi Mikail
Kırbayır ise “Öteden beri talebimiz belli, sağımız değil mezarımızı
istiyoruz. Kemiklerimizi istiyoruz. Ne hazin bir şeydir ya ona
razıyız ya, vicdan.” dedi.
BARIŞI HEP BERABER İNŞA EDECEĞİZ
Eylemde söz alan kayıp yakınlarının avukatlığını da yapan CHP Genel
Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu da, “Bu meydanda adalet
haykırışımızı sürdüreceğiz, bu meydan geçmişle yüzleşme meydanıdır.
Bu meydan bir adalet meydanıdır. Biz barışı Türkiye'de hep beraber
dayanışma içerisinde ve her şeye rağmen adaletle ve vicdanla
beraber inşa edeceğiz.Adalet duygusunu tatmin etmedikçe barışın
inşa edilemeyeceğini de biliyoruz ama burada sabırla ve cesaretle
bu haykırışımızı sürdüreceğiz.” dedi.
ÇOCUKLARIMIZIN BAYRAMI BARIŞLA GELECEK
Kayıp yakınlarının ardından grup adına basın açıklamasını okuyan
Gülbahar Bozkurt, barış için ikbal hesaplarına yenik düşmeyecek
liderlere ihtiyaç olduğunu bildiklerini söyleyerek, “Demokratik hak
ve özgürlükleri hedeflemeyen girişimlerden barış çıkamayacağını
biliyoruz. Ancak gerçek barışın bizi kayıplarımıza, hakikate,
adalete ulaştıracağını biliyoruz. Kayıplarımız için, hakikat için,
adalet için, barış istiyoruz. Bu sürecin barış evrilmesi için tüm
demokrasi güçlerini göreve çağırıyoruz. Çocuklarımızın bayramı
barışla gelecek. “ dedi.
BAŞKAN VEKİLİ SANCAR CUMARTESİ ANNESİNE SARILDI
Eylemin ardından meydanda Akil İnsanlar Heyeti Marmara Bölgesi
Grubu Başkan Vekili Mithat Sancar bazı annelerle bir araya geldi.
Bir kayıp yakınına sarılan Sancar burada bir süre talepleri
dinledi. Bir kayıp yakını ise Sancar'a “Önce bu anaların dertlerine
bir çare bulsunlar, bir kemik istiyorlar, bir bayramda bir çiçek
alıpta mezarlarına gitsinler.” dedi.
ÖNEMLİ OLAN DUYGULARIN BARIŞI ZİKREDEREK DIŞA VURULMASIDIR
Eylemin ardından Akil İnsanlar heyeti üyeleri basın mensuplarının
sorularını yanıtladı.Üye Ali Bayramoğlu, “Çok doğal tepkiler
bunlar. o kadar çok acı yaşanmış ve o kadar çok barış çabasında
hayal kırıklığı yaşanmış ki geleceğe ve yürüyen sürece güven duymak
kolay olmuyor. Diğer taraftan yürüyen sürecin yöntemi tarzı siyasi
kimliği ile ilgili farklı görüşler bu güvensizliği besliyor. Önemli
olan bu duyguların barış kelimesini zikrederek dışarı vurulmasıdır.
Bu bile barışı düşünmek anlamına geliyor” dedi.
BU KADAR YARANIN BULUNDUĞU TOPLUMUN TAMAMI YARALIDIR
Başkan vekili Mithat Sancar ise “Bu meydanda aldığım en önemli
izlenim geçmişi yaralarının sarılmasının barış sürecinin bir
parçası olarak görülmesi gerekliliğidir. Bu mesaj var.Zaten
geçmişin yaralarını saracak. Yöntemler mutlaka gündeme gelecektir,
gelmelidir de. Çünkü barış geçmişin yaralarını sarmadan
gerçekleşmiyor. Sadece bir kesimin değil on binlerce kişinin bu
süreçte derin yaralar aldığını biliyoruz. Bu kadar çok yaranın
bulunduğu bir toplumun tamamı yaralıdır. Bu yaralarda barışla
çözülebilir ancak, yani savaş bu yaraları iyileştirmenin yöntemi
değil. Ben burada bu yöntemi değil bu temenniyi bu isteği bu umudu
duyguları gördüm ve haklı duygular bunlar.” dedi.
HÜLYA KOÇYİĞİT SORUSU?
Sancar, Hülya Koçyiğit'in katılmamasıyla ilgili soruya, “Dün
İzmit'teydik. Uzun bir gündü yoğun temaslar yaptık ve rahatsızlandı
demin aradı gene çok üzgün olduğunu söyledi gelemediği için ama
gelecekti buraya annelerle görüşmek istediğini defalarca
bildirmişti bize zaten” şeklinde cevapladı. Sancar, CHP'li
vekillerle aynı eylemde bulundukları sorusu üzerine, “İyi bir şey,
benim için özel bir anlamı yok. Onlar da randevu almışlar bugün
için burada karşılaştım. Sohbet ettik şimdi onlar kendi
faaliyetlerinin bir parçası olarak katıldılar.” dedi.
BÜTÜN MİLLETVEKİLLERİNİN KATILMASI GEREKİR
Levent Korkut “Bizim bu barışı toplumca mümkün olan en geniş
konsensusla oluşturmamız esastır. Çünkü barışın bir silahsızlanma
boyutu var bir de uzun dönemde yaraları sarma boyutu var. Bu
anlamda uzun yıllara alabilecek bir rehabilitasyon bir iyileşme
süreci geçirmemiz gerekiyor. Bunun içinde ne kadar iyi katkı
verilirse toplum o kadar faydalı olur. Bütün milletvekillerinin
katılması gerekir” dedi. Korkut, 'Cumartesi anneleri raporda nasıl
yer alacak' sorusu üzerine, “Bu güne kadar ki bütün talepleri
kayıtlı bunları özetleyerek ileteceğiz raporumuzda” dedi. Sancar'da
“Zaten şimdi sohbet ediyoruz. Not edeceğiz” dedi. Akil insanlar
heyeti daha sonra yakında bulunan Danişment geçidinde bir
kafetaryada bazı kayıp yakınlarıyla bir araya geldi.
BARIŞA KİM NERDE HANGİ KATKIYI SUNUYORSA DEĞERLİDİR
Buranın girişinde basın mensuplarının sorularını yanıtlayan CHP
Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, 'Akil İnsanlar heyetiyle
aynı eylemde' bulunmaları sorusuna “Siyasetçi kimliğimizin ötesinde
adalet arayışı içinde olduk ve insan hakları savunucusu kimliğimiz
ile her yerde olduk burada olmaya devam edeceğiz, yani yollarımız
belli yerde buluşur belli yerde ayrışır ama adalet ve insan hakları
ortamında hep buluştuk. Böyle görmek lazım.” dedi. Tanrıkulu, Akil
insanlar ve süreçle ilgili bir sorulara ise “Her yerde söylüyoruz.
Türkiye'nin bir barışa ihtiyacı var ama bu barışın doğru
yöntemlerle inşa edilmesi lazım barış süreci uzun bir süreçtir, bu
günden bitecek bir süreç değil. Önemli olan doğru başlatılması ve
yürütülmesidir. Biz elimizden geleni bulunduğumuz yerde yapıyoruz.
Herkesin de barış için elinden geleni yapması lazım. Barış için
uzlaşma için kutuplaşmanın azalması için gösterdikleri bir çaba var
o çaba da çok değerli bir çabadır yani barışa kim nerde hangi
katkıyı sunuyorsa değerlidir. Böyle görmek lazım.” dedi.
BİRİLERİ HÜKÜMETİN ORGANI DİĞERLERİ ÖRGÜTÜN SÖZCÜSÜ OLARAK
SUÇLUYOR
Kayıp yakınlarıyla buluşmalarının ardından çıkışta
değerlendirmelerde bulunan Mithat Sancar, “Barış sadece silahların
susmasından ibaret değildir. Bütün dünyada önemli barış sürelerinin
hepsinde geçmişteki yaraları iyileştirecek yöntem mutlaka
aranmıştır. Toplumun çeşitli kesimlerinde farklı yaralar,
kızgınlıklar var” dedi. Yarında şehit aileleri ile bir buluşma
gerçekleştireceklerini ifade eden Sancar, “Bir de onları
dinleyeceğiz Bizim burada yaptığımız faaliyet onların doğrudan
doğruya kendilerini ifade etmelerini bir kez daha söylemek ve bu
görüşleri rapor haline getirmek. Biz bu süreçte barışın yaraları
sarmanın en önemli yöntemi olduğunu söylüyoruz. Bir savaşın
yarattığı yaralar barış süreci başlarsa sarılabilir. Biz barış
sürecine destek veren insanlar olarak yeni yaralar açılmasın, eski
yaraları saracak yollar bulunsun diye uğraşıyoruz. “ dedi. Sancar,
akil insanlara yönelik saldırılarla ilgili olarak da “Bunlar her
yerde oluyor. Çünkü çok fazla ön yargı birikmiş. Bir de diyalog ve
konuşma yoluyla böyle geniş çaplı bir yöntem uygulanmadı Türkiye'de
birileri sizi hükümetin organı olarak görüyor, diğerleri ise
örgütün sözcüsü olarak suçluyor. İki kutup var. Bunun dışında kalan
çok geniş bir kesim bu çalışmalara gönülden destek verdiklerini
dile getiriyorlar. İki kutup var. Biri doğrudan doğruya her şeyi bu
süreci hükümetin malı gösterip hükümete saldırma isteğiyle bizi
hedef alıyorlar. Bir başka kesim var Milliyetçiler ve ulusalcılar.
Onlar ise bütünüyle barış sürecine karşılar. Bu barış sürecinin
bozulması için de her türlü provokasyona girmekten gerekirse
çekinmiyorlar. Ben toplumun büyük çoğunlunun bu sürece destek
olduğu kanısındayım”dedi.
TY(CT) (FOTOĞRAFLI)