Chp Milletvekili Hüseyin Aygün Serbest (2)
PKK'nın kaçırdığı CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, 48 saat sonra kaçırıldığı yere yakın bölgede serbest bırakıldı. Tunceli kent merkezinde basın açıklaması yapan Aygün, kendisini yaşları 18-25 arasında olan 6-7 kişilik bir grubun kaçırdığını ve saygılı davranıldığını söyledi. Aygün, "Örgüt bu eylemi siyasi propaganda olarak yaptığını söyledi. Bu eylemi yapan genç arkadaşalar, bu...
PKK'nın kaçırdığı CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, 48
saat sonra kaçırıldığı yere yakın bölgede serbest bırakıldı.
Tunceli kent merkezinde basın açıklaması yapan Aygün, kendisini
yaşları 18-25 arasında olan 6-7 kişilik bir grubun kaçırdığını ve
saygılı davranıldığını söyledi. Aygün, "Örgüt bu eylemi
siyasi propaganda olarak yaptığını söyledi. Bu eylemi yapan genç
arkadaşalar, bu ülkenin çocukları. Bu eylem aracılığıyla Türk
kamuoyuna barış ve ateşkes mesajı vermek istediklerini söylediler.
Benden parlementoda Kürt sorunun çözülmesi konusunda daha fazla rol
üstlenmem konusunda ricacı oldular" dedi.
CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, pazar akşamı Tunceli-Ovacık
karayolununun 35'inci kilometresindeki Fırtına Veli Çeşmesi
Mevkii'ndeki Merğo Deresi kıyısında ellerinde uzun namlulu sivil
giyimli 2 PKK'lı tarafından kaçırıldı. Aygün, PKK'lılar tarafından
götürüldüğü dağlık ve ormanlık arazide 48 saat tutulduktan sonra
bugün saat 17.00'de Ovacık İlçesi'ne 10 kilometre mesafede bulunan
Aktaş Köyü yakınlarında serbest bırakıldı. Yaya olarak köye giden
Aygün, buradan köylüler tarafından bir araçla yakındaki Aşağı
Torunoba Köyü Jandarma Karakolu'na götürüldü.
HELİKOPTER TEKLİFİNİ KABUL ETMEDİ
Milletvekili Aygün, karakolda bir süre misafir edilirken, Ovacık
Savcısı ile telefonla görüştürüldü. Aygün, milletvekili olduğunu
belirterek, ifade vermeyeceğini ve ifadesini daha sonra vereceğini
söyledi. Tunceli Valisi Mustafa Taşkesen de Aygün'ü telefonla
arayarak bir süre görüştü ve kendisini helikopterle Tunceli'ye
getirme teklifinde bulundu. Ancak, Aygün helikopter teklifini kabul
etmedi.
Aygün'ü, jandarma karakolundan ayrılmasının hemen ardından bölgeye
giden CHP milletvekilleri ile eşi Emine Aygün, çocukları İdil ve
Taylan karşıladı. Eşi ve çocukların Aygün'e sarılırken gözyaşları
döktü. Aygün, daha sonra uzun bir araç konvoyu eşliğinde yaklaşık 1
saat süren yolculuğun ardından Tunceli kent merkezindeki evine
geldi.
EYLEMİ SİYASİ PROPAGANDA OLARAK YAPTIKLARINI SÖYLEDİLER
Evinde bir süre dinlenen Aygün, kent merkezindeki Seyit Rıza
Parkı'nda basın açıklaması yaptı. Aygün, şöyle dedi:
"İki günlük dağ maceram akşam 17'de sona erdi. Örgüt bu
eylemi siyasi propaganda olarak yaptığını söyledi. Bu eylemi yapan
genç arkadaşalar, bu ülkenin çocukları. Bu eylem aracılığıyla Türk
kamuoyuna barış ve ateşkes mesajı vermek istediklerini söylediler.
Benden parlementoda Kürt sorunun çözülmesi konusunda daha fazla rol
üstlenmem konusunda ricacı oldular. CHP'nin izlediği politikaların,
Kürt sorunun çözümünde olumlu olduğunu ve beğendiklerini ama bütün
partilerin daha fazla çaba harcaması gerektiğini söylediler. Asker
olsun, dağdaki olsun ölen bütün çocukların, bu ülkenin çocukları
olduğunu ve bu savaşı başta kendilerinin anlamsız bulduklarını
söylediler. 'İstediğimiz demokratik özerlik planı, hiçte silahlı
mücadele gerektirmeyen demokratik bir taleptir ve Avrupa'da pek çok
ülkede vardır. Bu bakımdan bizde yürüttüğümüz mücadelenin çok
anlamsız olduğunu biliyoruz' dediler. Bütün bu kardeşlik barış
mesajlarının yanında, benim gibi silahsız, korumasız gezen,
Dersim'in ovalarında, dağlarında, yaylalarında halkının sorunları
ile ilgilenen bir milletvekilinin tutsak alınmasınında, Dersim
halkının iradesine bir müdahale olarak değerlendirilmesinin
kaçınılmaz olduğunu söyledim."
'18-25 YAŞ ARASI 6-7 KİŞİLİK BİR GRUP'
Aygün, kendisine bağımsız bir kimlik ile siyaset yapmasının
söylendiğini belirterek şunları kaydetti:
"Yine sohbet sırasında bana bağımsız bir kimlik ile siyaset
yapmamın daha çok yakışacağını söylediler. Bende silahların gölgesi
altında bu konuda her hangi bir karar verilemeyeceğini, özgür
iradem dışında verilecek kararın da doğru olmayacağını kendilerine
söyledim. Yeni CHP'nin Dersim Milletvekili olduğum için gurur
duyduğumu, benim gibi insanları partiye katarak dönüşüm
işaretlerini çoktan verdiğini belirttim. Gördüğüm şu; dağdaki 18-25
yaş arası 6-7 kişilik bir grup benle muhatap olan arkadaşlar. Tümü
evlerine geri dönmek istiyor. Bu anlamsız, savaşın bitmesini
istiyor. Kürt sorununun çözümü için parlementoda 4 partinin bir
araya gelip, medeni bir şekilde çözüm aramasının tek yol olduğunu
söylüyorlar. Ellerinde silah olan insanlar tarafından barış
isteğinin dile getirilmesi çok önemli. Unutmayın ki, her an ölüm
riski ile karşı karşıya olan insanlar bunlar. İki gündür Torunoba
bölgesi yoğun olarak bombalanıyordu. Biz izliyorduk bombardımanı.
Bu ülkenin çocukları, bu bombalar patlarken, onlar veya biz
ölseydik, eminim barış umutları daha fazla ertelenmiş olurdu. Bu
bakından askeri çözümü asla başından beri onaylamadığımızı,
barışçıl ve siyasi çözümü istediğimiz bizzat sayın genel
başkanımızın akil insanlar öneri ile göstemiş olduk."
'CHP KÜRT SORUNUNA DAİR DAHA AYRINTILI BİR PLAN AÇIKLAYACAK'
Aygün, CHP'nin yeni bir planı olduğuna dikkat çekerek sözlerine
şöyle devam etti:
"Önümüzdeki haftalarda CHP Kürt sorunun dair daha ayrıntılı
bir plan açıklayacak. Bana yönelik herhangi bir tehdit yok. Son
derece saygılı ve anlayışlı bir muamele var. Ama Haziran 2011'de
ortaya çıkan tablonun kendilerini de memnun etmediğini fark ettim.
Zaten demokrasilerinde seçmen odaklı rejimler olduğunu, seçmen
iradesine herkesin saygı duyacağını, dağdaki eli silahlı kadroların
da buna saygı duyacağını ve duymak zorunda olduğunu söyledim.
Kendileri de saygısızlığı ifade eden her hangi birşey söylemediler
ama akan kanın durması için özellikle CHP'den ve özelinde de
benden, Dersim Milletvekili olarak daha çok emek ve çaba
beklediklerini ifade ettiler."
'6-7 SAAT YÜRDÜK'
Aygün, kaçırılması sırasında yaşananları da anlatarak, yollarını
kesen grubun kendisini tandığını söyledi. Aygün, şöyle dedi:
"Yolumuzu kesen grup beni tanıyordu. Bana karşı her hangi
bir zor kullanılmadı. Benim kendimi tanıtmam üzerine, bunun yanlış
olduğunu bildirmem üzerine, silah bile doğrultmayacakları, beni bir
halk evladı, bir dost olarak selamladıklarını söylediler. Ama
açıkcası ben direnme yolunu, arkadan gelen araçların her hangi bir
çatışmada zarar görmemesi, yanımda bulunan iki arkadaşın can
güvenliğinin tehlikeye girmemesi, beni alamaya gelenlerin can kaybı
yaşamaması için direnmekten vaz geçtim. Sanmıyorumdum silah
kullanacaklarını. Ama arkadan gelen arabalar çoğalınca, olası bir
çatışmada herkesin can güvenliği tehlikeye girer diye endişelendim
ve gitmeyi kabul ettim. Çünkü hiçbir insanın ölümü benim 2 gün
dağda kalmamdan mühim değil" dedi.
Kaçırılmasının ardından 6-7 saat yürüdüklerini ve bir derede
kaldıklarını söyleyen Aygün, "Benimde aşığı olduğum Dersim
Dağları'nda kaldık. Dersim Dağları'nı özlemişim. Kimse dağa
çıkmasın kimse ölmesin. Temennim bu. Doğrudan Bahoz Erdal ile
görüşüldü. Bahoz Erdal güvenliğin sağlanması ve en kısa zamanda
serbest bırakılmamı kendilerine talimat verdi. Gösterilen
tepkilerin bu süreyi kısalttığına inanıyorum. Acelece bugün serbest
bırakıldığımı düşünüyorum. Bazı üst düzey yetkililer ile görüşüp,
bazı taleplerde bulunacaklardı. Oluşan tepkiler üzerine daha kısa
sürede serbest bıraktılar. Bana dönük özel birşeyleri yok, bunu
siyasi bir propaganda olarak yaptıklarını söylediler. Ankara'ya
barış ve ateşkes mesajı vermek için yaptıklarını
söylediler."
Milletvekili Aygün, basın açıklamasının ardından gazetecilerle
yaptığı sohbet toplantısında, "Dağda geçirdiğim vakit benim
için zor değildi. Biliyorsunuz ben dayanıklı biriyim"
dedi. Serbest kaldıktan sonra CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu
ile de görüştüğünü belirten Aygün, "Kısa bir görüşme oldu.
'Geçmiş olsun' dedi. Kendisi benim nerede nasıl davranacağımı,
nerede ne konuşacağımı bildiği için çok fazla soru
sormadı" dedi.
Aygün, Ankara'da oluşan tepkilerin, başta Dersim halkının
tepkilerinin serbest bırakılmasındaki süreci hızlandırdığını
sandığını belirterek, "Sürekli Bahoz Erdal'la
görüşüyorlardı. Bahoz, kaçırıldığım için gruba kızdı. Dağdayken
bombalamaları izliyorduk. O nedenle çok dikkat davrandılar. Beni
kaçıran 6-7 kişilik gençti. 'Ankara'ya barış ve ateşkes mesajı
vermek için bu eylemi yaptık' dediler. Keşke bu toplumun içinde yer
alsalar da üniversite okusalar. Beni bırakırken sarıldılar öptüler,
'Burada bulunan kardeşlerini unutma abi' dediler. Yürüyerek geldim.
Ben Dersim'in dağlarını karış karış biliyorum" dedi.
Aygün'ün eşi Emine Aygün, çok mutlu olduğunu belirterek,
"Umarım bundan sonra ülkede barış olur, hiç kimsenin burnu
kanamaz" dedi. Aygün'ün kızı İdil Aygün de, "Bir
daha hiç kimsenin dağa kaldırılmamasını istiyorum. Terörün burada
bitmesini istiyorum, kimsenin burnu kanamasın" dedi.
FD(GG/SSA) (FOTOĞRAFLI)