Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan gündeme özel açıklamalar

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Türkiye'nin koronavirüsle mücadelesinde geldiği noktadan, Suriye ve Libya'daki gelişmeler, terörle mücadeleden iç politikaya değin bir dizi konuda önemli açıklamalarda bulundu... Erdoğan, vatandaşlara 'maske, sosyal mesafe ve temizlik' uyarısını yineleyerek, 'Aman ne olur şu üç kavrama dikkat edelim' dedi...

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Türkiye'nin koronavirüsle mücadelesinde geldiği noktadan, Suriye ve Libya'daki gelişmeler, terörle mücadeleden iç politikaya değin bir dizi konuda gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgınının etkilerine ilişkin soru üzerine Erdoğan, salgının sadece Türkiye'yi değil tüm dünyayı etkilediğini, dünya ülkelerinde meydana getirdiği çok yönlü zararların olduğunu belirtti.

Bu süreçten ABD başta olmak üzere Rusya, Çin ve diğer ülkelerin çok büyük zararlar gördüklerini ifade eden Erdoğan, ABD'de şu anda 45 milyon civarında işsizden bahsedildiğini anımsattı.

"Türkiye'nin durumuna bakıldığında ilk çeyrekte Türkiye, dünyada bir numara büyümede, 4,5 gibi bir oranı yakalamak suretiyle." diyen Erdoğan, "Bütün yaptığımız yatırımlara rağmen terörle mücadele gibi bir süreci biz kesmedik. Aynen buna devam ediyoruz. Aynı şekilde salgında mücadelede biz şu ana kadar 102 ülkeye büyük bir kısmı hibe olmak üzere yardımlar gönderdik. Onun içinde maske, tulum, ilaçlar vesaire var. Bütün bunları yaparken de kendimize de çok farklı hedefler koyduk. Benim hep 'aşkım' dediğim adımım, şehir hastaneleri. En son Çam ve Sakura Şehir Hastanesi. Türkiye'nin en büyük hastanesi oldu. Muhteşem mi muhteşem." diye konuştu.

"EN İLERİ TEKNOLOJİYİ BURADA DA YAKALADIK"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çam ve Sakura Şehir Hastanesini yap-işlet-devret modeliyle inşa ettiklerini, içindeki bütün donanımıyla en ileri teknolojinin bu hastanede görülebileceğini söyledi.

Hastanede bazı eksikliklerin olduğunu, çevredeki peyzaj ve ağaçlandırmayla ilgili çalışmaların devam ettiğini aktaran Erdoğan, Sağlık Bakanlığının hastaneyi doktor, hemşire ve sağlık memurları konusunda çok güçlü bir ekiple donattığını anlattı.

Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bizim şimdi yeni bir adım atmamız lazım. Sağlık turizmine de girelim. O zaman bir şey yapmamız lazım. Bizim Yeşilköy'de havalimanımız var. Bu havalimanına millet bahçesi yapma sözü verdik ama bunun bir bölümünü de biz kalkalım, acil durum hastanesi yapalım. Ne ile mücadelede? Salgınla mücadelede. Kalktık, 45 günde yapma sözü verdik. Biz burayı 45 günde 1008 odalı, tek katlı yapalım dedik. Sağ olsun yüklenici firma söz verdi ve söz vermekle de kalmadı. 'İki hastaneden bir tanesini ben üstleneceğim.' dedi. Sağ olsun Rönesans firması bir tanesini de o üstlendi. Diğerini de Sancaktepe'de yaptık. Sancaktepe'de askeri havaalanının yanına yapalım dedik. O da 1008 odalı. Oraya da onu yaptık. Fakat bizim orada bir başka sözümüz vardı. Biz burada bir şehir hastanesi yapacaktık. Şimdi biz 1008 odalı acil durum hastanesini Feriha Öz Hastanesi olarak yaptık. Aile efradı, hepsi profesör. Onlar da hayran kaldılar. Sağlıkta en ileri teknolojiyi burada da kullandık."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, diğer hastaneye ismi verilen Prof. Dr. Murat Dilmener'in Çapa Tıp Fakültesinde bir duayen olduğunu, bu hocaların koronavirüs nedeniyle vefatlarının bir farklılık arz ettiğini aktardı.

Dilmener'in öğrencilerinin, meslektaşlarının telefon açarak gösterilen kadirşinaslık nedeniyle teşekkür ettiklerini anlatan Erdoğan, "Okmeydanı'nda yapmış olduğumuz şehir hastanesine Cemil Hoca'nın adını oraya verdik. O da çok farklı bir ses getirdi gerçekten. Cemil Taşçıoğlu aynı zamanda benim hemşehrim. Babalar, baba dostu. Öyle de bir özelliği var. Ben bilmiyordum, sonradan öğrendim. Yine özellikle Çapa'dan falan çok olumlu sesler getirdi. Hadımköy'deki hastaneye de İsmail Niyazi Kurtulmuş ağabeyimizin, amcamızın adını verdik. Üzerimizde çok çok emeği olan ve aynı zamanda benim Genel Başkanvekilim Numan Kurtulmuş Bey'in de babası olur." dedi.

"SAĞLIK TURİZMİNDE PATLAMA MEYDANA GELECEK"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehir hastanelerini genişleterek devam ettirdiklerini, son yapılan açılışlarla 11 şehir hastanesinin olduğunu ifade etti.

"Bütün bu hastanelerin hava ulaşımıyla entegre oluşu sağlık turizminde bir patlama meydana getirecek." diyen Erdoğan, şunları kaydetti:

"İşte Yeşilköy'de düşün, yaya yürüyüşü. Hemen uçak iniyor, ambulans oradan alıyor hemen oraya 5 dakika. Aynı şekilde Sancaktepe'de uçak iniyor, hemen 5 dakika. Tedavisi bitti, ayrılacak, ayrılacağı zaman da yine oradan aynı şekilde bütün ailesi ile eğer hava ambulansı ile gelmişse o şekilde ayrılıyor. Yok tarifeliyle geldiyse her iki tarafta havaalanları yakın. Bir tarafta Sabiha Gökçen, diğer tarafta malum İstanbul Havalimanı var. Bu bizim sağlık turizmini tetikleyecek. Sağlık turizmiyle mevsimlik turizmdeki açığımızı kapayacağız. İşin böyle de güzel bir yanı var. Şu anda yurt dışından hastalar gelmeye başladı. Yeni, hemen. Çok kısa bir zamanda hızlandıracak bu işi."

Covid-19 ile mücadelede normalleşme sürecine ilişkin değerlendirmede bulunan Erdoğan, "Her şeyi serbest bıraktık diye, bu iş bitti anlamına gelmez." diye konuştu.

"ANKARA'DA SAĞLIK VADİSİ KURACAĞIZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yıl sonuna kadar 5 tane daha şehir hastanesi yapacağız. Hedefimiz 30 büyükşehirin 30'una da şehir hastanesi yapmak." dedi. Erdoğan, sağlık yatırımları kapsamında Ankara'da "sağlık vadisi" kuracaklarını açıkladı.

Erdoğan, "Yatırımların durması diye bir şey kitabımızda yazmıyor, yazmayacak. Yatırımları aynı kararlılıkla devam ettireceğiz." değerlendirmesinde bulundu.

"60 BİN CİVARINDA SOLUNUM CİHAZI SİPARİŞİ VAR"

Yerli ve milli solunum cihazının üretildiğini hatırlatan Erdoğan, "Siparişler yoğun şekilde gelmeye başladı, 60 bin civarında solunum cihazı siparişi var." dedi.

"EKONOMİK GÜVENLİK KONUSUNDA MÜCADELE"

Piyasa bozucu faaliyetlerle mücadeleye sonuna kadar devam edileceğini vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:"Haksız fiyat artışlarına yönelik MASAK incelemelerini başlatacak. Ülkenin ekonomik güvenliği konusunda gerekli mücadeleyi vereceğiz çünkü bu da bir terördür."

"HAFTER HER AN SÜRECİN DIŞINA ATILABİLİR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Libya'da geçiş sürecine ilişkin şunları kaydetti:

"Hafter her an sürecin dışına atılabilir, gelişmeler onu gösteriyor. Trump ile görüşmemizden sonra ABD-Türkiye arasında süreçle ilgili yeni dönem başlayabilir, mutabakatlarımız oldu. Sayın Putin'le de görüşmem olacak. 'Benim orada askerim yok' açıklaması vardı, kendileriyle konuşalım istiyorum."

"FETÖ'CÜ İSİMLERİ TEK TEK TRUMP'A AKTARDIK"

ABD Başkanı Donald Trump ile bu akşam gerçekleştirdiği görüşmeye ilişkin bilgi veren Erdoğan, "FETÖ'cü isimleri kendilerine aktardık. O da 'Gönderdiğiniz bilgileri alacağım, gerekli çalışmaları yapacağım' dedi." şeklinde konuştu.

"PKK'NIN ANTİFA İLE BİRARAYA GELİŞİ MANİDAR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD'de yaşanan gelişmeleri şöyle değerlendirdi:

"George Floyd'un öldürülmesi ırkçı bir yaklaşımın tezahürü. Vicdan sahibi hiçbir insanın kabul edebileceği bir durum değil. PKK/YPG'nin Antifa denilen terör örgütü ile ABD'deki bir araya gelişleri manidardır. Bunu Sayın Trump'a söyledim."

İşte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar:

"HAMDOLSUN TÜRKİYE DÜNYADA BİR NUMARADIR"

Böyle bir salgın hakikaten sadece Türkiye'yi değil tüm dünyayı etkiledi. Bunun birçok yönlü dünya ülkeleri arasında meydana getirdiği zararlar var. Başta Amerika olmak üzere Rusya, Çin hepsi çok büyük zararlar gördüler. İşsizlikte Amerika'da 45 milyon civarında işsizlikten bahsediliyor. Bunlar sıradan olaylar değil. Hamdolsun kendi durumumuza baktığımızda Türkiye dünyada bir numara. Bütün yaptığımız yatırımlara rağmen, terörle mücadeleyi kesmedik. Aynı şekilde salgınla mücadelede de şu ana kadar 102 ülkeye, büyük kısmı hibe olmak üzere yardımlar gönderdik.

"AĞAÇLARDAN BİRİSİ SAKURA DİĞERİ ÇAM"

Şu anda Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'ni hamdolsun yap işlet devretle bitirdik. Bütün donanımıyla en ileri teknolojiyi bu hastanede görebilirsiniz. Tomografisinden MR'ına varıncaya kadar bütün konularda. Bazı eksikler var. İnşallah bütün çevredeki peyzaj alanlarıyla ilgili çalışmalar devam ediyor. Ağaçlandırma çalışmaları devam ediyor. Sakura ağacı 15 gün ömrü olan bir ağaç. Yeşilini hiç atmıyor. Onu da biz çamla telafi ediyoruz. Çam ise 4 mevsim malum. Sağlık Bakanlığımız da buradaki özellikle doktor, hemşire, sağlık memurları bu konuda çok güçlü bir ekiple burayı donanım altına aldı.

"BİZ BURADA BİR ŞEHİR HASTANESİ YAPACAKTIK"

Yeşilköy'ün belli bir bölümünü kalktık 45 günde yapma sözü verdik. Biz burayı 1008 oda yapalım dedik. Sağolsun yüklenici firma sözü verdi. Dedi ki, 2 hastaneden bir tanesini ben üstleneceğim dedi. Bir tanesini de o üstlendi. Diğerini de Sancaktepe'de yaptık. Orası da askeri havaalanıydı. Oranın yanına 1008 odalı yaptık. Biz burada bir şehir hastanesi yapacaktık. Burada 1008 odalı acil durum hastanesini yaptık. 16'şar ameliyathane var. Diyalizler vesaire hepsi. İstenildiğinde bu odalar yoğun bakıma dönüştürülüyor.

"EN KISA ZAMANDA HIZLANDIRACAK BU İŞİ"

Murat Dilmener Çapa'da duayen bir hoca. Koronadan ölmesi farklılık arzediyor. Bu adımı atmak suretiyle de gönlümüz çok huzurlu. Talebeleri telefon üstüne telefonlar ediyor bize. Gösterdiğiniz kadirşinaslıktan ötürü teşekkür ediyoruz dediler. Okmeydanı'nda yaptığımız şehir hastanesine de Cemil Hoca'nın adını verdik. Cemil Taşçıoğlu aynı zamanda benim hemşehrim. Baba dostu öyle bir özelliği var. Bilmiyordum, sonradan öğrendim. Bu da Çapa'dan olumlu sesler getirdi. Arnavutköy, Hadımköy'e İsmail Niyazi Kurtulmuş amcamızın adını verdik. Numan Kurtulmuş'un babası, oraya da onun adını verdik. Bütün bunlar sağlık turizminde bir patlama meydana getirecek. Uçak iniyor 5 dakikada orada. Tedavi bitince ailesiyle beraber hava ambulansıyla gelmişse o şekilde ayrılacak. Bir tarafta Sabiha Gökçen öbür tarafta mâlum İstanbul Havalimanı var. Şu anda yurtdışından hastalar gelmeye başladı. En kısa zamanda hızlandıracak bu işi.

"RAHAT BİR ŞEKİLDE YOLLAR KULLANILABİLECEK"

Maalesef İstanbul Büyükşehir Belediyesi bizde olduğu zaman bu yolları belediyemiz yapacaktı. Şu anda belediye mâlum zihniyete kaptırılınca bunlar 'bizim paramız yok yapamayız' dedi. Allah'tan ki işbaşındayız. Ulaştırma Bakanımız sağolsun kısa zamanda yolları bitirdi. Şimdi bir de oraya metroyu yapıyoruz. Bakanlığımız onu da bitirecek. O da bitince hastaneye geliş gidişler çok daha rahat olacak. İstanbul'a bu yakışırdı.

"TEK ÇARE: MASKE, MESAFE VE TEMİZLİK"

Sevgili halkıma hitap ediyorum. Aman ne olur, ihmal etmeyin. Bir kere maskeyi ihmal etmeyin. İki mesafe. 1,5 metre kesinlikle bu mesafeyi koruyalım. Üç temizlik. Elimizi bir yere sürdük, hemen elimizi yıkayalım. Dezenfekte olalım. Yapalım ki, başımıza iş almayalım. Eğer buradaki tedbirlerimiz yerli yerince hakikaten ele alınırsa ben inanıyorum ki, kısa zamanda 65 yaşındaki kardeşlerim, ağabeylerim bu işten zarar görmeyecektir. 18 yaş altı onları da birleştirdik. İki bölümde değerlendiriyorduk. Orada da gençlerimiz de 'Ben gencim nasıl olsa bana bir şey olmaz' demesin. Bu hafta sonu maalesef piknik alanlarında, yol kenarlarında, askere gidenler filan yaptıkları işler, doğru şeyler değil. Sen meydana gelen bir olayda bu işi telafi edemezsin. Bu virüs farklı bir virüs. Tek çare Bilim Kurulu hocalarımızın söyledikleri maske, mesafe, temizlik.

"ÜNİVERSİTESİ OLMAYAN ŞEHRİMİZ KALMADI"

Bugünün rakamlarına baktığımızda 989'a düştü. Vefat 18'e kadar inmişti, bu defa 19, fena sayılmaz. Yoğun bakımda 625. Burası artık daha da aşağı insin istiyoruz. Entübe 261 burayı da aşağıda görmek istiyoruz. Bugün iyileşenlerin sayısı güzel. Olumlu bir sinyal. Test 39 bin 361 bayağı yüksek. Ben daha çok vefata da bakıyorum. Ne kadar sıfırlarsak çok daha tabii mutlu olacağız. Gelişmeler bu noktada fena değil. Şu anda dünyada 11. sıradayız. Sayın Trump'a bu rakamları verince 'Ooo' dedi. Biz siyasette yola çıktığımızda Türkiye'yi dört temel taş üzerinde yükselteceğiz demiştik: Eğitim, sağlık, adalet, emniyet demiştik. Bu dört temel taşın üzerine ulaşımı, tarımı, dış politikayı ilave ettik. Üniversitesi olmayan ilimiz kalmadı. 81 ilin 81'inde üniversitemiz var.

"RAHAT BİR ŞEKİLDE İLAÇLARINI ALABİLİYORLAR"

Avrupa'da, Amerika'da ücretsiz ilaç alabilir misiniz? Bay Kemal zamanında hastanelerin alt katında eczaneler vardı, ilacı bulamıyordunuz. Biz bunu kaldırdık, dedik ki istediğiniz eczaneden ilacını alırsın. Rahat bir şekilde eczaneden ilaçlarını insanlarımız alabiliyor. İnsanlar ölüyor torbalar içerisinde bir yana koydular. Ülkenin adını vermeyelim şimdi. Fransa'yı dinlediğinizde havasından geçilmiyor. Tablo ortada. 100 kişiden 18'i Fransa'da hayatını kaybetmiştir. Hamdolsun biz de çok farklı seyretti. Hala da böyle seyrediyor. Biz vatandaşlarımızda herhangi bir ayrımı yapmıyoruz. Bundan sonra da böyle yapmaya devam edeceğiz.

"KIRBEŞ DOKTOR BU YAVRULARIMIZIN AMELİYATINA GİRDİ"

İki tane tersten yapışık yavru. Yaşları 2,5. Türkiye'de bunu kimlere gösterdiysek bir netice alamadık. Dediler ki, 'Bu ameliyatı İngiltere'de Keşmirli bir doktor yaptı'. Doktor arkadaşlarım resimleri çektiler gönderdiler. Biz bu iki yavrumuzu Antalyalı, bunları İngiltere'ye gönderdik. Doktor Keşmirli. Bizden de iki doktor gönderdik. Doktor Celani adı. Bizim iki doktor da ameliyatı girdiler. Kırk iki kişilik ekiple ameliyat gerçekleşti. Hamdolsun bu yavrularımız şu anda başarılı geçen ameliyattan sonra oradaki belli bir süreyi doldurdular. Belki bir ay, belki 15 gün sonra Türkiye'ye dönüş olacak.

"KEŞMİRLİ DOKTOR İLE TÜRK ARMATÖR ÜSTLENDİ"

İyi niyetimizle adımı attık. Orada bir Türk armatör, bir de Keşmirli 'Bedeli ne ise biz ödeyeceğiz' dediler. Bu bedeli üstlendiler. Öyle olsa da olmasa da biz bu işi üstlenmiştik, yapacaktık. Bu yavruların ameliyatı böylece gerçekleşmiş oldu. Türkiye Cumhuriyeti'nin devleti bu. Bütün vatandaşlarına genç yaşlı sahip çıkmak için elinden geleni yapıyor.

"O GÜN BİZ ELAZIĞ DEPREMİNİN ALTINDA KALIRDIK"

Orada gördüğünüz gibi Elazığ depreminde Fethi Sekin hastanesi olmamış olsaydı, o şehir hastanesi biz orada adeta depremin altında kalırdık. Ama o gün en ufak sıkıntı yaşamadan bütün yaralıları bu hastanemize taşıdık. Bunlar zaten yaşanır, konuşulmaz. Manisa, Kayseri, Eskişehir şehir hastaneleriyle donatılmış yerler.

"MUHALEFETİN BAŞINDAKİ ZAT BU HESAPTAN ANLAMAZ"

Yıl sonuna kadar 5 şehir hastanesi daha yapacağız. Hedefimiz 30 büyükşehirin 30'una da bu şehir hastanelerini inşallah yapacağız. Ana muhalefetin başındaki zat 'Bunun hesabını ver' diyor. Bunun hesabını vermekten anlamazsın. Yapılan şey ortada, devletin cebinden 1 kuruş çıkmadan bu hastaneler yapılıyor. Tek şey işleticiyle devletin arasındaki protokoldür.

HEMŞİREMİZ YAVRUSUNU GÖREMEDEN VEAT ETTİ

Çam ve Sakura Hastanesi'nin finansörü Japonya. Japon Başbakan'la açılışını birlikte yaptık. Buna benzeyen örnekleri çok yapacağız. Şimdi yavruların ismi geldi, Derman ve Yiğit. Çarşamba günü inşallah geliyorlar. Bu arada kaybettiklerimiz için Allah rahmet eylesin. Bir hemşiremiz yavrusunu göremeden vefat etti. Allah rahmet eylesin. Balkondan istiklal marşı çağrısı yaptık. Ben de eşimle birlikte balkondan istiklal marşı okuduk. İnşallah telafi eder aslımıza döner, çalışmalarımıza devam ederiz.

ARKADAŞLARIMIZIN TEKLİFİYLE O İSMİ VERDİK

Yatırımların durması gibi bir şey bizim kitabımızda yazmıyor, yazmayacak. İnşallah bu yıl sonuna kadar 15 kadar daha baraj açılışı yapacağız. Bunlar açılışı yapılacak olanlar. Temelini atacağımız barajlar var. Ilısu'dan yıllık gelirimiz 1,5 milyar olacak. Gerek tabii burada sulama, gerekse enerji bu noktada özellikleri olan bir yer. Malum ülkemizde bir numara, dünyada iki numara. Aynı şekilde Ilısu çok çok önemli. Hakkını teslim edelim. Temelini Veysel Eroğlu hocamızla beraber atmıştık. Arkadaşlarımızın teklifi üzerine Ilısu Barajı'nın adını Veysel Eroğlu verdik.

BUNLAR OLMASAYDI MÜCADELEDE BAŞARILI OLAMAZDIK

Halk siyasetten hizmet bekler. Bu hizmeti yapmayı mecburuz biz. Savunma sanayiinde çok ciddi bir sıçramanın içerisindeyiz. Mesela SİHA'lar, İHA'lar, şimdi Akıncı geliyor. Bunlar olmamış olsaydı terörle mücadelede beklenen mücadeleyi elde edemezdik. SİHA'larla başarıyı elde ettik, İHA'larla koordinatları belirledik F-16'lar indi vurdu. Bir de şimdi aşı ve ilaç çalışması yapıyoruz. İnşallah burada sağlık vadisi kuruyoruz. Sağlık Bakanlığımız ODTÜ'nün çevresinde onun da çalışmasını yapıyor. Aşı ilaç da dışa bağımlılığı bitirmemiz gerekiyor.

EN MODERN VE NİTELİKLİ SAĞLIK YATIRIMLARI

Çalışmalar daha çok kök hücre, gen tedavisi, uzaktan teşhise ilişkin gibi alanlarda araştırma geliştirme yatırımlarımıza önem veriyoruz. İnşallah Türkiye'yi en modern ve nitelikli sağlık yatırımlarına getireceğiz. Biz 5 milyon 500 bin kişiye 1000'er lira o sıkıntılı dönemde destek verdik. Buna bile muhalefet ne verdiniz ki diyor. Bunun dışında bir çalışmamız daha var. Sosyal Dayanışma Vakfı bu tür garip gurebaya, fakir fukaraya Aile Dayanışma Sosyal Bakanlığımıza bağlı, dar gelirlilere maaş veriyor. O ayrı konu. Buna karıştırmıyoruz.

"SOYGUNCULARIN ÜZERİNE GİDİYORLAR"

Vefa Sosyal Destek Grubu ev ev dolaşıp ellerinde kolilerle yardım yaptılar. Bütün bunların yanında biz önümüzdeki döneme yönelik de ekonomide yatırımlarımızı artırarak girdiyi aktif pasif dengesinde çok daha iyi noktaya taşıyıp, ikinci çeyrekte belki bir sıkıntılı olacak ama Allah'ın izniyle üç, dörtte bu işi toparlayacağız. Faiz çekildi, enflasyonda düşüşte. Bunlar ekonomimizi olumlu istikamette etkilerken yatırımcıya diyorum ki, faiz aşağı çekildi. Hadi bakalım buyrun yatırıma. Bu sahtekarlara soygunculara karşı başta İçişleri Bakanlığımız olmak üzerine hepsi üzerine gidiyorlar. Denetimler gerçekleşiyor. Vatandaşlarımızın mağduriyetine neden olanlar için yasal işlemler başlatılıyor. Haksız fiyat artışlarının yapılması durumda MASAK bunlarla ilgili incelemelerini başlatacak. Ülkenin ekonomik güvenliği konusunda gerekli mücadeleyi vereceğiz. Ticaret Bakanlığı bünyesinde Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu oluşturuldu. Bu kurul fahiş fiyat ve stokçuluk uygulamalarını denetleyecek

"SAYIN PUTİN'E 'VATANDAŞLARINIZ TÜRKİYE'Yİ ÖZLEDİ' DEDİM"

Tespit edilmiş alanların dışında birçok alanları farklı bir şekilde değerlendirerek fırsata dönüştürmeyi hedefliyoruz. Sağlık turizminde Türkiye artık bir çekim alanı haline inşallah gelecek. Geçenlerde sayın Putin'le görüşme yaptım. Vatandaşlarınız Türkiye'yi özlediler, gelmek istiyorlar, önlerini açın onlar Türkiye'ye gelsin, Haber geldi, Türkiye'yi gidilebilecek destinasyonlar içerisine koymuşlar.

"TÜRKİYE 120 ÜLKEYE YARDIM ELİNİ UZATTI"

Bir defa kimse ben varsam başka kimse yok deme hakkına sahip değil. Sen varsan, senin dışında da 195 tane ülke var. Bir korona virüs yaşıyoruz , ne oluyor, güç müç herhangi bir şey kalıyor mu? Bu dayanışma kültürünü kavrayamadığımız sürece kayıptayız. Biz o dayanışma kültürünü dünyaya biz korona olayında anlattık. 120 ülkeye yardım elimiz uzandı. Bizim kadim tarihimizde böyle bir özellik var. Elimizi tüm insanlığa uzatıyoruz. Tüm insanlık aynı ruhla çalışmaya devam etsin. Dünyada barış özgürlük hakim olsun.

"ABD İLE YENİ BİR SÜRECE GİRECEĞİZ"

Amerika ile yeni bir sürece gireceğiz. Bu sayın Trump'la akşamki görüşmemiz bölgedeki gelişmelere bağlı olarak bir görüntü arz ediyor. Birinci olarak Libya konusu önem arzediyordu. Onlar da Libya'daki gelişmeleri merak ediyorlar. Aramızda latifeler oluyor. Bize 'son durum nedir' dedi. Biz de gelişmeleri anlattık. Türkiye BM'nin tanımış olduğu Sarrac'ın testekçisi, karşıda bir Hafter var. Biz bu desteğimizi sürdürüyoruz. Darbeci Hafter'in yanında kim yer alıyorsa alsın, onların karşısında duruyoruz. Şu an itibarıyle de bir çok yer geri alındı. En hayati olan yerler. Şimdi Sirte'yi alma çalışmaları var.

"GELİŞMELER HAFTER'İ SÜRECİN DIŞINA ATILACAĞINI GÖSTERİYOR"

Deniz tarafında doğalgaz kuyuları sözkonusu. Bu da çok büyük önem arzediyor. Aşağıda petrol kuyuların olduğu bölgeler. Bu Rusya'yı rahatsız ediyor. Tabii Hafter'in böyle bir derdi yok. Hafter sadece darbeci. Onun bütün gücü Rusya'dan geliyor. Hafter her an sürecin dışına atılabilir. Gelişmeler onu gösteriyor. Burada tablo ortada. Bu tabloda Türkiye'nin Libya'nın deniz yetki alanlarındaki konumu da ortada. Buradan bir defa Türkiye'nin en ufak taviz vermeyeceğini akıllı olan adam bilir. Bizim geçmişte ne sismik araştırma gemimiz vardı, ne sondaj gemimiz vardı. Hamdolsun şu anda 3 sondaj, 2 sismik araştırma gemimiz var. Buralarda çalışmalarını sürdürüyorlar. Fatih'i Karadeniz'e gönderdik. Bunlar bunları çok çok rahatsız ediyor. Bizim sondaj gemilerimiz elini kolunu sallayarak gelmiyor. Yanlarını fırkateynle beraber her türlü hazırlık içerisinde buraya geliyorlar. Burada en ufak yanlışa girerseniz gereken yapılır. Bir de kara var. Karada da atılan ve atılmakta olan adımlar var. Şimdi bu konuyla ilgili Dışişleri Bakanlığımızın, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile yaptığı çalışma var. O çalışmalar üzerinden de yine bir adım inşallah atılacak..

"AYASOFYA'DA DANIŞTAY'IN KARARI BEKLİYORUZ"

Yunanistan boş durmuyor, kuru sıkı atıyor. Türkiye'ye laf atılır mı? Sen kiminle dans ediyorsun? Haddini bil! Sen haddini bilmezsen Türkiye'nin yapacağı şey bellidir. Güney Kıbrıs'ta iki tane camimizi kimisi sabote edip molotof kokteylle yakmaya, bir tarafta Yunan bayrağını, öbür tarafta paçavra asıyorlar. Siz bunları yaptığınızda karşılıksız kalır mı? Siz uyarılara kulak asmıyorsunuz. Bu sefer de kalkıyorlar 'Sakın ha! Ayasofya'yla ilgili orayı camiye çevirmeyin' Türkiye'yi siz mi idare ediyorsunuz, biz mi? Türkiye'nin kurumları var. Parlamentosu var Danıştay'ı var. Karar verilir icra makamı gerekli adamı atar. Bunun için sizden izin almaya, müsaade almaya asla tevessül etmez. Bugün sayın Bahçeli açıklama yaptı. Şimdi bu bir şeyi gösteriyor. Demek ki bu ülkenin dinamiklerinde tutuşan, yanan bir şey var. Biz bir hukuk devleti olarak Danıştay'ın vereceği bekliyoruz. Sonra da atılması gereken neyse ona göre atılır.

"SİHA ÜRETİMİNDE SIKI BİR ADIM ATILMIŞ OLACAK"

SİHA'larla ilgili siparişler var. Yetiştiremiyorlar. Akıncılar var. Devletin attığı adımlar var. Gelişmeler inşallah farklı bir zemine doğru kayar. Üretimde inşallah sıkı bir adım atılmış olacak.

KONUŞMAMIZDA F/35'LER GÜNDEME GELMEDİ

Sayın Trump'la yaptığımız konuşmada bu konu gündeme gelmedi. Şu anda çalışma grupları oluşturduk. Şu anda sayın Trump'la bu akşam yaptığımız görüşmede de onu oluşturduk. Dışişleri Bakanmız, İstihbarat bu çalışmayı yapacak inşallah.

"ORDADA AFAD'IMIZ KIZILAYIMIZ YOĞUN ÇALIŞIYOR"

M4 Yolu dediğimiz bu güzergahta zaman zaman bazı sıkıntılar olsa da iş fena gitmedi. Şu an itibarıyle de gidiyor. 200 bin civarında İdlib'li de geri döndü. Özellikle kuzeyde bizim briket evler yapıyoruz. Ev demeyeyim, briket konutlar, konaklar diyeyim. Bir aileyi barındırabilecek 30-40 metrekare kadar. Şu anda bu konutlarda AFAD, Kızılay, STK'larımız yoğun şekilde çalışıyorlar. İlk etapta 20 bin planlamıştık, belki 50 bine çıkaracağız. Bu konuda 50 bini yakalarsak İdlibliye bir rahatlama verecek. Süleyman Bey de dün oralardaydı. Bu konutlarla oradaki rahatlama inşallah özellikle İdlib'i daha rahat hale getirecek. Süleyman Bey'in de bugün anlattığı gibi bu insanların Allah yardımcısı olsun. Allah göstermesin biz ne kadar hamd etsek, şükretsek azdır. Bu insanlar kar kış demeden çok daha zor şartlarda yaşadılar. Şimdi iyi şartlarda briket konutlarını yerleştirmeye çalışıyoruz.

"TÜM İNSANLARIN HAKKINI KORUMAK İÇİN MÜCADELE EDECEĞİZ"

Vicdan sahibi hiçbir insanın kabul edemeyeceği durum değil. Polisin adeta gırtlağına basarak, 'nefes alamıyorum' çığlıklarını attırtan bir olay sıradan bir olay değil. Günümüzde bu ırkçı yaklaşımın bazen siyahilere, bazen mültecilere yönelik uygulandığını görüyoruz. Biz Müslüman olarak ırk, renk, dil, din ya da inanç ayrımı yapmaksızın tüm insanların hakkını korumak için mücadele vermeye devam edeceğiz. ABD'de yabancılara ve siyahilere olan tavır herkesin malumu. Sayın Obama ile çok çok iyi günlerimiz oldu. Sayın Obama siyahi birisi olarak 8 yıllık başkanlığı döneminde Amerika'da siyahilere yönelik ne gibi adımlar attı?Peygamber efendimizin siyahın beyaza, beyazın siyaha üstünlüğü yoktur der. Biz bunu şiar edindik.

"SAYIN TRUMP'A PKK-ANTİFA'NIN BİRARAYA GELDİĞİNİN MANİDAR OLDUĞUNU SÖYLEDİM"

Bir de PKK, YPG gibi bunların da ANTİFA denilen terör örgütüyle Amerika'da biraraya gelişleri manidar. Bunu sayın Trump'a söyledim. Bu konularda da hassasiyetinizi özellikle rica ediyorum dedim. Terörü beslerseniz bir gün gelir sizi bulur. Çok teşekkür ediyorum. Bizi izleyen vatandaşlara en kalbi duygularla selamlarımı, saygılarımı gönderiyorum.