Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan yerli aşı açıklaması

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gebze'de TÜBİTAK Mükemmeliyet Merkezleri Açılış Töreni’ne katıldı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TÜBİTAK Mükemmeliyet Merkezi'nin açılış töreninde konuştu. "Bilimsel araştırmalara ilgi duyan yetenekli evlatlarımıza bir müjde vermek istiyorum." diyen Erdoğan, "TÜBİTAK fen lisemiz inşallah 2021-2022 eğitim öğretim yılından itibaren öğrenci almaya başlayacak." ifadelerini kullandı.

Erdoğan, Koronavirüs aşısı ve ilacıyla ilgili de "2 aşı adayımız hayvan deneylerini başarıyla tamamladı. Hatta bunlardan birisi etik kurulu onayını da alarak insanlar üzerinde klinik çalışma safhasına geldi." diye konuştu. Öte yandan, Erdoğan, tören öncesinde TÜBİTAK desteği ile üretilen yüzde yüz yerli dünyanın ilk lastik tekerlekli 7 ton kapasiteli elektrikli iş makinasını test etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:

Ekonomide açıkladığımız destek paketleriyle işçisinden sanayicisine her kesimden insanımızın yanında olduğumuz gösterdik

Dünyada yatırımların yavaşladığı bir dönemde ardı ardına açılışlar gerçekleştirdik.

Birileri fil dişi kulelerde ahkâm keserken milletimize karamsarlık yayarken hedefimize doğru kararlılıkla yürüyoruz.

Özel sektörümüz ve TUBİTAK gibi kuruluşlarımız bu süreçte önemli görevler üstleniyor.

Gebze ve Ankara’da 7 farklı alt yapıyı teknoloji eko sistemine kazandıracağız.

Bilimsel araştırmalara ilgi duyan yetenekli evlatlarımıza bir müjde vermek istiyorum.

Türkiye’nin adını bilim olimpiyatlarında daha ileriye taşıyacak TÜBİTAK fen lisemiz inşallah 2021-2022 eğitim öğretim yılından itibaren öğrenci almaya başlayacak.

Bir dönem Ege’de Akdeniz’de meşru hakkımız olan meselelerde bile yeterince inisiyatif alamadık. Üretimde güçsüzlüğün bedelini diplomaside terörle mücadelede ödedik.

2002’de ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstlendiğimizde ihracat hacmi sadece 36 milyar dolardı.

Bu ihracatı sürükleyen hepi topu üç beş sektör varken sanayi alt yapısı da son derece zayıftı.

Kalkınmayı hızlandıracak yatırımları tek tek hayata geçirdik.

IMF’ye olan 23,5 milyar dolar borcumuzu Mayıs 2013’te ödemek suretiyle sıfırladık. Ekonomimiz güçlendikçe sözümüzün de itibarı arttı.

Tüm bunları da 18 yıl gibi kısa sürede gerçekleştirdik. Herkesin ufku denizi kadardır derler.

Biz kısa vadeli başarıların değil asırlık hedeflerin peşinde koşuyoruz.

Kat ettiğimiz başarılar önemlidir ancak yaptıklarımız hayallerimizin küçük bir parçasıdır.

Kanal İstanbul gibi daha gerçeğe dönüştürecek muhteşem projelerimiz var.

Dünyanın ilk elektrikli lastik tekerlekli 7 tonluk ekskavatörü Türkiye’de üretilmiş oldu.

Sadece bu proje bile müteşebbisimizin vizyonu ile TÜBİTAK’ın desteği bir araya geldiğinde nelerin ortaya çıkabileceğini gösteriyor.

Koronavirüse karşı aşı ve ilaç geliştirme projelerimizde de önemli mesafe kat ediyoruz.

DSÖ listesinde yerli aşı geliştiren ülkeler arsında ABD ve Çin’in ardından üçüncü sırada yer alıyoruz.

2 aşı adayımız hayvan deneylerini başarıyla tamamladı.

Aşının yanında ilaç geliştirme faaliyetlerimiz de tüm hızıyla devam ediyor.

Hatta bunlardan birisi etik kurulu onayını da alarak insanlar üzerinde klinik çalışma safhasına geldi.

Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz kurumumuzun onayının ardından inşallah bu çalışmaları süratle başlatacağız.

Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz kurumumuzun onayının ardından inşallah bu çalışmaları süratle başlatacağız.

Aşının yanında ilaç geliştirme faaliyetlerimiz de tüm hızıyla devam ediyor.

Hekimlerimiz tarafından yoğun şekilde kullanılan faviprabür etkin maddesini baştan sona 8 basamağı içerek şekilde sentezledik. ruhsatlı ve ticari bir ürüne dönüştürdük.

BAKAN VARANK'IN AÇIKLAMALARI

Açılış töreninde Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank şu açıklamaları yaptı:

Bugünlerin ülkemizin sürdürülebilir ekonomik kalkınması ve tarihi fırsatları sunduğunu görebiliyoruz.

Hedefimiz ülkemizi dünyanın sayılı teknoloji üslerinden biri yapmaktır.

Milli teknoloji hamlesi ile küresel rekabet gücümüzü arttıracak, çığır açıcı teknolojilerde açılım yapacağız.

2023’e giden bu süreçte kendimize somut hedefler belirledik. Milli gelirde imalat sanayinin payını yüzde 21’e, Ar-Ge harcamalarının payını yüzde 1,8’e, bu alanlarda çalışan araştırmacı sayımızı da 200 bin kişiye çıkaracağız.