Erdoğan: ''İstanbul içler acısı bir hale gelmiştir''
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’un son 5 yılda geri gittiğini belirterek, “Fatih’in emaneti İstanbul’un bu hale düşürülmesine vicdanımız el vermez. Yaşananlara seyirci kalamayız. Bunun için ne diyoruz? Yeniden İstanbul diyoruz.” dedi. Mega kentin bir numaralı gündem maddesinin deprem olduğunu söyleyen Erdoğan, 5 yılda 650 bin konutun dönüştürüleceğini söyledi.
Türkiye hafta sonu yerel yöneticilerini seçmek için sandık başına gidecek. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bugün seçim çalışmalarını İstanbul’da sürdürüyor.
Erdoğan’ın bugün İstanbul’da iki durağı var. Bu duraklardan ilki Sultanbeyli ilçesiydi. Erdoğan burada yapılan AK Parti mitingine katıldı daha sonra Sancaktepe’de yapılan mitinge geçti.
Erdoğan Sultanbeyli’de yaptığı konuşmada, CHP’li İstanbul Büyükşehir Belediyesi yönetimini ve başkan Ekrem İmamoğlu’nu eleştirdi.
Kentin son 5 yılda geriye gittiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu şehrin sorunlarını bunlar çözebilir mi? Ya İstanbul’a aşkla bağlısınız ya da gönlünüzde başka hesaplar var. Bu şehir hiç kimsenin atlama taşı, basamağı, finans kaynağı haline getirilemez.” dedi.
“5 YILDA 650 BİN KONUT DÖNÜŞECEK”
Kentin bir numaralı gündem maddesinin beklenen İstanbul depremi olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti’nin İBB adayı Murat Kurum’un seçilmesiyle birlikte, 5 yılda 650 bin depreme dayanıksız konutu dönüştüreceklerini söyledi.
“İSTANBUL’U CENDEREDEN ÇIKARMAYA TALİBİZ”
“Biz İstanbul’un geriye saran eser filmini 2019’da kaldığı yerden tekrar başlatma yanında, şehri bu cendereden çıkarmaya talibiz.” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Fatih’in emaneti İstanbul’un bu hale düşürülmesine vicdanımız el vermez. Yaşananlara seyirci kalamayız. Bunun için ne diyoruz? Yeniden İstanbul diyoruz.” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle:
"14-28 Mayıs seçimlerinde Sultanbeyli, Cumhur İttifakı’na milletvekilliğinde yüzde 64 ve cumhurbaşkanlığında yüzde 67 oy oranıyla destek verdi. Sizlere teşekkür ediyorum. Sultanbeyli ile bizim aramızdaki gönül bağı çok eskidir. Hem de çok derindir. İstanbul’un yaşadığı çarpık şehirleşme sürecinin en ağır sonuçlarından görüldüğü yerlerden biri de Sultanbeyli’ydi. Buraya gelen insanlarımız hep sahipsiz bırakıldı. Bu ilçemiz bir dönem ülkemizdeki hak ve özgürlük gasplarının adeta sembol yeri haline getirildi. İnsanlarının sırf inançlarından, kıyafetlerinden dolayı taciz edildiği Sultanbeyli, vakur duruşuyla bu badireleri geride bıraktı.
"ÖNÜMÜZDE TUZAKLAR KURULDU"
Bizim hikayemiz de Sultanbeyli’nin durumundan farklı değil. Emperyalistlerin uzantıları vesayetçilere ve darbecilere eyvallah etmediğimiz için önümüzde tuzak üzerine tuzak kuruldu. Masumlara uygulanan zulme karşı koyduğumuz tavız için ayrımcılığa maruz kaldık.
"YEREL YÖNETİM HAMLESİ SON 5 YILDA DURDU"
Şimdi ülkemizi yeni bir döneme hazırlıyoruz. Türkiye Yüzyılı aynı zamanda belediyeclik hizmetlerinde yapacağımız tarihi atılımlarla şehirlerimizin de yüzyılı olacak. İstanbul’da 30 yıl önce başlattığımız yere yönetim hamlesi son 5 yılda tersine dönmüştür.
Şehri yönetmesi gerekenler İstanbul’dan başka her işle uğraştıkları için bırakın yeni projeyi, devraldıkları yatırımları bile sürdüremediler. İşte şu anda İstanbul’u yöneten büyükşehir belediye başkanının acaba Sultanbeyli’ye en ufak bir yatırımı oldu mu?
"İSTANBUL İÇLER ACISI BİR HALE GELDİ"
Büyükşehir belediyesinden ne diyor; ‘tam ileri.’ Sen tam gaz geri gidiyorsun. Sultanbeyli’yi bir defa hiçbir zaman kalkıp da sahiplenmedin. Ulaşımıyla, çevresiyle, depreme hazırlığıyla, sosyal belediyeciliğiyle İstanbul içler acısı bir hale gelmiştir. Lazım olduğunda ya tatilde ya büyükelçilerle Sarıyer’de balıkta…
Bu şehrin sorunlarını bunlar çözebilir mi? Ya İstanbul’a aşkla bağlısınız ya da gönlünüzde başka hesaplar var. Bu şehir hiç kimsenin atlama taşı, basamağı, finans kaynağı haline getirilemez.
İstanbul’a böyle bir zulüm yapılmasına rıza gösteremeyiz. Fatih’in emaneti İstanbul’un bu hale düşürülmesine vicdanımız el vermez. Yaşananlara seyirci kalamayız. Bunun için ne diyoruz? Yeniden İstanbul diyoruz.
İstanbul’un birinci önceliği depreme hazırlıktır. Son dönemde bu konuda bir çaba, proje, icraat gördünüz mü? Hayır. Çünkü depreme hazırlık için kullanılması gereken kaynaklar bavul bavul dolar, avro oldu. Ve bunlar bir yere götürülüyor. Nereye götürülüyor? Depreme hazırlık için sarf edilmesi gereken vakit, delege avlarında, DEM’le pazarlıkta…
"650 BİN KONUT 5 YILDA DÖNÜŞECEK"
Bilim insanları her gün İstanbul’u depreme hazırlayın diye ikaz ediyor. Biz işte bu sebeple İstanbul’da afet bölgelerindeki çalışmalarıyla milletimizin takdirini toplayan Murat Kurum kardeşimizi büyükşehir adayı olarak belirledik. Allah’ın izniyle bu kardeşiniz yaklaşık 5 yıl İstanbul’a büyükşehir belediye başkanı olarak hizmet etti. Sonra beni başbakanlığa gönderdiniz. Sonra cumhurbaşkanlığına. Ve dediniz ki İstanbul emin ellere teslim. Şimdi de emin eller Murat Kurum kardeşim ve ilçe belediyeleriyle gerçekleşecek.
Önümüzdeki 5 yılda İstanbul’daki depreme dayanıksız yapıların hepsini dönüştürecek. Tam bir seferberlik anlayışıyla çalışarak 650 bin konutun dönüşümünü 5 yıl gibi kısa bir sürede tamamlayacak.
"İSTANBUL TAM BİR ÇİLE ŞEHRİ HALİNE GELDİ"
İstanbul’un ikinci gündemi trafiktir. Şuraya doğru dürüst otobüs geliyor mu? Buradaki ulaşım ne yazık ki yapılmıyor. Bu öyle bir belediye başkanı ki, Sancaktepe’de metroyla ilgili açış yaptık orayı geldi toprakla doldurdu. Sen nasıl bir belediye başkanısın? Ne diyor bir de? Akıllı belediyecilik. Sabah işe gitmek, akşam işten eve dönmek, seyahat etmek, kayak yapmak… İstanbul sizin bu zevkinizi çekmeye layık mı? İstanbul tam bir çile şehri haline geldi.
İstanbul’un raylı sistem uzunluğunu 1000 kilometreye çıkaracağız. Boğazın altına yapacağımız yeni tünelle iki yaka arasındaki raylı sistem geçişlerini bir araya toparlayacağız.
"İSTANBUL'U CENDEREDEN ÇIKARMAYA TALİBİZ"
Şehir halkına hizmet için tahsis edilen kaynakları yağmalayıp başka amaçlar için deste deste savurmak, bu şehri üzer. İstanbul'u üzmemek gerekir. İstanbul’a bu kötülüğü yapmamak gerekir. Siz hepsini ve daha fazlasını zaten biliyorsunuz. Biz İstanbul’un geriye saran eser filmini 2019’da kaldığı yerden tekrar başlatma yanında, şehri bu cendereden çıkarmaya talibiz.
"CHP'YE SEÇİM KAZANDIRMAYA ÇALIŞANLARIN SÖYLEMLERİNE İTİBAR ETMEYECEĞİZ"
Kırgınlık varsa giderecek, yanlış anlaşılma varsa düzelteceğiz. Bir dönem bizim yanımızda oldukları halde şimdi AK Parti’ye kaybettirerek, CHP’ye seçim kazandırmaya çalışanların söylemlerine itibar etmeyeceğiz. Hiçbir projesi olmayanlarla oyumuzu ziyan etmeyeceğiz. 31 Mart seçimlerinde inşallah şehrimiz ve ilçemiz için en hayırlı kararı vereceğiz.
“SONRADAN ORTAYA ÇIKANLAR VAR… BUNLARA ASLA YÜZ VERMİYORUZ DEĞİL Mİ?”
Hiç endişeniz olmasın, biz belediye başkanlığımızda bu sınavı verdik. Başbakanlığımızda bu sınavı verdik. Cumhurbaşkanlığımızda bu sınavı verdik, veriyoruz. Bizim şu anda tecrübemiz bu iş için zaten yeterli. Hiçbir zaman biz aşk ile çalıştığımız ülkemizde geri dönüş olmayacak. Sultanbeyli’nin yine rekor oy oranlarıyla eser ve hizmet yolculuğumuzun en başında yer alacağına inanıyorum.
Sonradan ortaya çıkanlar falan var biliyorsunuz. Bunlara asla yüz vermiyoruz değil mi? Çünkü bu iş beceri işidir. Bu iş kabiliyet işidir. Biz Murat Kurum’u bir kenardan bulup da getirmedik. Önce bakanlıkları var mı? Bakanlıklarının dışında bu süreç içerisinde adımları var mı? Dolayısıyla diğerlerinin kabiliyeti ne? Onlar kayağa gitsin. Başka işleri yok."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, günün ikinci mitingini Sancaktepe ilçesinde gerçekleştirdi.
Erdoğan burada yaptığı konuşmada, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin “acil ateşkes” kararından sonra İsrail üzerindeki baskının artmasına yönelik yoğun çaba harcadıklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnsanımızın Gazze hassasiyetinin istismar etme peşinde koşan fırsatçıların ahlaksız söylemlerine prim vermeyin. Türkiye Cumhuriyeti, Filistin halkının yanındadır.” ifadelerini kullandı.
31 Mart seçimlerinde bir tarafta “projeleriyle konuşanların” diğer tarafta ise “taş üstüne taş koymayanların” olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Önümüzde kritik bir seçim var. Göreve gelince sözünü tutacak başkanları seçeceğiz.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın burada yaptığı konuşmadan satır başları şöyle:
"İsrail’in zalim hükümeti, yaklaşık 6 aydır Gazze’deki kardeşlerimizi katlediyor. Ellerimizi semaya Gazzeli mazlumlar için de açıyoruz. İnsani yardımlarımızla da Gazze’nin yanındayız. Şimdiye kadar 41 tondan fazla yardım malzemesini bölgeye gönderdik. Dün de 8’inci yardım gemisini Gazze’ye ulaştırılmak üzere Mısır’a sevk ettik.
"MÜCADELEMİZİN ŞAHİDİ GAZZELİ KARDEŞLERİMİZDİR"
BM Güvenlik Konseyi’nin acil ateşkes kararından sonra İsrail üzerindeki baskının artırılması için yoğun çaba harcıyoruz. Canilerin hesap vermesi için ne gerekiyorsa yapıyoruz. Birileri bildikleri halde siyasi rant için gerçekleri çarpıtsa da Filistin halkı ve devletinin yanında duruyoruz.
Türkiye düşmanlarının tamamı yalan propagandalarına bakıp da içinize şüphe düşürmeyin. İnsanımızın Gazze hassasiyetinin istismar etme peşinde koşan fırsatçıların ahlaksız söylemlerine prim vermeyin. Türkiye Cumhuriyeti, Filistin halkının yanındadır.
Tayyip Erdoğan’ın her türlü bedeli göze alarak verdiği mücadelenin şahidi Gazzeli kardeşlerimizin kendileridir. Şahsımızın yanı sıra Dışişleri Bakanımız, MİT Başkanımız, AFAD’ımız, Kızılayımız, derneklerimiz Filistin ve Gazze için çalışıyor, mücadele ediyor.
"BİR TARAFTA PROJELERİYLE KONUŞANLAR, DİĞER TARAFTA TAŞ ÜSTÜNE TAŞ KOYMAYANLAR VAR"
Şimdi önümüzde yine kritik bir seçim var. İnşallah pazar günü sandığa gideceğiz. Eser üretecek, 7 gün 24 saat hizmetimizde olacak yerel yöneticileri belirleyeceğiz. Göreve gelince, vaatlerini unutacak değil, verdiği sözü yerine getirecek belediye başkanlarını seçeceğiz. Sizler de görüyorsunuz. Bir tarafta projeleriyle konuşanlar var, diğer tarafta 5 yıl boyunca taş üstüne taş koymayanlar var.
"SON 21 YIL ALTIN DEVİR"
Kimsenin yaşayışına, hayat tarzına karışmadık. Bu duruşumuzu, bu hassasiyetimizi, başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı dönemimizde de sürdürdük, hala sürdürüyoruz. Ülkemizin son 21 yılı yatırımlar açısından Cumhuriyet tarihimizin altın devri olarak kayıtlara geçmiştir. Asrın projesi Marmaray’ı kim yaptı? Avrasya’yı kim yaptı? Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü kim yaptı? Kuzey Marmara Otoyolu’nu kim yaptı? Pek çok muazzam yatırımı şehrimize biz kazandırmadık mı? Türkiye’nin en büyük şehir hastanelerinden birini Sancaktepe’ye inşa ediyoruz."