Oktay Akbal hayatını kaybetti
TÜRK edebiyatının ünlü ismi öykü ve roman yazarı, gazeteci Oktay Akbal, Muğla'nın Ula İlçesi, Akyaka Mahallesi'ndeki evinde, kalp yetmezliğinden bugün öğlen saatlerinde 92 yaşında yaşamını yitirdi.
TÜRK edebiyatının ünlü ismi öykü ve roman yazarı, gazeteci Oktay
Akbal, Muğla'nın Ula İlçesi, Akyaka Mahallesi'ndeki evinde, kalp
yetmezliğinden bugün öğlen saatlerinde 92 yaşında yaşamını
yitirdi.
Türk edebiyatının yaşayan efsanelerinden biri sayılan öykü ve roman
yazarı gazeteci Oktay Akbal, 25 yıl önce yakın arkadaşları Nail
Çakırhan ve İlhan Selçuk'la birlikte Gökova Körfezi'nin kıyısındaki
Akyaka Mahallesi'ne yerleşti. İlk başta sadece yaz aylarında Akyaka
Beldesi'nde kalan Akbal, son yıllarda eşi Ayla Akbal'la birlikte
yaz kış burada yaşamaya başladı. Nail Çakırhan mimarisi tarzında
yapılan bir evde yaşamını sürdüren Akbal, eserlerini yazmaya burada
da devam etti. 1969 yılından bu yana Cumhuriyet Gazetesinde köşe
yazarlığı yapan Oktay Akbal, bugün sabah saatlerinde Akyaka'daki
evinde kalp yetmezliğinden yaşamını yitirdi. Ünlü ismin cenazesi
Özel Yücel Hastanesi Morgu'na kaldırıldı.
Akbal, bir süredir kalp yetmezliği nedeniyle tedavi görüyordu.
Akbal'ın cenazesi 31 Ağustos Pazar günü Akyaka Camisi'de öğlen
kılınacak namazın ardından mahalle mezarlığında toprağa
verilecek.
AKBAL'IN YAŞAM ÖYKÜSÜ
20 Nisan 1923 tarihinde İstanbul'da doğdu. Avukat Salih Şehabettin
Bey'in oğlu, ilk gerçekçi Türk romancılardan Ebubekir Hazım
Tepeyran'ın anne tarafından torunudur. Saint Benoit Fransız
Lisesi'nde başladığı ortaöğrenimini, 1942 yılında İstiklal
Lisesi'nde bitirdi. Bir süre İstanbul Üniversitesi Hukuk (1944) ve
Edebiyat (1946) fakültelerine devam etti, ancak yüksek öğrenimini
yarıda bırakarak kendini yazarlığa verdi. 1943 ve 1944 yıllarında
Servet-i Fünun Uyanış dergisinde sekreterlik, 1947 ve 1951 yılları
arasında Millî Eğitim Bakanlığı Tercüme Bürosu'nda memurluk yaptı.
Fakat yaşamını asıl anlamda gazetecilik yaparak kazanmıştır.
1939 ve 1940 yıllarında Yeni Sabah ve İkdam gazetelerinde
çevirileri ve öyküleri yayımlanmıştır. 1944 ve 1946 yılları
arasında Vakit gazetesinde eleştiriler ve tanıtma yazıları
yazmıştır. Büyük Doğu dergisinde her hafta Dünya Fikir Sanat
Hareketleri sütununu yazmış, 1951 ve 1956 yılları arasında Vatan
gazetesinde, düzeltmen, sekreter ve yazı işleri müdürü olarak
çalışmıştır. 1956'da köşe yazarlığına başlamıştır. 1985 yılından
itibaren Hürriyet gazetesi için köşe yazarlığı yapan Akbal, daha
sonra Milliyet gazetesinde çalışmıştır. Halen Cumhuriyet
gazetesinde köşe yazarlığına devam etmektedir.
Öykü yazmaya ilkokul yıllarında başladı. Çeşitli çocuk dergilerinde
öyküleri yayımlandı. 1939'da, henüz lise öğrencisiyken yazdığı bir
öykünün İkdam gazetesinde yayımlanmasıyla edebiyat dünyasına girdi.
İkdam ve Yeni Sabah gazetelerinde hemen her gün bir öyküsü; Bin Bir
Roman, Çocuk Haftası, Yıldız gibi gazete ve dergilerde yazıları,
öyküleri ve çevirileri yayımlandı. Akbal'ın asıl anlamda öyküye
yönelmesi Sait Faik'in Semaver adlı kitabını okumasından sonra
başlamıştır.
Servet-i Fünun Uyanış dergisinde çalıştığı sıralarda başlayan eski
yeni tartışmalarının ve yeni edebiyatın içinde yer alan Akbal'ın
sanatında böylece asıl edebiyatçı dönemi açılmıştır. Kendi yaşam
deneyimlerinden, çocukluk anılarından yola çıkan, küçük kent
insanını da gözardı etmeyen duygulu öyküler yazmaya başlamıştır.
Bunlar toplumsal olaylarla ilgili gözlemlere değil, anılara ya da
düşlere dayalı, içe dönük hikayelerdir. Akbal hikayeleri, Behçet
Necatigil'in deyişiyle "Konulu hikâyeler değil de, belli konular
çevresinde oluşan anılar toplamıdır". Yazın çevrelerinde geniş ve
olumlu yankı yapan Önce Ekmekler Bozuldu adlı ilk kitabını 1946'da
çıkarmıştır. Onu, 1949'da Aşksız İnsanlar izlemiştir.
Garipler Sokağı ve Bizans Definesi adlı kitapları Rusçaya;
Dondurmalı Sinema Sırpçaya çevrildi. Suçumuz İnsan Olmak adlı
kitabı Erdoğan Tokatlı yönetiminde 1986 yılında filme çekildi.
FOTOĞRAF