Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'dan flaş açıklamalar
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Bilim Kurulu Toplantısı sonrası açıklamalarda bulunuyor. Koca, "Bakanlığımız HES adlı mobil uygulama geliştirmişti. Şu anda pilot bölge olan Kırıkkale'de denenen bu özellik ay sonunda tüm yurtta hizmete girecek" ifadelerini kullandı.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Bilim Kurulu Toplantısı sonrası açıklamalarda bulunuyor. Bakan Koca, "Şu anda pilot bölge olan Kırıkkale'de denenen bu özellik ay sonunda tüm yurtta hizmete girecek. Gittiğiniz toplu mekanlarda kare kod uygulamasıyla size bilgi verecek. Yakın tarihte orada Kovid hastası veya temaslı bulunmuş mu veya bulunuyor mu onu öğreneceksiniz" dedi.
Bakan Koca'nın
açıklamalarından satır başları:
Bilim Kurulu toplantılarımız aynı titizlikle devam ediyor. Vaka
sayılarımız bir süredir yükselişte. Son 1,5 ayın en yüksek hasta
sayısına ulaştık. Az veya çok her artış uyarı olmalıdır. Salgın bir
süreçtir bu tür değişkenlikler tüm dünyada görülmektedir. Geçmiş
güne değil yarınlara bakmaya davet ediyorum. Salgınla mücadelemiz
başarıyla devam ediyor. Bundan şüpheniz olmasın.
"DÜZ ÇİZGİ HALİNDE SEYREDEN SALGIN
OLMAMIŞTIR"
Tarihte düz çizgi halinde seyreden salgın olmamıştır. Önemli olan
mücadelede istikrardır. Koronaya karşı bugün itibariyle geldiğimiz
noktayı özetlemeye çalışayım. Yeni hasta sayılarının tekrar binin
üzerine çıkmasından sonra 3 Ağustos'ta 41 bin olan günlük test
sayımız dün 82 bin olarak gerçekleşti. Bu sayı birkaç gün içinde
100 binin üzerine çıkabilecek.
"YENİ UYGULAMAYA GEÇİYORUZ"
Evde tedavi edilen hastalarımız için önümüzdeki günlerde yeni
uygulamaya geçiyoruz. Hekimlerimiz teletıp denilen uygulamayla
hastalarıyla doğrudan görüşme yapacak. Hasta takibinde teknolojinin
yardımıyla yeni bir adım atmış olacağız. İlaç tedariğinde herhangi
bir sıkıntımız yoktur. Antiviral ilacın üretimine 4 firmamızla
başlamıştık.
"TEDAVİLER BÜYÜK ZORLUKLARLA GERÇEKLEŞİYOR"
Salgının sonuçları açısından en önemli gösterge ağır hasta
sayımızdır. Bu gruptaki hastalarımız kronik rahatsızlığı olan ve
büyüklerimizden oluşmaktadır. Tedavileri gerçekten büyük
zorluklarla gerçekleşiyor. Vaka tablosunda her gün karşımıza çıkan
vefat sayılarının arkasında sağlıklı bir insanın asla bilemeyeceği
çırpınışlar var.
"SERVİS YATAĞI DOLULUK ORANI YÜZDE 53"
Türkiye salgınla mücadelede filyasyon çalışmasının büyük etkisini
gördü. Filyasyon çalışmamız dünya basınında gündem oldu. Her
filyasyon ekimizde 1 hekimi görevlendirdik. Sivas ve Urfa'da kısa
bir süre yaşanan hasta yoğunluğu dışında başka bir sorun
yaşanmamıştır. Kovid-19 ve diğer hastalıklar dahil olmak üzerine
servis yatağı doluluk oranı %53.3'tür. Sağlık çalışanlarımız sağlık
hizmetimiz ihtiyaca cevap verecek güçtedir.
"HASTANELERİMİZ İHTİYACA CEVAP VERECEK
GÜÇTEDİR"
Sağlık çalışanlarımız, hastanelerimiz ihtiyaca cevap verecek
güçtedir. Günler geçtikçe tanı konmuş kişi sayısı, temaslı sayısı
artıyor. Süreçte her bölge kendisine has özellikler gösteriyor. Biz
de salgınla bölgesel şartlar içinde mücadele yöntemini seçtik.
Salgınla mücadele yerelde mücadele özelliğine ulaştı.
Her şehirde valilerimiz başkanlık ettiği kurullarda kararlar alıyoruz. Vaka artışların dikkat çektiği illerde ortalama haftada iki toplantı düzenledik. 10 şehirde vaka sayısı düştü, 12 şehirde stabil hale geldi, 7 ilde mücadelemiz devam ediyor.
HES AY SONUNDA TÜM YURTTA UYGULANACAK
Teknolojinin gücünden yararlanmak isteyen her yurttaşımızın heyecan
duyacağı haber vereceğiz. Bakanlığımız HES adlı mobil uygulama
geliştirmişti. Şu anda pilot bölge olan Kırıkkale'de denenen bu
özellik ay sonunda tüm yurtta hizmete girecek. Gittiğiniz toplu
mekanlarda kare kod uygulamasıyla size bilgi verecek. Yakın tarihte
orada Kovid hastası veya temaslı bulunmuş mu veya bulunuyor mu onu
öğreneceksiniz.
HES kodu üreten vatandaş sayısı 25 milyonu geçti. Hastalığı veya teması sebebiyle izolasyonda olması gereken 95 bin kişinin kuralı ihlal ederek uçak, tren, otobüse binmeye çalıştığını bu uygulamayla tespit ettik, engelledik.
Ev izolasyonları da HES adlı mobil uygulamayla denetlenmektedir. Eksikler, yanlışlar elbette olacaktır. Geçen haftalar içinde bazı şehirlerimizde hatalardan kaynaklanan şikayetleri aldık. İnsanlar yorulabilir, insan kaynaklı sorun tespit ettiğimiz yerlerde değişikliklere gittik, altyapımızı güçlendirdik.
"SAĞLIK ÇALIŞANLARIMIZA GÜVENİMİZ TAM
OLSUN"
Sağlık çalışanlarımızdan hizmet alırken onlara güvenimiz, saygımız
tam olsun. Altına girdikleri yük, taşınması kolay yük değildir.
Hastaları için mücadele ederken birçoğu hastalığa yakalanıyor.
Başka bir meslekte bunu göremezsiniz.
Toplum olarak bir mutabakat sağladık, amacımız insan sağlığını korumak, bu süreci en az acı ve ızdırapla atlatmak, gözümüzde tüten normal hayata dönmek oldu. Zayıflama işaretleri veren birlik ve beraberliğimizi, mücadele dostluğumuzu bozmayalım.
Hayatın nasıl alt üst olabildiğini görebiliyoruz. Nefes almanın mucizevi bir keşfe dönüşebileceğini keşfedebiliyoruz. Savaşın kayıpları karşısında kazandırdıkları da var. Gelişen insanlık hassasiyetlerimizi, ödev duygularımızı aramızda kalıcı kılalım. Bizi başarılı kılacak olan ahlak, diğergamlık ve başkasının hayatına saygıdır.
"SİZLER İÇİN ELİMİZDEN GELEN HER ŞEYİ
YAPTIRIYORUZ"
Bizim için endişelenenler var, aynı endişeyi biz diğer insanlar
için yaşıyoruz. Her insanın biricik olduğunu hatırlıyoruz. Salgınla
mücadele unutulmuş, hasletleri geri getiriyor. Savaşı yeniden
öğrendiğimiz hasletlerle kazanacağız. Bizler sağlık ordusu olarak
sizler için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz, yapmaya da devam
edeceğiz. Bundan sonra da yapacağımız her hasbihalde devletimizin,
bilim insanlarımızın, bakanlığımızın yaptıklarının bir konuşmaya
sığmayacağını göreceksiniz.
"HAYAT TARZIMIZ KONTROLLÜ SOSYAL HAYAT
OLMALIDIR"
Sizden istediğimiz maske, mesafe, temizlik tedbirlerine uymaktır.
Mücadeleyi kazandığımız güne kadar hayat tarzımız kontrollü sosyal
hayat olmalıdır. Sizleri tedbirlerde yeniden dayanışmaya davet
ediyorum.
Okullarda yüz yüze eğitime geçilecek tarih başka açılardan da önem arz ediyor. Sonbahara girmiş olacağız, grip vakaları artmış olacak. Çok dikkatli olmanızı rica ediyorum. Tedbirlere uyarsanız işimiz kolaylaşacak. Koronavirüsle gribin bulaşma yolu aynıdır. Aynı tedbirlerle ikisini de önleyeceksiniz.
Kovidin zaman içinde grip gibi hastalığa dönüşeceği dillendiriliyor. Hastalığın düşüşe geçtiği haberleri temkinle karşılanması gereken iyi haberlerdir. Yayılım arttıkça direnci düşük olan insanlara virüs kolay bulaşacaktır. Bu haberleri hastalığı yeneceğimizin işaretleri olarak kaydetmeli, kurallardan asla taviz vermemeliyiz.
Zaman zaman yorulduğunuzu, çaresizlik hissine kapıldığınızı biliyorum. Bu hisse kapılan insan dünyada kendini yapayalnız bulur. Tarihte son bulmamış bir salgın yoktur. Tarihte son bulmamış bir savaş da yoktur. Bundan 100 yıl önce İspanyol gribi denilen salgın yaşanmıştı. 1918 Mart'ında 1. Dünya Savaşı devam etmekteydi. Avrupa'ya giden ABD askerleri ile salgın dünyaya yayıldı.
"İSPANYOL GRİBİ 18 SÜRDÜ"
İspanyol gribine neden olan virüs insandan insana bulaşıyordu.
İnsanlığı etkiledi ama 18 ay sürdü. İnsanlığın 100 yılda gösterdiği
ilerlemeye ve bilime güvenin. Virüsler hastalığı yayma stratejisi
olan varlıklar değildir. Virüsü bulaştıran sonuçta bizleriz.
Tedbirleri titizlikle uygularsak salgını şimdi kontrol altına alır,
yarın tehlike olmaktan çıkarabiliriz. Hepinize en içten selam ve
saygılarımı sunuyorum.
"ZATÜRRE ORANIMIZ AZALMAKTA"
Zatürre oranımız giderek azalmakta. Önemli sebeplerden birisi son
dönem antiviral ajan olan praliverir artık Türkiye'de üretebilir
olduk. 4 firma şu an bu ilacı Türkiye'de üretebilmekte. 4 firma ile
de ihaleleri yapıldı, bir sabit rakam üzerinden 4 firmanın da bu
tedarikte katkı sağlaması planlanmış oldu. Elimizde bu anlamda
yeterli miktarda Türkiye'de üretilen ilacın olduğunu çok rahat
söyleyebilirim.
"AĞIR HASTA SAYIMIZ ARTIYOR"
Ağır hasta sayımız da artıyor. Son 1 ay boyunca sürekli bir artış
içinde artmış oldu. Bugün ağır hasta sayımız 719. Ağır hasta
sayımızın azalıyor olması bizim için önemli olacak. Bu oranın da
önümüzdeki haftalar azalmasını bekliyoruz.
OKULLARIN AÇILMASI
Milli Eğitim Bakanlığımızla birlikte özellikle eğitimle ilgilenen
Halk Sağlığı ekibi Bilim Kurulu ile iletişim halinde. 21 Eylül'de
okulların temelde açılmasından yana yaklaşım içindeyiz.
Kademelendirme tarzında olur muhtemelen. Önümüzdeki haftalar Milli
Eğitim Bakanlığımızla netleştirerek açıklaması yapılmış olur. Bazı
sınıfların bir şekilde eğitime başlaması gerektiğini biliyoruz.
Genel anlamda 21'inde eğitiminde temelde başlamanın esas, ama eğer
salgındaki seyir farklı seyrederse kademelendirme yöntemiyle bir
noktaya gelinmiş olur. Gerektiğinde uzaktan, online, hibrit gibi
karma yöntemler de olabilir. Ama biz 21'inde başlaması şeklinde bir
yaklaşımı benimsiyoruz.
SMA HASTALARI
SMA hastalarımızla ilgili sayın Bakanımız da açıklama yaptı. İlaca,
erişime hiçbir sorun yaşanmayacak. Dünyada tip 1, tip 2, tip 3'ü bu
kadar yaygın, vatandaşından ücret almayan nadir bir ülke olduğumuzu
söylemek istiyorum. Son dönem ruhsatlandırılan, oral yolla alınan
benzer ilacın daha geliştiğini, ruhsat aldığını bununla ilgili
ayrıca hem Maliye hem SGK hem de bizler devrede olduğumuzu, bu
ilaca da erişimi kolaylaştırmak noktasında Bilim Kurulumuz uygun
görürse onun da önünü açma noktasında olacağız.
"BAKANLIK 9,8 LİRALIK KİTİN HARİCİNDE BİR ALIM
YAPMADI"
Pandemi döneminde ne olursun 83 milyon bir olalım. Siyaseti
pandemiye bulaştırmayalım. Sağlık Bakanlığı yurt dışından alınan
8.75 dolarlık kit dışında 9.8 liranın üstünde bir fiyat uygulaması
yapmamıştır. İnsanları yanıltmayalım. Bu kadar net söylüyorum. Bu
fiyattan veren başka kuruluşlar, üreticiler, 12 tane üretici de
vermedi. Kitin arkasında nasıl küresel oyunların oynandığını çok
iyi biliyorum, emin olun kitap yazılır. Lütfen vatandaşımızı
yanıltmayalım. Kimlerin arkasında neleri hesap ederek konuştuğunu
çok iyi biliyorum. Diyorum ki bakanlık 9.8 liralık kitin haricinde
bir alım yapmamıştır.
GRİP AŞISI AÇIKLAMASI
Herkesin aşı olması gibi bir durum dünyada söz konusu değil, bu
önerilmiyor. Bununla ilgili Bilim Kurulu'nda konu gündeme gelmiş
oldu. Özellikle kimlere aşı yapılma zorunluluğun olduğunu biliyoruz
ama Kovid döneminde kimler riskli olabilir, bununla ilgili bir iki
hafta içerisinde çalışma yapılıyor olacak.
"GRİP AŞISINI ÜCRETSİZ YAPIYORUZ"
Bu yıl Kovid olduğu için daha çok risk taşıyan hangi hasta grubu
olabilir. Bununla ilgili Bilim Kurulumuz çalışma yapıyor. Zorunlu
olan hastalık durumlarında biz zaten grip aşısını Bakanlık olarak
ücretsiz yapıyoruz. Grip aşısına ulaşım, temin açısından da her yıl
aldığımız belli miktar aşı var. Bu yıl yine o aşının temini
sağlanmış olacak. Bu yıla özel aşının daha fazla tüketileceğini,
risk gruplarının daha fazla olduğunu biliyoruz.
65 YAŞ ÜSTÜ KISITLAMASI
65 yaş üzeri olan büyüklerimiz için bu çok gündeme getirilen, yer
yer istismar da edilen, biz gerçekten büyüklerimizi bu virüse karşı
korumak için 65 yaşla ilgili kısıtlama getirdik. 65 yaş virüsü
bulaştırır diye değil, virüs bulaşırsa daha büyük risk olduğu için
büyüklerimizi korumak istedik. Şu anda 65 yaşla ilgili genel
anlamda kısıtlama yok, özel anlamda il bazında riskli bulunan
illerde il kurulları tarafından bu kararlar alınabilir. Sadece bir
ili söyleyeyim. Dün konuştuğumuz bir ilin, hastanede yatan
hastaların yüzde 42'si 65 yaşın üzerindeydi. Yani ilin yüzde 6
toplam 65 üzeri oranı. Hasta olanlar yüzde 40'ın üzerinde. Bu il
için bir önlem almanız gerekmez mi? Bunu büyüklerimizi korumak için
aldığımızı bilin. 65 yaşla ilgili genel anlamda kısıtlamanın
olmadığını, bunun illere bırakıldığını, 20'ye yakın ilimizde
alındığını biliyorsunuz.
SAĞLIK ÇALIŞANLARINA EK ÖDEMELER
Daha önceki toplantılarımızda bu konuyla ilgili Maliye Bakanlığı
ile çalışma olduğunu söylemiştim. Özellikle Kovidli hastalarla
ilgili poliklinik, servis ve ilgili branş veya branş dışı sağlık
çalışanları, hekimler olmak üzere ek ödemenin 1 Ağustos'tan
itibaren 3 aylık bir zaman diliminde ödeneceğini buradan söylemek
istiyorum. Ayrıca Kovidli hasta grubuyla daha çok uğraşmayan
hekimlerimiz, sağlık çalışanlarımızla ilgili Ocak ayı esas alınarak
ayrıca düzenleme yapılarak ek ödeme planlanıyor. Aile
hekimlerimizle ilgili olarak da gerçekten bu dönemde bütün hekim
arkadaşlarımız gibi yoğun, özverili çalıştıklarını biliyoruz.
Kovidli hastaların semptom takibi için sürekli devrede olmuş
oldular. 1 Ağustos itibarıyla aile hekimleriyle ilgili olarak bir
ek ödeme olacağını söylemek istiyorum. Bunun özellikle, sağlık
çalışanlarımızın eforunun, gayretinin, özverisinin parayla
ölçülemeyecek kadar çok çok önemli olduğunu iyi biliyoruz. İmkanlar
ölçüsünde gayret ve çaba içinde çözüm getirildiğini bilsinler.
İmkanlar ölçüsünde bu fedakarlığın karşılığını vermek noktasında
gayret içerisinde olduğumuzu bilsinler. Bu noktadaki gayretlerinden
ötürü de sayın Maliye Bakanımıza ayrıca teşekkür etmek
istiyorum.
"DSÖ HER KİŞİYE TEST YAPMAYIN DİYOR"
Daha önce biz entübe olan hastalar ve yoğun bakımda olan hastalar
şeklinde tabloda gösteriyorduk. Burada özellikle yurt dışında bu
hasta gruplandırılması entübe olan, yoğun bakıma yatan şeklinde
değil bizde yoğun bakımlarımız 1. 2. 3. basamak şeklinde
ayrıştırılır. Hafif vakalar, yoğun bakımda oksijen verdiğimiz hasta
1. basamakta takip edilir. Bizdeki ağır hasta tanımı da entübe olan
ayrıca oksijen belli düzeyi olan hasta anlamına gelmektedir. Yurt
dışının kritik dediği hasta olan tanımladığı 4. 5. hasta grubuna
karşılık gelir. Entübe hastalardan daha fazla olan yoğun bakımda
olan hastadan daha az olan. Tanım bundan dolayı oldu. Yurt dışıyla
bu anlamdaki literatür eşitliğini yakınlığını sağlamak içindi.
Yoğun bakım hasta sayıları dışında, ağır hasta vakalarımız niye her
gün artıyor? Ağır hasta vakalarını her gün ben isyan ediyorum,
artıyor diyorum. Yoğun bakımdaki hasta sayılarımız her gün artıyor.
Çünkü yurt dışı bizim gibi hastaları takip etmiyor. Hasta solunum
sıkıntısı yaşamadıkça hastaneye gelmiyor. Biz filyasyon yapıyoruz.
Temaslı taraması yapıyoruz. DSÖ her kişiye test yapın demiyor. Biz
semptomu olan kişilere testlerini yapıyoruz. OSB'lerden olsun
tarama anlamında birçok bölgede tarama yapıyoruz. Bizim dünyadaki
gelişimle, değerlerle aynı parametreleri konuşmadığımızı söylemek
istiyorum. Dünyanın ağır hastayı tanımladığı, test yaptığı
kişilerle biz hastane yükü oluşturan, yoğun bakım ve servis
hastalarını daha çok önemsememiz gerektiğini söylüyorum.
Antiviral ilacı daha erken dönemde başlamanın imkanını oluşturduk. Hem üretim yapıldı hem bu anlamda kolay erişebilirliği sağlandı. İlaca erişerek kendisini izole ederek, başkasına bulaştırmayarak zatürre oluşumunu azaltması gerekiyor.
"RİSKLİ İLLERDE FİLYASYON EKİPLERİNİN SAYISI
ARTIRILIYOR"
Kurallara uyum göstererek eğitimin tamamlanmasının sorun
olmayacağını düşünüyoruz. Bizim özellikle filyasyonla yaptığımız
pozitif olan hastanın temas ettiği kişileri bulabilir olmak. Temas
edilen kişilerde semptom gelişmiş ise, yani ateş, öksürük, ishal
benzeri semptom gelişmişse o durumda numune alınıp, testi yapılıyor
olmalı. Pozitif ise erken dönemde ilacı başlasın istiyoruz. Bu
kişiyi hastane şartlarına getirmek doğru mu? Evde doktor eşliğinde
bu tedaviyi pozitif ise başlama en doğru olanı değil mi? Bu hizmeti
yapan başka hangi ülkede hekim arkadaşlarımız var? Sunulan önemli
bir hizmet, bize özgü hizmet. Hastalar pozitif ise evde izolasyonu.
İzolasyonu olan kişilerin temas takibi hızla erken dönemde
yapılmalı diyoruz. Riskli olan illerde filyasyon ekiplerinin
sayısını arttırıyoruz. Sadece Ankara'da 800 ekibe çıktı. Birinci,
üçüncü, yedinci ve on dördüncü gün çağrı sistemi ile bu
hastalarımızı semptom takibi için aramış oluyoruz. Eğer semptom
değişikliği varsa o durumda hekim arkadaşımızın evde ziyareti,
hastaneye gelişi söz konusu ise 112 ile hastayı hastaneye getirmek
şeklinde bir yaklaşım geliştirdik. Bu yaklaşımı emin olun dünyada
bulamazsınız. Vatandaşımız izolasyona fazlasıyla önem vermeli,
erken dönem ilacını alma çabası içinde olmalı, bir başkasına
bulaştırmamalı. Bizim de izolasyonlarını güçlü kılmamız gerekiyor.
Birlikte bu mücadeleyi yaparsak başarılı olabiliriz.
"VİRÜSÜN ETKİSİ DEVAM EDİYOR"
Bizde yapılan çalışma dahil olmak üzere bugüne kadar yapılan
çalışmalarda çok kez mutasyona uğradığını biliyoruz ancak bunun
virülasyonu etkileyecek bir durum olmadığını biliyoruz. Virüs
virülansını daha kaybetmedi, etkisi devam ediyor, yaz olması
sebebiyle virülans değişikliği olmadı. Biz bunu Mart-Nisan'da da
söylemiş idik. Yazın bunun etkisini kaybedeceğini düşünmeyin, yazın
bir şekilde kapalı ortamlarda kışın daha fazla olunduğu için kolay
bulaşır, yazın açık havadan dolayı bulaşıcılık az olabilir. Virüs
yaz da kış da bulaşıcılığını devam ettirir.