Sağlık Bakanı Koca: Tünelin ucundaki ışık göründü
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, koronavirüs salgınında son durumun ele alındığı Bilim Kurulu toplantısının ardından açıklamalarda bulundu. Bakan Koca, "Aşı için önümüzde 2-3 aylık süre kaldığına göre tünelin ucundaki ışık göründü" dedi.
Bilim Kurulu toplantısı sonucu açıklamalarda bulunan Sağlık Bakanı Koca, "Unutulmaması gereken, toplumun ortak bir meselesini ele aldığımız, bunu yaparken de toplumun görünen veya çıplak gözle görünmeyen çıkarlarını korumamız gerektiği gerçeğidir." dedi.
"TÜNELİN UCU VE IŞIK GÖRÜNDÜ"
Koca, "Aşı için önümüzdeki 2-3 aylık zaman kaldığı da düşünülürse tünelin ucu ve ışık göründü." ifadesini kullandı.
"HER VAKA, HASTA DEĞİLDİR"
"Her vaka, hasta değildir." diyen Bakan Koca, şunları söyledi:
Çünkü testi pozitif çıktığı halde hiçbir semptom göstermeyenler var ve büyük çoğunluğu bunlar oluşturuyor.
Ölüm sayıları hakkında ilginç iddialar var. Bu konuda bir tartışma galibiyeti bekleyenlere sesleniyorum, sayısal bir galibiyet arıyorsanız, lütfen ruhaniyeti çiğnemeyin, kayıplarımıza saygı gösterin.
Ölüm bildiriminde kullanılan form yeni değildir, 2013'ten beri kullanılmaktadır.
Devletin ve salgınla mücadelenin itibarını zedelemek isteyen, kendi itibarını zedeler. Birinin ölümünü saklamaya imkan yoktur."
Bakan Koca, "Belediyelerin verileri, kendi illerindeki defin sayılarını ortaya koyar. TÜİK verilerinde dağılım, ölen kişilerin ikamet adresine göre yapılmaktadır." ifadesini kullandı.
"TEST SAYIMIZI 200 BİN RAKAMLARINA KADAR ÇIKARMAK İSTİYORUZ"
"TÜİK verilerine göre, geçen yılın ilk 9 ayında ölüm sayısı 329 bin 274'tür." diyen Koca, şöyle konuştu:
"Yıllık öngörülen yüzde 2,2 artışla bunun şimdi 336 bin 518 olması beklenmektedir. Şu ana kadar Kovid-19 kaynaklı ölümler dahil 339 bin 26 ölüm gerçekleşmiştir. Aradaki fark 7 bin 244'tür. Kovid-19 kaynaklı tespit edilen ölüm sayısı ise 8 bin 62'dir.
Covid-19 ölümlerinin bulaşıcı hastalık başlığı altında verilmediği açıktır. Bunları sırf bulaşıcı hastalık sebebiyle ölüm diye Kovid-19 hanesine yazan varsa yanılıyor.
Ankara'daki hasta sayısı iki haftada yarı yarıya azaldı. Aldığımız tedbirlerle son 10 gün içinde günlük hasta sayısı yüzde 60'a yakın azaldı.
Salgınla mücadele sürecinde devletimiz, halkının sağlığı kadar ulusal çıkarlarını da korumaktadır. Çünkü bu virüsün saldırısı sadece insan vücuduna değildir. Eğitimedir, hayatın bütün alanlarınadır.
Test sayımızı önümüzdeki 3-4 hafta içerisinde 200 bin rakamlarına kadar çıkarmak istiyoruz.
Çok yakında kendi aşımızın üretimine başlayacağımıza inanıyorum.
Ortalama filyasyon iz sürme süremiz, 13 saate kadar düştü. Ortalama temaslıyı tespit etmemizin süresi 8 saate kadar indi.İstanbul'da vaka sayısı, yüzde 2,8 oranında düştü."
"HAZIRLIK VE BİRİNCİ SINIFLARDAKİ EĞİTİMLERDE CİDDİ BİR SORUN YAŞANMADI"
Yüz yüze eğitimle ilgili Bakan Koca, "Hazırlık ve birinci sınıflardaki eğitimlerde, şu ana kadar ciddi bir sorun yaşamadık." dedi.
Koca, "Muhtemelen 2'nci sınıflar, 8 ve 12'ler için Bilim Kurulu'nun bir önerisi var. Bunu netleştirip sunmuş olacağız." ifadesini kullandı.
Bakan Koca, "Bizim verdiğimiz tablodaki bilgilerin tamamının doğru olduğunu söylemek istiyorum. Tablodaki bütün veriler, bütün rakamlar doğrudur." diye konuştu.
"ÖLÜM SAYISIYLA SKOR ARIYORLAR"
Ölü sayılarıyla ilgili çeşitli spekülasyon yapan çevreleri eleştiren Bakan Koca şöyle konuştu:
Ölüm sayıları hakkında ilginç iddialar var. Bu konuda tartışma galibiyeti beklenenlere sesleniyorum, sayısal bir galibiyet arıyorsanız lütfen ruhaniyeti çiğnemeyin, kayıtlarımıza saygı gösterin. Skor arayışında olanlar, sayıları yüksek göstermeye çalışanlar nerede dayanak arıyor? Biri belediyelerimizin e-devlet veri tabanında yer alan defin sayıları diğeri Türkiye İstatistik Kurumu'dur. İki ayrı veri tabanının birlikte kullanımı yanlıştır. Ölüm raporlarındaki kategorik bilgiler yanlış yorumlanıyor.
Bakan Koca'nın açıklamalarından satır başları:
"ENDİŞE VERİCİ OLAN VAKA TESPİT EDİLEMEMESİDİR"
DSÖ salgında hayatını kaybedecek insan sayısının 2 milyonu bulabileceğini ileri sürüyor. Küresel ölçekli tablosu diyebileceğimiz veriler devletlerin DSÖ'ye yaptığı beyanları esas almaktadır. Maalesef dünya vaka tespitinde yeterince atak, kararlı hatta istekli değildir. Böyle olunca salgına karşı gerekli atağı gösterenlerin aleyhine sonuçlar çıkarabilecektir. Endişe verici olan tespit edilen vakalar değildir, endişe verici olan vaka tespit edilmemesidir. Eğer aziz ülkemiz hakkında şu veya bu spekülasyon varsa konuya böyle bakmalısınız. Amacı hastalıkla etkin mücadele olan vakaya ulaşır. Salgını bir nevi doğal seyrine bırakmak, aşıya odaklanmak yerine mücadeleyi günü gününe verir, bunun örneği işte Türkiye'dir.
"PERGELİN AYAĞI BU NOKTADA OLMALIDIR"
Belirsizlik karşısında toplumda endişe, tartışmalı bir hava olması olağandır. Bunnu aşılabilir düzeyde tutulması, birlik ve beraberlik ruhuna zarar vermemesi önemlidir. Başka kaygılar ortaya konulabilir bu noktada unutulmaması gereken toplumun ortak bir meselesini ele aldığımız, bunu yaparken de toplumun görünen veya çıplak gözle görünmeyen çıkarlarının korunmaması gerçeğidir. Yapılan eleştirilerde pergelin bir ayağı bu noktada olmalıdır. Diğer ayak istediği kadar geniş daire çizebilir. Bu sözlerimden de anlaşılacağı gibi bugünkü konuşmamda bazı iddialara huzurunuzda cevap vereceğim. Bu iddialar sağlık çalışanlarımızın tepeden tırnağa ter döktüğü, salgınla mücadelede yerel tedbirleri devreye soktuğumuz, il il dolaşmaya başladğımız bir devrede ileri sürülüyor.
"ARTIK DALGALARDAN DEĞİL BAĞIŞIKLIKTAN BAHSEDİYORUZ"
Yaklaşık yarı yarıya düşüş sağladık, aşı için önümüzdeki 2 ay gibi zaman kaldığı düşünülürse tünelin ucu göründü. Bazıları alacakaranlıkta iken yarın unutulacak bazı iddialar ortaya sürüyor. Bu yolun emekçilerin cevap hakkı vardır. Onlar adına konuşacağım. Kelimeleri yerli yerinde kullanmak gerekir. Salgınla birlikte hayatımıza giren bazı kelimeler oldu.Artık dalgalardan, piklerden değil, tedaviden, bağışıklıktan bahsediyoruz. Şimdi daha çok taşıyıcıdan, hastadan, ağır hastadan söz ediyoruz. Her vaka hasta değildir. Çünkü testi pozitif çıktığı halde hiçbir semptom göstermeyenler var. Büyük çoğunluğu bunlar oluşturuyor. Filyasyon ekiplerimiz ağırlıkla bunları tespit ediyor. Bunların salgın açısından önemi bulaştırıcı yani taşıyıcı olmalarıdır.
"TEST SONUCU POZİTİF ÇIKAN BİRER VAKADIR"
Tespit ve izole edilmezlerse salgının büyümesine yol açarlar. Sözkonusu şartlar yerine getirildiği için bu gruptakilerin salgın açısından birinci derecede önemi yoktur, salgının rutini olmuştur. Basitçe bilmemiz gereken diğer şey semptom gösteren kişinin taşıyıcı olduğu gerçeğidir. Salgının ilerlemiş aylarında sayıca biriken, hastalar bunlar arasından çıkmaktadır. Her gün açıklanan ve üzerinde durduğumuz yeni hasta sayısı asıl dikkat konusu olmalıdır. Durumun özeti şudur; test sonucu pozitif çıkanların her biri birer vakadır. Bunların büyük kısmı belirti göstermeyen, kalan kişiler ise bulgusu olup tedavi altına alan hastalardır. Bir kısmını evde bir kısmını hastanede tedavi ediyoruz. Ağır hasta tanımı nedir? Kovid19'un viral solunum yolu enfeksiyon olmanın ötesine geçip sistemik hasta halini alması, dış desteğe ihtiyaç duyması halinde ağır hasta diyoruz. Entübe olan hastalarımızı bu şekilde rapor ediyoruz.
"ÖLÜM RAPORUNDAKİ BİLGİLER YANLIŞ YORUMLANIYOR"
Testi pozitif çıkmış herkesi ifade eden vaka kelimesi ile hasta kelimesinin anlamı aynı değildir. Sahadaki mücadele ile hastanedeki mücadele de artık kısmen ayrıdır. Bunlar anlaşıldığı zaman herşey önem sırasında yerini bulur. Ölüm sayıları hakkında ilginç iddialar var. Bu konuda tartışma galibiyeti beklenenlere sesleniyorum, sayısal bir galibiyet arıyorsanız lütfen ruhaniyeti çiğnemeyin, kayıtlarımıza saygı gösterin. Skor arayışında olanlar, sayıları yüksek göstermeye çalışanlar nerede dayanak arıyor? Biri belediyelerimizin e-devlet veri tabanında yer alan defin sayıları diğeri Türkiye İstatistik Kurumu'dur. İki ayrı veri tabanının birlikte kullanımı yanlıştır. Ölüm raporlarındaki kategorik bilgiler yanlış yorumlanıyor.
"HASTANIN ÖLÜM SONUCU BU HANEDE YER ALIYOR"
Ölüm bildiriminde kullanılan form yeni değildir. 2013 yılından beri kullanılmaktadır. Bu belgede yer alan ölüm şekli diğeri ölüm nedenidir. Ölüm şekli hanesinin amacı şu bilgiyi vermektir; ölen kişi mesela silahlı saldırı gibi adli bir vakayla veya normal bir ölüm mü? Bu sorunun cevabı doğal ölüm veya adli vaka sonucu ölümdür. Bu haneye hastalığa bağlı doğal ölümün izahı için bulaşıcı veya bulaşıcı olmayan hastalık ibaresi de eklenmiştir. Kayıtlar onda birinin bulaşıcı hastalıktan, onda dokuzu ise bulaşıcı olmayan hastalık, yaşlılık ve benzeri olarak işaretlenmiştir. Buradan Kovid19 ölüm sayıları anlaşılmaz. Bulaşıcı tek hastalığın Kovid19 olduğunu düşünen varsa yanılıyor. Raporda ölüm nedeni hanesi asıl bilgiyi veren kısımdır. Bu hanede doktor tarafından onaylanarak gerçekleşmektedir. Hastanın onaylanmış ölüm nedeni bu hanede yer almaktadır. İstatistiklerde Kovid19 olarak gösterilmesi buradaki veriye dayanır.
"DEVLETİN İTİBARINI ZEDELEYEN KENDİ İTİBARINI ZEDELER"
Belediyelerin e-devlet veri tabanında yer alan mezarlık bilgi sisteminde sözkonusu ilde defin sayıları yer alır. Defin rapor kişilerin öldüğü ilde verilir. Üç ayrı yer üç ayrı il sözkonusudur. Belediyelerin verileri kendi illerindeki defin sayılarını ortaya koyar. TÜİK verilerinde dağılım ölen kişilerin ikamet adresine göre yapılmaktadır. Kişi İstanbul'da yaşadığı halde ikamet adresi Sivas ise TÜİK onu Sivas olarak kaydeder. Dolayısıyla belediye ile TÜİK onu başka kaydeder. Bu farkı yılın 9. ayında görürsünüz. 11 il belediyesi verilerine bakıp, sonuç çıkarmak yanlıştır. Yılın sonu beklenirse TÜİK verileri ile diğer verilerin çakıştığı zaten görülecektir. Devletin ve salgınla mücadelenin itibarını zedelemek isteyen kendi itibarını zedeler. Birinin ölümünü saklamaya imkan yoktur. 2020 yılındayız. Hayatta olanı ölmüş gösteremeyeceğimiz gibi ölmüş kişiyi hayatta gösteremeyiz. Yıllık öngörülen yüzde 2.2 oranında artışla bunun şimdi 336 bin 518 olması beklenmektedir. Kovid19 kaynaklı ölümler dahil 339 bin 26 ölüm gerçekleşmiştir. Kovid19 kaynaklı tespit edilmiş ölümler 8 bin 62'dir. Daha az veya daha fazla değildir.
"YOLUN EN GÜÇ KISMINI AŞTIĞIMIZA İNANIYORUM"
Ölüm nedenleri TÜİK tarafından DSÖ'nün standart sınıflamasına göre dağılır. Bağırsak enfeksiyonları, hepatit, tüberküloz, AIDS bunlarda bazılarıdır. Geçtiğimiz yılın ilk 9 ayında 932 hastalık sebebiyle ölüm sayısı 8 bin 972'dir. Geçen yıla göre üstelik daha azdır. Bu kapsamlı açıklamaları yapmak zorunda bırakıldığımız için gerçekten üzgünüz. Bizim birbirimizi anladığımızdan, karşılıklı ödevlerimiz ve mecburiyetlerimiz olduğundan hiç şüphem yok.Salgınla mücadelede devletimiz halkının sağlığı kadar ulusal çıkarlarını da korumaktadır. Bu virüs eğitime ve hayatın bütün alanlarına saldırısıdır. Mesuliyeti olmayan bazı kişilerin tenkitleri, fotoğrafın bir noktasına mercekle bakıp leke aramaktan farksızdır. Yolun en güç kısmını aştığımıza inanıyorum. Son 3 hafta içinde yapılan bölgesel müdahalelerin sonuçlarını gördük. Yüksek artışlardan söz ettiğimiz birçok ilimizde başarı sağladık.
"ANKARA'DA HASTA SAYISI YARI YARIYA AZALDI"
Bir haftayı İstanbul'a ayırdık. Toplam 23 ilimizin sağlık altyapısını, yürütülen faaliyetleri masaya yatırma fırsatı bulduk. 2 hafta önceki toplantımızda Ankara'yı değerlendirmiş, sayılardaki artışın yüksek olduğunu ifade etmiştim. Bu artış Anadolu'nun birçok bölgesini etkileyen bir durumdu. En fazla dikkat çeken yer Ankara'daydı. Ankara'da hasta sayısı son 2 hafta içinde yarı yarıya azaldı. Testlerin erken sonuçlanması, tedaviye erken başlanması, filyasyon ekiplerinin arttırılması, temaslı takibi ve izolasyon, semptomlulardan numune alınması bilinen hususlardır. Ankara özelinde kurulan çağrı sisteminde 110 görevli evleri arayıp takip yapıyor. 120 kişiden oluşan doktor ekipleri evlere giderek hasta takibi yapıyor. 780 filyasyon ekibimiz sahada. Bu tedbirlerle son 10 gün içinde günlük hasta sayısı yüzde 60'a yakın oranda azaldı. Vaka sayısı İstanbul'un da altına indi. Yoğun bakımda yatan hasta sayımız da ağır hasta sayımız da azalmış oldu.
"ŞU AN ELİMİZDEKİ EN BÜYÜK GÜÇ TEDBİRDİR"
Aşı ile ilgili gelişmeler üzerinde duramıyorum. Denemelerin çok ötesine geçtiğimizi vurgulamak isterim. Bağlantıda olduğumuz ülkeler aşıdan sonuç aldıklarını rapor etmektedir. Yerli aşı çalışmalarımız devam ediyor. Halen 13 çalışma var. Faz1 deneylerine başlamak üzerinde olanlar var. Çok yakında kendi aşımızın üretimine başlayacağımıza inanıyorum. Şu an için elimizdeki gücün tedbir olduğunu hatırlatmak istiyorum. Daha önce varolan bilgilere yeni bilgiler ilave etmiş olduk bugünkü tabloda. Bu ilave sütunun maksadı bundan sonraki dönemde özellikle bizim daha çok sahada yoğun filyasyon yapmamız, temaslı takibi yapmamız, aile hekimliğinin devrede olması, sağlık sistemimizin kuruluşlarımızın hasta yükünü takip edebilir olmasıdır.
Haftalık yatak doluluk oranımız yüzde 43,3. Erişkin yoğun bakım yüzde 67.1
Bugünkü test sayısı: 112.098
Bugünkü hasta sayısı: 1.391
Bugünkü vefat sayısı: 65
Bugünkü iyileşen sayısı: 1245
Dünyada yapılmayan filyasyonu her geçen gün etkin hale getirerek, erken dönemde daha yoğun test yapan, filyasyonu güçlü kılan yaklaşımın pandemide sonuç alacağına inanıyoruz. Test sayımızı daha da arttırmak istiyoruz. Test sayımızı 200 bin rakamlarına kadar çıkarmak istiyoruz.
Toplam test sayımız 10 milyonu geçmiş durumda.
Hasta sayısı 318.663
Ağır hasta sayımız 1516, iyileşen hasta sayısı 279 bin 749
Bu tablo özellikle vaka sayısını ve zatürre oranını gösteriyor. Burada özellikle sağa kaydığıda zatürre oranının yükseldiği, yukarı doğru çıktığında hasta sayısını gösteren bir tablo. Sol alttaki kareye doğru yerleşim olursa zatürre ve hasta oranının, vaka oranının düştüğünü gösteriyor. Yaklaşık 10-12 ilin vaka sayısında artış olduğunu görüyoruz. Bunlardan Elazığ, Adıyaman, Malatya olduğunu söyleyebilirim.
İstanbul vaka sayısı yüzde 2.8 oranında düştü. Servis yatak doluluk oranımız yüzde 51.1, yoğun bakım doluluk oranımız yüzde 61.3. Burada özellikle şunu söylemek istiyorum, doluluk oranlarından bahsettiğimiz Kovid hastaları dışında bütün hastaların doluluk oranından bahsediyoruz.
Yüzde 40'a yakını boş demektir. 28 binin yüzde 40'ı demektir. Yani 12 binlere yakın yoğun bakım yatağının boş olduğunu gösteriyor. Ağır hastamız 1500'lerde.
Ankara'da vaka sayısı düşüklüğü son haftayı gösteriyor. Üç hafta öncesine göre düşüş yüzde 60'larda.
İzmir'de vaka sayısı yüzde 26 düştü.
Konya'da vaka sayısı yüzde 43,5 oranında son 10 günde düştü. 20 gün içinde Konya'daki vaka sayısı dörtte bire indi.
SORULAR VE YANITLAR
Özellikle akıllı bilekliklerden iki hafta önce bahsetmiştim. Uygulamayı zorunlu olmadıkça kullanmaktan yana değiliz. Ama akıllı bileklikte GPRS üzerinden çalışan, belli bir mesafeden sonra hareket edildiğinde uyarı veren sistemden bahsediyoruz. Bununla ilgili yazılım yapıldı. Ayrıca sabit bir yere takılabilen, mesafeyi bizim ayarlayabilir olduğumuz aileden birden fazla kişi varsa takip edilebilir olduğu, onun tanımlandığı, mesafe aşıldığında yine uyarı sistemiyle devreye giren bir sistem üzerine çalışıldı, şu an yapıldı. Ben şu uygulamadan yanayım, akıllı bilekliyi evde izole olmak istemeyen, evde izole elmesinden endişe ettiğimiz izole olmayan kişilere uygulanması gerektiğini kullanılmasını düşünüyoruz.
OKULLARLA YÜZYÜZE EĞİTİM
Bugün eğitimle ilgili durum konuşuldu Bilim Kurulumuzda. Şu ana kadar hazırlık ve birinci sınıflarda ciddi herhangi bir sorun yaşamadık. Pazartesi günü kabine toplantısında da Bilim Kurulunun önerisini gündeme alınmış olundu. Önümüzdeki haftalar bizim daha önce de Bilim Kurulunun düşündüğü bir ve ikinci sınıflar şeklindeydi. Muhtemelen 2. sınıflar, 8 ve 12. sınıflar için Bilim Kurulu önerisi var, muhtemelen önümüzdeki hafta karar alma noktasına gelince zaten açıklamış olacağız.
"BAĞIŞIKLIK İLE TAŞIYICILIK FARKINI GÖRMEK İSTİYORUZ"
Toplum bağışıklığıyla ilgili Türkiye genelinde bir çalışma olmuştu. Antikor bağışıklığı hem de PCR yöntemiyle. 0.28 taşıyıcılık yüzde 0.82 gibi de koruyuculuk, bağışıklık sözkonusu idi. Aradan 2 aydan fazla zaman geçmiş oldu. Bu çalışmayı yeniden tekrarlama kararı aldık. Muhtemelen gelecek hafta başlanmış olur. Taşıyıcılık ne durumda? Bağışıklık durumunu ve aradaki farkı görmek istiyoruz.
"HES'İ YAYGINLAŞTIRMAK ÜZERE YENİ KARARLAR ALABİLİRİZ"
Bilim Kurulumuzun daha önceki toplantılarında HES kodunun yaygın kullanılması noktasında önerisi olmuştu. Olabildiğince yaygınlaştırmak istediğimizi söylemiştim. Ulaşımda HES kodunun yaygın kullanılmasının önemini biliyoruz. Kart sistemine işlenerek pozitif veya riskli olan kimselerin binmesi önlenmiş olacak. Yabancı olan, cep telefonu olmayan kişilerle ilgili bu sorun yaşanabilir. Biz daha çok ağırlıklı pozitif olan, kartları olan bunları bloke edecek sistemin devreye girmesini önermiştik. Biz özellikle il kurullarının kendi bölgelerinde gerektiğinde bunu daha yaygın durumda çok rahatlıkla HES'i yaygınlaştırmak üzere bu kararları alabilir diyoruz.
"MAAŞIN YÜZDE 100'Ü DEĞİL 200-250 TL SÖZKONUSUDUR"
Burada kast edilen hizmetliler sınıfı var, yardımcı hizmetliler. Bu yardımcı hizmetlilerin ek ödemeleri düşük. İçinde bahçıvan da var, berber de var. 11 tanımlanmış sınıf var. Bunun içinde gassal da bulunuyor. Yani vefat edenleri yıkayan özellikle Kovid özelinde yıkayan kişilerle ilgili yapılan uygulamaydı. Oran yüzde 100 gibi görünen oran ortalama 200-250 liradan bahsediyoruz. Ocak'ta verilen ek ödemeyi tamamlamak üzere yüzde 100 gibi rakama tekabül etti. 200-250 liraya karşılık gelen bir şey. Bunun istismarı son derece hiç doğru olmamıştır. Bunun siyasete kurban edilmemesi gerekiyor. Gassala 200-250 liraya karşılık gelen, bahçıvan ve berber sınıfına verildiği için bir orandı, bu oranın yüzde 100'ü maaşının yüzde 100'ü değil, 200-250 liradan bahsediyoruz.
MAÇLARIN SEYİRCİLİ OYNANMASI
Özellikle salgının şu döneminde seyircili oynanması şeklinde daha önce bir önerimiz olmuştu. Şu an için salgının bu döneminde bu konu gündem olmadı. Önümüzdeki hafta salgının seyrine göre localardan başlamak üzere gündeme alabiliriz.
"TABLODAKİ BÜTÜN RAKAMLAR DOĞRUDUR"
Belge denilen, iddia edilen evrakla ilgili üzerinde bir tarih yok. Hangi tarih aralığında alındığına dair bir not yok. Bizim yazılım programımızda böyle birr arayüz yok. O gün için sözlü söylenen 10 Eylül olduğu söylenen gün için yapılan test sayısı 112 binlerde. 152 bin olduğu söyleniyor. Neresinden bakıp yorum yapacaksınız? Ben konuşmamda da ifade etmeye çalıştım, özellikle salgının seyrinde yapılan mücadele son derece önemli. Biz sahada tespit edilen herkesi özellikle filyasyonu, temaslı takibi yapıyoruz. Herhangi bir vatandaşı gizleyerek temaslı takip yapmıyoruz. Bütün vakalar için yapıyoruz bunu. Bunun dışında bütün vakalar ayrıca güvenlikli alan oluşturma noktasında devrede olan HES sistemimizin içinde. Bütün vakalar HES'te sözkonusu. Siz vakayı gizleyerek filyasyonu önleyebilir misiniz, güvenlik alanı ortadan kaldırdığınızda bu salgınla mücadele edebilir misiniz? Eğer denilen şekilde olmuş olsa idi şu dönemde hastanedeki yatak doluluk oranlarımız halen niye yüzde 50'lerin altında. Yoğun bakamı hala niye yüzde 66'larda. Bizim verdiğimiz tablodaki bütün bilgilerin hepsi, tamamının doğru olduğunu söylemek istiyorum. Tablodaki bütün veriler, bütün rakamlar doğrudur. Mücadelede de özellikle şu dönemde gizlenerek herhangi bir şey yapılmıyor, gizlenerek yapılmıyor. Bütün pozitif tespit edilen vakalar üzerinden yapılıyor. Ankara gibi ilimizde yüzde 60'a yakın vaka oranını gizleyerek düşürebilir misiniz?
"DENİLEN OLMUŞ OLSAYDI BÖYLE Mİ OLURDU?"
Doluluk oranları hastanede yatan vakaların toplam yatak içindeki oranını söylüyorum. Yoğun bakım yatak sayımız 28 bin. Sadece şu dönemde salgın döneminde ilave ettiğimiz yatak sayısı 3 bine yakın oldu. Ağır vaka sayımız 1500'lerde. İlave ettiğimiz 3 bin yatağın yarısını ancak ağır hastalarımız oluşturmakta. Sadece Kovidli hastalar değil, bütün hastaların oranı olarak yüzde 667'yı söylüyoruz. Kovidlerin buradaki 28 bin içindeki ağır hastanın yüzde 66'sı. Bunun da yüzde aşağı yukarı 5'ine yakını ağır hastalar oluşturuyor. Denilen olmuş olsa böyle mi olur diyorum.
SAĞLIK PERSONELİ ALIMLARI
Bizim verdiğimiz günlük hasta sayısı, zaten 29 Temmuz'dan itibaren günlük hasta sayısı olarak verdik. Verdiğimiz bilgi bu.Bununla ilgili çalışma yapıldığını söylemiştim. Önümüzdeki haftalar bununla ilgili sayılar ve hangi alanlarda alım yapılacağı netleşmiş olacak. Bunun çok uzun süreceğini düşünmüyorum, özellikle bu yılın içerisinde yeni açılan hastanelerimizle ilgili olduğunu söylemek istiyorum.
"1'İN ALTINDA SEYREDEREK AZALACAĞINI İFADE EDEBİLİRİM"
R 0 değeri şu an düşüyor. Özellikle son 2 hafta içinde giderek azaldığını ve 1'in altına doğru düştüğünü söylemek istiyorum. Bundan sonraki dönemde daha çok 1'in altında seyrederek bu vaka sayıların azalacağını ifade edebilirim.
Günlük verilen, daha doğrusu hasta sayısı sadece hastanaye yatan hasta sayısı değildir. Hasta semptomu olan kişilerden bahsediyoruz. Semptomu olan, hastanede yatmayan ve yatan kişileri günlük hasta sayısı olarak vermiş oluyoruz.