Dilipak: “Bakanlıklarda değişim ve yeni siyasi oluşumlar ertelenecek”

Akit yazarı Abdurrahman Dilipak, İran'lı general Kasım Süleymani'nin ABD tarafından öldürülmesinin bölge devletleri üzerinde ekonomik, sosyal, siyasal anlamda olumsuz yan etkileri olacağını öne sürdü. Dilipak, “Böyle bir durumda ne olur düşünelim” diyerek, “Altın yükselir. Yatırımlar ve kararlar ertelenir. Mesela bakanlıklarda bir değişiklik bekleniyordu ya da yeni siyasi oluşumlar gündemdeydi onlar ertelenecektir” ifadesini kullandı.

Yeni Akit gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak, bugünkü yazısında Ortadoğu'da İran üzerinden yaşanan gelişmelerin Türkiye üzerinde yaratabileceği etkileri değerlendirdi. Süleymani'nin öldürmesi sonrası gerilimin tırmandığı bölgede yaşanabilecek bir savaşın ABD ve İran ile sınırlı kalmayacağını vurgulayan Dilipak "Savaşı başlatanların gücü savaşı bitirmeye yetmeyebilir ve savaş sonrası bölgede yeni bir düzen kurmak, bugüne göre çok daha zor olabilir” görüşünü dile getirdi. 

"ABD'NİN SALDIRISINI KİMSE MEŞRULAŞTIRMAYA ÇALIŞMASIN"

Dilipak, “Esasen Irak, Suriye, Suudi Arabistan ve Körfez ülkelerinde garantör olan İngiltere ve Fransa gelişmeleri seyretmekle kalmayacaktır. Çin Fav adası ile ilgisini bahane ederek Körfez’de bayrak gösterecektir. BM, Avrupa Birliği, Arab Birliği, Afrika Birliği, NATO bir şekilde sürece müdahil olacaklardır” ifadesini kullandı.

Süleymani'nin ardından başlayan tartışmaların Sünnilerle Şiiler arasında derin bir öfke ve güvensizlik olduğunu gösterdiğini kaydeden Dilipak, “ABD’nin bu saldırısını meşrulaştırmaya da kalkmasın kimse” dedi.

Dilipak, Akit’teki “Ve şimdi..” başlığıyla yayımlanan yazısının devamında şunları kaydetti:

DAEŞ’e kapı aralayan ABD, Şii fanatiklere kapı aralamadı mı? Hem Türkiye ile müttefik oldu hem PYD yanlısı.. Herkesi herkese karşı kullanan bir ahlaksızlıkla karşı karşıyayız.. DAEŞ İsrail’e hiç saldırdı mı? Adnan Hocanın Mason karşıtlığı gibi kimi Şii milisler İsrail’e meydan okurken Sünnilere karşı acımasız operasyonlar düzenlediler. Tıpkı kelle avcısı diye kendilerini afişe eden DAEŞ milisleri gibi. Süleymani ABD’nin yeni tanıdığı bir isim değil. 2013 yılında Dexter Filkins’in New Yorker dergisinde yayınladığı makalede bu isimden söz edilir.. ABD’nin 2003 yılında Irak’ı işgal etmesi ve Saddam Hüseyin’in devrilmesi ile ilgili olarak  İran, o dönemde ABD ile işbirliğinin yollarını arıyordu. Bu dönemde Kasım Süleymani hakkında CIA yetkilisi John Maguire, 2013 yılında New Yorker’ın makalesinde Süleymani için “O, bugün Ortadoğu’da görev yapan en büyük operasyonel güç ve onu kimse tanımıyor” diyordu.

“MESELA BAKANLIKLARDA BİR DEĞİŞİKLİK BEKLENİYORDU YA DA…”
Siyasetin pragmatik bir iş olduğunu söyleyen Dilipak, “Çıkar söz konusu olunca dost-düşman karışıyor” diyerek şu ifadeleri kullandı:

Herkes birbirini kullanıyor. Gelinen noktada şunu söyleyebiliriz, bugün bölgede şartlar düne göre daha iyi değil. Bundan sonrası için istikrar unsurlarının elleri daha güçlü olmayacak. Gerilim artıyor. Bölge bir barut fıçısı gibi. Bu gelinen nokta bile, bu seviyede kalsa bile bunun bölge devletleri üzerinde ekonomik, sosyal, siyasal anlamda olumsuz yan etkileri olacaktır. Böyle bir durumda ne olur düşünelim. Altın yükselir. Yatırımlar ve kararlar ertelenir. Mesela bakanlıklarda bir değişiklik bekleniyordu ya da yeni siyasi oluşumlar gündemdeydi onlar ertelenecektir. Bölgeden kaçış hızlanacaktır. Bulanık suda balık avlamak isteyenler bu fırsatı değerlendirmek isteyeceklerdir. Diplomasi hız kazanacaktır. Bunları öngörmek için kahin olmaya gerek yok. Komplolar ve kehanetlerde patlama yaşanacaktır.