Dilipak’tan kenevir çıkışı: Hapı yuttuk mu?!
Akit gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak, yazısında "Yılda 10 milyar liralık ekilmiş kenevir yakılarak imha ediliyor. Oksijen üreten kenevir yasak. Neymiş, esrar varmış. Peki, aseton ya da tiner uyuşturucu olarak da kullanılan, insan sağlığı için çok daha zararlı bu kimyasallar niye serbest." diye sordu.
Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak, kenevir konusunda Türkiye’de birçok caydırıcı mevzuat ve bürokrasi engeli olduğuna dikkati çekerken “Peki, aseton ya da tiner uyuşturucu olarak da kullanılan, insan sağlığı için çok daha zararlı bu kimyasallar niye serbest” diye sordu.
"TABİATLA SAVAŞIYORUZ"
Dilipak, bugünkü “Hapı yuttuk mu?!” başlıklı köşe yazısında tarımda kullanılan ilaçları eleştirdi:
Geçen gün Ankara’dan gelirken baktım arabanın ön camında hiç sinek ölüsü yok. Yazın da böyleydi. Zirai ilaçlar, zehirli gazlar, böcek mi bıraktı ki. Sanki onlar hayvan değil. Sanki onlar bir hikmet üzerine yaratılmadı!? Sıra kuşlara, arılara geldi zaten. Her tarafı zehirliyoruz. Tabiatla savaşıyoruz. Hava, su, toprak kirlendi. Onlar bize muhtaç değil, biz onlara muhtacız. Onların başına gelen bizim de başımıza gelecek.
TÜRKİYE'NİN KENEVİR POLİTİKASINI ELEŞTİRDİ
Dilipak yazısının devamında Ankara’nın kenevir konusundaki politikasını eleştirdi:
Bitkileri ve böcekleri yok eden zirai İLAÇ(!)’lar serbest ama bunları besleyen kenevir yasak! Havayı zehirleyen endüstriyel uçucu gazlar serbest, oksijen üreten kenevir yasak. Neymiş, esrar varmış. Peki, aseton ya da tiner uyuşturucu olarak da kullanılan, insan sağlığı için çok daha zararlı bu kimyasallar niye serbest. Ses yok. Yılda 10 milyar liralık yasak ekilmiş kenevir yakılarak imha ediliyor. Sadece dişisinin tepe filizini değil de, o gövdeyi, niye yakarsınız, hem de toprağı kavurarak, canlıları öldürerek, havayı dumana boğarak! Anlayacağınız taşları toprağa bağlamışlar, köpekleri sokağa sağlamışlar. Memleket manzarası bu.