Türkiye'de 300 bin TL'nin altında tek bir otomobil modeli kaldı
Döviz kuruna endeksli otomobil fiyatları, 1 ayda yüzde 50'den fazla arttı. Bazı modellerde fiyat artışı yüzde 100'ü buldu. Türkiye'de 300 bin TL'nin altında tek bir otomobil modeli kaldı. Talepteki azalmaya bağlı olarak bu yıl 2020 rakamlarını yakalama umudunu yitiren sektör, 2022'de ise daha büyük bir kayıptan endişe ediyor.
Yarattığı istihdam ve vergi geliriyle Türkiye ekonomisinin lokomotif sektörlerinden olan otomotivde, kur artışı kaynaklı kriz büyüyor. Döviz kuruna endeksli otomobil fiyatlarına her hafta yeni bir zam gelmeye başladı. Otomobil fiyatlarında son bir aydaki artış, geçen hafta yapılan zamlarla birlikte yüzde 50’yi geçti. Vergi dilimi değişen bazı modellerde ise aynı dönemdeki fiyat artışı yüzde 100’ü aştı. Fiyat artışlarının talepte önemli oranda azalmaya neden olacağı, bir süredir devam eden çip krizinin de etkisiyle pazarda daralmanın hızlanacağı öngörülüyor. Ancak asıl büyük kaybın gelecek yıl yaşanmasından endişe duyuluyor. Sektör yetkilileri, en acil ihtiyaçlarının öngörülebilirlik ve matrah düzenlemesi olduğunu belirtirken, gerekli önlemler alınmadığı takdirde otomotivdeki kaybın, satış sonrası ve sigorta gibi paydaş sektörlerde de istihdam ve ekonomik kayba neden olacağı uyarısını yapıyor.
Yüzde 50 ÖTV diliminde tek bir model kaldı
Dünya Gazetesi'nden Aysel Yücel'in haberine göre, Ağustos
2021’de ÖTV matrahlarında düzenleme yapılmış, bu sayede yüzde
80’den yüzde 50 ÖTV baremine giren 50’den fazla otomobil modelinin
fiyatı yüzde 16’ya yakın düşmüştü. Ancak çip krizi nedeniyle
tüketici yaklaşık 60 bin TL olan bu vergi avantajından
yararlanamadan, kurdaki hızlı yükselişe paralel yüzde 50 ÖTV
bareminde kalan model sayısı hızla düşmeye başladı. 300 bin
TL’nin altındaki otomobilleri kapsayan bu ÖTV diliminde aralık
başında 20’nin altına düşen model sayısı, geçen hafta itibarıyla
1’e indi. ÖTV matrah düzenlemesinin tüketici açısından
neredeyse hiçbir avantajı kalmadı. Çünkü ağustos ayında Euro kuru
10 TL civarındayken geçen hafta 19 TL’ye dayandı. Hyundai, Toyota,
Renault, Dacia, Kia gibi markaların kısa süre öncesine kadar yüzde
50 ÖTV dilimine giren Clio, Duster, i10, i20, Picanto, Coralla gibi
ucuz modellerine gelen kur zamlarıyla bu araçlar da yeniden yüzde
80 vergi dilimine çıktı. Böylece 300 bin TL’nin altındaki tek
otomobil modeli Fiat Egea Sedan’ın manuel vitesli baz versiyonları
kaldı. Kısa sürede bu modelin de vergi avantajını kaybederek, 300
bin TL’yi açabileceği öngörülüyor.
1 günde aracın fiyatı 100 binden fazla
arttı
Son dönemde yapılan fiyat değişimlerine birkaç örnek vermek
gerekirse; kasım başında 202 bin TL olan manuel vitesli baz
versiyon Cilo’nun (1.0 TCe ECO) liste fiyatı, 19 aralık itibarıyla
404 bin TL’ye ulaştı. Vergi dilimi değiştiği için sadece 1 günde
aracın fiyatı 100 binden fazla arttı.
3 Kasım’da 194 bin TL olan Renault Taliant’ın dünkü liste fiyatı
399 bin TL’ydi. Kia Rio’nun manuel vitesli baz versiyonun 3
Kasım’da 191.900 TL olan fiyatı, 19 Aralık’ta 331 bin TL’ye
yükseldi.
Hyundai’nin İzmit’te ürettiği i10’nun fiyatı da aynı dönemde yüzde
70’ten fazla artarak 300 bin TL’yi geçti. Ancak web sitesinde liste
fiyatları güncellendiği için net zam oranın bugün (pazartesi) belli
olması bekleniyor. Diğer yandan, daha üst segmentte yani yüzde
80’lik diliminde olan, birkaç yıl öncesine kadar Türkiye’nin en çok
satan modellerinden olan C-SUV segmentindeki Peugeot 3008’in de
fiyatı bu dönemde yüzde 55 artarak 753 bin TL’ye çıktı.
Matrahta güncelleme aciliyet kazandı
Sektör temsilcileri, matrah düzenlemesinin yapıldığı 12 Ağustos’tan
bu yana döviz kurdaki yüzde 80’ini artışa dikkat çekerek, matrahta
yeni bir güncelleme yapılmasının aciliyetine vurgu yapıyor.
Yüce Auto Skoda Türkiye Genel Müdürü Zafer Başar, “Matrah
düzeltmesi sektör için öncelikli olarak gerekli olduğunu
düşündüğümüz konulardan biri. Söz konusu düzenlemelerin hayata
geçirilmesi belli bir fiyat iyileşmesine imkan verecek olsa da
bununla birlikte geçtiğimiz yıla göre yüksek bir fiyat artışı
gerçeği ile karşılaşacağımız sonucu ortaya çıkıyor” dedi. Başar,
fiyat artışlarının 2022’nin ilk yarısında da satış temposuna
olumsuz yansıyacağı görüşünde. Başar, “Çip krizinin halen
etkilerini 2022 yılının ilk yarısında da etkili olacağı da göz
önüne alındığında yılın ilk yarısının 2021’e göre daha düşük bir
tempoda ilerleyeceğini ikinci yarısında özellikle son çeyrekte
tedarik ve fiyat koşullarının daha olgunlaşmasıyla birlikte
toparlanma eğilim göstereceğiniz öngörüyoruz. Bu durumda 500 bin
adetlik bir toplam binek pazar sonucu ile karşı karşıya
kalabiliriz” diye konuştu.
Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) Genel Koordinatörü Hayri
Erce de tüketicinin matrah avantajının kalmadığını dile getirerek,
“Her vergi diliminde insanlara alternatif arasında seçme şansı
verilmeli. Belirli bir ÖTV dilimine sadece birkaç model olması
tüketici açısından doğru değil. İnsanlar rekabet içerisinde gönlüne
göre bir araç alabilmeli” dedi.
“Tüm ekosistemde istihdam kaybı olabilir”
Öte yandan Hayri Erce, matrahtan daha önemli bir konunun
öngörülebilirlik olduğunun altını çizerek, şunları kaydetti:
“Mesele ÖTV matrahlarını da geçti. İnsanlar önünü göremiyor.
Öngörülebilirlik tamamen kayboldu. Kurların artması ile otomobile
erişim çok zor bir hal aldı. Öncelikle ekonomide öngörülebilirliğin
sağlanması gerekiyor. Pazarda çok ciddi bir daralma yaşayabiliriz.
2018’de bunu gördük. Yine böyle bir kriz yaşamıştık ve 1 milyon
satış adetlerinden 2019’da 479 binli adetlere kadar geriledik. Eğer
bu öngörülebilirlik yakalanmazsa ve gerekli önlemler alınmazsa
pazarda ciddi bir daralma kaçınılmaz olacak. Bundan toplumun bütün
kesimleri zarar görecek. ÖTV gelirlerine kamu maliyesinin ihtiyacı
ortada. Önümüzdeki yıl daha da fazla olacak. Bu nedenle hem
tüketici açısından hem sektördeki paydaşlar açısından sıkıntı
olacak. Çünkü pazardaki daralma sadece araç satıcılarını
etkilemiyor. Satış sonrası sektörünü, kredi veren kurumları,
sigorta firmalarını etkiliyor. Dolayısıyla bütün ekosistem bundan
zarar görüyor. İstihdam ve iş kayıpları başlar.”
Sektör temsilcileri, gerekli önlemler alındığı takdirde ise biriken
talebe bağlı olarak, pazarda işlerin yeniden yoluna girebileceğinin
sinyallerini veriyor. Ancak bu konuda umutlar giderek
azalıyor.
Aralıkta kayıp yüzde 30’u aşacak, pazar 2020’nin altında
kalacak
Yıla hızlı başlayan ve 1 milyon adetlik satış sinyalleri veren
otomobil ve hafif ticari araç pazarı, çip darboğazı nedeniyle
ikinci çeyrekten itibaren düşüşe geçmişti. Bu yılın ilk 11 ayında
otomobil ve hafif ticari araç pazarı geçen yılın aynı dönemine
oranla yüzde bir artışla yaklaşık 675 bin adet olarak gerçekleşti.
Sektör temsilcileri birkaç hafta öncesine kadar aralık ayında
yapılacak satışlarla 2021 sonunda pandeminin damga vurduğu 2020’nin
üzerine çıkmayı hedefl iyordu. Ancak geçen hafta itibarıyla bu
konuda umut neredeyse hiç kalmadı. Çünkü çip krizinin yanı sıra
talepte düşüş olması bekleniyor. Renault Mais Genel Müdürü Berk
Çağdaş, aralık ayında otomobil ve hafif ticari araç satışlarının
toplam pazarda 60-70 bin adet arasında olmasını beklediklerini
söyledi. Genel olarak sektörde beklenti de bu yönde. Aralık 2020’de
pazarda 104 bin adetlik satış olmuştu. 2020 yılında 772 bin adetlik
otomobil ve hafif ticari araç satışı gerçekleşmişti. Dolayısıyla
geçen yılı geçmek için 100 bin adete yakın satış yapılması
gerekiyor, ancak o da bu koşullarda imkansız görünüyor.
“Markalar 2022 siparişlerini azaltabilir”
Artan fiyatlar paralelinde bir yandan tüketici daha düşük
segmentlere yönelirken, diğer yandan markalar da önünü göremediği
için 2022 planlarını yapmakta zorlanıyor. Birçok marka temsilcisi,
şu anda en büyük sorunlarının öngörü yapamamak olduğunun altını
çiziyor. Şimdiden bazı markaların 2022 siparişlerini azaltma yoluna
gideceği belirtiliyor. Türkiye’nin önde gelen otomotiv bayilerinden
Gülan Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Alp Gülan da konuyla ilgili
şu açıklamayı yaptı: “Hepimizde ocak ve şubat aylarında fiyat
artışlarına bağlı olarak talepte düşüş olacağı beklentisi var. Bu
sadece otomotivde değil, tüm sektörlerde böyle. Fiyatların nerede
duracağını anlamaya çalışıyoruz. Her sektör piyasanın satabil hale
gelmesini bekliyor. O yüzden önümüzdeki yılın siparişlerinde
çeşitli azalmalar olabilir. Özellik de fiyatı çok artan modellerde
bunu öngörüyoruz.”