Endeksli Yaşam
Farkında mısın acaba, ilişkilerinde partnerinin, özellikle de hayat arkadaşının yönlendirmesi, istekleri doğrultusunda yaşamının devam ettiğinin, sosyal ilişkilerinin takviminin neredeyse sürekli aynı kişinin etrafında dönüyor olduğunun?
Belki de farkındasın ve ona bağımlı olmayı isteyerek karakterine, kişiliğine, bilinçaltına yerleşmiş güdülerle devam ediyorsun.
Farkındasın veya bilincindesin. Acaba hayatın senin arzuladığın şekilde mi devam edegelmekte, yoksa başkalarının belki de sana dikte ettiği hayatı mı yaşamaktasın? Sosyal ufkunu genişletmeyi, kendi sağlam kişiliğinle, iradenle, alt yapını, bilgi donanımını kuvvetlendirerek, merak ve sorgulayıcı düşünce yapını geliştirerek kendini iyi hissettirecek bir yaşam tarzı istemez misin?
Başkalarının sana uygun gördüğü hayatı yaşamak nasıl bir şey acaba? Çocukluk ve büyüme çağında senin için tüm kararları ailen mi aldı acaba, "senin iyiliğini düşünüyorum" çatısı altında?
Yaşamakta olduğun hayatından memnun görünmüyorsun. İçin içini kemiriyor, bunun nedenlerini düşünüyorsun, ama bulamadın, değil mi? Tekrar düşünmeye ne dersin? Derinlerde bir şeyler eksik olmasın?
Başkalarını memnun etmek, hareketli bir hedefi kovalamak gibi.
Senden beklentiler giderek artar. Herkesi memnun etmeye çalıştıkça kendin dahi kimseyi memnun edemezsin. Beklentiler yanılsamadır. Bu nedenle çoğu insan istediği hayatı yaşayamıyor ve başkalarının senin hayatını tanımlamasına izin verdiğinde onların reçetesini yazmak da isteyebilirsin.
Eşler arasında kültürel, finansal ve kişilik farkları, özellikle kadın eşini kendisinden çok daha bilgili, donanımlı, giyimine gezmesine düşkün, hani biraz da yakışıklı görüyorsa amiyane deyimle kocacı oluverip onu yalnız bırakmama gayretinde sık sık telefonla arayarak her an kontrolünde tutmak isteyebilir. Bu şekilde yaşamaya devam etmek sana seni ne kadar iyi hissettirebilir ki? Devamlı birlikte olmak, takip etmek yorar, sosyallikten uzaklaştırabilir bile...
İnsanın hayat kalitesini düşüren etkenlerden sürekli başkalarına endeksli yaşamak. İnsan hayatta öncelikle kendine güvenmelidir. Kendi kararlarını ve tercihlerini önemsemelidir, çünkü aslında kendimizi en iyi tanıyan yine biziz. Eğer kendimizi sürekli başkalarının gölgesinde bırakırsak, önce kendi kendimize yabancılaşırız.
Başkalarına Endeksli Yaşamak İstemiyorsan
- Öncelikle hayatının her anında önemli rol oynayan duygusal zekânı geliştirmen fayda getirebilir. Kendini ve başkalarını daha iyi anlamak, duygusal dengeyi korumak, sağlıklı ilişkiler kurmak ve başarıya ulaşmak için duygusal zekâyı geliştirmek hayati önem taşır. Üstelik duygusal zekâ öğrenilebilir bir beceridir ve herkesin geliştirebileceği bir alanı temsil eder. Kendi duygularını tanıma, empati kurma, duygusal dengeyi sağlama, motivasyonu artırma, iletişim becerilerini geliştirme, sorun çözme yeteneklerini güçlendirme gibi... Unutmayın, duygusal zekâ bir süreçtir ve zaman içinde gelişir. Her adım kendini daha iyi anlamana, ilişkilerini güçlendirmene ve duygusal zekânı genişletmene yardımcı olacaktır.
- “Bağımlı bir kişiliğin mi var, yoksa bağımlı kişilik özellikleri sergileme eğiliminde misin?" Hayatın birçok önemli alanında başkalarının sorumluluk almasına ihtiyaç duymak başka, karşındaki kişinin senin adına sorumluluğu üstlenmesini beklemek bambaşka bir şeydir.
- Yalnız kaldığında ya da yalnız kalmayı düşündüğünde kaygılı ya da sıkıntılı mı hissediyorsun? Başkalarına endeksli insanlar genellikle en kötüsünü beklerler. Başkaları olmadan kendi hayatlarını sürdürme konusunda kendilerini yeterli hissetmezler.
- Diğer kişinin beklentilerini kendininmiş gibi benimsiyor musun, farkında mısın?
- İyileşmek için gerçeğe dayalı ilişkiler kurmaya zaman ve enerji harcamanın değerini görmen gerekir.
- Kimlik duygunu, kişiliğini güçlendirip, yalnız vakit geçirip, arkadaşlarını dostlarını arayarak ya da çağrılarına icabet ederek zamanı birlikte paylaşman sana çok iyi gelebilir. Dost arkadaş çevrelerinden kendini mahrum etmemeye çalıştığında endeksli yaşamdan da uzaklaşabileceksin.
- Benlik saygını geliştir.
- Özellikle eşler için: kendini eşinden daha az kültürlü, deneyimli hissediyorsan, bol bol yabancı Türk klasik kitaplarını oku. Üstün gördüğün arkadaşlarından bir şeyler kapmaya çalış. Kendini geliştirici aktivitelere katıl, dijital ortamda sosyal medya yerine insanlarla sosyalleş. Bütün bunlar iyi hissettirecektir.
Başkalarından bir şey beklememek, insanların senin nasıl yaşayacağını dikte etmesini engellemenin ilk adımı. Kimsenin sana borçlu olmadığını anladığında, başkalarının da sana borçlu olmalarını beklemeyi bırakırsın. Kendini senden daha iyi kimse bilemez, nasıl yaşayacağını kendinden başka kimse seçemez.
Kendi hayatını, kendi hayallerini yaşamak, özgürce yaşayabilmek ne güzel! Herkes beni sevsin, sevilmeyi hayatımın hedefine koydum demeden, başkaları ne derse desin kendine güvenerek, özgüvenli, sevgi dolu, saygılı, zarif ve güzel duygularla, yaşamak ne güzel şey dercesine yaşamak!
Bir sevgi şiiri ile bitirmeye ne dersiniz?
Lavinia
Sana gitme demeyeceğim.
Üşüyorsun ceketimi al.
Günün en güzel saatleri bunlar.
Yanımda kal.
Sana gitme demeyeceğim.
Gene de sen bilirsin.
Yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim,
İncinirsin.
Sana gitme demeyeceğim,
Ama gitme, Lavinia.
Adını gizleyeceğim
Sen de bilme, Lavinia.
ÖZDEMİR ASAF
19 Ağustos 2024
Heybeliada