İstanbul bu sene rekor sayıda ziyaretçi aldı
Kültür ve Turizm Nuri Ersoy, turizmde kültür, doğa ve gastronomi gibi çok çeşitli ürünler olduğuna işaret ederek, "Gastronomi turizmi, özellikle şehir turizmini çok olumlu etkiliyor. İstanbul bu sene rekor sayıda ziyaretçi aldı. Şu anda ilk 9 aylık veriler çok olumlu. İlk 9 ayda 13.2 milyon ziyaretçi aldı. Bu da bir önceki seneye göre kıyaslandığında yüzde 12'lik bir artışa denk geliyor" dedi.
Dünyanın en prestijli restoran değerlendirme sistemlerinden biri
olan Michelin Rehberi 2024'ün Zorlu Performans Sanatları
Merkezi'nde düzenlenen törenine konuk olan Ersoy, basın
mensuplarına gündeme ilişkin konuları değerlendirdi.
Bakan Ersoy, turizmde spor, kültür, doğa ve gastronomi gibi çok
çeşitli ürünler olduğuna işaret ederek, "Gastronomi turizmi,
özellikle şehir turizmini çok olumlu etkiliyor. İstanbul bu sene
rekor sayıda ziyaretçi aldı. Şu anda ilk 9 aylık veriler çok
olumlu. İlk 9 ayda 13.2 milyon ziyaretçi aldı. Bu da bir önceki
seneye göre kıyaslandığında yüzde 12'lik bir artışa denk geliyor."
diye konuştu.
"Yeni hedef şehirleri seçkiye dahil etmeye devam
edeceğiz"
Göreve geldiği 2018'den bu yana Bakanlık olarak strateji
değişikliğine gittiklerinin altını çizen Ersoy, şu bilgileri
verdi:
"Aslında nicelik değil nitelik ön planda olacak demiştik. Tabii ki
turist sayılarını arttırmayı hedefleyeceğiz. Ama öncelik olarak
kişi başı gecelik gelirden aldığımız payı yükselteceğiz ve nihayet
hedefe geldiğimiz nokta da bunu başarıyla yürüttüğümüzü gösteriyor.
2017 sonunda kişi başı gecelik 67 dolar olan harcama tutarı, bu yıl
100 dolara kadar çıktı. 2028 için çok daha büyük bir hedef koyduk.
Bu rakamı 130 dolara getirmemiz lazım. Bu da konaklama dışı
harcamayı çok yüksek tutmanız lazım demek. Konaklama dışı önemli 2
harcama var. Bunlardan bir tanesi ve en önemlisi gastronomi,
ikincisi de alışveriş. Bu açıdan da Michelin Rehberi önemli."
Mehmet Nuri Ersoy, Michelin yıldızlarının 100 yıldır verildiğinin
altını çizerek, "100 yıldır verilen ama Türkiye'de de çok
konuşulup, bir türlü harekete geçilmeyen hareketi biz pandemi
döneminde başlattık. 2 yıl gibi kısa bir sürede Michelin yıldızının
dikkatini çekip, Türkiye'ye gelerek araştırma yapmalarını sağladık.
Geçen sene ilk kez İstanbul'da Türk restoranlarımızı kendi
seçkisine dahil etti. O zaman da 'İstanbul bir başlangıç. Bununla
durmayacağız' demiştim. Hatta 2 yıl da çok rekor bir süre. Normalde
bazı mekanların yıldız alması 5, 6 yıl sürüyor. Ama Michelin grubu
da söyledi. Türkiye'de Bakanlık ve Türkiye Turizm Tanıtım ve
Geliştirme Ajansı bu konuda çok profesyonel ve başarılı bir süreç
yönetiyor. Michelin, dünyaya açılan kapılarımızdan. İnşallah bundan
sonra yeni hedef şehirleri seçkiye dahil etmeye devam edeceğiz."
ifadelerini kullandı.
"Türkiye arkeolojide rakipsiz"
Nitelikli turizmde en önemli değerlerden birinin arkeoloji olduğuna
vurgu yapan Ersoy, şöyle devam etti:
"Türkiye'ye baktığınız zaman Anadolu'nun her yerinden arkeoloji,
tarih fışkırıyor. Türkiye bu konuda rakipsiz ama yeterince
parlatamamış. Şu ana kadar (arkeolojik alanların) yüzde 10'u dahi
kazılmamış, gün yüzüne çıkarılmamış. Bunları kazmanız gerekiyor,
sonra bu kazdıklarınızı ihya ederek ayağa kaldırmanız gerekiyor.
Sonra koruma ve tanıtım aşamalarını gerçekleştirmeniz gerekiyor. Bu
bağlamda biz ilk 5 yıllık dönemde dedik ki, '45, 60 günlük
kazılarla bu iş olmayacak.' Türkiye'de 12 aylık kazı programını
başlatıyoruz ve bu sürecin ilk dönemini geçirdik. Türkiye'de bugün
itibarıyla baktığınız zaman 144 noktada Türk kazı başkanlığı var.
32 de yabancı kazı başkanlığı var. İlk etapta Türk kazı
başkanlıklarını 12 aylık sisteme geçiriyoruz. Başarıyla geçen
dönemde bunu sağladık. Şimdi de ikinci aşamaya geçiyoruz. Yabancı
kazı başkanlıklarını 12 aylık programa alacağız. Tabii bunu
yapabilmek için de Efes gibi, 32 noktanın 18 tanesi çok önemli. Yıl
sonuna kadar bu önemli noktalara koordinatör Türk bir kazı başkanı
atıyoruz. Onlarla birlikte çalışacaklar."
Bakan Ersoy, kazılara ekip, ekipman ve ciddi bir finansal destek
verdiklerinin altını çizerek, "1860'lardan beri Efes kazılıyor. Şu
ana kadar yüzde 25'i çıkarılmış. Bu kazı programıyla birlikte
gelecek 4 yılda, ilk etapta bu seviyeyi yüzde 45'lere kadar
çıkaracağız. Hierapolis'te de durum vahim. Orada yüzde 3,5
kazılmış. Oradaki kazı oranı da 2024 sonunda yüzde 20, 25'leri
geçecek. Sonrasında da yüzde 45'i geçecek şekilde oranı hızlı bir
şekilde arttıracağız. Tabii çok büyük bütçe ayırma kararı aldık. Bu
yıldan itibaren de bu uygulamaları başlattık. Efes'te bütçemiz bir
milyar lira, Hierapolis'te de bir milyarlık bütçe ön görüyoruz.
Belki bu rakam hocaların projeleriyle de değişebilir. Biz sınırlama
koymadık. Hocalara başlangıçta 'Bu bütçemiz var ama projeler
getirdikçe bütçenizi arttırırız.' dedik. Birçok kazı başkanlığında
bunları yapıyoruz. Antalya genelinde de kazılara başladık. Phaselis
Antik Kenti'nde çok ciddi bir çalışma başlattık. Hedefimiz son 60
yılda arkeolojiyle ilgili ne yaptıysak, bunu gelecek 4 yılda
yapmak, dedik. Hocalarımız da hırslandı. İnşallah bu gelecek 4 yıl,
Türkiye'de arkeolojinin altın çağını gerçekleştirmiş olacağız."