İstanbul Anadolu Adliyesi'nde Dilan ve Engin Polat'ın da aralarında bulunduğu 28 sanıklı davanın ikinci gün duruşmaları devam ediyor. İlk gün olduğu gibi, ikinci gün de sanıkların rahat tavırları dikkat çekti. Dilan Polat, duruşmanın ilk saatlerinde gözyaşları içinde mahkeme salonunu terk etti ancak kısa bir aradan sonra geri döndü. Polatlar davasında mütalaa açıklandı. DAVANIN İLK GÜNÜ NELER YAŞANDI? Geçtiğimiz günlerde tahliye olan Dilan Polat ve cezaevinde tutukluluğu devam eden eşi Engin Polat dahil 28 sanığın yargılanmasına başlandı. İstanbul Anadolu 2. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki davanın ilk celsesi, saat 10.00 itibarıyla İstanbul Anadolu Adliyesi Konferans Salonu'nda başladı. Davada, Polat çiftiyle birlikte toplam 28 sanık yargılanıyor. Dilan Polat ve kardeşleri Sıla Doğu, Can Doğu'nun da aralarında bulunduğu tutuksuz sanıklar mahkeme salonunda yerini alırken, tutuklu sanıklar Engin Polat, babası Sezgin Polat, kardeşi Kürşat Polat ve Ahmet Gün duruşmaya bulundukları cezaevinden getirildi. “İŞSİZİZ, MADDİ GELİRİMİZ YOK” Duruşmada kimlik tespiti yapıldığı esnada tutuksuz sanık Dilan Polat, ortaokul mezunu olduğunu, işsiz olduğunu ve güncel olarak hiçbir geliri olmadığını söyledi. Tutuklu sanık Engin Polat ise lise mezunu olduğunu, işsiz olduğunu ve hiçbir maddi kazancının olmadığını dile getirdi. Ardından mahkeme, tutuklu sanıkların savunmalarına geçti. “VEYSEL ŞAHİN VE DERKAN BAŞER’İ TANIMAM” Tutuklu sanık Engin Polat, savunmasında "Aylardır bugünün gelmesini bekliyorum. Gerçek adalet burada sağlanacak. İftiralar önce sosyal medyada başladı. Yasadışı bahisle ve kara para aklamakla ilgili emniyette bana hiçbir soru sorulmadı. İddianamede bu suçları görünce şok yaşadım. Kıbrıs'a yasadışı yollarla gittiğim söyleniyor ancak 01.04.2017 tarihinde ben yasal olarak eşim ve baldızımla tatile gittim" dedi. Engin Polat, şöyle devam etti: "Veysel Şahin ve Derkan Başer'i tanımıyorum. Bu dünyada yaşadıklarından bile haberim yoktu. Bu kişilerle ortak iş yaptığım iddialarını kabul etmiyorum. Bahisten aklanan paranın şirketlerde gezdirildikten sonra yurt dışına kaçırıldığı iddialarını da kabul etmiyorum. Soğuk cüzdan ne demek onu dahi bilmiyorum." “GÜZELLİK SEKTÖRÜNÜN ÖNCÜSÜYÜZ” Devamında iddianamede yer alan ifadeleri reddettiğini söyleyen tutuklu sanık Engin Polat, "Bahis sitelerinden şirketlerime herhangi bir para akışı olmamıştır. Hiçbir kriminal incelemede bahis suçuna rastlanmamışken sahte faturaları kabul ederek paraların gezdirilmesi iddiaları hayatın olağan akışına aykırıdır" ifadelerini kullandı. Polat, savunmasının devamında şunları söyledi: "Türkiye güzellik sektörünün öncü firmasıyız. Hala 100'e yakın şubesi çalışmaya devam etmektedir. Paravan şirketlerimizin olduğu iddiaları da asılsızdır. Firmalarımız zaman içinde ihtiyaç neticesinde kurulmuştur. Ben ve ailemin yürüttüğü tüm şirketlerin kazançları yasal yollarla elde edilmiştir." HAKİMİN “VEKALET” SORUSUNA CEVAP Hakimin "Birden fazla şirket kurmanıza mani yokken, niye akrabalarınız adına şirket açıp vekaletle iş yaptınız?" sorusu üzerine Engin Polat, "Güvendiğimiz için, sonuçta bildiğimiz kişiler" yanıtını verdi. “HAYATIMIZ PARAMPARÇA OLDU” Polat, savunmasını şu ifadelerle tamamladı: "Türkiye'nin konuştuğu bu davada gereksiz tanık ifadelerine dayanılarak iddianame düzenlenmiştir. Gizli tanığı bilmiyorum, diğer tanıkların hepsi hükümlüdür. Cezaevinde kaldığım sürece bazı hükümlülerin sadece dışarı çıkmak için sabun yediğine şahit oldum. Bu tanıklar dışarı çıkmak için bizim hakkımızda yalan ifade vermişlerdir. Tüm suçlamaları kabul etmiyorum, iddialar asılsızdır. Tüm şirketlerimize kayyum atanmıştır, çok zor bir dönemden geçiyoruz. Şirketlerimizin tarafımıza verilmesini talep ediyoruz, ailemden çocuklarımdan ayrıyım, hayatımız paramparça oldu. Tahliyemi ve beraatimi talep ediyorum." “BİZE İŞİMİZİ GÜCÜMÜZÜ GERİ VERİN” Baba Sezgin Polat da suçlamaları kabul etmediğini beyan etti. 10 aydır cezaevinde bugünü beklediklerini söyleyen Sezgin Polat, bahis ile ilgili suçlamaları da reddetti. Sezgin Polat, "Bize işimizi gücümüzü geri verin, bizler kendimizi toparlamaya çalışalım. Bu aileden örgüt çıkmaz, kara para çıkmaz. Bizi bırakın biz düzgün insanlarız" cümleleriyle beraatini talep etti. KÜRŞAT POLAT: İSMİM BİLE GEÇMİYOR Engin Polat’ın kardeşi Alper Kürşat Polat ise ailenin en küçüğü olduğunu dile getirerek, şunları söyledi: "Kendimi bildim bileli ailem ticaretle uğraşır. Abimin iş yükü çok ağırdı. Mali işlemleri takip etmiyordum. Müşteri ve çalışanları takip ediyordum. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Kimse benden suç işlememi istemedi. İddianamede ismim bile geçmiyor ama aylardır tutukluyum. Sadece tek amacım ailemin iş sorumluluğunu azaltıp kendi ayaklarımın üzerinde durmak. Biz bir aileyiz. Aile şirketiyiz. Bahis ve iddia oynamayı dahi bilmem. Abimin ricasıyla Nilda Gayrimenkul'e para yatırmışlığım vardır.” “BÖYLE BİR İDDİA OLMAZ” Polatların muhasebe işlerine bakan tutuklu sanık Ahmet Gün savunmasında, “Birtakım ihmallerle bu soruşturma başlamıştır. Suçsuz olduğumuzu bile bile haberleri televizyondan izlemek ne kadar acı kimse bilemez. Engin Polat para aklıyor bende denetimden gizlemeye çalışıyorum. Böyle bir iddia olamaz. Hayatımda milli piyango bileti almış insan değilim ama biz bahisçi olduk” dedi. DİLAN POLAT: HAYATIMDA FATURA BİLE KESMEDİM Tutuklu sanıkların savunma yapmasının ardından, tutuksuz sanıkların ifadelerine geçildi. Dilan Polat, savunmasında, "Ben sadece şirketlerin reklamını yürütüyordum. Vergiyle ilgili veya şirketlerin yönetimiyle ilgili bilgim yok. Hayatımda fatura bile kesmedim. Eşime çok güveniyorum. Kara para aklama durumu yok" şeklinde konuştu. DAVANIN İKİNCİ GÜNÜ NELER YAŞANDI? Kara para akladıkları gerekçesiyle hakim karşısına çıkan Dilan Polat ve Engin Polat'ın da aralarında bulunduğu 28 sanığın yargılanmasına ikinci günde devam edildi. Tutuksuz yargılanan Sıla Doğu, Dilan Polat ve Can Doğu, duruşmaya katılarak salonda yerlerini aldı, tutuklu yargılanan Engin Polat, Sezgin Polat ve Alper Kürşat SEGBİS (ses bilişimi ve görüntü bilişim sistemi) ile katıldı. Polat ailesinin avukatı Ahmet Gün de duruşma salonunda hazır bulundu. ENGİN POLAT’A EL SALLADI Dilan Polat ve Sıla Doğu, dünün aksine takım elbiseyle duruşmaya geldi. Dilan Polat’ın SEGBİS ile duruşmaya bağlanan eşi Engin Polat’a el salladığı görüldü. “MAİL ORDER SİSTEMİNİ HİÇ KULLANMADIM” Kara para aklama davasında tahliye edilen 'Mıstık' lakaplı tutuksuz sanık Mustafa Özalp, savunmasında, "Mistik Medya" isimli ajansının olduğunu belirterek, 20 yıllık iş hayatında yasa dışı hiçbir işte bulunmadığını, bulunanlarla da iletişiminin olmadığını, Mamak ve Çorum'da şubelerinin olduğunu ve tüm şubelerin sosyal medya işleriyle kendisinin ilgilendiğini söyledi. Şirketlerinde mail order sistemini hiç kullanmadıklarını söyleyen Özalp, "Dilan Polat aplikasyonunu ben geliştirdim. Herkes indirebilir. E-Nabız'dan sonra en çok indirilen uygulamadır bir buçuk senede. Markayla işbirliği yapan herkes kullanabilir. Benim ajansımda kayıtlı iki bin tane influencer var. Polatlar bizim sadece müşterimizden biridir" diye konuştu. POLAT ÇİFTİNİN AVUKATI: SOMUT DELİLDEN BAHSETMEK MÜMKÜN DEĞİL Tutuklu Engin Polat ve tutuksuz sanık Dilan Polat'ın Avukatı Sevinç Horoz, savunmasında, "Bu aile yapısından örgüt çıkması söz konusu olamaz. Ticaretleri gerçek. Faaliyet vergi müfettişleri raporu bunu destekliyor. Yasa dışı bahis yok, satışlardan elde edilen gelir olduğunu belirtiyor rapor. Gizli tanık Kıbrıs'ta 2 kere Engin'i gördüğünü söylüyor ama Engin Kıbrıs'a 1 kere gitti" dedi. Savunmasına devam eden Horoz, "Somut hiçbir delil olmaksızın kara paracı olarak lanse edilmiş, bizler de kara paracıların avukatı olarak lekelenmiş durumdayız. Yaşadıkları mağduriyet ile müvekkillerim ailelerini geçindirecek durumda değillerdir" diye konuştu. “ENGİN POLAT’IN TAHLİYESİNİ TALEP EDİYORUZ” Horoz, "Engin Polat, somut delil olmaksızın 10 aydır tek kişilik hücrede yaşamaktadır. Engin, annesi ve çocukları dışında kimseyi görmemiştir. Müvekkilim Engin Polat'ın tahliyesini talep ediyorum" ifadelerini kullandı. “BİR AİLE YERLE YEKSAN EDİLMİŞTİR” Bugünkü gelir kaynaklarının ticari faaliyetlerinden kaynaklandığını iddia eden Horoz, "Kara paradan bahsetmek mümkün değildir. Mail order içeren bir şirket söz konusu değildir. Dosya içerisinde somut olarak yer alan hiçbir delil söz konusu değildir. Bütün ticari hayatları ellerinden alınmıştır. Tüm şirketleri kayyum tarafından idare ettirilmektedir." dedi. “EL KONULAN ŞİRKETLER, BLOKELER VE ADLİ KONTROLÜN KALDIRILMASINI İSTİYORUZ” Avukat Sevinç Horoz, savunmasının devamında, "Dilan Polat'a sağlık sorunları için özel sigorta bile yaptıramıyoruz. Müvekkilimin üzerinde bloke var. Noterde dahi işlem yapamadı. Cüzzamlı insanlar haline getirildi" dedi. Horoz kara para ve yasadışı bahis suçlamaları hakkında ise, "Kara para, yasa dışı bahis suçlamasıyla ceza almasını gerektirecek delil yok. El konulan şirketler ve adli kontrol şartlarının kaldırılmasını talep ediyorum" dedi. DİLAN POLAT AĞLAYARAK SALONU TERK ETTİ Gazeteci Emrullah Erdinç'in bildirdiğine göre; savunma yapıldığı esnada birden ağlamaya başlayan Dilan Polat, ayağa kalktı. Zor yürüyerek salondan dışarı çıkan Dilan Polat, yaklaşık 5 dakika sonra salona geri geldi ve yerine oturdu. “POLAT AİLESİYLE GÖRÜŞMEDİM” - Tutuksuz sanıklardan Zekayi Tepe suçlamaları reddedip, Polat ailesinden hiçbiriyle görüşmediğini ve tanımadığını iddia ederek, "Mal varlıklarımız üzerinde tedbir var. Ciddi anlamda bir sıkıntının içerisindeyiz. Tedbirlerin kaldırılmasını ve yurt dışı yasağımın kaldırılmasını talep ediyorum." dedi. Tutuksuz sanık Mustafa Özalp, bir ajansının olduğunu, 20 yıllık iş hayatında yasa dışı hiçbir işte bulunmadığını, bulunanlarla da iletişiminin olmadığını savundu. SAVCI TUTUKLULUĞUN DEVAMINI TALEP ETTİ Görüşü sorulan cumhuriyet savcısı, sanıkların emanetlerde bulunan eşyasının ve delil değeri taşımayan materyalin iadesini, duruşmadan vareste tutulmak istenen sanıkların savunmalarının alınmış olması nedeniyle taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etti. Savcı, mevcut delil durumu gereği sanıkların mal varlıkları hakkında konulan tedbirin devamına fakat bazı sanıkların emekli maaşlarına getirilen kısıtın kaldırımasına, belirlenen yerlere başvurmak ve yurt çıkış yasağı şeklinde adli kontrol bulunan sanıklar hakkındaki belirlenen yerlere başvuru şeklindeki adli kontrolün kaldırılmasına, yurt dışına çıkmama yönünden bulunan adli kontrol kararlarının ise devamına karar verilmesini istedi. Tutuklu sanıklar Engin Polat, Sezgin Polat, Alper Kürşat Polat ve Ahmet Gün'ün lehine tahliye gerektirecek ölçüde henüz bir değişikliğin bulunmaması, tutuklama kararındaki gerekçelerin halen mevcudiyetinin korumasının yanı sıra sanıkların üzerine atılı suçlara dair delillerin mevcudiyeti, suçların vasıf ve mahiyeti, tutuklu sanıkların kaçma şüphesi bulunması hususları göz önüne alınıp tutukluluklarının devamına karar verilmesi savcılıkça talep edildi. Duruşmaya mahkemenin ara kararını açıklaması için bugün (6 Eylül 2024) devam edilecek.