'Dünyayı kurtaran Türkler' dünyada manşet oldu
Koronavirüs salgını tüm dünyada hızla yayılmaya devam ederken dün gelen bir son dakika haberi tüm dünyaya umut oldu. Pfizer ve BioNTech'in Kovid-19'a karşı geliştirdiği aşının 3'üncü faz denemelerinin yüzde 90 oranında etkili olduğu açıklandı. Koronavirüs mücadelesinde yüzde 90 etkili olduğu açıklanan aşı adayının arkasında iki başarılı Türk'ün imzası var: Özlem Türeci ve Uğur Şahin
Birçok ülke bu aşıya sahip olmak için sıraya girerken uzmanlar gelişmeyi 'Bilim ve insanlık için harika' olarak nitelendirdi.
Dünya koronavirüs salgınına diz çökmüş ve hemen her ülkede rekor
sayıda vaka artışları görülmeye başlamışken aşı çalışmalarıyla
ilgili nihayet sevindiren haber geldi. Son dakika haberine göre
İlaç firmaları Pfizer ve BioNTech'in Kovid-19'a karşı geliştirdiği
aşının 3'üncü faz denemelerinin yüzde 90 oranında etkili olduğu
açıklandı.
Koronavirüs salgını dünyanın dört bir yanında yayılmaya devam
ediyor. Çin'in Hubey eyaletine bağlı Vuhan kentinde ortaya çıkan ve
dünya geneline yayılan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınında
tespit edilen toplam vaka sayısı 51 milyon 243 bini aştı.
Kovid-19 görülen ülke ve bölgelerdeki vakalara ilişkin güncel
verilerin derlendiği "Worldometer" internet sitesine göre, dünya
genelinde virüs nedeniyle 1 milyon 269 bin 319 kişi yaşamını
yitirdi. Vaka sayısı 51 milyon 243 bin 488’e çıkarken, virüs
saptanan 36 milyon 53 bin 21 kişi sağlığına kavuştu.
DÜNYAYA UMUT VEREN AŞI!
Dün ajansların son dakika olarak geçtiği bir haber ise tüm dünyaya
salgın konusunda yeniden umut aşıladı. Pfizer ve BioNTech'in
Kovid-19'a karşı geliştirdiği aşının 3'üncü faz denemelerinin yüzde
90 oranında etkili olduğunun açıklanması tüm dünyada büyük sevinçle
karşılandı.
BİNLERCE İNSAN ÜZERİNDE DENENDİ
Amerikan ilaç şirketi Pfizer ile Türk bilim insanı Prof. Dr. Uğur
Şahin'in kurucu ortağı olduğu Alman biyoteknoloji firması
BioNTech'in Kovid-19'a karşı geliştirmekte olduğu potansiyel aşının
virüse karşı yüzde 90’dan fazla etkili olduğu bildirilen aşı
adayının 6 ülkede 43 bin 538 kişi üzerinde test edildiği,
denemelerde şimdiye kadar ciddi bir güvenlik endişesi ortaya
çıkmadığı duyurulmuştu.
AB'DEN ANINDA ALIM AÇIKLAMASI GELDİ
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, aşının virüse karşı
yüzde 90’dan fazla etkili olduğunun açıklanmasının ardından sosyal
medyada konuyla ilgili paylaşımda bulundu. Aşının klinik
denemelerinden gelen sonuçları "harika haber" olarak nitelendiren
von der Leyen, "AB Komisyonu 300 milyon doza kadar aşı almak için
bu şirketlerle yakında sözleşme imzalayacak." ifadesini
kullandı.
Von der Leyen, aşının geliştirme aşaması bitene kadar herkesi virüse karşı birbirini korumaya çağırdı.
İki şirket tarafından yapılan açıklamada bu ayın sonunda acil durum
onayı için ABD Gıda ve İlaç İdaresi’ne başvurulmasının planladığı
ifade edilerek, bulgunun, herhangi bir Kovid-19 aşısının, ticari
olarak ruhsatlandırmadan önceki son aşama olan 3. aşama
denemelerindeki ilk bağımsız analizinin sonucu olduğu
belirtildi.
UĞUR ŞAHİN: BU BİR ZAFERDİR!
Açıklamada görüşlerine yer verilen BioNTech Üst Yöneticisi (CEO) ve
Kurucu Ortağı Prof. Dr. Uğur Şahin, küresel olarak aşının 3. aşama
çalışmalarının ilk ara analizinin, aşının "Kovid-19'u etkili bir
şekilde önleyebileceğine dair kanıt sağladığını" belirterek, “Bu
inovasyon, bilim ve küresel iş birliği çabaları için bir zaferdir.”
ifadesini kullandı.
Şahin, "10 ay önce söz konusu aşıyı bulma yolculuğuna çıktığımızda
başarmayı arzuladığımız şey buydu. Özellikle bugün, hepimiz
salgında ikinci bir dalganın ortasındayken ve birçoğumuz
kısıtlamalara maruz kalırken, bu salgını sona erdirme ve hepimiz
için normallik duygusunu yeniden kazanma yolunda bu dönüm
noktasının ne kadar önemli olduğunu daha fazla anlıyoruz.”
değerlendirmesinde bulundu.
DÜNYAYI KURTARAN TÜRKLER!
Aşıyı geliştiren BioNTech'in kurucu ortakları Uğur Şahin ve Özlem
Türeci için dünya basınında "Dünyayı kurtaran çift" haberleri
manşetlere taşındı.
EKONOMİYİ CANLANDIRDI: TÜNELİN UCUNDAKİ
IŞIK
Prof. Şahin'in, "Bu salgını sonlandırmanın eşiğindeyiz" sözleri
derin bunalıma giren dünya ekonomisini yeniden canlandırdı. Ekonomi
uzmanları "tünelin ucu göründü" dedi.
Almanya özellikle böyle bir aşının Almanya'da geliştirilmiş
olmasının gururunu yaşarken, aşıya imza atan Prof. Uğur Şahin ile
eşi Özlem Türeci'nin göçmen kökenli olması, son zamanlarda
göçmenler aleyhine yaşanan tartışmaların ne kadar anlamsız
olduğunu, işçi göçünün Almanya'ya ne kadar katkı sağladığını
gösterdi.
Dünya ekonomisi, mali piyasalar aşı haberiyle yeniden
hareketlenirken, borsa mart ayından bu yana ilk kez yükselişe
geçti. Alman hisse senedi endeksi Dax yüzde 6.5 oranında artarak 13
bin 297 puanla, EuroStoxx50 7.4 artarak 3439 puanla kapandı. Mart
ayından beri en yüksek artış olduğu belirtildi. Alman ekonomi
uzmanları aşı haberini "tünelin ucu göründü. Ekonomik zarar
beklenenden daha düşük olacak. Daha iyi bir konjonktür bekliyoruz"
diye değerlendirdi.
BİLİM İNSANLARI DA UMUTLU
Bilim insanları da Prof. Şahin öncülüğünde geliştirilen aşının çok
umut verici olduğunu vurguladı. Köln Üniversitesi Enfeksiyon
Hastalıkları Bölümü Başkanı Prof. Gerd Faetkenheuer, "bu veriler
çok mükemmel ve ümit verici. Bu kadar kısa bir zaman zarfında böyle
bir aşı maddesinin geliştirilmesi ve klinik inceleme sonuçlarına
ulaşılması inanılmaz bir şey" dedi.
ABD'de Mount Sinai'de mikrobiyoloji bölümü profesörü Florian
Krammer, BioNTech ve Pfizer'in açıkladığı klinik araştırma
sonuçlarını "harika bir sonuç" olarak niteledi.
Hamburg Üniversitesi Eppendorf Kliniği tropikal hastalıklar bölümü
başkanı Marylyn Addo ise daha dikkatli bir değerlendirmede bulundu
ve henüz birincil verilerin gelmediğini, tüm verilerin
değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
DÜNYAYI KRİZDEN KURTARAN KİŞİ
Bugüne kadar dünyada enfeksiyon hastalıklarına karşı geliştirilen
aşılar uzun yıllar aldı ve yan etkisini görmek için en az iki yıl
araştırma sonuçları beklendi. İnsanlık tarihinde ilk kez 10 ay gibi
kısa bir sürede koronavirüse karşı bir aşının geliştirilmesi ve
yüzde 90'nın üzerinde etkili olması yanında önemli bir yan
etkisinin görülmemesi bir mucize olarak görülüyor.
ŞAHİN, NOBEL TIP ÖDÜLÜNÜ ALABİLİR
Alman basını Prof. Şahin'i şimdiden dünyayı krizden kurtaracak kişi
ilan etti. Bild Gazetesi Prof. Uğur Şahin için "Alman aşı
harikasının babası" başlığını kullandı. Köln'de yayınlanan Express
Gazetesi Dünya krizinin kurtarıcısı başlığını kullanırken, başarılı
olması halinde Nobel Tıp Ödülü'nün de sahibi olacağı yorumunda
bulundu.
'BENİ HİÇ İLGİLENDİRMİYOR'
Prof. Uğur Şahin ve eşi Özlem Türeci'nin başında olduğu BioNTech
şirketinin hisse senetleri yüzde 20 yükseldi. Prof. Şahin
hisselerinin artması ve dünyanın en zenginleri arasına girmesinin
kendisini hiç ilgilendirmediğini söyledi ve "biz uzun vadede bir
değer yaratmak istiyoruz" dedi.
DÜĞÜN GÜNLERİNDE BİLE ÇALIŞMIŞLAR
Uğur Şahin, kansere karşı kemoterapiyi geliştiren Alman tıp
bilimcisi Paul Ehrlich'in hayatı üzerine seyrettiği bir belgesel
filmden çok etkilendi ve tıp okumaya karar verdi. Köln
Üniversitesinde tıp okuyan Şahin, Hamburg'ta tanıştığı eşi Dr.
Özlem Türeci ile birlikte kanseri yenmek için hastalıklı hücrelere
karşı savunmaya geçen antikorlar üzerinde çalışma yürütüyordu.
Çiftler bu alanda kaydettikleri önemli gelişmeden ötürü ödüller
aldı.
WUHAN'DAN GELEN HABER ALARMA GEÇİRDİ; AŞI ÇALIŞMALARI
BAŞLADI
Düğün günü bile laboratuvarda çalışan çifti, Çin'in Wuhan kentinde
ortaya çıkan akciğer hastalığı koronavirüs alarma geçirdi. 55
yaşındaki Prof Şahin bu enfeksiyonun yerel kalmayacağı ve hızla tüm
dünyaya yayılacağını çok çabuk gördü. Prof. Şahin 2008 yılında eşi
Özlem Türeci'yle birlikte kurduğu BioNTech yönetim kurulunu hemen
toplayıp, "yeni görevimiz bu virüsü yenmek. Bu insani bir görev
olacak" dedi. Şahin ve Türeci kansere karşı ilaç geliştirme
çalışmasını bir süreliğine ikinci plana atarak, koronavirüse karşı
etkili ve güvenli bir aşı geliştirmek için kolları sıvadı. Babası
İstanbullu bir doktor olan Özlem Türeci'nin adı haberlerde geçmese
bile aşı çalışmalarında önemli rol oynuyor ve araştırma şefi.
Uğur Şahin kimdir?
BioNTech'in CEO'su olan Prof. Uğur Şahin, aynı zamanda Mainz
Üniversitesi Tıp Merkezi'nde çalışıyor.
55 yaşındaki Şahin, daha önce de eşiyle birlikte kurucusu olduğu
Ganymed adlı ilaç şirketinin Bilimsel Tavsiye Kurulu Başkanı olarak
görev yapıyordu.
İmmünolog ve onkolog olan Şahin, İskenderun'da doğduktan sonra dört
yaşında ailesiyle birlikte Almanya'ya göçmüştü.
Babası Köln'deki Ford fabrikasında çalışan Şahin'in hayali doktor
olmaktı.
Bir fabrika işçisinin çocuğu için ulaşması zor bu hayali gerçek
kılan Şahin, bugün eşiyle birlikte Almanya'nın en zengin 100 kişisi
arasında.
İngiliz Telegraph gazetesine göre çift, ilk şirketleri Ganymed'i
1,4 milyar euroya satmıştı.
BioNTech'in piyasa değer ise 20 milyar euroyu aştı.
Telegraph, kanser tedavisine odaklanan şirketin pandemiyle
birlikte koronavirüsle mücadeleye odaklandığını aktarıyor:
"Ocak ayında Prof. Şahin ekibini toplayarak 'Yeni görevimiz bu
virüsü yenmek. Bu insani bir görev' dedi."
Ticari başarısına rağmen üniversitede ders vermeyi de bırakmayan
Şahin, toplantılara elinde bisiklet kaskıyla giriyor ve akademisyen
arkadaşları tarafından mütevazi biri olarak nitelendiriliyor.
Özlem Türeci kimdir?
Şirketin kurucularından Dr. Özlem Türeci, on yıl boyunca Klinik ve
Bilimsel Danışma Kurulu'nda görev yaptıktan sonra 2018'de BioNTech
Tıp Şefi oldu.
53 yaşındaki Türeci aynı zamanda Kanser İmmünoterapi Derneği
Başkanı.
Babası İstanbul'da bir doktor olan Türeci'nin ailesi, doğumundan
önce Almanya'ya göçmüş.
Türeci eşiyle Hamburg'da çalışırken tanışmış.
Türeci "Düğün günümüzde bile laboratuvarda çalıştık" diyor.
Çift, Ganymed şirketinde modifiye edilmiş genetik kodlarla
bağışıklık sistemine kanserle mücadele etmeyi öğreten çalışmalar
yapıyordu. Bu uygulamada bağışıklık sistemi, kanserli hücreleri
vücuda giren bir virüs gibi algılayarak onları ortadan kaldırmaya
çalışıyor.
Ganymed'i satışları, Almanya'da o tarihe kadarki en büyük tıp
şirketi satışı olmuştu.
BioNTech şirketinde de mRNA teknolojisini kullanarak aşı alanında
bir devrim yapmayı hedefleyen çift, şimdi bu yöntemi koronavirüs
aşısı için kullanıyor.
Euronews'e göre çift, koronavirüs salgını küresel bir pandemiye
dönüşmeden önce bunun gerçekleşeceğini öngörerek 25 yıldır
geliştirdikleri bu yöntemle derhal aşı çalışmalarına başlamaları
gerektiğine karar vermiş.
Yönetim kurulunu acil toplantıya çağıran ikili, Çin'de yaşananların
tüm dünyayı etkilemeyeceklerini düşünen yöneticileri ikna etmek
için çaba sarf etmiş.
BioNTech nedir?
2008'de Uğur Şahin, Özlem Türeci ve Christoph Huber tarafından
kurulan şirket, yıllar içinde tıp alanında pek çok araştırma
yaptı.
BioNTech şirketi Eylül 2019'da Bill ve Melinda Gates Vakfı ile HIV
ve tüberküloz tedavilerine yönelik de bir anlaşma imzalamıştı.
2020 yılında koronavirüs pandemisiyle birlikte şirket, ilaç devi
Prifzer ile SARS-Cov-2 aşısı geliştirmek için bir anlaşma
yaptı.
Avrupa Birliği, iki şirketin ortak girişiminden aşı almak için 200
milyon dozluk bir sözleşme imzaladı.
Aşının başarıya ulaşması durumunda Japonya 120, ABD 100 ve Birleşik
Krallık da 30 milyon dozluk aşı almak için sözleşme
imzalamıştı.
Bugünlerde 20 milyar euro değerini de aşan şirketin piyasa değeri,
Times gazetesine göre Prosche ve Deutsche Bank'tan daha fazla.
Wall Street Journal, şirketin Ocak ayından bu yana değerini üçe
katladığını aktarıyor.
Geleneksel aşı yöntemlerine göre daha hızlı ve daha fazla aşı
üretilmesini sağlayan mRNA yöntemini kullanan şirket, yıl sonuna
kadar 100 milyon dozdan fazla aşı üretmiş olmayı hedefliyor.
Şirketin diğer kurucu ortakları arasında ise Alman milyarder
kardeşler Thomas ve Andreas Struengmann bulunuyor.
Kardeşler, Türeci ve Şahin çiftinin Ganymed şirketinin de ortakları
arasındaydı.
Euronews'a göre BioNTech, ocak ayından bu yana daha hızlı sonuç
alabilmek için Şahin'in baskısıyla haftada yedi gün çalışan iki
farklı araştırma grubu oluşturdu. Şahin, bu çalışmalara "Işık hızı
Projesi" (Project Lightspeed) adını verdi.
O dönemde ABD'ye seyahat yasağı olduğu için, laboratuvarlarda
geliştirilen bazı genetik materyaller Pfizer yöneticilerine ait
özel bir jetle ABD'ye taşındı.
Euronews aşının mülkiyet hakkının BioNTech'e ait olacağını fakat
ortaklık gereği Pfizer'a bazı imtiyazlar verileceğini
aktarıyor.
Wall Street Journal, 1.500 kişilik BioNTech'in 100 binden fazla
çalışanı olan Pfizer'la anlaşmasını ise şöyle anlatıyor:
"İki şirket birlikte geliştirdikleri grip aşısını 2020'de denemeye
başlayacaktı. Fakat pandemi planları değiştirdi.
"İki şirket bir sözleşme bile imzalamadan birlikte çalışmaya dair
bir proje için kullarını sıvadı.
"Şahin, 'Yalnızca güvene dayalı bir şekilde başladık' diyor.
"Anlaşma kapsamında BioNTech, mRNA araştırmalarını birkaç yıl önce
bulaşıcı hastalıklar birimini kapatmış olan Pfizer'a açtı.
"Pfizer ise aşı geliştirme uzmanlığı ve altyapısını bu aşının
üretimine sundu."