Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan tepki: ''Batıcı zihniyetin açtığı yaralar kapanmadı''

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Milletine tepeden bakan, kendi kültüründen tiksinen, Batı'dan çok Batıcı zihniyetin, Türkiye'nin kültür hayatında açtığı yaralar halen kapanmadı.' ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kültür ve Turizm Bakanlığı Özel Ödülleri ve Yaşayan İnsan Hazineleri Ödül Töreni'ne katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Milletine tepeden bakan, kendi kültüründen tiksinen, Batı'dan çok Batıcı zihniyetin, Türkiye'nin kültür hayatında açtığı yaralar halen kapanmadı." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:

Bugünlerde sanatçılarımızın kültür mirasımızı yaşatmak adına verdiği mücadeleyi son derece kıymetli buluyorum. Türkiye'nin her vilayetinde yaşayan insan hazinesi kapsamında nice değerimiz mevcut. Bu insanlarımız dünyaya eşsiz eserler kazandırıyorlar. Gönülle yapılan, alın teriyle üretilen her şey sanattır, sanat eseridir. Asli değerimize, mirasımıza sahip çıkan insanlarımız da yaşayan birer hazinedir.

Kültürümüzü yaşatan, geniş kitlelere ulaştıran ustalarımızı rahmetle yad ediyorum. Ödüllerini birazdan takdim edeceğimiz isimleri tek tek söylemek istiyorum. Kendilerine minnettar olduğumuzu özellikle ifade etmek istiyorum. Gösterdiğiniz üstün gayretler için ülkem ve milletim adına teşekkür ediyorum.

Dilimizde ustalık maharet, marifet; beceriklilik anlamında kullandığımız hüner kelimesinin bir anlamı da sanattır. Sanat da zanaat gibi insanlık tarihi kadar derin bir maziye sahiptir. Asırlar içinde Türk sanatını icra ettik. Sanat tarzımız millet olmamızı sağlayan temel unsurlardan biridir.

Nice sanatçı üstadımız unutulmaya yüz tutmuş eserleri aşk ile ayakta tutuyor. Yüreklerindeki aşkı, ellerindeki maharetle birleştiren sanatkarlarımızın Rabbim sayılarını arttırsın, bize yokluklarını göstermesin.

Her şeyin çok hızlı tüketildiği bir çağdayız. Teknolojiyle birlikte insanın sanata dair yaklaşımlarında da değişimler gerçekleşiyor. Yapay zekanın hangi işleri yapabildiğini, neleri başarabildiğini kimi zaman heyecan kimi zaman endişeyle takip ediyoruz. Dijital teknokültür yaygınlaşıyor. Tüketime dayalı sistem yerel zenginliği, çeşitliliği ya yok saymakta ya da ticari bir meta olarak göstererek içini boşaltmaktadır. Kuşaktan kuşağa aktararak bugünlere getirdiğimiz nice kültür unsurunun ziyan edildiğini görmek bizi ziyadesiyle yaralıyor. Farklı geleneklere sahip çıkmak, maziden atiye köprü kurmak demektir. Tek tipleşmenin varacağı yer kültürel çoraklaşmadır, çölleşmedir.

Milletine tepeden bakan, Batı'dan çok Batıcı zihniyetin Türkiye'nin kültürel değerlerinde açtığı yaralar halen kapanmadı. Cem Karaca'yı, Barış Manço'yu, Kayahan'ı ve daha birçok sanat yıldızımızı bilmeyenleri gördükçe endişeleniyoruz, kendimizi sorguluyoruz. Çünkü bizler zengin kültür varlığına sahip bir milletiz. Son 100-150 yılda maruz kaldıkları kültürel soykırıma rağmen ecdad yadigarı eserler gönül coğrafyamızın dört bir yayını aydınlatıyor.

Eserlerimizin korunmasını, restore edilerek insanlığa istifade edilmesini sorumluluklarımızdan biri olarak gördük. Kültür mirasımızı yaşatmak adına önemli faaliyetler gerçekleştiriyoruz. Kurumlarımızın çalışmalarıyla kültür mirasımızı koruyoruz. Sadece yurt dışında değil Anadolu'da saklı bulunan kültür hazinesinin bulunması için canla başla çalışıyoruz.

60 yılda tamamlanabilecek arkeoloji çalışmalarını sadece 4 yıla sığdırdık. 12 bin tarihi eserimizi ait olduğu bu topraklarla buluşturduk. Nasıl bir ağaç kökleriyle yaşarsa işte biz de köklerimize sıkı sıkı tutunmaya çalışıyor, değerlerimize bağlı olmaya çalışıyoruz. Kültür mirasımızın devam etmesi noktasında çok hayati bir rol üstlenmektesiniz. Sizler bizim milli kültürümüzü yeşerten hayat pınarlarımızsınız.