Genel Kurul'da 'hırsız' kavgası: Kendinize güveniyorsanız milletin kürsüsüne gelin
Genel Kurul'da TÜİK verilerinin gerçeği yansıtmadığını savunan DEM Parti Milletvekili Bozan'ın, "Hırsızlık yapıyorsunuz diyorum. Kendinize güveniyorsanız milletin kürsüsüne gelin" ifadelerinin ardından AK Parti ve DEM Parti'li vekiller arasında yumruklu kavga çıktı
TBMM Genel Kurulu'nda muhalefet partilerinin grup önerilerinin görüşülmesi sırasında AK Parti ile DEM Parti milletvekilleri arasında kavga çıktı. Genel Kurul'da İYİ Parti'nin "vergi dilimleri" hakkındaki grup önerisi üzerinde partisi adına söz alan DEM Parti Mersin Milletvekili Ali Bozan, TÜİK'in açıkladığı enflasyon verilerinin gerçeği yansıtmadığını savundu.
"Hırsızlık yapıyorsunuz diyorum"
Bozan şu ifadeleri kullandı: "Konumuz vergi ama zengine değil,
yoksula, emekçiye, emekliye yüklediğiniz, cebinden çaldığınız
vergiler. Düşünün, siz maaşınızı çeken bir emekçisiniz, gittiniz
bankaya maaşınızı çektiniz. İşçi, emekli olabilirsiniz veya memur
olabilirsiniz. O esnada arkanızdan biri geldi, cebinizden çok büyük
bir kısmını çaldı. Böyle bir durum yaşarsanız ne yaparsınız, önce
bağırırsınız, 'Hırsız var, hırsız var, hırsız var' dersiniz. Sonra
gidersiniz polise şikayetçi olursunuz ve bu hırsızı dava edersiniz.
Benim az önce anlattığım olayı TÜİK sayesinde AKP her ay düzenli
bir şekilde yapıyor. Kendinizi ifade etmekten aciz olduğunuz için
ancak hakaret ediyorsunuz. ağzınız pislik kokuyor o yüzden.
Hırsızlık yapıyorsunuz diyorum. Kendinize güveniyorsanız milletin
kürsüsüne gelin. Deyin ki 'biz hırsız değiliz, AKP iktidarı hırsız
değildir'. İki yıldır size bağlı olan TÜİK neden verileri
açıklamıyor. Gelin TÜİK verilerini açıklayın o zaman."
Bozan'ın sözlerine AK Parti milletvekilleri sert tepki gösterdi ve kürsüye yürüdü. Bu sırada TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ, birleşime ara verdi. Gerginlik arada da devam etti. CHP milletvekillerinin araya girme çabasına rağmen AK Parti ve DEM Partililer arasında yumruklu kavga yaşandı. Ulaştırma eski Bakanı ve Trabzon Milletvekili Adil Karaosmanoğlu'nun yumruk attığı Bozan'ın yere düştüğü görüldü. Bozan daha sonra Genel Kurul salonundan çıkarılarak muhalefet kulisine götürüldü.
DEM Parti Grup Başkanvekili Temelli: Bu saldırganlığı kabul
etmek mümkün değil
Birleşime verilen aranın ardından yeniden toplanan Genel Kurul'da,
Grup Başkanvekilleri yaşanan kavga nedeniyle açıklamalarda bulundu.
Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ, oturumda ilk sözü DEM Parti Grup
Başkanvekili Sezai Temelli'ye verdi. Temelli, "Biraz önce
yaşadığımız sahneler hiçbirimizin içine sindirebileceği sahneler
değil. Burası TBMM toplumun gözü kulağı burada, dertlerine çare
arıyor, bu çarenin üretilmesi bekleniyor. Bizim de içimize
sindirmediğimiz, kabul edemediğimiz sözlerin kürsüden ifade
edilmesini tabii ki kabul etmiyoruz, grup olarak tasvip etmiyoruz.
Bu, bütün gruplar için de geçerli bir tavır. Geçmişte de buna
benzer sahneler yaşadığımızda hep beraber şuna ikna olup dedik ki,
kürsüde temiz bir dil kullanalım, siyaset üretelim, sorunlara
siyasetle çözüm bulalım ama bazen sataşmaların etkisi, bazen içinde
bulunduğumuz gerilim, evet bu türden belki hiçbirimizin kabul
edemeyeceği yerlere bizi sürüklüyor. Böyle durumlarda sözle, belki
de birbirimize karşı yaklaşımlarla ama bu Meclisin hukukuna uygun
davranışlarla aşılabilecek şeylerin şiddete sürüklenmesi asla kabul
edilebilir değil. Uygun olmayan dil, kabul edemeyeceğimiz dil ve
sataşmalarda ortaya çıkan ağza alınmayacak hakaretler gerçekten bu
Meclisin kültürüne, tarihine, birlikte siyaset yapma anlayışına hep
aykırı olmuştur; geçmişte de bunlar yaşandı, ilk defa yaşamıyoruz
ama buna son verme iradesini bunca dile getirdikten sonra hala bu
saldırganlığı kabul etmek mümkün değil. Bu Mecliste sürekli olarak
şiddet yoluyla bir şeyleri yapabilme, sayısal çoğunluğa dayalı
olarak bir şeyleri yapabilme aklından, anlayışından kendimizi
kurtarmalıyız" ifadelerini kullandı.
AK Parti Grup Başkanvekili Usta: Ağza alınmayacak sözler
sarf etmesiyle iş çığrından çıktı
Temelli'nin açıklamaları üzerine AK Parti sıralarından, 'Ya bize
hakaret edeceksiniz, ondan sonra bu olacak' ve 'Sürekli
provakasyon' şeklinde tepkiler geldi. Temelli'nin ardından söz alan
AK Parti Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta, "Elbette ki Mecliste
yaşanan şiddet görüntülerinden hepimiz rahatsızız. Bu kürsü
milletin kürsüsü, hepimiz buraya seçilerek geldik. Bu milletin
kürsüsünde konuşmanın da bir edebi, bir usulü var; İç Tüzük’te de
belirlenmiş, hatibin temiz dil kullanması özellikle belirtilmiş.
Zaman zaman kasıtlı olarak grubumuza dönülerek bile isteyerek
hakaretlerin edildiğini gördük, bunlar tutanaklarda da sabit ve
ısrarla devam eden hakaretleri gördük ve duyduk, hepimiz de
buradaydık. Bunun üzerine sataşmayla birlikte karşılıklı bir söz
dalgası, söz kavgası ortaya çıkmış. Ancak hatibin ısrarla kürsüden
daha ağza alınmayacak sözler sarf etmesiyle birlikte iş çığrından
çıkmıştır. Bunların yaşanmasını doğru bulmuyoruz. O yüzden her
grubun hatipleri kürsüye çıktığında siyaset yapmasını, siyaset
üretmesini, sözünü hakaretle, küfürle değil, kendi ürettiği
siyasetiyle ve temiz dille konuşması noktasında uyarıyoruz" diye
konuştu.
Saadet Partisi Grup Başkanvekili Kaya: Sözün gücü
temiz dilden geçer
Saadet Partisi Grup Başkanvekili Bülent Kaya ise "Biz de Saadet ve
Gelecek Grubu olarak sözün gücünün temiz bir dilden geçtiğini,
itirazın gücünün de temiz bir itirazdan geçtiğini düşünüyoruz. Bu
sebeple, TBMM çalışmalarında öncelikle kürsüdeki hatibin, daha
sonra Genel Kurul'da oturan milletvekillerinin, hem Genel Kurul
çalışmaları devam ederken hem arada Türkiye Büyük Millet
Meclisi'nin itibarına yakışır bir dil ve tutum içerisinde olmaları
gerektiğini düşünüyoruz. Dolayısıyla TBMM çalışmalarında toplumun
itibarını düşürücü görüntülerden hep beraber kaçınmamız
gerektiğini, burada bütün siyasal itirazlarımızı
kişiselleştirmeden, hakarete varan bir dil kullanmadan demokratik
bir çerçevede dile getirebileceğimizi, temiz dile uygun olmayan bir
davranış olduğu zaman da zaten Meclis Başkan Vekilimizin yani
oturumu yöneten başkanımızın devreye girip gerekli süreci
işleteceğini ifade ediyoruz" dedi.
İYİ Parti Grup Başkanvekili Kavuncu: Oturum kapandı
diye istediğini yapmak Meclis'e yakışmaz
İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu, "Tabii, zorlu bir süreç
bizi bekliyor. Öyle gözüküyor ki önümüzdeki günlerde, haftalarda
dört beş kanun teklifini burada tartışacağız. Tartışmaya
ihtiyacımız var, konuşmaya ihtiyacımız var, birbirimizi anlamaya,
birbirimizi duymaya ihtiyacımız var. Milletin menfaatine olacak
veya aleyhine olacak kanun maddeleriyle ilgili duyduğumuz,
gördüğümüz eksiklikleri elbette konuşacağız. Fakat milleti temsil
ediyoruz, burada Türk milletine yakışır bir üslupla, yakışır
şekilde konuşmamız, bazen hoşumuza gitmeyen konuşmalara da gene
milletimize yakışır bir şekilde reaksiyon vermemiz lazım. Oturum
kapandıktan sonra da herkesin serbest, istediğini söyleyip
istediğini yapabileceği bir davranış gene bu kutsal Meclise
yakışmaz. Oturum kapandı diye her türlü şiddeti veya küfrü
kullanabileceğimiz anlamına da gelmez. Biz hem Grubumuz adına hem
de umarım bundan sonraki süreçte de davranışlarımızın, sözlerimizin
Türk milletinin yapısına, karakterine, ahlakına uygun olması
konusunda her türlü sorumluluğu alacağımızı da buradan taahhüt
ediyor, bütün Meclisi de buna davet ediyoruz" değerlendirmesinde
bulundu.
MHP Grup Başkanvekili Akçay: Küfre varan ifadeler
asla kabul edilemez
MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, "Biraz evvel yaşadığımız ve
tanık olduğumuz hadiseler maalesef son derece üzücü ve kınanması
gereken üsluplara, davranışlara tanık olduk. Tabii, daha evvel de
TBMM'de zaman zaman benzeri durumlar yaşandı. Benim burada
öncelikle, en başta kürsüde veya yerinden söz alan hatiplerin,
konuşmasına başlayan hatiplerin hakaretten, hatta küfre varan
hakaretten ve tahriklerden kaçınması gerekir. Bir şahsı, bir grubu,
bir topluluğu hedef alan, ağır hakaretler içeren, küfre varan
ifadeler asla kabul edilemez ve temiz bir dil kullanma mecburiyeti
vardır. Unutulmasın ki, 'Kötü üslup gerçek sözün ve meramın
katilidir' sözünü bütün hatiplerin unutmaması gerekir. Kötü sözler,
hakaret ve küfür esasında başta bunu ifade eden hatibi ve kendi
grubunu da yaralar ve muhataplarını da yaralar ve tahrik eder"
ifadelerini kullandı.
CHP Grup Başkanvekili
Başarır: 'Tahammülsüzlük' dediğim tam da bu
CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır ise 'Hepiniz hırsızsınız'
sözünün doğru bir söz olmadığını kaydederek, "Muhatabıyla ilgili
eleştiri yapmak, onu anlatmak bana göre gayet makul. O yüzden bu
tür genellemelerden elimizden geldiğince uzak durmalıyız. Ama Sayın
Başkanım, değerli milletvekilleri; eleştiri dozu biraz arttığı
zaman da hukuk çerçevesinde eleştiriyi o arkadaşımız yapıyorsa
tahammül göstermek zorundayız" dedi. Başarır'ın konuşması devam
ederken AK Parti sıralarından, 'Hangi çerçeveden bahsediyorsun ya',
'Hangi çerçevede' şeklindeki tepkiler üzerine, Başarır, "Ben genel
bir konuşma yapıyorum, az önceki konuşmayla ilgili söylemiyorum.
İşte, 'Tahammülsüzlük' dediğim tam da bu. Bakın, en arkadan
anlamadan, bilmeden laf atıyorsunuz. Gerçekten benim söylediğimi
tüm makul arkadaşlar anladı herhalde değil mi? Anlamadınız mı?
Benim söylediğim, belki çarşamba, perşembe, cuma, önümüzdeki
haftaya kadar bu Meclis çalışacak. Ben hiç kimsenin birbirine
hakaret etmesini doğru bulmuyorum. Herkesin, muhalefetin belli
ölçütlerde, hukuk çerçevesinde eleştirilerini ortaya koymasını
doğru buluyorum, muhatabına iletmesini doğru buluyorum. On gün
süresince çalışacağız, herkes birbirine bir parça tahammül
göstersin, saygı göstersin, kürsüde birbirimize karşı saygılı
olalım. Yani böyle bir konuşmaya bile tahammül edemiyoruz, olmaz.
Şu konuşmayı, benim cümlelerimi ve oradan atılan lafları da Türkiye
duyuyor. Benim olumsuz olarak söylediğim bir şey var mı? Ama yani
ne konuşacağız ya. Vallahi bir şey demiyorum, ben konuşmuyorum,
tamam" değerlendirmesinde bulundu.
Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ, AK Parti sıralarına uyarıda bulunarak, 'Değerli milletvekili arkadaşlarım, bakın, biz bir ara verdik, kötü bir örnek yaşadık. Bu örneği düzeltelim, bundan sonrada başka örnekler yaşanmasın' şeklinde uyarılarda bulundu. Başarır açıklamalarının devamında, "Yani benim söylediğim, bu görüntüler yakışmıyor, kavga yakışmıyor. Kürsüde arkadaşımız konuşuyor, belli ölçütlerde laf da atılır hatta o atılan laf o arkadaşı motive de eder. Ama birbirinin üzerine yürümek, oradan küfretmek, ona vurmak; bunlar doğru şeyler değil, iyi görüntüler olmuyor. Ben genellemeye karşıyım, hakarete karşıyım, küfre karşıyım. Ya, işte, herkes görüyor, Türkiye görüyor şu tabloyu. Benim kullandığım cümleler bu, buna bile tahammül edemiyorlar. Ben söyleyecek bir söz bulamıyorum" ifadelerini kullandı.
Meclis Başkanvekili Bozdağ: İnşallah böyle kötü
görüntülere Meclisimiz bundan sonra şahit olmaz
Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ ise "Fikri olanın küfrü olmaz,
küfrü olanın da fikri olmaz. Biz fikri olan insanlarız, fikri olan
insanlar olarak millet bizi buraya seçti, gönderdi. Onun için
küfrün bizim ağzımıza, dilimize, yanımıza, yöremize yakışmaması
lazım; şiddetin de yakışmaması lazım. Bize bir söz söylendiğinde
onun karşılığında cevap daha güzel bir sözdür, daha etkin bir
sözdür, daha yüce bir sözdür. Onun için de biz hep beraber ancak
verimli çalıştırabiliriz, birbirimizi dinleyerek çalıştırabiliriz,
birbirimiz hakkında güzel konuşarak çalıştırabiliriz, fikirleri
yarıştırarak çalıştırabiliriz. Partilerin de zaten o çerçevede
milletin kalbindeki yeri artar, büyür. Ben, bu nedenle, bu
konuşmayı yaptığım için de üzüldüğümü buradan ifade etmek isterim
çünkü sizler, hepiniz yetkin insanlarsınız, iyi yetişmiş
insanlarsınız, hepiniz kıymetlisiniz. Emin olun, bunları
söylemekten de çok rahatsız olduğumu ifade etmek istiyorum. Bundan
sonra dileğim odur ki Meclisimizin saygınlığına yaraşır bir dili
hep beraber kullanalım. Sayın Grup Başkan Vekillerimizden de
istirhamım o dur ki; zaman zaman bu sınırları aşanları da ikaz
edelim, uyaralım. Bizler de buradan müdahale etmeye çalışıyoruz ama
müdahale dahi edemiyoruz, araya bile giremediğimiz oluyor. Onun
için bu Meclis hepimizin, saygınlığı da 600 vekilin saygınlığı,
aziz Türk milletinin saygınlığıdır diyorum ve Genel Kurul’un bundan
sonraki çalışmalarına kaldığımız yerden devam etmek istiyorum.
İnşallah, yeni ve böyle kötü görüntülere Meclisimiz bundan sonra
şahit olmaz" diye konuştu.