Çağının ötesinde bir sanatçı: Vahap Aydoğan

Yaşamını bilmediği kişilerin iç dünyasını, karmaşık yapısını, açığa çıkarılmayı bekleyen sırlarını resmeden Vahap Aydoğan, sanatıyla ilgi çekiyor. İkonik ve fantastik figürleri tuvaline yerleştirerek yaratıcılığını ikiye katlayan Vahap Aydoğan "Gerçeklik değil, gerçeküstü çizgiler beni etkiliyor." diyor. Gazeteci Fatma Kırmızı Vahap Aydoğan, hakkında yazdı…

Çağının ötesinde bir sanatçı: Vahap Aydoğan - Sayfa 1

Çağının Ötesinde Bir Sanatçı.

Vahap AYDOĞAN

 Tarihin tozlu raflarında  zaferlerle  eserleri olanların ve destansı aşklara imza atanların isimleri yer alır.

Zira Çağların bazı ozanları vardır pek bilinmez, yada derinliğinde bir bakış atmadan, üzerindeki küller savrulmadan o cevher yada köze ulaşmak bir o kadar zor olur. 

 Ben; Vahap Aydoğan’ın çalışmalarında işlerinde ve karakterinde çağının ötesinde bir ressam, bir aktivist, bir  yazar ve tam bir sanatçı  ruhu görüyorum.  

Dokunduğu binlerce çocuğu, çizdiği yüzlerce biyografiyi ve en son çalışmalarının derinliğini Serap gibi yansıtan Aydoğan’ın sürreal biyografilerini artık kitap kapaklarında görmek de mümkün.

Çağının ötesinde bir sanatçı: Vahap Aydoğan - Sayfa 2

Çağının ötesinde bir sanatçı diyorum çünkü:

Düşüncelerini ve yaşadıklarını sadece bir beyaz tuval yada bir nesne üzerinde harmanlayarak bizlere ulaşmaya çalışır. 

Popüler kültürün  bir çok platformunda  yer almak yerine, sanatsal ve toplumsal çalışmalarıyla karşımıza çıkmakta.

Doğal affet yada sosyal sorumluluk adına yaptıklarını ve katkılarını bilen biri olarak, pratiklerini sahada icra edip, arka planda kalmayı tercih etmiş bir dünya görüşüne  sahip…

 İşlerini çoğu yerde göremezsiniz. Yada işleri herhangi bir metanın parçası olmaz, yaptığı eserler ortamın öznesi olur bakışlarda.

 O, insan yaşamını projeksiyon olarak tablolara aktaran bir ressam.

Onun tablolarında gerçek hayatlarda biriken anıları, rüyaların ve düşlerin çok ötesine taşır. Bir gerçeküstü seyahate çıkarır seyirciyi.

 Tablolarındaki derinliğini yakalamak  için sanat eleştirmeni olmanıza yada sanatsal bir birikime sahip olmanız gerekmiyor.( Bazen)

Çağının ötesinde bir sanatçı: Vahap Aydoğan - Sayfa 3

Hayatın kendisini yansıttığından herkes kendine bir pay çıkarır. Hatta “benim biyografim çizilse tam da bu eser ortaya çıkardı” diyeceğimiz bir empati ile yaklaşır sanatseverler. 

 Televizyonların sanat programlarını, üniversitelerin sempozyumlarını, sanat galerilerinin tekliflerini neden geri çevirdiğini anlamak güç olsa da popüler kültürün dışında kalarak üretim sürecine giriyor.

 Etkilediği kitlesi ve sürreal olarak yaptığı biyografilerin izlerini yaşadığı coğrafyanın bir yansıması olarak gördüğünü söyleyen Aydoğan, Mardin’i ve kadim coğrafyanın etkilerini, ve sanata bakış açısını Şu sözlerle anlatıyor :

 Zamana, savaşlara inat tüm ihtişamı ile Mezopotamya’nın en görkemli şehirlerinden biri olan Mardin’de doğmak o kültürün bir parçası olmak size coğrafyanın bir armağanı...

Çağının ötesinde bir sanatçı: Vahap Aydoğan - Sayfa 4

 Dicle’nin ve Fırat’ın kök saldığı onlarca medeniyete ev sahipliği yapmış bir coğrafya’dan beslenmek başlı başına bir kültürel zenginlik. O zenginliğin kodlarıyla yeşermekte bir motivasyon sağlıyor sanatsal anlamda.

Ama madalyonun da aynı zamanda iki yüzü gibi. Size kattığı kadar, coğrafya’nın sizden aldıkları da yok değil tabi.

Özellikle günümüzde bu coğrafyada sanat bağlamında hem kamusal hemde bireysel anlamda alan bulmak çok güç . Sanata gönül verenlerin zorlu çabalarıyla ancak alan açılabilmekte….  

 Ama madalyonun iki yüzü üretimler üzerinde bir faktör olabiliyor.

İçsel dünyamın etkisiyle başladım sanat hikâyeme, aynı zamanda somut gerçekliklerin oluşturduğu duygu dünyam da beni yönlendirdi. Coğrafyada yaşamanın içsel olarak beslediği doneler mevcuttu ve bu doneleri işlemek için çeşitli enstrümanların varlığından haberdar oldum.

 Sonrasında hayatımda bir perspektif açarak bir ürün, bir eser ortaya çıkardım. Benim sanata açılmam tamamen bu şekilde oldu. Dışsal etkenler motivasyon sağladı, içsel etkenler ise üretim sürecinde rehber oldu benim için. Her iki faktör de birbirinden beslendi.