Bin yıllık erdemin hikayesi: Godiva
Dünya gazetesinden Kerim Ülker, Dünya gazetesindeki köşesinde Godiva çikolatalarının öyküsünü kaleme aldı.
Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google News'te F5Haber'e abone olun
F5Haber'e Google News'te abone olun
Abone OlKerim Ülker'in yazısının tamamı şöyle:
BBC’de gündem olan Son Krallık adlı diziyi izlediyseniz, karşınıza çıkmıştır eski İngiltere’nin krallarından Mercia Lordu Leofric. Bundan tam 964 yıl önce; yani 30 Eylül 1057’de ölen Lord Leofric’i tarih sayfalarına alan başarıları değil, karısının öyküsü oldu. Hani güzelliği kadar ömrünü fakir ve hastalara adayan Lady Godiva’dan bahsediyorum. Yayınlanan dizide her ne kadar Leofric, biraz masum görünse de Lady Godiva’nın öyküsünde pek de sevilecek bir karakter değil. Dünyaca ünlü çikolata markasına adını veren Lady Godiva’nın isminin anlamıyla başlayalım yazımıza bu hafta.
Tarih, onu adından öte sahip olduğu lakap ile tanıyor: Lady Godiva. Eski İngilizce’de “Tanrı’nın hediyesi” anlamına gelen “God gift you” kelimesinden doğan “Godgifu”nun evrimleşmiş hali Godiva. Ancak birçoğuna göre onun için en kısa benzetme “erdem”. Yani iyi ahlakın övdüğü ve ahlaklı olmanın gerektirdiği doğruluk, yardımseverlik, yiğitlik, bilgelik, alçakgönüllülük, iyi yüreklilik gibi niteliklerin ortak adı olan erdem…
Kocası Lord Leofric, eşinin aksine koltuğun yani krallığının getirdiği gücün esiri olmuş, kendi dünyasında yaşayan ve halkına karşı iyi davranmayan bir hükümdar olarak biliniyor. Lady Godiva’yı çileden çıkaran da işte bu: halka yapılan zulüm…
Ağır vergiler nedeniyle halkının perişan halini gören Lady Godiva, eşinden buna son vermesini talep eder. Lord Leofric’in buna karşılık teklifi şaşırtıcıdır: “Eğer şehrin sokaklarını çıplak bir şekilde gezerken halkı sokağa çıkmaz ve ona bakmaz ise vergileri kaldıracağını” söyler. Lady Godiva’nın halkına olan düşkünlüğü, bu teklifi kabul etmesine neden olur. Güneş doğar ve Lady, sokaklarda atının üzerinde ilerlemeye başlar. Halkı, bu davranışına perdelerini, gözlerini kapatarak yanıt verir. Eşinin cesaretine, halkına olan sevgisine hayran kalan Lord Leofric, tüm vergileri kaldırır ve masallardaki krallara özenerek harika bir yönetim anlayışı sergiler.
Reçetelerini dikkatlice korudu
İşte bu hikâyeyle başladı, asırlar önce Lady Godiva çikolatalarının öyküsü. Her ne kadar hikaye İngiltere’de yaşansa da Belçikalı çikolatacı Draps ailesine ilham kaynağı oldu. Çikolatanın sağlığını hem tutku hem de cesaret ile birleştirmek istiyordu ve tercihini işte bu hikayeden yana kullandı.
1926’da Pierre Draps, Belçika’nın başkenti Brüksel’deki şekerleme atölyesinde pralin çikolata yapmayla atıldı sektöre. Çocukları Joseph, François ve Pierre Jr., küçük yaşlardan itibaren babasıyla birlikte şekerleme işindeydiler. Marka ismini seçerken Lady Godiva efsanesinden derinden ilham aldılar. Lady Godiva ile ilişkilendirilen değerler bugün hala Godiva’nın ahlakını şekillendiriyor aslında. Draps, ilk mağazasını kesme taşlarla döşenmiş “Grand Palace’’ sokağında açmış ve benzersiz çikolata formülünü satışa sunmuş.
Detaylara verdiği büyük önemle Godiva, farklı çikolata kalıpları, modern ambalajları ve şık paketlemeleriyle ‘’yenilikçiği’’ bir standart olarak belirledi. Yıllar içinde bu standartları ısrarla uygulamaya devam eden Draps, reçetelerini çok dikkatli bir şekilde korudu. Baba Pierre’nin vefatının ardından işin başına geçen çocuklar, saf kakao tozu içinde yuvarlanmış, ince bitter çikolatada yoğun bir bitter çikolatalı mus olan Truff e Originale ana parçasını mükemmelleştirdi. Bu parça sadece Godiva için değil, tüm çikolata endüstrisi için ikonik hale geldi. 1968 yılında Belçika Kraliyet Ailesi’ne resmi bir çikolatacı olarak Godiva atandı, ülkenin marka elçisi haline geldi.
Türk markası oldu
‘’Premum Çikolata’’ kategorisinin en önemli markası olan Godiva, 2007 yılında ekonomi dünyasında büyük yankı uyandıran bir haberle el değiştirdi ve Türk şirket Yıldız Holding tarafından satın alınarak, Türk markası haline geldi. Bugün Godiva, toplam 84 ülkede 450’den fazla butik ve mağazaya sahip olan bu markayı ortaya çıkaran Lady Godiva’nın cesaret olmuştu. İşte Godiva markasının satışı da Türk firmaları için cesaret örneği oldu ve yurtdışında marka satın almanın yolu da bir anlamda açıldı.
2011 yılında Murat Ülker, Godiva’nın kurucularından Pierre Drap Jr. ile tanışmak için İsviçre’ye gitmişti. Bu tanışmada Ülker’e yönelik Drap, “Seni sevdim Murat, Godivam emin ellerde” sözü basında yer almıştı. Drap, bu görüşmenin bir yıl sonrasında 92 yaşında hayatını kaybetti.
Kaynak: Dünya