İstanbul Film Festivali: Bahar ‘festival’le gelir...

Güncelleme Tarihi:

İstanbul Film Festivali: Bahar ‘festival’le gelir...
Oluşturulma Tarihi: Mart 29, 2025 07:005dk okuma

Yedi tepeli şehir için baharın müjdecilerinden biridir İstanbul Film Festivali. Bu yıl 44’üncü kez düzenlenecek bu kültür şenliği 11 Nisan’da başlayıp 22 Nisan’da sona erecek. Organizasyon dahilinde 139 uzun metraj ve 15 kısa film izleyiciyle buluşacak. Festivale ilişkin bir rehber olması amacıyla kaçırılmaması gereken 10 filmlik bir liste hazırladık.

Haberin Devamı

İstanbul’da baharla birlikte sanki koca bir çiçek tarlası türünden bir etki yaratan film festivali, bu yıl 44’üncü kez izleyiciyle buluşmaya hazırlanıyor. 11 Nisan’da başlayıp 12 gün boyunca dünya sinemasına ait son derece nitelikli yapımların boy göstereceği organizasyonda gösterimlerin yanı sıra konuk yönetmen ve oyuncuların katılımıyla söyleşiler ve etkinlikler de düzenlenecek. Programdaki her yapım önemli elbette ama biz yine de zamanı ve bütçesi kısıtlı olanlar için 10 filmlik bir liste sunalım istedik...

Üç kuşaklı denklem

Hayaller (Drømmor)

İstanbul Film Festivali: Bahar ‘festival’le gelir...

Norveçli yönetmen Dag Johan Haugerud’un ‘Seks', 'Aşk' ve 'Hayaller’ üçlemesinin son adımı olan ‘Hayaller’, bu yıl Berlin Film Festivali’nden Altın Ayı ve FIPRESCI ödülleriyle dönmüş bir yapıt. Öğretmenine âşık olan Johanne’in yaşadığı derin sarsıntılarda gezinen çalışmada öykü, ön plana çıkan karakterin anne ve büyükannesini de denkleminin içine sokuyor ve üç kuşaktan kadının aşk, ilişkiler ve cinsellikle ilgili meselelerinde geziniyor.

Ödüllü

Haberin Devamı

Sonbahar Gelince (Quand vient l’automne)

İstanbul Film Festivali: Bahar ‘festival’le gelir...

Huzurlu bir emeklilik için eski arkadaşının yanına giden Michelle’in tadı, kızı Valérie ve torunu Lucas’ın yanlarına gelmesiyle kaçar. Tepkisini abartan yaşlı kadın, kızına yemekte zehirli mantar yedirir ve gerginlik ayyuka çıkar, Michelle de depresyona girer. François Ozon’un bu son çalışmasında Josiane Balasko, Hélène Vincent, Ludivine Sagnier başrolleri paylaşırken Hélène Vincent filmdeki performansıyla bu yılki César’larda En İyi Kadın Oyuncu ödülünü almıştı.

Masalsı...

Buzlar Kraliçesi (La tour de glace)

İstanbul Film Festivali: Bahar ‘festival’le gelir...

70’li yıllar... Evden kaçan Jeanne bir stüdyoya sığınır ve burada çekilen ‘Karlar Kraliçesi’ adlı filmin esrarengiz yıldızı Cristina’nın çekiciliğine kapılır. Çekilen filmle gerçekliğin iç içe geçtiği bir hikâyede gezinen bu yapıt, Lucile Hadžihalilovic’in imzasını taşıyor. Kadroda Marion Cotillard, Clara Pacini, August Diehl, Marine Gesbert ve Lilas-Rose Gilberti’nin yanı sıra yönetmenin eşi Gaspar Noé de var.

Haberin Devamı

İki yalnız ruh

Siyah Köpek (Gou Zhen)

İstanbul Film Festivali: Bahar ‘festival’le gelir...

Hapisten yeni çıkan Lang, ülkenin kuzeybatısındaki memleketine döner. Burada çevreyi başıboş köpeklerden temizlemek için belediye ekiplerine dahil olup çalışırken siyah bir köpekle beklenmedik bir bağ kurar. Üstelik bu yakın dostunun başına ödül de konmuştur. Çinli yönetmen Guan Hu’nun yapıtı büyük kentlerin merkezi dışında yaşayan insanların hayata bağlanma noktaları üzerine bir bakışın izlerini sürüyor. ‘Siyah Köpek’ birçok festivalden ödüllerle döndü.

Yeniden bir arada

Işık (Das Licht)

İstanbul Film Festivali: Bahar ‘festival’le gelir...

Beş üyeden oluşan modern bir Alman ailesi... Lakin Engels’ler aralarındaki bağı çoktan yitirmiş konumdalar, apayrı hayatların peşinde bir rotaları var. Hizmetçi olarak evlerine gelen Suriyeli göçmen Farah bu kopuk aileyi yeni bir güzergâha sokar... Alman sinemasının bir zamanlar ‘dâhi çocuk’ unvanlı ismi Tom Tykwer büyülü gerçeklik çizgisinde seyreden son filmiyle huzurlarımıza gelirken duygusal ve heyecan verici bir aile draması sunuyor.

Bol müzikli

Haberin Devamı

Bando (En fanfare)

İstanbul Film Festivali: Bahar ‘festival’le gelir...

Lösemi teşhisi konduktan sonra yaptırdığı DNA testi sonucunda aslında evlatlık olduğunu öğrenen ünlü bir orkestra şefi... Peşi sıra bir kasaba bandosunda trombon çalan fabrika işçisi biyolojik kardeşi Jimmy’yi buluyor. Ve sonrasında iki kardeş yılların aralarına koyduğu mesafeyi kapamak adına hamleler yapıyor. Emmanuel Courcol imzalı ‘Bando’ birçok festivalde seyirci ödülü alarak gönüllerde taht kurmuş, bol müzik ve eğlence vaat eden bir çalışma...

Gerilim unsurları da var

Ay (Mond)

İstanbul Film Festivali: Bahar ‘festival’le gelir...

Kariyerinde sıkıntılı bir döneme giren dövüş eğitmeni Sarah, Ürdünlü zengin bir ailenin oğlu tarafından üç kız kardeşine dövüş eğitimi vermesi için teklif alır. Karşılığında doyurucu bir ücret ve lüks koşullar sunulan bu iş için harekete geçer ama ‘öğrencileri’nin evde son derece izole bir yaşam sürdüklerini fark eder. Ayrıca ikinci kata çıkması ve kızların odalarına girmesi de yasaktır. Irak doğumlu Avusturyalı yönetmen Kurdwin Ayub’un filmi kadınların geri planda olduğu geleneksel yapıya gerilim unsurları taşıyan bir hikâye anlatıyor.

Haberin Devamı

İyi-kötü tartışması

Lanetliler (The Damned)

İstanbul Film Festivali: Bahar ‘festival’le gelir...

Amerikan iç savaşında çatışmalar alabildiğince şiddetli bir hal almışken Kuzeyli Birlik Ordusu gönüllü bir bölük askeri sınırdaki uç bölgelere gönderir. Zamanla görev tanımları değişen askerler mental problemler yaşamaya ve düşman fikriyatının kendilerine yüklediği gerilimle mücadeleye etmeye çabalarlar. İtalyan kökenli Roberto Minervini imzalı yapım Amerikalı eleştirmenin saptamalarıyla Amerikan mitolojisine karşı duran, karakteri itibariyle Tanrı’nın varlığını sorgulayan, iyi ve kötü fikirleri tartışan farklı bir soluk.

Hayaller ve mücadeleler

Kız Kardeşler (Manas)

Haberin Devamı

İstanbul Film Festivali: Bahar ‘festival’le gelir...

Amazon’da, yağmur ormanlarının derinliklerinde yaşayan 13 yaşındaki Tielle ve kaçıp giderek kendine yeni bir yol haritası çizmek için kurduğu hayaller... Ne var ki büyüdükçe kendini kuşaklardır süregelen bir sömürü ve istismar dünyasının içinde bulacaktır. Bütün kadınlara yönelik bir baskıcı sisteme karşı mücadele veren genç Tielle’nin öyküsünü anlatan Mariana Brennand imzalı yapım festivallerden de ödüllerle döndü.

Zihinsel yansımalar

Yeni Şafak Solarken

İstanbul Film Festivali: Bahar ‘festival’le gelir...

Son yıllarını hastanelerde geçiren Akın, taburcu olduktan sonra eski düzenine dönmenin pek de mümkün olmadığını anlar. Artık ailesiyle birliktedir ve dışarı çıktığı nadir zamanlarda da İstanbul’daki farklı dinlerin anıtsal yapılarını gezer, mezarlıklarda vakit geçirir. Gürcan Keltek’in yönettiği ve kadrosunda Cem Yiğit Üzümoğlu, Erol Babaoğlu, rahmetli Ayla Algan, Suzan Kardeş, Dilan Düzgüner ve Gürkan Gedikli’nin olduğu yapım sinematografik dili, atmosferi ve yönetmeninin usta dokunuşlarıyla bence son dönemin en iyi Türk filmlerinden biri...

 

BU HAFTA VİZYONA ÇIKANLAR...

İstanbul Film Festivali: Bahar ‘festival’le gelir...

Bir bankada müdür yardımcısı olarak çalışan Nate’in genetik açıdan farklı bir yapısı vardır; genç adam acıya dayanıklıdır ve bu yanıyla fiziksel olarak aldığı darbeleri hissetmez. İş arkadaşıyla ilişki yaşamaya başlayan Nate, çalıştığı bankanın basılıp soygun sonrası sevgilisinin rehine alınmasıyla birlikte adeta bambaşka bir kimliğe bürünür ve soyguncuların peşine düşer. Dark Berk ve Robert Olsen ikilisinin yönettikleri ‘Acıya Yer Yok’ (Novocaine) iyi bir çıkış fikrine sahip olmasına rağmen mantık açısından zorlama sahnelere sahip bir aksiyon olmuş. Filmin başrollerini Jack Quaid, Amber Midthunder, Ray Nicholson ve Matt Walsh paylaşıyor.

Haftanın menüsündeki diğer yapımlar şöyle: ‘Üç Harfliler: Fal’ (Yön: Mert Uzunmehmet), ‘Ayakçı’ (Yön: Mustafa Kotan), ‘Batur Timi’ (Yön: Serkan Döner), ‘Kovboy Çocuklar: Buffalo Kids’ (Yön: Juan Jesus Garcia Galocha-Pedro Solis Garcia), ‘Tay 3: Endülüs’ (Yön: Nurullah Yenihan), ‘Akıllı Tavşan Momo: Büyük Takip’ (Yön: Mahmut Hasan), ‘Imagine Dragons: Live From the Hollywood Bowl’ (Yön: Vincent Adam Paul).

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!