Güncelleme Tarihi:
Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Yücel’in liderliğini yaptığı 3’ü kadın 5 kişilik ekip, TÜBİTAK’ın yürüttüğü Ufuk Avrupa Programı kapsamında desteklenen, Avrupa Araştırma Konseyi (ERC) Konsolidatör Hibesi’nin (Consolidator Grant) 2.4 milyon Euro bütçe sağladığı “DeepTrace” projesi kapsamında Karadeniz ile Atlantik ve Pasifik okyanuslarında 2 bin 500 metre derinliklerde, ışığın olmadığı alanlarda deniz yaşamını inceleyecek.
PASİFİK’TE 36 GÜN
2028’de tamamlanması hedeflenen projede ilk olarak Pasifik Okyanusu’nda bu hafta içinde başlayıp 36 gün sürecek derin deniz dalışları gerçekleştirilecek. Pasifik Okyanusu’ndaki araştırma seferinde ABD’deki Delaware Üniversitesi ile Rensselaer Politeknik Enstitüsü’nden araştırmacılar da yer alacak. Proje kapsamında ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü’nde okyanus tabanından elde edilecek örneklerin incelenmesi için alanında ilk olma özelliği taşıyan laboratuvar kuruldu. Burada biliminsanları tarafından deneylerde kullanılmak üzere yerli sensörler geliştirildi.
TİTANİK’İ BULAN ALVİN’LE
Sefer öncesi konuşan Yücel, 5’i ODTÜ’den olmak üzere 20 kişilik ekiple Pasifik Okyanusu’nun doğusunda 2.400 ila 2.600 metre derinliği olan, hidrotermal bacaların bulunduğu ve okyanusta yeni tabanın oluştuğu bir alanda çalışacaklarını aktardı. “Atlantis” adlı araştırma gemisiyle gerçekleştirilecek seferde derin deniz çalışmalarının, Titanik’in enkazını bulan Alvin araştırma denizaltısıyla yapılacağını belirten Yücel, “Derin uzayda yaşanabilir ortamların izlerini aramaya dair bir çalışma yürüteceğiz. Uzayda şu an en olası, yaşamın izlerini bulabileceğimiz habitatlara en yakın yer olarak karşımıza okyanuslardaki derin deniz hidrotermal bacaları çıkıyor” dedi.
JÜPİTER VE SATÜRN’DEN İZ SÜRECEKLER
Jüpiter ve Satürn’ün buzla kaplı uydularının içinde sıvı okyanus ile bunların tabanında muhtemel hidrotermal bacalar bulunduğuna değinen Yücel, “2030’larda bu görevler bize Jüpiter sisteminden, özellikle Europa uydusundan yeni veriler gönderecek ve oradaki okyanusun içeriğini, kompozisyonu gösterecek. Ancak bunu anlayabilmemiz için bizim önce kendi okyanuslarımızda hidrotermal bacaları benzer şekilde inceleyerek anlamamız gerekiyor” dedi.