Miyazaki’ye bunu yapan yapay zekâ bize ne yapmaz?
Güncelleme Tarihi:
Yapay zekâyı kullanarak ünlü yönetmen Miyazaki tarzında görseller üretme ve bunları sosyal medyada paylaşma trendi yayılıyor. Birçok kullanıcı fotoğrafları ya da günlük hayattan bazı anların görüntülerini Miyazaki dünyasına aitmiş gibi yeniden üretiyor.
Yapay zekânın hızla gelişmesiyle sık sık yeni bir akım gündeme geliyor. Son günlerin hızla yayılan trendi ChatGPT kullanıcılarının fotoğraflarını Japon animasyon stüdyosu ‘Studio Ghibli’ tarzında yeniden üretmesi. 1985’te Hayao Miyazaki, Isao Takahata ve Toshio Suzuki tarafından Japonya’da kurulan Studio Ghibli, el çizimi animasyonlarıyla sadece Japonya’da değil dünyada geniş bir hayran kitlesine ulaştı. Büyüklere de hitap eden, derin felsefi temalar içeren çizgi filmleriyle usta yönetmen Miyazaki başta Oscar ödüllü ‘Ruhların Kaçışı’ (Spirited Away) olmak üzere ‘Komşum Totoro’ (My Neighbor Totoro) ve ‘Yürüyen Şato’ (Howl’s Moving Castle) gibi pek çok yapıma imza attı.
OpenAI’ın yapay zekâ asistanı Chat GPT’ye 25 Mart’ta gelen güncellemeyle kullanıcılar istedikleri gibi görseller, hatta favori çizgi filmlerine benzeyen illüstrasyonlar üretebilmeye başladı. Bunların arasında Studio Ghibli tarzı görseller üretmek bir trende dönüştü.
OpenAI CEO’su Sam Altman da X’teki profilinde kendisinin bir Ghibli çizimini kullanıyor. Altman, Ghibli tarzında görüntü oluşturma özelliğinin viral olmasının ardından saatte 1 milyon kullanıcı kazandıklarını açıkladı.
‘Hayatın kendisine bir hakaret’
Birçok Ghibli hayranı bu trendi stüdyonun ve Miyazaki’nin telif haklarını ihlal ettiği gerekçesiyle eleştirdi. ‘Yapay zekâ aracı bir sanatçının ruhunu taklit edebilir mi’, ‘Yapay zekâ Miyazaki’nin işini elinden alır mı’ tartışmaları alevlendi. Miyazaki 2016’da yapay zekâ destekli bir animasyonu izledikten sonra bu çalışmayı ‘Hayatın kendisine bir hakaret’ olarak tanımlamıştı. Studio Ghibli akımı, usta ismin bu sözünü yeniden gündeme getirdi. Yapay zekâ ve etik, telif hakkı tartışmaları sürerken Studio Ghibli henüz konuyla ilgili hukuki bir adım atmadı.
Nasıl yapılıyor?
ChatGPT uygulamasını veya internet sitesini açın.
Sol alt köşedeki + simgesine tıklayarak istediğiniz görseli yükleyin.
‘Bunu Studio Ghibli’ye dönüştür’ veya ‘Bu fotoğrafı Studio Ghibli görseline çevir’ şeklinde bir komut girin.
Platform görseli stüdyonun tarzına dönüştürdükten sonra kaydetmek için indirme seçeneğine tıklayın. Artık Studio Ghibli temalı görselinizi Instagram veya Facebook gibi sosyal medya platformlarında paylaşabilirsiniz.
“Kutsala el sürülmüş gibi hissettiriyor”
Umut Fırat Eroğlu, Hürriyet Ekler teknoloji yazarı
İlk Miyazaki filmimi ‘Spirited Away’, 2001) üniversiteden mezun olduğum senelerde izlemiştim. Miyazaki filmleri yani Studio Ghibli, günümüz tabiriyle bir evren yaratmanın ötesinde, bizim dünyamızın içinde paralel evrenler kurgular adeta. Hayatı öğretir, insanın zayıflıklarını, nefsini anlatır, yüce değerlerini fark etmesini sağlar. Sevinç, hüzün, şaşkınlık ve heyecan gibi tüm duyguları ziyadesiyle yaşatır. Studio Ghibli anime dünyasının içinde adeta felsefi bir yol, spiritüel bir öğreti gibidir. Sosyal medyadaki anime trendi, o çizgilerin ifade ettiği manevi olgunluktan ve bilinç seviyesinden çok uzak olduğu için sanki kutsala el sürülmüş gibi hissettiriyor. Hayao Miyazaki’nin yapay zekâdan pek hoşlanmadığını da bildiğim için onunla çok rahat empati kurabiliyorum. Öte yandaysa, neymiş bu Ghibli diye merak edip Miyazaki’nin filmlerini izleme şansı olan gençlerin, evrenin bu güzel yanıyla tanışabilme ihtimali içime su serpiyor.
Nerede izleyebilirim?
İstiklal Caddesi’ndeki Atlas 1948 Sineması, bu ay usta yönetmen Hayao Miyazaki’nin en sevilen filmlerinden oluşan özel bir seçkiyi izleyiciyle buluşturuyor.
‘Komşum Totoro’
9 Nisan Çarşamba, 18.00
‘Yürüyen Şato’
9 Nisan Çarşamba, 20.00
‘Çocuk ve Balıkçıl’
26 Nisan Cumartesi, 18.00
‘Prenses Mononoke’
26 Nisan Cumartesi, 20.30
Miyazaki dünyasına yeni adım atanlar için...
Uğur Vardan, Hürriyet Ekler sinema yazarı
En iyilerden...
‘Ruhların Kaçışı’
(Spirited Away),
2001
Minik Chiciro ve ailesinin adeta fantastik bir yolculuğa çıkarak tuhaf karakterlerden oluşan bir âlemde yaşadıkları… Karanlık bir atmosfere sahip bu Miyazaki klasiği bence yönetmenin en iyi çalışmasıdır.
Çevresel mesajlı
‘Prenses Mononoke’
(Princess Mononoke), 1997
Bir iblisi öldürürken lanetlenen Ashitaka ve bu laneti sona erdireceği iddia edilen Orman Ruhu’nu bulma çabası. Miyazaki bu kez karakterinin ruhlarla olan yolculuğunu çevresel mesajlarla sunuyor.
Olağanüstü
‘Yürüyen Şato’
(Howl’s
Moving Castle), 2004
Bir cadı tarafından
yaşlı bir kadına dönüştürülen genç bir kızı, yakın dostu yürüyen şato Howl eski haline getirmek için çabalar… Miyazaki’nin olağanüstü hayal gücünün bir başka ifadesi…
Büyülü bir dünya
‘Komşum Totoro’
(My Neighbor Totoro), 1988
Annelerinin iyileşmesini bekleyen iki kız kardeş ve yakındaki ormanda karşılaştıkları ruhlarla ve devasa sevimli yaratık Totoro’yla dostlukları... Miyazaki bizi büyülü bir dünyanın parçasına dönüştürüyor.
İnsan olma hayali
‘Küçük Denizkızı Ponyo’
(Ponyo), 2008
Minik balık Ponyo’nun en büyük hayali insan olmaktır. Bir çocukla kurduğu dostluk bu yolda önemli bir adım atmasını sağlar.