Paylaş
Bir sürü komplo teorisi...
- İsrail... ABD... Rusya... CIA... MOSSAD...
Tabii araya “Rusya çeşnisi” katanlar da var. Tamam. Ortadoğu tarihi emperyalizmin şeytani planlarıyla örülmüştür. Ama ben şimdi soruyorum:
-Suriye’nin kuzeyinden Irak’a doğru bir “terör koridoru” ya da İsrail’in İran’a karşı menfaatleri için bir “garnizon devlet” hayal ve hazırlığı yok muydu?
Peki sonra ne oldu da bu plan gerçekleşmedi?
PKK/YPG’nin sözde generali ve arkasındaki güçler, nasıl oldu da Şam yönetimiyle el sıkışıp silah bırakma noktasına geldi?
Komplo teorilerinin ötesinde bir gerçek var: Türkiye gerçeği...
Sırasıyla hatırlayalım...
2) 2015 YILI BAHARI
ABD öncülüğündeki Uluslararası Koalisyon, YPG/SDG’ye sağladığı destek ile Menbiç kentini DEAŞ’tan almak için bir operasyon gerçekleştiriyor.
Türkiye, bu operasyona itiraz ediyor ve Fırat’ın batı yakasına geçilmesini “kırmızı çizgi” olarak ilan ediyor. Ancak ABD, şehir DEAŞ’tan alındıktan sonra YPG’nin çekileceğini Türkiye’ye taahhüt ediyor. Ankara bekliyor. Ama sonuçta PKK/YPG şehre yerleştiği gibi daha da silahlanıyor.
Ankara bu hesapları görüp şu karara varıyor: “YPG/PKK’nın Menbiç’i ele geçirmesinin ardından hedef Cerablus-Azez hattıdır. Bu hattı alıp Menbiç ve Afrin arasındaki bölgeyi birleştirmek istiyorlar. Bu da Türkiye’nin güneyinde bir ‘terör koridoru’dur.”
Ve böylece Türkiye tarihi bir karar alıyor: “Bu terör hattının oluşmasına izin verilmeyecek.”
3) FIRAT KALKANI
Ve 24 Ağustos 2016’da Türk Silahlı Kuvvetleri Fırat Kalkanı Harekâtı’nı başlatıyor. O sırada PKK/YPG, Menbiç’i ele geçirmiş durumda. Fırat Kalkanı ile Türk askeri kısa sürede Cerablus’u ele geçiriyor ve Menbiç’ten kuzeye doğru ilerleme sağlayan ABD destekli PKK/YPG militanlarını püskürtüyor. Kolay bir harekât değildi bu. Suriye içlerinde, mayınlı arazilerde, tuzaklı bölgelerde yapılan ilk harekât olduğu için zorlu geçmişti. Çünkü o dönem yerel partner durumundaki Özgür Suriye Ordusu grupları eğitimsizdi. Ama daha önemlisi....
4) HAİN DARBE GİRİŞİMİ
15 Temmuz 2016’da Türk ordusu içindeki hainler darbe girişiminde bulunmuştu. Düşünün ki böylesine bir ihanetten sonra, Türk ordusu Suriye’nin kuzeyinde kurulması planlanan terör koridoruna karşı harekâta girişmişti.
Şimdi düşünüyorum da... Acaba,
- TSK’nın böyle bir harekâta girişmesini engellemek ve PKK/YPG’nin o koridora rahatça yerleşip, “garnizon devleti” kurması için mi 15 Temmuz’da hainlerin düğmesine basılmıştı?
Bugüne dönersek... Bunca ihanete rağmen Türk Ordusu, 2016-2017 yılları arasında Fırat Kalkanı Harekâtı’nı (FKH) başarıyla tamamlamış ve PKK/YPG’nin Menbiç ile Afrin’i birleştirerek Türkiye sınır hattına yerleşme emellerini bertaraf etmişti.
5) ZEYTİN DALI
FKH’nin ardından “terör koridoru planı” durmuş gibiydi. Ama yeterli miydi? Çünkü alttan alta yine “garnizon devlet” faaliyetleri sürüyor, PKK/YPG’ye silah yardımları yapılıyordu. Bunun üzerine Türkiye Zeytin Dalı Harekâtı’nı başlattı. Böylece PKK/YPG’nin Menbiç’le Afrin’i birleştirme planını tamamen engellemiş oldu. Ancak buna karşı Rusya ve ABD, PKK/YPG varlığını garanti almak için Türk birliklerine karşı etten duvar ördü.
6) BAHAR KALKANI
Tabii ABD’nin ve Rusya’nın Türkiye’ye karşı bu tavrı hem rejimi hem de PKK/YPG’yi cesaretlendiriyor... Şubat 2020’de rejim Serakib şehrine dayanınca; TSK, İdlib’deki askeri varlığını artırarak Serakib çevresine askeri gözlem noktaları kuruyor. Böylece Türkiye bir anlamda İdlib’de rejim ilerleyişine yönelik yeni sınırları belirliyor. Ancak o tarihte Türk askerine karşı yapılan saldırı ve şehitler bardağı taşırıyor. Türkiye, 27 Şubat-5 Mart aralığında TSK, rejim ve müttefiklerine karşı İdlib’e doğru müthiş bir askeri harekât yapıyor.
7) TÜRK İHA’LARI İLK KEZ DÜNYA GÜNDEMİNDE
Türkiye, Suriye’de daha önce gerçekleştirdiği harekâtlardan farklı olarak SİHA’lar ile oldukça kısa sürede büyük askeri sonuçlar elde ediyor. Rejim güçlerini İdlib sahasında durdurmayı ve hatta geriletmeyi başarıyor. TSK, Bahar Kalkanı Harekâtı neticesinde 3 binin üzerinde rejim ve destekçisini etkisiz hale getiriyor. 3 savaş uçağı, 8 helikopter, 135 tank, 77 zırhlı araç, 5 hava savunma sistemini imha ediyor. Bu harekât ile birlikte SİHA’lar uluslararası medyada ve kamuoyunda “oyun değiştirici” olarak görülmeye başlıyor.
8) İSİMSİZ KAHRAMANLAR
Buraya kadar yaşanan olaylar takviminde; diplomasi, silah gücü ve harekâtlar şunu gösteriyor:
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Suriye’nin kuzeyinden Irak’ın kuzeyine kadar oluşturulacak bir “terör koridoru” ya da “garnizon devleti” planlarını peş peşe düzenlediği harekâtlarla bozuyor. Fırat Kalkanı, İdlib, Zeytin Dalı, Bahar Kalkanı, Barış Pınarı, Bahar Kalkanı Harekâtları boşuna olmadı. Bu bir kararlılıktır arkadaşlar. Ayrıca bütün dünyaya “Bu coğrafyada Türkiye’siz plan yapmayın” denmiş oldu. Bu yolda şehitler verildi. TSK’dan, MİT’ten, Dışişleri’nden isimsiz kahramanlarımız muazzam başarılar elde etti ama biz onların kim olduklarını hiç bilemedik. Canları sağ olsun... Nice civan gibi evlatlarımız şehit düştü... Mekânları cennet olsun.
Geldik mi bugüne; Türkiye, eğer Suriye’nin kuzeyinde bu harekâtları yapmasaydı bugün hiç istemediğimiz bir tabloyla karşı karşıya olabilirdik. Sözde general Mazlum Abdi belki de yeni kurulan rejimdeki adını hiç duymadığımız bir aparatın başkan yardımcısıydı.
Evet arkadaşlar; Yazının başlığında kullandığım “el sıktıran güç”,
ABD destekli PKK/YPG’nin silahları bırakmasını sağlayan güç,
Türkiye Cumhuriyeti’nin kararlılığı ve aziz şehitlerimizdir. Son olarak PYD/PKK geçici anayasaya itiraz etti. Kim bilir daha ne oyunlar kuruyorlardır. Kursunlar. Türkiye bugün Suriye’nin istikrarı için müthiş bir mücadele veriyor...
YARIN: TÜRKİYE’NİN SİVİL KATKISI
Paylaş