İmamoğlu’ndan şeytanı kıskandıracak adım

4dk okuma

GERÇEKLER ortaya çıktıkça her suçlu gibi Ekrem İmamoğlu’nu da panik kapladı.

Haberin Devamı

Usulsüz yatay geçişini, sağa sola saldırıp, gazetecilere çıkışarak, çarpıtma ve yalanla savunmaya, başına gelecekleri de savuşturmaya çalışıyor. Ama “Yavuz hırsız ev sahibini bastırır” sözünde olduğu gibi bunları yaparken de “mağduru” oynamaya çalışıyor.

1988 yılında babasının parası, lise diploması, askerlik ve adli sicil belgesini yanına alarak YÖK’ün tanımadığı Girne Amerikan Üniversitesi’ne kayıt yaptıran, 1990 yılında da merkezi sınavla yüksek puanla girilen İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi İngilizce Bölümü’ne sadece el yazısıyla bir dilekçe ve not durumunu gösteren evraklarla usulsüz yatay geçiş yapan/yaptırılan Ekrem İmamoğlu,En iyi savunma saldırıdır” mantığı ile önüne gelene saldırıyor.

Ancak sadece o değil baba parasına güvenip, sınava hazırlanma zahmetine girmek istemeyen işinsanı, mason, rotaryen, siyasetçi, subay, avukatların “uyanık” çocuklarının, her ayrıntısı önden planlanmış “yatay geçiş organizasyonu” tüm ayrıntıları ile ortaya çıkmak üzere.

Haberin Devamı

YÖK’ün usulsüzlükleri tespit ettiği 17 Şubat 2025 tarihli raporundan sonra İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü İnceleme Komisyonu da raporunu tamamlamak üzere. Rapor, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na, YÖK’e ve diplomaları geri almakla sorumlu makam olan Fakülte Dekanlığı’na yollanacak. İmamoğlu ve ekibi de bir yandan usulsüz yatay geçişi konusunu çarpıtma ve yalanlarla sulandırmaya çalışıyor.

2020 yılında CİMER’e gelen soru üzerine, usulsüz yatay geçişe izin veren İ.Ü. İşletme Fakültesi adına “yatay geçiş her yönüyle uygundur” şeklinde cevap veren Dekan Prof. Dr. Ahmet Köse’nin baskılar sonucu istifa ettiğini söyledi.

Öncelikle şunu belirteyim; Köse 2020’de dosyalar üzerinde hiçbir inceleme yapmadan sadece bir yönetmelik metnini eklediği cevabında olduğu gibi 17 Şubat 2025 tarihinde usulsüzlüklerin YÖK tarafından raporlaştırılmasından sonraki tarihlerde bile usulsüz yatay geçişi aklamaya girişti. 20, 22, 23 Şubat 2025 tarihlerinde Ankara, Diyarbakır, Bursa ve Adana’dan CİMER’e aynı konuda yapılan başvuruya da 3 Mart 2025 günü verdiği cevaplarda Ekrem İmamoğlu’nu aklamaya çalıştığı tespit edildi.

Haberin Devamı

İmamoğlu’ndan şeytanı kıskandıracak adım

Dekanın CİMER’e verdiği yazılı cevapların, YÖK raporu ve Rektörlüğün İnceleme Komisyonu’nun çalışmaları ile çelişmesi nedeniyle İmamoğlu’nun diplomasını geri almakla görevli olan İşletme Fakültesi Dekanı Köse, salı günü adeta “kamikaze” saldırısı yaparcasına rektörlüğe istifasını kendisi sundu. Ama İmamoğlu, Dekan Köse’nin baskı sonucu istifa ettiği yalanını söylüyor. Kaldı ki Köse’nin CİMER’e İmamoğlu’nu aklayan cevaplar vermiş olması YÖK’ün ve Rektörlüğün tespit ettiği usulsüzlükleri ortadan kaldırmayacağına göre istifa etmesi ya da etmemesi usulsüzlükler hakkındaki hukuki sonucu değiştirmeyecektir. Dolayısıyla İmamoğlu’nun, Dekan Köse’ye baskı yapıldığı iddiası sadece yalanla açıklanabilir. Dekanın istifa dilekçesindeki usulü eksiklikten dolayı henüz işleme konmuş ve resmiyet kazanmış da değil.

Haberin Devamı

İmamoğlu’ndan şeytanı kıskandıracak adım

REKTÖRLÜĞÜN YAZISINI ÇARPITTI

Bir de çarpıtma boyutu var; henüz 17 Şubat 2025 tarihli YÖK raporu hazırlanmadan 7 Ekim 2024 tarihinde İ.Ü. Rektörlüğü’nün hazırladığı bilgi notunda tanımı/eşdeğerlilik ve yatay geçiş konusunun YÖK’ü ilgilendirdiği yazılmasına rağmen, avukatı olan ve “Para Kuleleri” soruşturmasında balya balya paraların bürosunda toplandığı, son seçimde CHP milletvekili yapılan Turan Taşkın Özer başta, İBB’ye bağlı trol hesaplar bilgi notunun İmamoğlu’nu akladığını iddia eden paylaşımlar yaptılar. İmamoğlu, Kastamonu’da yaptığı konuşmada da benzer şeyleri söyledi. Ancak bilgi notunda yatay geçiş ilanlarındaki tespit edilen usulsüzlüklere hiç değinmediler.

Haberin Devamı

Neyse gelelim İmamoğlu’nun şeytanı bile kıskandıracak adımına: YÖK’ün yatay geçişteki usulsüzlükleri ortaya koyduğu 17 Şubat tarihli raporu, İstanbul Cumhuriyet Savcılığı tarafından 24 Şubat günü gereğinin yapılması için İstanbul Üniversitesi’ne yollandı. 25 Şubat’ta İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanlığı yapmış olan Prof. Dr. Adem Sözüer ile avukat Mehmet Pehlivan, İBB binasında İmamoğlu’nun bulunmadığı garip bir basın toplantısı düzenlediler. Bir gün sonra, 26 Şubat günü avukat Mehmet Pehlivan, İmamoğlu’nun yatay geçişindeki usulsüzlükleri inceleyen İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne başvurarak, “Fakültenizden İdari İşlemlerde Hukuka Aykırılık konusu hakkında Doç. Dr. C.Y.Ş’den hocamızdan hukuki görüş talep etmekteyim” şeklinde bir dilekçe verip, İ.Ü. Döner Sermaye Müdürlüğü’ne 36 bin TL yatırdı. Dekanlık da 27 Şubat günü “hukuki mütalaa” hazırlanmasını uygun gördü.

Haberin Devamı

İmamoğlu’ndan şeytanı kıskandıracak adım

Üniversite çevresinde, Pehlivan’ın genç bir avukat olduğu, Doç. Dr. C.Y.Ş.’den ismi yazılarak İ.Ü. Hukuk Fakültesi’nden mütalaa alma fikrinin İ.Ü. Hukuk Fakültesi eski dekanı şimdi İmamoğlu’nun avukatı olan Adem Sözüer’in fikri olabileceği söyleniyor. Eski Dekan Prof. Dr. Sözüer’in İmamoğlu’nu aklayan açıklamaları yetmemiş olacak ki İstanbul Üniversitesi antetini taşıyan ve bir doçente yazdırılan İ.Ü Hukuk’tan alınan mütalaa ile yeni bir algı operasyonu yapacakları düşünülüyor.

Bell ki, İ.Ü. İnceleme Komisyonu’nun çalışmalarını yakından takip ediyorlar. YÖK’ün tespitleri çerçevesinde hatta daha fazlasının İ.Ü’nün raporunda yer alacağını da biliyorlar. Mütalaa talebi mevzuata uygun ama “Neden başka bir üniversite değil de İ.Ü’den görüş istiyorlar?” sorusuna cevap açık; İ.Ü. raporuna karşı yine İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden alınan bu mütalaa ile saldıracaklar. İçeride de bağlantıları var. İşte “Şeytanı kıskandıracak adım” dememin nedeni de bu.

Yazarın Tüm Yazıları