Paylaş
Vermek zorunda kaldığı mücadelesi herkesin gözü önünde gerçekleşti ve sık sık basında manşetten de haber oldu. Basınımızın en güçlü kalemleri mücadelesini zaman zaman köşelerinde de kamuoyuyla paylaştı.
Hepsinden öte mücadelesinin konusunu oluşturan rapor, mektup ve iletilerinde de ısrarla ve kesin ifadelerle dile getirdiği sorunların çoğu İstanbul’da yaşanan can yakıcı büyük felaketlere dönüştü. (2009 Büyük İstanbul seli, kuraklık ve susuzluk, müsilaj gibi) Mısır’daki sağır sultanın bile duyduğu; Japonya’nın çevre ödülüne layık gördüğü mücadelesi ne yazık ki ülkemizde hiçbir zaman gündem dahi olmadı, olamadı. Felaket yaşanmaması ve yolsuzluk olmaması için doğruları söyleyen Faruk Çebi’nin başına gelmeyen kalmadı, ikazlarını sumen altı edenler ise hep el üstünde tutuldu.
Bakmayın siz, felaketten felakete konuşanlara. Ağzı olan konuşuyor işte.
102. YILINDA MÜBADELE ETKİNLİKLERİ
LOZAN Antlaşması kapsamında, 30 Ocak 1923 tarihinde imzalanan Zorunlu Nüfus Mübadelesi Sözleşmesi ile topraklarından koparılan Türk-Yunan vatandaşlarının acılarını, anılarını ve tarihi gerçeklerini hatırlamak ve geleceğe taşımak amacıyla Lozan Mübadilleri Vakfı tarafından ülke genelinde bir dizi etkinlik düzenleniyor.
Bu kapsamda; Tekirdağ, Sarıyer, Bakırköy ve Bursa başta olmak üzere yurdun dört bir yanında anma törenleri, söyleşiler, sergiler ve konserler gerçekleştirilecek. Etkinlikler şöyle: 30 Ocak Perşembe; Tekirdağ 17.00 Süleymanpaşa Sahil Dolgu Alanı; 11.00 Sarıyer Meydanı Atatürk Anıtı; 31 Ocak Cuma Bakırköy Cem Karaca Kültür Merkezi 20.00; Bursa 2 Şubat Pazar 18.00 Demirtaş Kültür Merkezi. Lozan Mübadilleri Vakfı (LMV) öncülüğünde bir araya gelen 36 mübadil kuruluşun ortak bildirisi, kamuoyu ile paylaşılacak. Bu çerçevede, Türkiye’nin farklı noktalarındaki dernekler tarafından denize çiçek bırakma törenleri gerçekleştirilecek.
TUZLA’DA İLK RESMİ ANMA
Lozan Mübadilleri Vakfı’nın (LMV) mübadelenin 80. yılında Sarayburnu’nda, 90. yılında Tuzla’da yaktığı meşale mübadelenin başkentinde 30 Ocak’ta çeşitli ekinliklerle bir kez daha ateşlenecek. Tuzla Belediyesi tarafından ilk kez resmi anlamda düzenlenecek anma etkinlikleri saat 11.00’de başlayacak. İTÜ Denizcilik Fakültesi Yerleşkesinde göç yollarında ve savaşlarda ölenlerin anısına denize karanfiller bırakılacak, ardından mübadillerin Türkiye’de ilk ayak bastıkları yerlerden olan tahaffuzhane gezilecek. 12.00’de Marmara Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Neval Konuk Halaçoğlu Tuzla ve mübadeleyi anlatacak. İdris Güllüce Kültür Merkezi’nde 20.00’de Ünal Dursun konseri yapılacak. Bu arada LMV’yle Türkiye’deki 35 mübadil/mübadele örgütünün yayımladığı ortak bildiride Selanik kökenlilere karşı ötekileştirici tutum takınılması kınandı, “Mübadiller Türkiye’nin ayrılmaz parçasıdır” denildi.
GÜNÜN SÖZÜ
“Demokrasiye karşı en iyi savunma insanların dikkatini dağıtmaktır.”
Noam CHOMSKY
ASSOS’TA FELSEFE
25 yıldır düzenli olarak gerçekleşen ve gelenekselleşen ‘Assos’ta Felsefe’ adlı sempozyum etkinliğinin 2025 yılı ulusal toplantısı, 7-8 Şubat 2025 tarihlerinde, ‘Yapay Zekâ Felsefesi’ konusunda gerçekleşecek. Bu çerçevede, teknoloji devrimiyle birlikte gelişen yapay zekânın olumlu ve olumsuz yönleri felsefi bir bakış açısıyla ele alınacak; yapay zeka konusu, varlık felsefesi, bilgi felsefesi, zihin felsefesi, ahlak felsefesi, siyaset felsefesi perspektifi içinde irdelenecek; yapay zekânın doğal zekânın ve aklın yerini alıp alamayacağı; özgür irade, bilinç, tutku, duygu, akıl bağlamında yapay zekânın eksikleri; insan zihni/ruhu ile yapay zekâ arasındaki farkların ve benzerliklerin ne olduğu; yapay zekânın yol açtığı varoluşsal, bilişsel, ahlaki, siyasi ve toplumsal sorunlar ortaya konacak ve değerlendirilecektir.
‘BİTKİSEL ÜRÜNLER MASUM DEĞİL’
SON yıllarda ilaç ve kozmetik sektörlerinde doğal ürünlere olan ilgi hızla artarken, bu ürünlerin güvenilirliği de önemli bir konu haline geldi. Altınbaş Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik Botanik Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ebru Özdemir, “Bir ürünün doğal olması, hiçbir toksik etkisi olmadığı anlamına gelmez. Doğru bitkiden, etkin yöntemlerle hazırlanmış ürünlerin, ancak doğru dozda kullanımıyla faydalı olabileceği bilimsel olarak kanıtlanmıştır” dedi. Doç. Dr. Özdemir, bitkisel ürünlerin her zaman güvenli olduğu algısının yanıltıcı olduğunu söyledi: “Doğadan elde edilen bitkisel ürünler, içeriklerinde farklı kimyasal bileşikler barındırır. Bu maddelerin bilinçsizce veya kontrolsüz bir şekilde kullanımı ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Özellikle internet üzerinden satılan ve denetimsiz ürünlere karşı vatandaşlarımızın çok dikkatli olması gerekiyor.”
YANLIŞ KULLANIMIN CİDDİ ZARARI
Eczacılık Fakültesi’nde verilen Farmasötik Botanik ve Farmakognozi derslerinde bu konuya dikkat çekildiğini belirten Doç. Dr. Özdemir, ticari kaygılarla profesyonelce pazarlanan ancak güvenilir olmayan bitkisel ürünlerin ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceği konusunda uyararak, “Altınbaş Üniversitesi Doğal Ürünler Araştırma ve Geliştirme Merkezi (DÜAGEM) olarak, ülkemizin doğal zenginliklerini güvenilir ürünlere dönüştürmeyi hedefliyoruz” diye ekledi.
ANADOLU’NUN BİTKİSEL MİRASI
Modern ilaçların yaygınlaşmasından önce Anadolu halkının doğal alanlarda bulunan bitkilerden faydalandığını belirten Özdemir, “Anadolu’nun tıbbi bitkileri hakkında en eski bilgiler, I. yüzyılda Anavarza’lı Dioscorides’in yazdığı Materia Medica adlı eserde bulunuyor” dedi. Özdemir etnobotanik araştırmaların bu geleneksel bilgilerin korunup aktarılması için büyük önem taşıdığını vurguladı: “Doğru bitki türlerinin belirlenmesi ve herbaryum çalışmaları, doğal ürün geliştirme sürecinin temel aşamalarıdır.”
Paylaş