AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'ten flaş açıklamalar...

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Merkez Yürütme Kurulu toplantısıyla ilgili açıklama yaptı. Çelik, İranlı Komutan Süleymani'nin öldürülmesi ile ilgili, "Orta Doğu coğrafyasındaki ve uluslararası ilişkiler denklemini doğrudan etkileyecek sonuçlar doğurdu" dedi.

F5HABER F5HABER
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'ten flaş açıklamalar...

AK Parti Sözcüsü Ömer Çekik MKYK toplantısında açıklamalarda bulundu. Çelik Kasım Süleymani'nin öldürülmesiyle ilgili yaptığı açıklamada, "Irak'ın, bölgemizin, dünyanın güvenliği ve istikrarı açısından olumsuz sonuçlar doğuracak gelişmeler tetiklenmiştir" dedi. Çelik, Kanal İstanbul Projesiyle ilgili olarak, Habertürk yazarı Murat Bardakçı'nın kaleme aldığı yazısından örnekler verdi. Çelik, "Kanal İstanbul Projesi, Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile çelişmiyor" açıklamasında bulundu.Türk askerinin Libya göreviyle de ilgili açıklama yapan Çelik, "Meşru yapıyı korumak ve hukuk içerisinde hareket etmek isteyen unsurlara Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından eğitim verilecektir." ifadelerini kullandı.

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'in konuşmalarından öne çıkan başlıklar şöyle:

Neredeyse nefret suçu işlenerek bir şehidimizin üzerinden yapılan yalan haber yapılmıştır. Devletimiz şehidimizin ailesinin talebine saygı duyurularak, usullere uygun bir şekilde gerçekleştirilmektedir. Diyarbakır annelerine Cumhurbaşkanımız, genel başkanımız ve heyetimiz adına selamlarımızı iletiyoruz. Duygularımızın kendileriyle olduğunu bir kez daha ifade ediyoruz. 3 Eylül'de başlayan eylem 126. gününe girdi. Bazıları çocuklarına kavuştu, bazıları kavuşmayı bekliyor. Diyarbakır annelerine dönük olarak daha önce de belirttiğim Türkiye'deki en ufak bir hadiseye yüksek duyarlılık gösteren kesimlerin annelerin bu nöbetine ilgi göstermemeleri halen giderek artan bir şekilde dikkat çekmeye devam etmektedir. Cumhurbaşkanımızın eşi hanımefendini orada verdiği 'anneliğin ideolojisi, siyaseti olmaz' demesi önemlidir. Kalbi olan, vicdanı olan herkesin kenetlenmesi, bu çağrıya destek vermesinin önemli olduğunu düşünüyoruz.

"KADINA YÖNELİK ŞİDDETTE 75 MADDELİK EYLEM PLANI HAZIRLANDI"

Kadına şiddetin siyaset üzerine düşen vazifeleri var. Bir de ahlaki, kültürel duyarlılığın arttırılmasıyla ilgili yapılan çalışmalar var. Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine dair kanunu çıkarmıştık. Cumhurbaşkanımız kanuni düzenleme konusunda bu meselenin ne gerekiyorsa yapılması ve bunun takip edilmesi şeklinde talimatlarını çeşitli vesilelerle sık sık yineliyorlar. Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Adalet ve İçişleri Bakanlığı 75 maddelik eylem planı ortaya koydular. Bütün taraflarla görüşerek, devlet içerisinde kurumların görüşleri alınarak bu noktada ortaya konulmuş eylem planıdır bu. Diyanet İşleri Başkanlığı da burada rol üstleniyor. Çeşitli vesilelerle gündeme geliyor, her bir canı kaybettiğimizde büyük bir üzüntü ile karşılaşıyoruz.

"CUMHURBAŞKANIMIZIN İTİDAL ÇAĞRISI ÖNEMLİDİR"

2020 yılının ne kadar büyük siyasi krizlere, uluslararası ilişkilerde grift meselelere ev sahipliği yapacak bir olayla başlamış olduğunu söyleyebiliriz. Kasım Süleymani'nin suikast sonucunda öldürülmesi uluslararası ilişkiler denklemini doğrudan etkileyecek sonuçlar doğurdu. Herşeye rağmen İran, AB ile nükleer anlaşma ile çerçeveyi koruyordu. Bu eylemden sonra İran'ın nükleer anlaşmadan tamamen çekildiğini duyurması, Irak'ta havaalanında gerçekleşen bu eylemin sadece bölgeyi değil dünyayı da nasıl etkileyeceğini göstermesi açısından sembol bir gelişme olmuştur. Son derece olumsuz gelişmeleri tetikleyecektir. Karşılıklı tehditler ve tehdit dil her geçen saat tırmanıyor. Cumhurbaşkanımızın taraflara yaptığı itidal çağrısı önemldir.

"TEK BİR DEVLETİN ÇIKARLARINDAN BAKMAK İSTİKRAR GETİRMEZ"

Dış müdahaleden Irak'ın arındırılması önemlidir. Irak'ta kuşatıcı, bütünleyici siyasi çerçevelere yaptığımız vurguyu ifade ediyoruz. Herkes Irak'ı kendilerine bağlı uydu haline getirme tasarımı yapmaktadır. Bunlar çıkar hesaplarıyla yapılıyorsa Irak'ın istikrarından, güvenin sağlanmasından daha büyük çıkar yoktur. Aklı selimle hareket etmek, şiddet döngüsünü arttıracak eylemlerden uzak kalmak gerekiyor. Suikastler, mezhep, hizip çatışmaları Irak'tan uzaklaştırılması gereken siyasi yaklaşımlardır. ABD bütün bölgeye, dünyaya tek bir devletin güvenliği üzerinden, Akdeniz'e tek bir devletin çıkarları üzerinden bakarsa burada istikrarın yakalanması mümkün olmayacaktır. Orada kullanan dilin makul bir alana çekilmesi son derece önemli olacaktır.

"SEKÜLER DEDİKLERİ YAPININ ARKASINDA KİMLER VAR?"

Libya'daki Sarraj Hükümeti BM kararına dayanan meşru bir zemine oturmaktadır. Malesef bizim içimizde de bazı siyasi parti temsilciler çıkıp bilgisiz bir şekilde Hafter'in seküler olduğunu, Sarraj'ın radikal grupları temsil ettiğini söyleyebiliyor. Libya'nın doğusunda Halife Hafter komutasında sözde Libya Ordusunun desteklediği birtakım güçler, hiçbir uluslararası meşruiyeti olmayan, geçiş hükümeti olarak adlandırılan bir yapı var. Bu gayrimeşru ve illegal bir yapıtır. Halbuki Ulusal Mutabakat Hükümeti bir tanıma sahiptir. Sivil ölümlere, yıkımlara karşı bir sorumluluğumuz var. Akdeniz'de ortak bir kaderi paylaşıyoruz. Ulusal Mutabakat Hükümeti tek meşru hükümet olarak ateşkese geri dönülmesi ve sağlanması için yürütülen bütün çabaları destekliyor. Ancak Libya Ordusu denilen güçlere BM çağrılarını yanıtsız bırakıyor. Seküler dedikleri bu yapının arkasında kim var? BAE, Mısır, Suudi Arabistan, Rusya'da özel bir güvenlik şirketi Wagner işin içerisinde.

"YUNANİSTAN'IN HAFTER'LE BİRARAYA GELMESİNİN ANLAMI"

Biz bu anlaşmayı imzalar imzalayamaz, Hafter'e Yunanistan'ın neden ziyaret yaptığını düşünmemiz lazım. Türkiye ile anlaşmaya imza atılan yapı herhangi bir şekilde zaafa uğradığı andan itibaren Yunanistan tek taraflı Sevilla anlaşması denilen, aslında yeni bir Sevr anlaşmasını uluslararası gündeme getirmeye çalışacak. Neredeyse bizi Antalya sahiline hapseden, haklarımızı ortadan kaldırmaya çalışan bir hareketlilik var. Bize karşı oluşturalan haritanın yırtılıp atılması anlamına geliyor anlaştığımız imza. Yunanistan Dışişleri Bakanı neden hiçbir meşruiyeti olmayan Hafter'le biraraya gelmelerini iyi değerlendirmek gerekiyor. Biz meşru bir hükümeti destekliyoruz, BM'nin Libyalıların temsilcisi olarak kabul ettiği bir yapıyı destekliyoruz. Libya'daki bahsettiğim olumsuz gelişmeler gerçekleşirse Akdeniz'deki ve Kuzey Afrika'daki bütün çıkarlarımız olumsuz yönde etkilenecektir.

"RETORİK ÜZERİNDEN HAKLARIN KORUNDUĞU BİR DÜNYADA DEĞİLİZ"

General Hafter'i destekleyen Fransa, BAE, Mısır, Suud'larla herhangi bir çatışmamız mümkün değil. Tabii ki bunlarla da sayın Cumhurbaşkanımız diplomasi trafiğini yürütüyor. Sayın Putin Türkiye'ye gelecek, bu konularda görüşülecek. Süleymani'nin öldürülmesinden sonra ortaya çıkan gerginlikle ilgili bir trafik var. Libya'da, Doğu Akdeniz'de niye yoksunuz diyenler, anlaşmayı imzaladığımızda 'anlaşma iyi oldu' diyorlar, askeri destek gerektiğinde 'bu yanlıştı' diyoruz. Birtakım ifadeler, retorik üzerinden hak ve menfaatlerin korunduğu bir dünyada değiliz.

"MURAT BARDAKÇI HOCAMIZ İRONİ YAPARAK BİR YAZI YAZDI"

Cumhurbaşkanımızın o açıklaması, daha önce Montrö ile ilgili açıklamalarla birlikte değerlendirmek gerekir. Burada kesin olan şöyle bir şey; Kanal İstanbul herhangi bir şekilde Montrö Boğazlar Sözleşmesi'ne herhangi bir şekilde çelişmiyor. Buradaki seyrüsefer serbestisi aynen korunacak. Geçişlerde Montrö ile sağlanan seyrüsefer serbestisine aykırı bir durumun hiç bir şekilde sözkonusu olmayacağını ifade etmek isterim size. Ayrıca bu proje tamamlandıktan sonra da, tabii ki Boğazlar Montrö Sözleşmesi temelinde gemi trafiğine açık olmaya devam edecektir. Burada, Kanal İstanbul'daki uygulamanın Montrö'yle çelişmeyecek şekilde yönetilmesi konusunda irademiz vardır ve bu şekilde yönetilecektir. Televizyonlarda çok sayıda tartışma programı var. Bu tartışma programlarında Montrö söyleniyor ama, altında ne var, içinde ne var çoğu kişi bunu okumuyor herhalde. Murat Bardakçı güzel bir yazı yazdı. Murat Bardakçı hocamız bir ironi yaparak, 'aslında bu yapılan işler Kadeş Anlaşması'na da aykırı' diye. Herhalde Kadeş Anlaşması 1296'daydı. Yukarıdan aşağıya maddeleri yazdı, Ayestefanos dahil olmak üzere. Burada anlatmak istediği şey bu ironiyle, bir sürü kişi bir sürü yaklaşımdan bahsediyor, ama Montrö'nün içine bakıp da buraya ne uygundur, ne değildir diye analiz yapılmıyor. Sadece bu proje yapılmasın diye bütün gerekçeleri tükettikten sonra, çevreyle, diğer konularla ilgili gerekçeler tükenince ortaya Montrö'yle ilgili bir konu getiriyorlar. Montrö meselesinde devlet düzeyinde, Dışişleri, Milli Savunma Bakanlığı'nın verdiği görüşler var. Kanal İstanbul'un yapılması Montrö Sözleşmesi'ne aykırı değildir.

"TSK TARAFINDAN LİBYA'DA BU EĞİTİM VERİLECEKTİR"

CHP kafası 'cihatçı gruplar mı devreye girecek' diyor. Libya'da cihatçı denebilecek tek yapı Hafter. Ona da seküler diyorlar. Sarrac hükümetine bağlı güçlere eğitim ihtiyacına karşılık olarak TSK tarafından bu eğitim verilecektir.

"FETÖ GRİFT BİR YAPIDIR VE TAKİYE MANTIĞINA SAHİPTİR"

Biz Fetullahçı terör örgütüne bağlı bütün unsurların devlet hayatından muhakkak suretle uzaklaştırılması gerektiğini ve cezalandırılması gerektiğini düşünüyoruz. Devlet bu yapıyla mücadele ederken tabii ki hukuk içerisinde mücadele edecek. Fakat FETÖ ilginç ve grift bir yapıdır. Hemen hemen her terör grubunun içine sızabilen, meşru yapıların içine girip takiye mantığı ile saklanabilen bir yapı. Adalet Bakanımızın söylediği şey, FETÖ'nün çerçeveyi dar tutmaya yönük, zaman zaman çerçeveyi geniş tutmaya dönük taktikleri var. Ezoterik dtiyebileceğimiz yapının taktiklerini kullanmaktadırlar. FETÖ ile mücdaeleyi saptıracak, sulandıracak şeylere karşı olduğumuzu ifade edilmiştir. Görünürde kendisine zıt kimlikleri muhafaza eden yapıların içine de sızmıştır. Kendisini saklama yeteneği yüksek, çocukluktan bu şekilde yetiştirilmiş elemanlara sahip bir yapıdır. Bu konuda devlet teyakkuzunun hatırlatmasıdır diye düşünüyorum.

"LİBYA'DAKİ ASKERİMİZLE İLGİLİ BİLGİLER VERİLECEKTİR"

Şu aşamada bu hangi konumdalar, sayıları nedir diye ayrıntı vermek doğru olmaz. Vakti zamanı geldiğinde gerekli bilgiler paylaşılır. Dün itibarıyla Cumhurbaşkanımız, bir korgeneralin koordinasyonuyla bunun sağlayacağını söyledi. İşlerin selameti açısından bu noktada durmayı tercih ediyoruz. Önümüzdeki günlerde safhalar hakkında bilgi vereceğiz. Hem askerimizin güvenliği hem de orada yapacağımız işlerin selameti açısından.

SONRAKİ HABER