Bakan Akar'dan asker sevklerine ilişkin önemli açıklama
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar celp işlemlerine ilişkin, "182 bin gencimizin sevkleri, Sağlık Bakanlığı ile koordineli yapılacak testlerin ardından mümkün olacak." dedi. Libya'da gayri meşru silahlı güçlerin lideri Halife Hafter'e ilişkin de konuşan Bakan Akar, "Hafter'in Libya dışında, başka bir ülkede olduğu yönünde teyide muhtaç haberler var." ifadelerini kullandı.
Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google News'te F5Haber'e abone olun
F5Haber'e Google News'te abone olun
Abone OlBakan Akar, A haber yayınında açıklamalarda bulundu.
Bakan Akar'ın açıklamalarından öne çıkan satır başları şöyle:
(Koronavirüsle mücadele) Şu ana kadar operasyon bölgelerimizde vakaya rastlanmadı. Operasyon bölgeri dışında 96 pozitif vakamız var.
(Asker uğurlamaları) Gençlerimize yakışmayan bazı manzaraları görüyoruz. Sağlıklı dönmeleri ve birliklerine teslim olmaları önemli.
(Asker sevkleri) 182 bin gencimizin sevkleri, Sağlık Bakanlığı ile koordineli yapılacak testlerin ardından mümkün olacak.
TERÖRLE MÜCADELE
Terörle mücadele konusunda kararlıyız. Bu konuda biz Irak'ta gerekli konuşmaları yapıyoruz. Fakat buradaki diğer taraftan da terörle mücadele konusunda yapılması gereken ne varsa yapıyoruz.
Bölgede mücadele yoğun şekilde devam etmekte. Genel anlamda operasyonel değil ayrıca MİT ile özel hedeflere karşı da teknik, taktik, başarılı operasyonlarımızı sürdürüyoruz.
24 Temmuz 2015'ten bugüne 16 bin 871, bu yılın başından itibaren ise 431 terörist etkisiz hale getirildi.
Terör örgütünden kaçışlar çoğaldı. Teslimler çoğaldı. Buraya katılımlar azaldı. Bu terör örgütünün sözde başındakiler, bunun bir çıkar yolu olmadığını anladılar. Bizim dileğimiz alttakilerin de bunu anlamaları. Gelip adalete teslim olmaları.
En son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar bizim için durmak yok, devam edeceğiz.
LİBYA'DAKİ GELİŞMELER
En büyük güç haklı olmak, adalete uygun olmak. BM tarafından tanınan, Libya'nın tamamını temsil eden bir güçten bahsediyoruz. Bizim yaptıklarımız, çalışmalarımızın tamamı uluslararası hukuk temelinde gerçekleşmekte. BM'nin tanıdığı hükümetin devletimize yaptığımı bir davet var, bir mektup var Sarrac'ın.
Bizim Libyalı kardeşlerimizle 500 yıla yakın bir tarihimiz var. Ortak kültür, tarihten bahsediyoruz. Dolayısıyla oradaki kardeşlerimizin problemlerine bigâne kalmamız mümkün değildi.
Burada haksız olan, darbeci olan, hukuka sığmayan, aldığı gayri hukuki desteklerle Hafter'in başarılı olma ihtimali zaten yoktu.
HAFTER DAYANABİLİR Mİ?
Hafter kendi başına bir güç olarak çıkmadı ortaya. Bir takım güçlerin kullandığı bir araç olarak bulunuyordu. Bunun geleceğini, kabiliyetini gördüler. Bu destek ortadan kalktıkça Hafter'in de orada kaybolacağı kesin.
Hatta teyide muhtaç bazı haberlere göre Hafter'in Libya dışında olduğu başka bir ülkede olduğu yönünde gelen haberler arasında yer alıyor.
MISIR'DAN ACİL ATEŞKES ÇAĞRISI
Berlin'de çok yüksek düzeyli katılımla bu tartışıldı, belge ortaya çıkarıldı. Hafter tarafı Moskova'dan kaçtı, Cenevre'den kaçtı. Suni tedbirlerle varlıklarını sürdürmeye çalışıyorlar.
Bunlar zaman kazanmaya dönük, samimi olmayan girişimlerdir. Bunların başarılı olmayacağına inanıyoruz. Sarrac haklı ve haklı olan güçlüdür. Libya'nın bir an önce birliğini sağlaması için biz elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz.
LİBYA İLE DENİZ YETKİ ANLAŞMASI
Tepkiler bilgi noksanlığı ve duygusal. Biraz önce anlatmaya çalıştığım gibi Türkiye'nin attığı adımların tamamı uluslararası hukuk normlarına göre yapılmaktadır.
Libya, BM tarafından tanınan hükümetin daveti üzerine oradayız. Deniz yetki alanlarının sınırlandırılması anlaşması da tamamıyla iki egemen devletin imzalarıyla belirlenen bir anlaşma.
Buna herkesin saygı duyması lazım. Bu konuda herhangi bir şekilde yaptığımız çalışmayı uluslararası hukuk normlarına aykırı şekilde sulandırmaya çalışmak hiç de doğru bir davranış değil.
Bu son derece açık, yeterli ve geçerli bir belgedir bu. Biz yapılması gereken neyse yapacağız. Bu konuda da tarafların, eylemlere-faaliyetlere saygı duymalarını bekliyoruz.
SÖYLEMLERDEKİ TEHDİT YAKLAŞIMI
Bu konuda ülkemizin devlet olarak, TSK olarak gücümüz kuvvetimiz belli. Bu tehditlerin bizim faaliyetlerimize hiçbir etkisi olmayacağını belirtmek istiyorum.
Yunanistan Savunma Bakanı'ndan skandal açıklama: Türkiye ile askeri çatışmaya hazırız!
YUNAN BAKAN'IN SÖZLERi
O bir dil sürçmesidir. Yunanlıların Türkiye ile savaşmak isteyeceğini ben matematik olarak uygun olmadığının, doğru olmadığının altını çizmek istiyorum.
Biz Yunanistan ile Ege'de Kıbrıs'ta Trakya'da bütün sınırlarımızla iyi komşuluk ilişkilerine dayalı olarak, barışçıl yöntemlerle konuşmak suretiyle sorunlarımızı çözebileceğimize inanıyoruz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan rest çekti! Yunanistan medyası bunları yazdı
23 adanın 16'sı Lozan anlaşmasına karşı-aykırı olarak silahlandırıldı. Gayri askeri statüdeki adalar.
Bunu istemek tehdit mi? Karasuları 6 mil, hava sahası 10 mil olan bir ülke yok.
Biz bu kadar abartılı durumlar karşısında dahi soğukkanlılığımızı koruyoruz. Görüşelim, konuşalım diyoruz.
YUNANİSTAN'IN AYASOFYA TEPKİSİ
Ne Yunanistan ne bir başka ülke İslam karşıtlığıyla, Türk karşıtlığıyla bir yere varamaz. Bu yapılan yanlışlar kendilerini etkiler.
Kendi açınızdan konuşursanız siz bizim İçişlerimize karışırsınız. Ayasofya her şeyiyle Türkiye Cumhuriyeti'ne ait. Siz bu yapıyı hiçbir şekilde dizayn etmeye kalkamazsınız.
ABD - TÜRKİYE İLİŞKİLERİ
Bu konu hala devam ediyor. Bizim orada 2,1 milyarlık yatırımdan, ortaklıktan bahsediyoruz. Bu sözleşmenin 1,4 milyarını Türkiye Cumhuriyeti Devleti ödemiş durumda. Siparişlerimizi verdik, planlamalar yapıldı. Bu faaliyetler devam ederken, diğer taraftan da F-35 uçaklarının binden fazla parçası tamamı sorunsuz bir şekilde üretimi burada devam ederken bir S-400 meselesinden dolayı F-35 projesinde bir takım sıkıntılar şu anda yaşanıyor. Biz düzelmesini bekliyoruz.
TSK'DA FETÖ İLE MÜCADELE
Biz 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra 15-16-17 Temmuz'da hangi esaslarla, hangi şiddetle, tempoda FETÖ ile mücadelemizi sürdüyorsak aynı tempoda mücadelemizi sürdürüyoruz.
Bizim bütün personelimize, komutan arkadaşlarımıza verdiğimiz emir, bilgi belge olmayabilir kanaat esastır.
15 Temmuz'dan bugüne kadar 19 bin 692 kişinin ilişkisi kesildi, ihraç edildi.
Şu anda 4 bin 49 kişinin idari işlemleri devam ediyor. 23 bin 741 kişiye işlem yapıldı.
Bir pilot, beş pilotun işini yapmakta ama büyük bir fedakarlıkla görevlerini yerine getirmektedirler.
Bu arada hukuk çalışıyor. Herhangi bir yanlışlık varsa bu ilişiği kesilenlerden 464'ü de gerekli kurumların, kurulların verdiği kararlar çerçevesinde tekrar TSK'ya döndüler.
1179 kişinin emekli olduktan sonra rütbesi alındı. Görüldü ki burada onların ilişkileri var. Biz burada duygusallıktan uzak, objektif bütün TSK, Bakanlık aynı hassasiyetle bu mücadelemizi sürdürüyoruz.