Koronavirüs geçmişteki salgın hastalıkları hatırlattı: Kolera Salgını ve büyük devletlerin Osmanlıya Baskısı

Dünyada koranavirüs ile mücadele sürüyor. Virüs nedeniyle dünya genelinde vaka sayısı 2 milyonun üzerine çıktı. Koronavirüs ile mücadele edilirken ABD bu virüsten dünyayı önceden haberdar etmediği gerekçesiyle Çin’i suçluyor ve yüklü miktarda tazminat davası açmak için hazırlanıyor. Tüm bu gelişmeler yaşanırken koronavirüs salgını, geçmiş tarihlerde yaşanmış büyük ölçekli salgın hastalıkları da hatırlattı. İşte 1890’lı yıllarda kolera salgını ve büyük devletlerin Osmanlıya baskısı...

F5HABER F5HABER
Koronavirüs geçmişteki salgın hastalıkları hatırlattı: Kolera Salgını ve büyük devletlerin Osmanlıya Baskısı

Koronavirüs salgını ile tüm dünyanın mücadelesi sürüyor. İlk olarak 2019 Aralık ayında Wuhan'da ortaya çıkan koronavirüs nedeniyle dünya genelinde vaka sayısı 2 milyonun üzerine çıktı. Küresel salgında şu ana kadar 145 binden fazla can kaybı yaşanırken, pandeminin merkezi haline gelen ABD'de ölü sayısı 34 bini aştı. İran'da ise yaklaşık 3 gündür virüs kaynaklı ölüm artış hızında bir düşüş yaşanıyor.

GEÇMİŞTEKİ SALGIN HASTALIKLARI HATIRLATTI

Tüm bu gelişmeler yaşanırken koronavirüs salgını, geçmiş tarihlerde yaşanmış büyük ölçekli salgın hastalıkları da hatırlattı. Tarih boyunca büyük sorunlara yol açan kolera, veba, sıtma ve çiçek hastalığı bunlardan öne çıkanlar olarak biliniyor.

Son Haberler sitesinden Muhammet Köse, '1890’lı Yıllarda Dünyayı Kasıp Kavuran Kolera Salgını ve Büyük Devletlerin Osmanlıya Baskısı' başlıklı yazısında, 19. yüzyılın sonlarında dünyaya yayılan kolera salgını nedeniyle Avrupa devletlerinin Osmanlı'yı suçladığı, yaptırım uygulamaya kalktığı oysa işin aslının bambaşka olduğunu yazdı.

Salgın, İngiliz sömürgesi altındaki Hindistan'da başlamış 600 bin Hindu'nun ölümüne neden olmuş ve buradan dünyaya yayılıyordu.

KOLERA DÜNYAYA YAYILMAYA BAŞLADI

1890’lı yılların başında İngiliz sömürgesi ve sorumluluğu altında bulunan Hindistan’da ortaya çıkan kolera hastalığı buradan dünyaya yayılmaya başlamıştı. Hastalık doğal olarak buradan kutsal İslam beldeleri Mekke-Medine’ye de, hacılar vasıtasıyla Kâbe’yi tavaf eden hacılara bulaşmıştı. Buradan da dünyanın farklı ülkelerine yayılmaya başlamıştı.

OSMANLIYA OLAN SUÇLAMALAR İTALYA İLE SINIRLI DEĞİLDİ

İtalya’nın asıl amacı Osmanlıyı bu salgın yüzünden zan altında tutup ona yaptırımlarda bulunmak ve Osmanlının içişlerine karışmaktı. Osmanlı Devleti’ne olan suçlamalar İtalya ile sınırlı değildi. Avrupalı Devletler Osmanlıya olan içsel tepkilerini dışa vurmuş ve salgının kaynağı gördükleri “Hacı”lara karşı yoğun bir kin beslemeye başlamışlardı. Nitekim o dönemde denizyolu taşımacılığını elinde bulunduran İngiltere, “Hacı”ların dönüş yollarındaki limanlara karantina yerleri inşa etmesi için Osmanlı Devleti’ne baskı kuruyordu. Bununla yetinmeyen İngilizler, gemilerinde taşıdıkları ve koleradan vefat eden “Hacı”ları denize atmaktan imtina etmiyorlardı.

Ancak Osmanlı Devleti, İtalya ve diğer devletlerin bu mahiyetteki suçlamalarını kabul etmediği gibi bunların asıl amaçlarının ne olduğunun farkında olup kendi içişlerine müdahale edilmesini engellemek için elinden geleni yapmaya çalışmıştı. Bu kapsamda kolera salgını ile mücadele hususunda, konferansa katılan devletlerin delegeleri huzurunda birtakım taahhütlerde bulunmak durumunda kalmıştı.

YATIRIM TAAHHÜTÜ

Osmanlı Devleti bir taraftan kolera salgının asıl kaynağının Hindistan olduğunu ve burada ortaya çıktığını izah etmeye çalışarak bunun sorumlusunun kendilerinin olamayacağını anlatmaya çalışıyordu. Diğer taraftan da buna ikna olmak istemeyen İtalya gibi devletlerin nabzını düşürmek için Mekke’de 330, Medine’de 200 yataklık hastane inşa edeceğini, Hacc bölgesindeki yolları ve sokakları temizleyeceğini ve oralara doktor ve ilaç göndermek gibi sıhhi yatırımlarda bulunacağını taahhüt ediyordu.

SALGIN EN ÇOK OSMANLI DEVLETİ'Nİ ETKİLEMİŞTİ

Konferansa katılan Osmanlı delegeleri Turhan Bey ve Bonkoveski Paşa’nın taahhütleri ve gayretleriyle Avrupalı devletlerin şiddetli baskısı kırılmıştı. Ancak Osmanlı Devleti için sorunlar çözülmüş değildi. Zira kolera salgını dünya çapında en çok Osmanlı Devleti’ni etkilemişti. Mesele sadece Mekke-Medine ve civarı ile sınırlı değildi. Hacc ibadetini yerine getiren hacıların yurtlarına dönmesiyle salgın bütün Osmanlı coğrafyasına hızlı bir şekilde yayılmıştı. Bu da beraberinde büyük bir iktisadi krize sebebiyet vermişti.

Kaynak: Son Haberler

SONRAKİ HABER