Güleryüzleri ve şefkatleriyle hastalarına hiç yalnız hissettirmiyorlar... ‘Bir yandan korku ve endişe, bir yandan kayıpların üzüntüsü, birden fazla duyguyla baş etmek çok zorlayıcı’
Pandemide bir yılı geride bıraktık. Türkiye’de aşılanan kişi sayısı bu haber hazırlanırken 19 milyonu bulmuştu. Aşılama hızı artsa da vaka sayılarının yükselişi henüz durulmuş değil, hastaneler yeniden yoğunlaşıyor. Bir yıldır koronavirüslü hastalara bakım veren hemşireler artık yorgun. İzole edilmiş hastaya ailesi gibi moral vermek de onların görevi, yürüyerek giren hastanın ölüm haberini yakınlarıyla paylaşmak da... Farklı duygularla baş etmek işin en zorlayıcı kısmı.
Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google News'te F5Haber'e abone olun
F5Haber'e Google News'te abone olun
Abone OlGeçen ağustosta konuşmuştum pandemi servisinde çalışan hemşirelerle neler yaşadıklarını... O zaman düzensizlik ve sosyal yaşamlarına dönememek en büyük şikâyetleriydi. Yoğun çalışma saatlerine rağmen kazançları düşüktü ve zaman zaman ötekileştirilmek canlarını sıkıyordu. Bugün problemleri çözülmüş değil ancak onlar aynı üstün çabayla emek vermeye devam ediyor. Kısa süre önce hastanede tedavi gören iş arkadaşım Dilek Kuru hemşirelerden gördüğü ilgiyi “Ben orada yapayalnızdım ve hemşireler bunun çok farkındaydı. İhtiyacım olan şefkati göstermek için çok çabaladılar. Bebek gibi baktılar bana, çay-kahve getirmeyi teklif ettiler” diye anlatıyor. Yoğun bakımda kalan bir başka tanıdığımsa “COVID-19 sürecinde yoğun bakımı son durak olmaktan çıkarıp hastaların aşırı ilgi gördüğü, adeta pamuklara sarıldığı, çıkarken ağladıkları yer haline getiren hemşireler iyi ki varlar” diyor.
Bu vesileyle bir yılı aşkın süredir koronavirüslü hastalarla yakın temasta çalışan hemşirelere yeniden nasıl hissettiklerini sorduk; duygu durumları fena halde karışmış durumda: “Bir yanda hastalığı kapma endişesi, bir yanda hastaya daha fazla dokunma ve yalnız olmadığını hissettirme arzumuz var...”
‘ÖLMEK İSTEMİYORUM CÜMLESİNİ DUYMAK ÇOK YIPRATICI’