Abdurrahman Dilipak: İşin içine birileri karışmış olabilir
Yeni Akit Yazarı Abdurrahman Dilipak, Emekli Hava Korgeneral Orhan Köse, İran'ın 'yolcu uçağının füze sanılarak yanlışlıkla vurulduğu' açıklamasına ilişkin "Ses hızıyla gelen füze ile 180 mille kalkan yolcu uçağı karıştırılamaz. Acaba o uçakta ölmesi istenen birileri mi vardı" sözlerini hatırlatarak "İran krizi, bir anda çok farklı bir mecraya savrulmuş gibi gözüküyor. Mızrak çuvala sığmıyor. İşin içine birileri karışmış da olabilir." yorumunda bulundu.
Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google News'te F5Haber'e abone olun
F5Haber'e Google News'te abone olun
Abone Olİran'dan peş peşe gelen haberler baş döndürüyor. Irak'ın başkenti Bağdat'ta ABD tarafından öldürülen İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü eski Komutanı Kasım Süleymani'nin ardından, Ukrayna Hava Yolları'na ait yolcu uçağının "yanlışlıkla" düşürülmesi ve daha bir çok gelişme Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak'ın da gündemindeydi. Rejimin Süleymani'nin cenaze törenini kullandığını belirten Dilipak şimdi de rejim karşıtlarının uçakta hayatlarını kaybedenleri bahane ederek yeniden sokağa çıktığını kaydetti.
"İran, ah İran!" başlıklı yazısında emekli Hava Korgeneral Orhan Köse “Ses hızıyla gelen füze ile 180 mille kalkan yolcu uçağı karıştırılamaz. Acaba o uçakta ölmesi istenen birileri mi vardı?” açıklamasına vurgu yapan Dilipak, İran'da "İşin içine birileri karışmış da olabilir. İran yönetiminin önce reddedip, sonra kabul etmesi de çelişkili bir durum" dedi ve şöyle devam etti:
İran Genelkurmay Başkanlığı, yaptığı açıklamada Tahran›dan kalktıktan sonra düşen Ukrayna Hava Yolları›na ait uçağın yanlışlıkla düşürüldüğünü iddia etti. İran Devrim Muhafızları Komutanı Hacızade, hava savunma sistemleri tarafından düşürülen yolcu uçağının seyir füzesi olarak algılandığını söylemişti.
Hayır, yolcu uçağı havaalanından kalkıp askeri üssün üzerinde uçtuktan sonra arkadan fırlatılan füzeyle vuruluyor. Radar, askeri bölgeye yaklaşmadan bu tehdidi görüp engellemesi gerekirdi.
Ya da fırlatılan füze tipi de hedefe uygun değil. Füze ya da savaş uçağının hızı ile yolcu uçağının hızı aynı olmadığı gibi zaten uçak daha yeni havalanmış. Yani mızrak çuvala sığmıyor. İşin içine birileri karışmış da olabilir. İran yönetiminin önce reddedip, sonra kabul etmesi de çelişkili bir durum.
İRAN'IN İDDİASI BOŞ ÇIKTI
"İran bugün bir yandan Şii-Sünni tartışmalarının odak noktasında" Dilipak diyen Dilipak "Süleymani suikastına verdiği tepki olarak, ABD üsleri ve elçiliğine fırlattığı füzelerle tartışılıyor. Üste 80 Amerikan askerini öldürdükleri iddiası boş çıktı. Bazı füzeler hedefin dışına düştü, bazıları zaten boşaltılmıştı. Neden ABD’nin denizde açık hedef olan ABD savaş gemisine saldırmadı da Irak’taki ABD üslerini hedef aldı, bu cevapsız bir soru olarak kaldı. İsrail ya da Suudi Arabistan’da ya da körfezdeki ABD üslerinde de olağanüstü bir hareketlilik gözlenmedi." ifadelerine yer verdi.
İRAN'I ZOR GÜNLER BEKLİYOR
İran'ı "zor günlerin beklediğini" belirten Dilipak bunun içeride bir karşılığı olacağını dışarıya da "çok ağır tazminat ödemek zorunda kalacağını" yazdı.
Dilipak sokak eylemlerinde ABD etkisine değinerek "Özellikle de tekrar sokağa çıkan mevcut yönetime karşı göstericiler konusunda ABD’nin göstericileri sahiplenen ve koruyan açıklamaları, Hong Kong’daki eylemleri akıllara getiriyor." dedi.
"SÜNNİ DÜNYASINDAKİ ŞİİCİ İMAJINI BİR AN EVVEL DÜZELTMELİ"
"İran krizi, bir anda çok farklı bir mecraya savrulmuş gibi gözüküyor." yorumunu yapan Dilipak sözlerini şu şekilde sürdürdü:
İran yönetimin Sünni dünyadaki “Şiici” imajını bir an evvel düzeltmesi gerekir. Tabi “Sünnici” çevrelerin de bu anlamda ellerine koz verilmemesi gerekir. Tevhid’i merkeze alan, İslam kardeşliği temelinde bir anlayışla Tagrib konusunda karşılıklı adımların atılması gerekir. Yoksa Suriye, Irak ve Yemen’de olduğu gibi Husi yaklaşımı ile İran kendini bu süreçte daha da yalnızlaştırıcı adımlar atmaya devam ederse, işi daha da zorlaşacaktır.