Abdurrahman Dilipak: Rezidanslarda kapalı kapılar arkasında dönen dolaplar kaydediliyor
Akit gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak bugünkü köşesinde, muhafazakar kesime yönelik sert eleştiriler yöneltip bazı uyarılarda bulundu. “Servet, siyaset ve şöhret" tehlikelidir diyen Dilipak "Rezidanslarda kapalı kapılar arkasında dönen dolapları, para, makam hesaplarını, oyun masalarında edepsizce konuşulanlar ve yapılan edepsizlikler hüküm sahibinin melekleri tarafından kayıt altına alınılmaktadır." dedi.
Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google News'te F5Haber'e abone olun
F5Haber'e Google News'te abone olun
Abone OlAkit gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak, “namaz, oruç tutup, Hac, zekat gibi görevlerini yerine getiren ancak ilahi rızaya aykırı işler yapan kişilerin ibadetlerinin onları kurtarmayacağını" söyledi.
Dilipak, “Tıbbi nebevi, siyaseti nebevi” başlıklı köşe yazısında isim vermeden şu eleştirileri yaptı:
Rezidanslarda kapalı kapılar arkasında dönen dolapları, para, makam hesaplarını, oyun masalarında edepsizce konuşulanlar ve yapılan edepsizlikler hüküm sahibinin melekleri tarafından kayıt altına alınılmaktadır.
Zaten onlar Allah’ın ipini bırakınca, Allah da onların ipini bırakır. Şartlar onları, benzemeye çalıştıklarına benzetir. Eski dostlarını görünce “biz sizdeniz” derler. Şeytanları ile baş başa kalınca, aksini söylerler. Münafıklaşırlar. Zaman içinde kıyafetleri, yiyip içtikleri değil, yaşayışları da onlara benzemeye başlar. Namazı terk ederler. Fuhşa, kumara meylederler. Oyun, eğlence masalarında “yeni dostları” ile birlikte işrete dalarlar. Ki artık onların gözleri var görmez, kulakları var duymaz, kalpleri var hissetmez. Kalpleri mühürlenir zamanla. Artık onlara söylesen de söylemesen de birdir.
“Zamanla merhametlerini kaybederler”
“Servet, siyaset ve şöhret bu anlamda tehlikelidir. Kibir bunların yakalarını bırakmaz” diyen Akit yazarı, bu insanların zamanla merhametlerini kaybettiklerini söylerken şu ifadeleri kullandı:
Artık zalimlerden olmuşlardır. Kendilerini ıslah ediciler gibi gösterseler de zalimlerin tâ kendileridir. Onlar cahillerden olmuşlardır. Bu konuda başkalarının kimliklerini sorgulamadan önce kendi nefsimizdeki kötülüklerden arınmak için çaba gösterelim… Yoksa sözümüzün etkisi olmaz.