Akşener: Tweetler atmak yetmiyor iktidar-muhalefet el ele verelim
İYİ Parti lideri Meral Akşener son dönemde gençlerin intiharı ve kadın cinayetlerine ilişkin olarak "Her hafta gençlerimiz, kadınlarımız ölüyor. Ölümlerin ardından tweetler atmak yetmiyor. Gel iktidar-muhalefet el ele verelim kadın ve genç ölümlerini silelim. Yeter ki artık çocuklarımız ölmesin" dedi. Ekonomideki gelişmelere de değinen Akşener, gençlerin okul ve üniversite hayatları ile işsizlik sorunları hakkında da açıklamalar yaptı
Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google News'te F5Haber'e abone olun
F5Haber'e Google News'te abone olun
Abone OlİYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener partisinin grup toplantısında konuştu. Tıp öğrencisi Enes Kara ve Dilara Yıldız'ın ölümü hakkında, "Buradan Sayın Erdoğan'a bir çağrıda bulunmak istiyorum; artık yeter, bu ölümlerin durması gerekir. Bu ölümlere benim üzüldüğüm gibi senin de üzüldüğünü biliyorum. Her hafta gençlerimiz, kadınlarımız ölüyor. Ölümlerin ardından tweetler atmak yetmiyor. Gel iktidar-muhalefet el ele verelim kadın ve genç ölümlerini silelim. Yeter ki artık çocuklarımız ölmesin" dedi.
"Felakete giden yolda milletçe yürüyoruz" diyen Akşener, "Atılan bu ucube adımlar ekonomimizi kırılgan hale geliyor. Enflasyon canavarı paramızı ve itibarımızı eritiyor. Sayın Erdoğan için Saray sefası hız kesmiyor. Öyle bir akıl tutulması yaşıyor ki ülkeyi yönetme ehliyetinden şüphe duyuyoruz. 20 yıldır iktidar, 20 yıldır söz veriyor, 20 yıldır sözünün ardında durmuyor. 3600 ek gösterge vaadiye oyalayan, faizle enflasyonla mücadeleyi yılan hikayesine çeviren, yerli uçağımızı yıllardır göklerde çeviren Sayın Erdoğan'ın kendisi söylüyor. Gerçeklikle arasındaki bağları tamamen koparmış şu zihniyete bakar mısınız? Belediye Başkanlığı'nda sokakta aç kalan çocuklarım imdadına koşardın, şimdi sefa süren vicdansız adam oldun. Eskiden bilgi ve tecrübe sahibi insanları etrafında toplardın, şimdi şakşakçılarla çeviren bir adam oldun" ifadelerini kullandı.
EKONOMİ DEĞERLENDİRMESİ
"Baş ekonomist bu durumdayken, ekonomistler de yeni hatalara imza atıyor" diye sözlerini sürdüren Meral Akşener, "Türk Lirası tarihinin en itibarsız dönemine girdi. Attığı sorumsuz adımlar yüzünden Merkez Bankası'nın politika faizleri düştü ama diğer tüm faizleri yükseldi. MÜSİAD Başkanı bile faizlerin düşüşünün iş dünyasına yansımadığını söyledi. Kredi risk primi tarihin en yüksek seviyelerine çıktı. Türk Lirası'ndaki değer kaybı bankaları olumsuz etkileyip, mevduat sahiplerinin tedirgin olmasına yol açtı. Uçurumun kenarına geldiğimizi gören bu arkadaşlar kur korumalı mevduat sistemini 50 yıl sonra bir mucizevi tavşan olarak pazarlamaya kalktılar" dedi.
Akşener sözlerini şöyle sürdürdü:
"Doların artması sonucunda Hazine'den çok daha fazla faiz gideri çıkacak. Net rezervler tarihin en dip seviyesinde. Enflasyon düştü mü, ona da hayır. Hal böyleyken enflasyonun düşmesi ve ekonomiye güvenmemiz gereken ne Nebati Bakan'ın gözlerine bakmamız. Bakınca ne görüyoruz; ekonomiyi giderek içinden çıkılmaz noktaya gelirken damat bakana selam çakan empati yoksunu birisini görüyoruz.
"GİZLİ KAPAKLI İŞLER YAPMAYA BAŞLADINIZ"
Buradan ekonomiyi yönetenlere sesleniyorum; bir an önce aklınızı başınıza alın. Eğer istikrar yakalamak istiyorsanız işe enflasyon-devalüasyon sarmalını tersine çevirmekle başlayın. Enflasyon arttıkça Türk Lirası üzerindeki baskı artıyor, döviz değer kazanıyor. Kura yaptığınız müdahaleler durumu daha da zora sokuyor. 128 milyar dolar meselesinde olduğu gibi yine gizli kapaklı işler yapmaya başladınız. Kura müdahale ediyorsunuz. İş dünyasını dövizini bozdurmazsan sana kredi vermem diye tehdit ediyorsunuz. Sanayicinin gelirinin yüzde 25'ine el koyuyorsunuz. Bu ekonomiyi daha da kırılgan hale getiriyor.
Yapamıyorsanız siz gideceksiniz, biz yapacağız. İYİ Parti iktidarında ekonomiyi de memleketi de düze biz çıkaracağız."
İŞSİZLİK RAKAMLARI
İYİ Parti lideri Akşener, "İşsizlik verileri açıklandı. İşsiz gençlerimizdeki artışında 120 bin kişi olduğunu üzülerek gördük. Bu işsizlerin yüzde 90'ının kadın olması. Kayıt dışı çalışan sayısında 688 bin kişilik artış görüyoruz. 608 bini kadın istihdamında gerçekleşmiş. AK Parti iktidarının ekonomideki yönetim modeli gençleri ve kadınları dışlayan, çağdışı bir anlayıştan başka bir şey değil" ifadelerini kullandı.
Akşener, "Sayın Erdoğan gençlerimizin 3'te 1'inin yoksul olduğunu biliyor musun? 2 milyon gencimizin bilgisayarının olmadığının, 1,3 milyonun yeni giysiler alamadığını biliyor musun? Başka dünya mümkün dediğin dünya bu mu? Gençlere reva gördüğün dünya bu mu?" diye konuştu.
EĞİTİMDEKİ SORUNLAR
İYİ Parti lideri Meral Akşener sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bugün Türkiye'de doğan bir çocuk, ebeveynlerinden daha iyi bir hayat sürdürme koşullarına sahip değil. Bugün 18 yaşındaki bir genç, annesinin 18 yaşındaki haline göre çok daha kötü şartlarla karşı karşıya. 'Hayal kurma' demektir, 'geleceğini yurt dışında ara' demektir. Sayın Erdoğan, artık son demlerini yaşadığın iktidarında çocuklarımızı yoksulluğa mahkum etmişsen sen artık o koltukta oturmayı hak etmiyorsun demektir.
Eğitime erişimin sağlanması durumunda sınıflar arası geçirgenliğin makul bir biçimde yaşandığı Türkiye vardı. Enes oğlumuzun durumunda da olduğu gibi asıl mesele eğitimin vasatlaşmasıdır. Devletin eğitimden elini çekermiş gibi yapmasının doğru olmadığını söylüyorum. Fırsat eşitliğinin kalktığı bir Türkiye'den bahsediyorum. Siz özel sektörün zengin ailelerinin duruma dair oluşturduğu okullar, fakirin gittiği tarikat ve cemaatlere dahil olan yurtlar.
2017 yılında Doğu Anadolu'da bir şehrimiz, kimse duymadı harika bina... Elektronik bölümünden bir öğrencim yanımdaydı. Bu okulun elektronik bölümünde kaç hoca var diye sordum; 2 doçent FETÖ'cülükten gitmiş, 1 asistan genç... 1 asistan çocuğun bütün meslek derslerini verdiği üniversiteden bahsediyorum. Biz bunları çözmek zorundayız. And olsun bu konuyu, eğitimdeki bu rezaleti çözmek bize nasip olacak.
Hepsinin ortak noktası hiçbir şey yapmaya vakitlerinin kalmadığı... Hepsi yorgunluktan bitmiş durumda. Mutlaka bir işte çalışıyorlar. Kendilerine zaman ayıracak bir saatleri olmadığından kimisi bitkin olarak, kimisi sapsarı bir yüzle anlatıyor. Biz üniversitede siyaset yaptık, ülkeyi kurtaracak kendimizce hayaller kurduk, tartıştık. O okulları bitirdik. Devlet arkamızdaydı. Şimdi gidiyorsunuz bir ilçeye o çocuk garsonluk yapıyor. Böyle bir dünya var mı? Bunu biz değiştirmek zorundayız, bu ülke bunu kaldıramaz. Şımarık şımarık 'telefonunu göster.' O çocuğun bilgisayarı, ikinci ayakkabısı yok.
GENÇLERİN EĞİTİM VE İŞSİZLİK SORUNLARI
Çocuklarımız böyle güvencesiz işlerde çalışmak zorunda kalıyor. Gençler haklarını aramayı akıllarına bile getiremiyor. Birazcık haklarını arayanlar hemen işten atılıyorlar. Gençlerimiz iş aramak ile hak aramak arasında kalıyor.
Yeni mezunları işsizlik, asgari ücret, kayıt dışı çalışma gibi acı gerçekler bekliyor. O okullara, o yurtlara niçin çocuklar gönderiliyor? Orada kayrılabilecek, korunabilecek bir kariyer planlamasına inandıkları için. Türkiye'de en çok tercih edilen bölümlerden biri olan işletme mezunları asgari ücretle iş bulabiliyor. Hukuktan tıbba kadar her branşta benzer sorunlar var. Gençlerimiz hem kısa zamanda iş bulamıyor, hem de yeteri kadar para kazanamıyor. Peki bu öğrenciler kredi borçlarını nasıl ödüyorlar; cevabı basit ödeyemiyorlar.
Sayın Erdoğan sen iş imkanı sağlamaktan vazgeçmişsin ama borcu tahsil etmekten vazgeçmiyorsun. İyi bir eğitim verken vazgeçmişsin ama KYK borcuna faiz işletmekten vazgeçmiyorsun. Ayıptır, günahtır.
KREDİ BORÇLARINA SOSYAL SORUMLULUK PROJESİ
Bu iktidara karşı biz hep daim sizin yanınızdayız. Geçtiğimiz ay iyi yaşam gelir modelimizi açıklamıştık. Tek bir çözümün yeterli olmayacağını biliyoruz. Sizleri daha fazla mağdur etmemk için KYK borçlarının sosyal sorumluluk karşılığında geri ödenmesini anlatacağım. Bugün ABD'de nüfusun yüzde 42'si, Yeni Zelanda'nın yüzde 41'i yardım kuruluşunda gönüllü olarak çalışmış. Ülkemizdeki 18-29 yaş arasındaki gençlerin yüzde 95'inin sivil toplum faaliyetlerinde bulunmadığı belirtiliyor. Borçlarının çok büyük kısmının sosyal sorumluluk çalışmalarına katılarak ödemesini diliyoruz. Haftada 1-2 gün 1-2 saat boyunca çalışarak borçlarını ödemiş olacaklar.
Eğitim, sağlık, toplum ve çevre başlıklarını belirledik. Okuma yazma dersleri vermek, yabancı dil eğitimi vermek, çocuklarını okula getirip götürmek, müzik dersi vermek, kitap okumaya teşvik etme gibi aktivetiler var.
Sağlık alanında, orghan bağışında görev almak, hastanede yatan çocuklara yardım etmek, sertifikaları varsa destek olmak gibi projeler var.
Toplum alanında yaşlı ve çocuklara destek olmak, sokak çocuklarına eğitim dersi vermek, okul giriş çıkış saatlerinde trafik memurluğu yapmak. Bağımlılıkla mücadele eden kurumlara destek olmak, aş evlerinde görev almak gibi faaliyetler var.
Çevre alanında; ağaç dikme, çevre temizlik bilinci faaliyetleri göstermek, barınaklarda görev almak, sokak hayvanları için mamaları düzenlemek, geri dönüşüm eğitimleri düzenlemek, su-enerji ve atık konusunda bilgilendirme yapmak, atık toplama faaliyetleri gerçekleştirmek, üretilen ürünlerin ihtiyaç sahiplerine ulaşmaı gibi aktiviteler var.
Yüzde 10'unu nakit olarak ödeyecekler, yüzde 90'ını sosyal sorumluluk projeleriyle ödeyecekler. 25 bin lira kredi alan kardeşimiz 2 bin 500 lirayı vadeyle ödeyecek. Kalan borcu karşılığında brojelerde 1 yıl boyunca haftada 1 gün 1-2 saat çalışarak borcunu ödeyecek.
5'li çetenin milyarlarca borcu silindiği şirketlere, vergi muafiyetleri verilen ülkede KYK borçlarının da silinmesi mümkündür. Ama biz sürdürülebilir kazanımlara inanıyoruz. KYK borçlarının sosyal sorumluluk kapsamında geri ödenmesini bu felsefeyle geliştirdik."
"O SANDIK ER YA DA GEÇ GELECEK"
İYİ Parti lideri Meral Akşener, "Seçim ufukta göründü. O sandık er ya da geç gelecek. İYİ Parti iktidarı artık çok yakın. İktidara geldiğimizde en vizyoner, en tecrübeli kadrola yöneteceğiz. Bizim rakibimiz dünyanın gelişmiş ülkeleri olacak. Türkiye modeli konuşulacak. Türkiye mucizesi konuşulacak. Biz bir söz verdik" dedi.