Bahçeli'den CHP'ye 'mektup' tepkisi: 5 Kasım skandalı olarak tarihe geçecektir

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu. Bahçeli, "Türkiye'de görev yapan 10 ülkenin büyükelçisi tarafından açıklanan muhtıranın külleri soğumadan, şimdi de Kılıçdaroğlu karşımıza çıkmıştır. CHP Genel Başkanı, Türkiye'de görev yapan yabancı devlet büyükelçilerine bir mektup yollamıştır. Bu mektup 5 Kasım skandalı olarak tarihe geçecektir" dedi.

F5HABER F5HABER
Bahçeli'den CHP'ye 'mektup' tepkisi: 5 Kasım skandalı olarak tarihe geçecektir

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu.

Bahçeli, "Türkiye'de görev yapan 10 ülkenin büyükelçisi tarafından açıklanan muhtıranın külleri soğumadan, şimdi de Kılıçdaroğlu karşımıza çıkmıştır. CHP Genel Başkanı, Türkiye'de görev yapan yabancı devlet büyükelçilerine bir mektup yollamıştır. Bu mektup 5 Kasım skandalı olarak tarihe geçecektir" dedi. Bahçeli, şehit yakınına küfür eden İYİ Partili Lütfü Türkkan'a tepki göstererek "Açık açık söylüyorum bir şehidimizin bacısına küfür etmek soysuzluktur, şerefsizliktir, düşman dilidir. Bu kansızlık, içinde insan sevgisi olan hepimizin yüreğini dağlamıştır" ifadelerini kullandı.

İşte Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar...

Aziz Atatürk fani bir insandır, ömrü hem sayılı hem de sınırlıdır. Fakat geride bıraktığı muhterem mücadeleleri milli hafızada ebediyen varlık hükmünü koruyacaktır. Atatürk, Türk milletinin varlığına kast edenlerin farkına vararak onları deşifre etmiş, milletin yolunu aydınlatmıştır. Tüm dünyanın Türkiye'ye gıptayla bakmasına neden olmuştur.

Büyük Atatürk'ün de öngördüğü gibi gafillerin ihanetleriyle her zaman karşılaşması mümkündür. Atatürk, milletin arasına nifak sokan art niyetlilerle mücadeleye önem vermiştir. 57 yıllık bir hayata devasa bir tarihi sığdırıp Rahman'a kavuşan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü Türk gençliği her zaman hatırlayacaktır. O bir hilal gibi parlayan kurtuluşun öncü ismidir.

Elbette her zaman, her ortamda hatırlayacağız. İlk cumhurbaşkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü vefatının 83. yıldönümünde rahmetle anıyorum. Bu vesileyle Kurtuluş Savaşı'nın isimli isimsiz nice kahramanlarına da Allah'tan rahmetler niyaz ediyorum.

Konu milletse, helal süt içmiş her insanımız adeta devleşerek husumete dayanmasını, can pahasına da olsa zulüm çemberini parçalamasını bilmiştir. Çanakkale Savaşları esnasında mermisi bitince tüfeğini kırıp düşmanın üstüne fırlatan, elini geçirdiği taşları düşmanlara atan Bigalı Mehmet Çavuş ve daha nice kahramanlarımız milletimizin yüz akıdır. Türk milleti en vahim saldırıları göğüslemiştir. Muhtaç olduğumuz kudretin ta kendisi olan kan yine aynı kandır, çok şükür milli damarlarda hızla dolaşmaktadır. Hiçbir siyasi hedef, Türk milletinin varlığından, egemenlik haklarından, güvenliğinden daha önemli değildir. Terörle mücadeleyi engellemek, terör örgütlerine can suyu vermek için devamlı faaliyet halinde olan siyasi partilerin milli güvenlik problemi haline geldiğini görmek meselemizdir. Siyasi parti ve sivil toplum örgütü kisvesine bürünmüş odakların adalet, hukuk, insan hakları gibi kavramları sık sık telaffuz etmeleri yalandır. Türkiye'nin ayağından çekiştirenler boş durmuyorlar, fitnenin birisi biterken diğeri başlamaktadır.

CHP yönetimi terörle mücadeleye hayır diyerek tarihin en büyük kırılmalarından birini yaşamıştır. CHP yönetimi, PKK'ya evet Türkiye'ye hayır demiştir. HDP'nin kafesine giren CHP resmen patlamıştır. CHP ile yüzleşmek demek Türkiye'nin huzursuzluk devirlerine ayna tutmak demektir. Nerede bir travma varsa orada CHP suçüstü yakalanmıştır. Kemal Kılıçdaroğlu bir sonuçtur, sebepler ise CHP'nin son 50 yıllık tarihinde yatmaktadır. Kılıçdaroğlu'nun bütün yolları Kandil'e açılmıştır. PKK'nın eline avucuna düşen CHP'nin hali utanç vesikasıdır. Mehmetlerimize kurşun sıkan, polislerimize pusu kuran, kadınlarımıza bebeklerimize ölüm saçan teröristlerle mücadeleye karşı çıkan CHP'dir ve bu güvenlik sorunu parti tarafını şeytandan yana kullanmıştır.

KILIÇDAROĞLU'NA 'KANDİL' TEPKİSİ

CHP'ye oy veren kardeşlerimiz şaşkındır, şok halindedir. İyice sıkışan, minderden kaçmak için çareler arayan Kılıçdaroğlu soluğu bu defa da Yozgat'ta almıştır. Atalarımız boşuna söylememiş, karga kekliği taklit edeyim derken kendi yürüyüşünü şaşırmış. Gerçekten de Kılıçdaroğlu'nun hali tıpkısıyla budur. Sayın Kılıçdaroğlu, Kandil'de yuva değil mağara delikleri vardır, teröristleri o deliklerde yerle bir edeceğiz. Sanıyorum bilmiyorsun çünkü ilgilenmiyor, takip etmiyorsun. Teröristler sadece Kandil'de bulunmuyor. Senin meşru kabul ettiğin HDP, Kandil'in hıyanet odağıdır. Bari bunu kabullen, milletin huzuruna çıkarak af ve merhamet dilen.

Yurdumuzun dört bir köşesinde analar evlatlarını almak için analar HDP il binalarının önünde nöbet tutuyorlar. Eğer kendine güveniyorsan HDP'li yoldaşlarının karşısına dikil de Kandil'i yerle yeksan edeceğini söyle. HDP'li bölücülerin, terör destekçilerinin yüzüne haykır. Haykır da adam mısın değil misin görelim.

KILIÇDAROĞLU'NUN ELÇİLERE MEKTUBU

Demokrasilerde muhalefet, iktidarlardan daha mühimdir. Muhalefet yalnızca demokrasilerde mevcuttur. TBMM'de denge ve denetleme göreviyle mesuldür. Türkiye'de görev yapan 10 ülkenin büyükelçisi tarafından açıklanan muhtıranın külleri soğumadan, şimdi de Kılıçdaroğlu karşımıza çıkmıştır. CHP Genel Başkanı, Türkiye'de görev yapan yabancı devlet büyükelçilerine bir mektup yollamıştır. Bu mektup 5 Kasım skandalı olarak tarihe geçecektir. Bahse konu mektupta diyor ki "Ülkenizdeki yatırımcılar, Kanal İstanbul gibi her yönüyle dünya iklimine karşı olan bu projeyi desteklememelidir. Kanal İstanbul'un uygulanmasının önlenmesi için mücadele etmeye devam edeceğim. Sizlere de dünyayı korumak için çağrıda bulunuyorum" Sayın Kılıçdaroğlu ne hallere düştün? Seni ele geçiren irade kimdir? İtiraf et de yardım edip elinden tutalım. Türkiye'yi nasıl bir mantıkla hangi hakla şikayet ediyorsun?

Kılıçdaroğlu bir çuval inciri berbat etmiştir. Artık suyu ısınmış, miadı dolmuştur. Mektup gayrimillidir, gayrimeşrudur, bu mektup bir rezalettir. Zillet ittifakının yama tutmadığı ortaya çıkmıştır. Yabancı büyükelçilere mektup yazıp Türkiye'yi şikayet etmen ipliğini pazara çıkarmıştır.

TERÖRLE MÜCADELE

Terörle mücadele aynı zamanda vatan mücadelesi, millet mücadelesi, bağımsızlık mücadelesidir. 24 Temmuz 2015'ten bugüne kadar 32 bin 859 terörist etkisiz hale getirilmiştir. 1 Ocak'tan bu yana da 2 bin 384 hainin başı ezilmiştir. Allah'ın izniyle terör müsibetinin kökü kazınacaktır. İstedikleri kadar tezkereye hayır desinler...

Son zamanlarda PKK/YPG ile Esad rejimi arasında görüşmelerin arttığı görülmektedir. ABD Dışişleri Bakanlığı, PKK/YPG'ye karşı muhtemel operasyona engel çıkarmak için Türkiye'ye çağrılar yapmaktadır. ABD Başkanı da aralık ayındaki sözde demokrasi zirvesine ülkemizi çağırmayarak mesajlar vermek çabasındadır. Milli güvenliğimize diş bileyen kim olursa olsun bedelini en ağır şekilde ödeyecektir. Tezkere kararı açıktır, terör örgütleri için artık hiçbir yer güvenli değildir. Artık bu işin başka çaresi kalmamıştır. Seyit Onbaşı'nın duruşu kahramanlarımızın mücadele ilkesinin esaslarıdır.

Onlar göz boyamak için durmasınlar dedikodu yapsınlar, millet baştan ayağa bunları zifte bulayacaktır. Kimin eli kimin cebinde belli değildir. 26 Eylül 2021 tarihinde Erbil'de bir toplantı gerçekleştirilmiş, Irak asıllı Yahudilerin bu ülkeye dönmesi için ortam hazırlanmıştır. 7 Kasım 2021 tarihinde Irak Başbakanı Kazimi'ye suikast girişiminde bulunulmuş, Allah'tan yara almadan kurtulmuştur. Öte yandan Bosna Hersek huzursuzluk içindedir. BM yeni bir savaş ihtimalinden bahsetmektedir. ABD ise askeri yığınak ile meşguldür. CHP,HDP, İP ve diğer yandaşları nasıl direnirlerse dirensinler Türkiye zulme, teröre, hıyanete teslim olmayacaktır. Güvencemiz büyük Türk milletidir.

İYİ PARTİLİ TÜRKKAN'A TEPKİ

Bizi biz yapan, bizi bir kültüre, medeniyete bağlayan ne varsa hedef alınmaktadır. Aziz milletimiz, şehitlerimiz, muhterem aileleri haklarını helal etsinler. Bugünlerimizi borçlu olduğumuz kahramanlarımızı, muhterem ailelerini göz ardı etmemiz mümkün değildir. Bunlara hakaret ve küfür bir bakıma şehitlerimize hıyanettir. Açık açık söylüyorum bir şehidimizin bacısına küfür etmek soysuzluktur, şerefsizliktir, düşman dilidir. Bu kansızlık, içinde insan sevgisi olan hepimizin yüreğini dağlamıştır.

İP Başkanı yaptığını bulacak, ettiğini çekecektir. Allah'tan niyazım ne yaptılarsa aynısını yaşamalarıdır. Bakınız şehidimizin bacısına küfür eden alçağa CHP'den en küçük itiraz gelmedi, gelemedi. CHP Sözcüleri size ne oldu, nereye kaçtınız? Şehit hepimizin şehidi, şehit ailesi hepimizin ailesidir. Bunlarla ilgili gereği mutlaka yapılmalıdır.

SONRAKİ HABER