Cumhurbaşkanı Erdoğan: İmam hatiplerin fetret dönemini biz bitirdik
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yeniden Açılışının 70. Yılında İmam Hatip Okulları ve Türkiye'de Din Eğitimi Sempozyumu'na katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Katsayı uygulamasını kaldırıp 4+4+4 uygulamasını başlatarak imam hatiplilerin fetret devrini biz sonlandırdık" dedi.
Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google News'te F5Haber'e abone olun
F5Haber'e Google News'te abone olun
Abone OlCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yeniden Açılışının 70. Yılında İmam Hatip Okulları ve Türkiye'de Din Eğitimi Sempozyumu'na katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Katsayı uygulamasını kaldırıp 4+4+4 uygulamasını başlatarak imam hatiplilerin fetret devrini biz sonlandırdık" dedi.
👉Cumhurbaşkanı Erdoğan, "70. Yılında İmam Hatip Okulları ve Türkiye'de Din Eğitimi Uluslararası Sempozyumu"nun açılışında konuşuyor https://t.co/AgqUGhR0Oehttps://t.co/IudsOdgHpK
— F5Haber 🇹🇷 (@f5haber) October 15, 2021
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları:
Buradan ülkemizin dört bir yanındaki imam hatipli kardeşlerime selamlarımı gönderiyorum. Sempozyumun başarılı geçmesini diliyorum. 70 yıldır bu güzide eğitim kurumlarının gelişmesinde emeği olan imam hatip gönüllülerine teşekkür ediyorum. Bugün 70 yaşında çınar olan imam hatipler, her adımı sabırla yürütülen kutlu bir mücadelenin sembolüdür. Kuruluşundan itibaren imam hatipler bu ülkede demokrasinin standardını gösteren bir mihenk taşı olmuştur.
CHP ZİHNİYETİ MİLLETLE HESAPLAŞMASINI HEP İMAM HATİPLER ÜZERİNDEN YÜRÜTMÜŞTÜR
Darbe ve dikta dönemlerinde imam hatipler de hedefe özellikle o tahtaya konularak baskıya uğramıştır. CHP zihniyeti milletle hesaplaşmasını hep imam hatipler üzerinden yürütmüştür. CHP zihniyeti bu okulları daima bir tehdit olarak görmüştür. Kendisi de CHP mebusu olan Hamdullah Suphi Tanrıöver, 1947'de anlatıyor: "6 meclis hademesi yanıma geldi, gözleri yaşlı olarak 6 köyümüzde bir tek imam kaldı. Ölülere nöbet bekletiyoruz. Eğer bize imam ve hatip vermezseniz ölülerimizi köpek leşi gibi toprağa gömeceğiz dediler."
İstiklal Harbi'nde gencecik evlatlarınışehit veren bir ülkede 1950'ye vardığımızda durum buydu. Millet ölüsünü yıkayacak kimseyi bulamıyordu. Türkçe Ezan garabeti de insanımızın tahammül sınırlarını zorlayan bir hal almıştı. Menderes'in hayata geçirdiği ilk icraatı ezanın aslıyla okunmasıdır. Diğer hizmetleri ise imam hatip okullarının açılmasıdır. Dönemin CHP bürokrasisi imam hatipleri açtırmamak için ayak diremeyi sürdürmüştür.
İMAM HATİPLİLERİN FETRET DEVRİNİ BİZ SONLANDIRDIK
12 Mart muhtırasında ortaokul kısımları kapatılarak, lise kısımları 4 yıla çıkarılmıştır. 1974'te ortaokul bölümü yeniden açılmış, okul sayısı 101'e çıkmıştır. İmam hatipler 28 Şubat döneminde vesayetçilerin yeniden hedefi olmuş, katsayı zulmü ile de imam hatiplilerin üniversite hayallerine set çekilmiştir. Kendi evlatlarım da dahil imam hatipliler üniversite hayallerini ya ertelemek ya da yurtdışında gerçekleştirmek zorunda kalmıştır. Katsayı uygulamasını kaldırıp 4+4+4 uygulamasını başlatarak imam hatiplilerin fetret devrini biz sonlandırdık. İmam hatip mezunuyum ama hiçbir zaman imam hatipçi olmadım. Bizim için tüm okullar emirlerinde olduğumuz okullardır. Hepsine elimizden gelen tüm destekleri de veriyoruz.
Derdimiz şu, bu ülkede eğer bugün ifademle bir dindar nesil yetiştirelim gayreti varsa bu hocalarımızın emekleriyledir. Bundan çok rahatsız olanlar yok mu? Var. Tam aksini savunanlar var. Varsın olsun, biz işimize bakacağız. Dinsiz nesil olsun diyenler yok mu? Var. Ucube nesil olsun diyenler yok mu? Var. Onlar işine bakacak, biz de işimize bakacağız. Farkımız bu. Bunun olması lazım.
Bu hikaye, kılık kıyafeti sebebi ile üniversite kapılarında kalan gençlerimizin, katsayı zulmüne uğrayan öğrencilerimizin hikayesidir. Ücretini ödeyemediği için hastane morglarında cenazesi rehin alınan vatandaşlarımızın hikayesidir. Eline kına yakarak gönderdiği askerin yemin törenine alınmayan anaların hikayesidir. Bu hikaye azgın azınlığın kışkırtmalarına rağmen demokrasiden ayrılmayan sessiz çoğunluğun da hilkayesidir. Baskıya, zorbaya, siyasi şiddete maruz bırakıldık. Türkiye'nin iktidar partisini uyduruk gazete küpürleri üzerinden kapatmaya kalktılar. Taşeron haline getirdikleri eli kanlı yapıları üstümüze salarak Türkiye'yi kaosa sürüklemek istediler. Caminin içine ayyaşları doldurarak bira kutularını camilerimizin halılarının üzerine sere serpe göndererek Taksim'e gezicilerle yürümek suretiyle çılgınlıkların en alçakçasını yaptılar. 17/25 Aralık'ta meşru hükümeti devirmeye çalıştılar. Bu saldırıların tamamını püskürttük.
EN ÇOK TERCİH EDİLEN EĞİTİM KURUMLARI ARASINDA
28 Şubat döneminde kapısına kilit vurulmak istenen bu okullar bugün ülkemizin en çok tercih edilen eğitim kurumları arasında yer alıyor. Öğrenci sayıları, göreve geldiğimizde 600 binden 64 binlere kadar düşen bu okullarımızda okuyan evlatlarımızın sayısı bugün 1 milyon 415 bine ulaştı. Her ne kadar birileri bu okullarımızı sürekli karalamaya çalışsalar da milletimizin ilgisine ket vuramıyorlar. İmam hatiplerin başarısı sayısı da günden güne yükseliyor. Bu okullar özgün eğitim modeliyle İslam alemine güzel bir örnek oluşturuyor. Bu CHP zihniyetinin imam hatip okullarında hangi derslerin okutulduğundan bile haberleri yok. Kimya, fizik, edebiyatın okutulmadığını sanıyorlar. Veya haberleri var ama bilmemezlikten geliyorlar.
Aralarında kendi torunumun da bulunduğu yaklaşık 3 bin evladımız hafızlığı tamamlayarak icazetlerini almıştır. Bu okulların bu derece sahiplenilmesinin nedeni imanlı, ahlaklı, çalışkan, idealist nesiller yetiştirmesidir. İmam hatip okullarından ülkesine gönülden bağlı kişiler çıkmıştır. Mehmet Selim Kiraz gibi hakkın yolunda can veren kahramanlar çıkmıştır. Kendi insanına kurşun sıkan hain çıkmamıştır. Aklını ve iradesini Pensilvanya'daki şarlatana kiraya verenlerin 28 Şubat'ta imam hatip okullarına düşmanlık yapmasının sebebi işte budur.