İBB Soruşturması: İmamoğlu ve 48 kişi tutuklandı, Bir haftada neler yaşandı?
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve 47 kişi hakkında tutuklama kararı verildi. Peki, bu süreçte neler yaşandı ve suçlamaların arkasında ne var? Detaylar haberimizde.

Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google News'te F5Haber'e abone olun
F5Haber'e Google News'te abone olun
Abone Ol19 Mart 2025 sabahı saat 06:40’ta, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından İBB’ye yönelik iki ayrı soruşturma kapsamında büyük bir operasyon başlatıldı. “Kent Uzlaşısı” ve “suç örgütü” iddialarıyla, aralarında İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da bulunduğu 106 kişi hakkında gözaltı kararı verildi. Operasyonda, İmamoğlu’nun yanı sıra danışmanı Murat Ongun, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat, Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan, Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, Reform Enstitüsü Direktörü Mehmet Ali Çalışkan, danışman Necati Özkan ve İstanbul Planlama Ajansı (İPA) Başkanı Buğra Gökçe gibi isimler dahil 91 kişi gözaltına alındı. Kalan 15 şüphelinin aranmasına devam edildiği belirtildi.
Suçlamalar Nelerdi?
Soruşturma iki ana başlıkta toplandı:
Suç Örgütü Soruşturması: Savcılık, CHP’de ortaya çıkan “para sayma” görüntülerinden yola çıkarak, İmamoğlu ve diğer şüphelilerin iş adamlarını para vermeye zorladığı, haksız kazanç sağladığı ve bu paraları “gizli kasa” tabir edilen kişilerle akladığı iddiasını öne sürdü. Suçlamalar arasında “suç örgütü kurmak ve yönetmek”, “rüşvet”, “irtikap”, “nitelikli dolandırıcılık”, “kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirme” ve “ihaleye fesat karıştırmak” yer aldı. Özellikle Medya A.Ş. ve Kültür A.Ş. gibi iştiraklerde usulsüz ihaleler yapıldığı, naylon faturalarla kamu kaynaklarının zarara uğratıldığı belirtildi.
Terör Soruşturması: “Kent Uzlaşısı” kapsamında, İmamoğlu’nun PKK/KCK terör örgütüne yardım ettiği iddia edildi. Savcılık, CHP kontenjanından seçilen bazı meclis üyeleri ve belediye yöneticilerinin örgütle iltisaklı olduğunu, İmamoğlu’nun bu yapıyı bilerek desteklediğini savundu. Şüpheliler arasında Mahir Polat, Resul Emrah Şahan ve Mehmet Ali Çalışkan da bu suçlamayla karşı karşıya kaldı.
Türkiye Genelinde Protestolar Alevlendi
Gözaltıların başlamasıyla birlikte, İstanbul’da Saraçhane’de ve Türkiye’nin çeşitli illerinde protestolar patlak verdi. İlk olarak üniversite öğrencilerinin başlattığı eylemler, kısa sürede halk hareketine dönüştü. Kadınlar, emekliler, siyasetçiler ve akademisyenler de gösterilere katıldı. Polis, zaman zaman biber gazı ve tazyikli suyla müdahale etti. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 23 Mart akşamı Saraçhane’den yaptığı çağrıyla protestoların her akşam devam edeceğini duyurdu.
Adli Süreç: 4 Günün Ardından Tutuklamalar
Gözaltına alınan 91 kişi, 4 gün boyunca emniyette ifade verdi. 22 Mart Cumartesi günü, ifadelerin tamamlanmasıyla şüpheliler Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne sevk edildi. 30 savcının görev aldığı süreç, sabaha kadar sürdü. Adliye önünde yüzlerce vatandaş ve avukat, operasyonu protesto etti. 23 Mart Pazar günü, mahkeme kararını verdi:
Yolsuzluk Soruşturması: İmamoğlu dahil 48 kişi, “suç örgütü kurmak ve yönetmek”, “rüşvet”, “irtikap”, “kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirme” ve “ihaleye fesat karıştırmak” suçlarından tutuklandı. Tutuklananlar arasında Murat Ongun, Buğra Gökçe, Tuncay Yılmaz, Murat Abbas gibi isimler de yer aldı.
Terör Soruşturması: İmamoğlu bu dosyadan serbest bırakıldı, ancak Mahir Polat, Resul Emrah Şahan ve Mehmet Ali Çalışkan tutuklandı.
Tutuklanan 48 kişi, Marmara Cezaevi’ne (eski adıyla Silivri Cezaevi) gönderildi. Geri kalan 43 şüpheli ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
İmamoğlu’nun Savunması: “Kumpas ve Pusu”
İmamoğlu, emniyet ve adliyedeki ifadelerinde suçlamaları reddetti. Terör soruşturmasını “kumpas ve pusu düzeni” olarak nitelendirerek, “PKK, KCK, HDK gibi kısaltmalarla dolu iddialar benim için çöp niteliğindedir. Bu suçlamaları yazanlar meslek namuslarını kaybetmiştir,” dedi. Yolsuzluk soruşturmasında ise, “Bu bir siyasi müdahale ve yargı tacizidir. 16 milyon İstanbullunun iradesine yönelik bir süreçtir,” diyerek kendini savundu.
Türkiye’de Gergin Bekleyiş
Tutuklamaların ardından, Türkiye genelindeki eylemler hız kesmedi. CHP’nin çağrısıyla meydanlar dolarken, hükümet kanadından henüz kapsamlı bir açıklama gelmedi. Soruşturmanın boyutu ve sonuçları, siyasi atmosferi daha da germiş durumda. Önümüzdeki günler, hem hukuki hem de toplumsal gelişmeler açısından kritik bir döneme işaret ediyor.