Kılıçdaroğlu: 83 milyon olarak Azerbaycan’ın yanındayız
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) düzenlenen grup toplantısında konuşuyor.
Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google News'te F5Haber'e abone olun
F5Haber'e Google News'te abone olun
Abone OlCHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuşuyor. Kılıçdaroğlu yeni yasama dönemine ilişkin olarak "Tam bir dert yumağına dönmüş Türkiye’de sorunların çözümü için parlamentoda en azından sorunlara katkı vermek adına vatandaşlar en azından sorunların çözümü için partilerin katkı vermelerini istiyorlar. Sizin sorunlarınızın çözümleri için hangi partiden teklif gelirse gelsin, buradan açık imza veriyorum, katkı vereceğiz. Böyle bir teklif gelmezse sizin sorunlarını çözmek için CHP’li milletvekilleri kanun teklifini hazırlayıp TBMM’ye getirecekler, sonra o sorunla ilgilenen kanaat önderleriyle görüşüp sizin sorunlarınız için çözüm üretiyoruz diyeceğiz" dedi.
Azerbaycan ile Ermenistan arasında yaşanan çatışmaya değinen CHP lideri, "Azerbaycan toprakları işgal altında olan bir devlet. Uluslararası hukuka aykırı olarak toprakları işgal edildi. Ermenistan yönetimi hiç dinlemiyor. Azerbaycan yönetimi de artık bizin işgale tahammülümüz kalmadı diyor. Artık burada bir çatışma var. 83 milyon olarak Azerbaycan’ın yanındayız. Bürokrat olarak Azerbaycan'a 2 defa gittim. Türkiye’de yaşayan çok sayıda Azeri vatandaşımız var. Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünü koruyarak bu işgalin sonlanmasını diliyoruz. Sayın Aliyev net bir açıklama yaptı. Bizim Ermeni halkıyla değil, Ermeni yönetimiyle sorunumuz var. Bu arada sivillerin hedef alınması çok acı bir olay. Umarım uluslararası kuruluşlar bu konuda adımlar atarlar" ifadelerini kullandı.
Kayyum atamalarını eleştiren Kılıçdaroğlu şunları söyledi:
"Sorunlar nasıl çözülür, demokrasiyle çözülür. Parlamentoya Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının seçimiyle geliyoruz. Demokrasi bizim için vazgeçilmez bir alan. Bu alanı güçlendirmemiz lazım. Ayrıca düşüncelerini özgürce ifade ederler. Düşüncelerine katılırsınız ya da katılmazsınız ama fikirlerine saygı duyarsınız. Eğer siz bir gazeteciyi hapse atarsanız, farklı düşündü diye bir siyasetçiyi hapse atarsanız bunlar doğru değil. Bu tür eylemler Türkiye’de demokrasi olmadığı inancını uluslararası arenada kuvvetlendiriyor.
Biz her koşulda demokrasiyi korumak zorundayız. Baroların kendi seçimlerini yapmalarıyla ilgili yasak geldi. Hukukçuya, avukata yasaya aykırı işlem yaptırıyorlar ve ülkede demokrasi var diyorlar. Demokrasinin bir başka özelliği de seçimle gelenin seçimle gitmesidir. İster cumhurbaşkanı ister muhtar, seçimle geliyorsunuz. Neden seçimle gelmek önemlidir, çünkü meşruiyetin kaynağı halktır. Eğer seçimle gelen birinin yerine kayyum atıyorsanız burada demokrasi yok demektir. Hele ki seçimle gelen biri gözaltına alınmış, hapse girmiş, ceza almış ve sonrasında Anayasa Mahkemesi bu konuda devleti tazminata mahkum oluyorsa burada bir sorun var demektir. Sayın Davutoğlu istifa ettiğinde de aynı itirazı yaptık. Demokrasinin çifte standardı olmaz. Aksi halde sizin adalet kavramınız evrensel adalet kavramıyla uyuşmuyor demektir."
Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarının devamında öne çıkanlar şöyle:
Kahvecilerle ilgili bir şey söyledim, kıyamet koptu. Bir daha söylüyorum, bütün garibanların, bütün esnafın, alın teriyle gelir elde edenlerin sözcüsüyüm, olmaya devam edeceğim.
CHP iktidarında Esnaf Bakanlığı olacak. Kesinlikle esnaf için bir bakanlık inşa edeceğiz. Ayrıca sicil affının çıkması lazım.