Galatasaray eski başkanı Duygun Yarsuvat hayatını kaybetti
Galatasaray eski başkanı Duygun Yarsuvat hayatını kaybetti. Duygun Yarsuvat, 2020 yılının son dönemlerinde koronavirüse yakalanmış ve durumunun ağırlaşması üzerine entübe edilerek yoğun bakıma alınmıştı. Yarsuvat, 25 Ekim 2014 - 23 Mayıs 2015 tarihleri arasında Galatasaray'da başkanlık yapmıştı.
Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google News'te F5Haber'e abone olun
F5Haber'e Google News'te abone olun
Abone OlGalatasaray eski başkanı Duygun Yarsuvat, 84 yaşında yaşamını yitirdi.
25 Ekim 2014 - 23 Mayıs 2015 tarihleri arasında Galatasaray'da başkanlık görevini yürüten Duygun Yarsuvat, 2020 yılının son dönemlerinde koronavirüse yakalanmış ve bir süre hastanede tedavi görmüştü.
O dönem yaklaşık 1 hafta hastanede koronavirüs tedavisi gören Duygun Yarsuvat, sürecin devamında durumunun ağırlaşması sebebiyle entübe edilerek yoğun bakıma alınmıştı.
Duygun Yarsuvat daha sonra doktorların olumlu görüş vermesinin ardından taburcu edilmişti.
Ailesine, sevenlerine ve Galatasaray camiasına başsağlığı diliyoruz.
Galatasaray tarihinin en yaşlı başkanı
2 Ekim 2014 tarihinde Galatasaray Spor Kulübü Başkanlığı seçimlerine aday olan ve 25 Ekim 2014 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurulda 1777 oy alarak rakibi Alp Yalman'a 211 oy fark atarak 35. Galatasaray Başkanı olan Duygun Yarsuvat, seçilmiş en yaşlı başkan olarak tarihe geçmişti.
Galatasaray'dan başsağlığı mesajı
"Galatasaray Spor Kulübü 35. Başkanı Sn. Duygun Yarsuvat'ı kaybettik. Yarsuvat'a Allah'tan rahmet; ailesine, sevdiklerine ve camiamıza başsağlığı dileriz."
Fenerbahçe'den Duygun Yarsuvat mesajı
"Galatasaray Spor Kulübü'nün eski Başkanlarından Duygun Yarsuvat'ın vefatını büyük bir üzüntüyle öğrenmiş bulunmaktayız. Duygun Yarsuvat'a Allah'tan rahmet, Galatasaray Spor Kulübü'ne, Duygun Yarsuvat'ın ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Fenerbahçe Spor Kulübü"
Beşiktaş başsağlığı diledi
"Galatasaray Spor Kulübü eski başkanlarından Duygun Yarsuvat’ın vefat ettiğini büyük bir üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz. Duygun Yarsuvat’a Allah’tan rahmet; ailesine, yakınlarına ve Galatasaray Spor Kulübü camiasına başsağlığı dileriz."
Duygun Yarsuvat'ın 210 günlük başkanlığı nasıl geçmişti?
Alp Yalman'a karşı seçimi kazanmıştı
Ünal Aysal'ın ani bir kararla olağanüstü genel kurula gidip aday olmaması sonrası adı gündeme gelen Duygun Yarsuvat, Alp Yalman'la girdiği seçim yarışını kazanmıştı. Alp Ayman'ın adaylığını açıklamasının ardından, seçime kısa süre kala listesini hazırlayan ve ikinci aday olarak seçime giren Yarsuvat, rakibine 1566 oya karşı 1777 oyla üstünlük sağlayarak başkanlık koltuğuna oturdu ve kulübün 35. başkanı olarak tarihe geçti.
Futbol takımını toparladı
Duygun Yarsuvat yönetiminin görevi geldiği dönemde oldukça istikrarsız bir grafik çizen futbol takımı, teknik heyette değişikliğe gidilmesinin ardından hızlı bir şekilde toparlandı. İtalyan teknik adam Cesare Prandelli'nin sözleşmesi feshedilip, yerine Hamza Hamzaoğlu göreve getirilirken, ardından sergilenen performansla futbol takımı sezonun son iki haftasına en yakın rakibi Fenerbahçe'nin 3 puan önünde 73 puanla avantajlı bir şekilde girdi.
Sarı-kırmızılı takımın elindeki puan avantajını koruyup sezonu şampiyon tamamlaması halinde, Yarsuvat'ın sözünü verdiği 4. yıldız da elde edilmiş olacak. Yarsuvat döneminde Galatasaray Kadın Basketbol Takımı, Galatasaray Sutopu Takımı ve Galatasaray Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı lig şampiyonluklarına imza attı.
Mali konularda önemli mesai harcandı
Duygun Yarsuvat yönetimi, göreve gelmesiyle birlikte özellikle mali konularda önemli bir mesai harcamak durumunda kaldı. Kulübün sıcak para akışını sağlamaya çalışan yönetim, olağanüstü genel kurul yaparak ek borçlanma yetkisi alırken, bu dönemde bir önceki başkan Ünal Aysal'ın yüksek harcamaları da sık sık direkt Duygun Yarsuvat'ın ağzından sert bir şekilde eleştirildi. Yarsuvat, mali dengeyi kurabilmek için kulüpteki personel kadrosunda da tenkisata gitti.
Yarsuvat döneminde mali sorunlardan en fazla etkilenen branş ise erkek basketbol takımı oldu. Sezon başında Türkiye Basketbol Ligi ve THY Avrupa Ligi'nde iddialı olacak bir kadro oluşturulurken, yaşanan ekonomik sorunlar nedeniyle takımın en önemli ismi Carlos Arroyo başta olmak üzere pek çok oyuncu ayrıldı.
Yardımcısı Özbek'e destek verdi
Duygun Yarsuvat, kendi yönetiminde başkan yardımcısı olarak görev yapan Dursun Özbek'i seçimlerde adaylık için destekledi. Göreve ilk geldiğinde, yeni dönemde tekrar aday olmayacağını ancak yönetiminden bir aday çıkabileceğini dile getiren Yarsuvat, ilk kez yönetime kendi listesinde giren ve mevcut adaylar arasında bulunan Dursun Özbek'i başkanlık yarışında destekleyeceğini açıkladı.
Dursun Özbek'in aday yönetim kurulu listesinde, mevcut yönetimden, Can Topsakal, İsmail Sarıkaya, Ural Aküzüm, Murat Atay, Ali Yüce ve Selim Arda Üçer'in de yer alması dikkati çekti.
Farklı bir başkanlık profili çizdi
Galatasaray camiasının yakından tanıdığı ve bir dönem divan kurulu başkanlığı da yapmış olan Duygun Yarsuvat, yönetimi süresince farklı bir kulüp başkanlığı profili çizdi. Ünal Aysal döneminde Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) ile yaşanan gerginliği ortadan kaldıran ve TFF Başkanı Yıldırım Demirören'i ziyaret eden Yarsuvat, Fenerbahçe ile yapılan derbi maçı da Şükrü Saracoğlu Stadı'nda izleyip, rakip yöneticilerle bir araya geldi.
Yarsuvat, futboldaki şike ve teşvik iddialarına yönelik soruşturmayla ilgili yaptığı açıklamalarda sarı-lacivertli kulüp ile başkanı Aziz Yıldırım lehine ifadeler kullanması nedeniyle Galatasaray taraftarlarının zaman zaman tepkisini çekerken, yine Kadıköy'de 1-0 kaybedilen Fenerbahçe derbisi sonrası sarf ettiği, "gelenek devam ediyor" sözleriyle de gündem oldu.
Ayrıca, mali genel kurulda Ünal Aysal ve kendi dönemlerinin ayrı ayrı ibra edilmesi konusunu gündeme getiren Yarsuvat, geçmiş dönemin tasarruflarından kendisinin sorumlu tutulamayacağını vurgulayıp, kulüp tarihinde ilk kez gerçekleşen bir uygulamaya imza attı.
DUYGUN YARSUVAT KİMDİR?
Orta öğrenimini 1948-1957 yılları arasında Galatasaray Lisesi'nde tamamladıktan sonra, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden 1961 yılında mezun oldu.
Aynı yıl İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne asistan olarak atandı. Lisansüstü eğitim çalışmalarına İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde başladı, 1964 yılında Belçika'da Brüksel Kitle İletişim Araçları Enstitüsü; 1966 yılında Amerika'da Princeton Üniversitesi'nde devam etti. 1966 yılında “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Hürriyeti ve İlgili Ceza Hükümleri” başlıklı teziyle “hukuk doktoru” unvanını aldı.
1971 yılında ise aynı üniversitede “Trafik Suçları Kriminolojisi” isimli tezi, heyet tarafından ittifakla kabul edilerek “doçent” oldu. 1978 yılında “Çalışma Ceza Hukuku” başlıklı tezi İstanbul Üniversitesi tarafından kabul edilerek, “profesör” oldu.